Iraklı güvenlik heyetinin Şam'a gerçekleştirdiği ziyaret ne kadar önemli?

Bağdat, söz konusu ziyaretle Suriye'nin yeni siyasi yönetimiyle iletişim kurmayı istediğini göstermeye çalıştı

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Irak İstihbarat Servisi Başkanı Hamid eş-Şatri ile görüştü (Sosyal medya siteleri)
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Irak İstihbarat Servisi Başkanı Hamid eş-Şatri ile görüştü (Sosyal medya siteleri)
TT

Iraklı güvenlik heyetinin Şam'a gerçekleştirdiği ziyaret ne kadar önemli?

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Irak İstihbarat Servisi Başkanı Hamid eş-Şatri ile görüştü (Sosyal medya siteleri)
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Irak İstihbarat Servisi Başkanı Hamid eş-Şatri ile görüştü (Sosyal medya siteleri)

Müeyyid et-Turfi

Irak İstihbarat Servisi Başkanı Hamid eş-Şatri başkanlığındaki bir Irak heyeti Şam'ı ziyaret ederek yeni Suriye yönetimiyle bir araya geldi. Görüşmede Suriye sahasındaki gelişmeler ve ortak sınırda güvenliğin ve istikrarın korunması için yapılması gerekenler ele alındı.

Bu ziyaret, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık’ta düşmesinden bu yana Irak’tan resmi bir heyetin Suriye'ye gerçekleştirdiği ilk ziyaret oldu.

Irak ve Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesine ve Suriye'nin başkentindeki Irak büyükelçilik binasının boşaltılıp personelin Lübnan'a taşınmasından sonra yeniden faaliyete geçmesine rağmen Iraklılar, DEAŞ’ın ülkenin üçte birinin kontrolünü ele geçirdiği 2014 yılındaki senaryonun tekrarlanmasından endişe etmeye ve Irak ordusu, olası bir güvenlik ihlaline karşı sınır boyunca konuşlanmaya devam ediyor.

Sınır ve hapishane güvenliği

Şarku’l Avsat’ın Irak resmi haber ajansı INA’dan aktardığı habere göre  ‘üst düzey’ olarak nitelendirilen ve ismi açıklanmayan bir kaynak Irak İstihbarat Servisi Başkanı Hamid eş-Şatri başkanlığındaki Iraklı güvenlik yetkililerinden oluşan heyetin gerçekleştirdiği görüşmelerde güvenlik konusu ele alındı. Iraklı heyetin yeni Suriye yönetimiyle sınırın korunması ve DEAŞ terör örgütünün kalıntılarının yeniden ortaya çıkmasının önlenmesinde iş birliğini görüştüğünü söyleyen kaynak, heyetin ayrıca Suriye toprakları içinde bulunan hapishanelerin korunması meselesine de değindiğini ifade etti.

Kaynak, Iraklı heyetin Irak'ın azınlıklara ve dini öneme sahip türbelere saygı konusundaki görüşlerini ve taleplerini de ilettiğini kaydetti.

Irak, Esed rejiminin düşmesinin ardından onunla olan iyi ilişkileri geride bırakarak Suriye’deki yeni yönetimle ilişkilerini geliştirme yönünde adımlar atıyor gibi görünüyor. Siyasi analistlere göre bu ziyaret, Irak'ın yeni yönetimle siyasi ilişkilerini geliştirme ve iki ülkenin güvenliğinin tehlikeye atılmayacağına dair karşılıklı güvence alma arzusunu yansıtıyor.

Sıcak dosyalar

Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Gazi Faysal, Iraklı heyetin Suriye ziyaretinin iki ülkenin ortak ulusal güvenliğine hizmet edecek gündemdeki sıcak konuları görüşmeyi amaçladığını söyledi. Irak İstihbarat Servisi Başkanı Şatri ve beraberindekilerin, yeni Suriye yönetimi ile koordinasyonu sağlamak üzere en üst düzeyde gerçekleştirdiği ziyarette karşılıklı güvenliğin sağlanması için iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğinin ele alındığını belirten Faysal, Şatri’nin Şam ziyaretinin önemli olduğunu, çünkü bu ziyaret sırasında Suriye devrimi öncesinde iki ülkenin istihbarat teşkilatları arasındaki koordinasyona ilişkin sıcak dosyaların ve konuların ele alındığını ve varılan uzlaşıların iki ülkenin ortak ulusal güvenliğine hizmet ettiğini kaydetti.

Iraklı tutuklular

Faysal, ziyaret sırasında ayrıca sınırların güvenliğinin yanı sıra önceki çatışmaların sonucu olarak Iraklı tutuklular ve kurbanları konusu ile Suriye'deki Irak vatandaşlarıyla ilgili diğer dosyaların ele alınmış olabileceğini söyledi.

Enerji dosyası

Irak heyetinin ziyaretini, başta enerji alanında olmak üzere Irak'ın petrol ve diğer alanlarda sağladığı destekle ticari ve ekonomik ilişkilerin ve ortak koordinasyonun bir başlangıcı olarak değerlendiren Faysal, “Devasa doğalgaz rezervlerine sahip olan Suriye ile ortak koordinasyon olanaklarının yanı sıra, doğalgaz üretimi ve pazarlaması alanında koordinasyon Irak'ın kalkınmasının önemli bir yolu. Güvenlik, ekonomik, diplomatik, siyasi, sosyal ve kültürel dosyaların yanı sıra Irak-Suriye ilişkilerinin sürdürülebilir kalkınma, güvenlik ve yakın ilişkilerde iki halka ve ülkeye hizmet edecek şekilde geliştirilmesi arzusu hakim” yorumunda bulundu.

İletişim kanallarının açılması

El-Mustansiriye Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi Profesörü İsam el-Feyli, İstihbarat Servisi Başkanı Şatri’nin Şam’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında güvenlik konularının ele alınacağını ve yeni Suriye yönetimiyle iletişim kanallarının açılacağını söyledi. Şatri’nin Ulusal Güvenlik Teşkilatı, Terörle Mücadele Servisi (CTS) ve diğer birçok güvenlik ve istihbarat kurumunda çalışmış bir isim olduğunu hatırlatan Feyli, dolayısıyla Şatri’nin birçok dosya üzerinde çalıştığını ve bu nedenle Suriye'nin yeni yönetimiyle iletişim kanallarını en iyi onun açabileceğini vurguladı.

İran’ın baskısından bağımsız olarak

Şatri’nin ziyaretinin, Irak'ın İran'ın baskısı nedeniyle yeni Suriye yönetimiyle yeni iletişim kanalları açmak istemediğine dair pek çok spekülasyonun yapıldığı bir dönemde gerçekleştiğine dikkati çeken Feyli, “Ziyaret, Irak'ın Suriye’deki yeni yönetimle stratejik ilişkiler kurma konusunda ciddi olduğunu gösteriyor. Bugün Irak'ın kararı bu konudaki bağımsızlığını kanıtladı” diye konuştu.

Siyasi hedefler

Iraklı siyaset bilimci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdiye kadar yapılan açıklamalarda Şatri’nin Şam ziyaretinin güvenlik hedefleri olduğu söylendi. Ancak özellikle Şatri'nin Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin güvendiği bir isim olması siyasi hedefleri gizliyor. Yeni Suriye yönetimi Irak topraklarının Esed rejimine bağlı birçok tarafın faaliyet merkezi haline gelmesinden korktuğu için Suriyeli yetkililerin Irak'ı ziyaret etmesini bekliyoruz. Irak, aranan kişileri teslim etme ve Suriye'de güvenliğe zarar verecek herhangi bir şeyin ülkeye sızmasını önleme konusunda iyi niyet gösterirse, yeni hükümetle iyi bir ilişki kurabilir.”

Ekonomik dosyalar

Irak'ın Suriye ürünlerinin Irak topraklarına girmesine izin vererek Suriye’nin ekonomik açıdan nefes almasını sağlayabileceğini belirten Feyli, Suriye’deki yeni yönetimin, Irak'ın Suriye'ye yardım akışının, özellikle de günlük 12 bin varil ham petrol tedariki konusunda eskisi gibi devam edeceğini umduğunu kaydetti. Iraklı siyaset bilimci, Sudani hükümetinin Suriye’deki yeni yönetimle ekonomik ilişkiler kurmaya çalıştığı bir dönemde, Şatri’nin ziyareti sırasında ele alınan, ancak açıklanmayan çok sayıda dosya olduğunu ifade etti. Feyli, önümüzdeki iki ay içinde Suriyeli yetkililerin iki taraf arasında bir iyi niyet göstergesi olarak Irak'ı ziyaret etmesini beklediğini de sözlerine ekledi.



Suriye'nin umudu pamuk ipliğine bağlı

TT

Suriye'nin umudu pamuk ipliğine bağlı

Suriye'nin umudu pamuk ipliğine bağlı

Avrupalılar özel toplantı ve görüşmelerinde, Suriye'de geçen yılın sonlarında yaşanan ve Beşşar Esed rejiminin Rus müttefikinin gözü önünde devrilmesine yol açan gelişmelerin istihbarat servisleri için büyük bir sürpriz olduğunu kabul ediyor. Ancak bugün, umudun ‘pamuk ipliğine bağlı’ olduğunu gördükleri bu ülkedeki geçiş sürecinin akıbetiyle meşguller.

Rusya'daki çoğu stratejik analist, Suriye'de yaşananların, Donald Trump'ın Kasım 2024 başlarında ABD başkanlık seçimlerini kazandığının açıklanmasından kısa bir süre sonra detayları görüşülmeye başlanan geniş bir anlaşmanın parçası olarak Moskova ile yeni ABD yönetimi arasındaki bir mutabakatın meyvesi olduğu teorisini benimsiyor. Söz konusu anlaşmanın ana başlığı Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek ve uluslararası jeostratejik manzaranın yeni hatlarını tanımlamaya zaman ayırmaktı.

ı89o
Ceramana'daki Onur Meydanı'nda yürüyen Suriyeli bir adam (Reuters)

Buna ek olarak, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'ndaki üst düzey yetkililer, Suriye'de yaşananların, eski rejimin rekor bir hızla devrilmesinin ve önemli askeri çatışmalar yaşanmadan iktidarın yeni hükümete devredilmesinin, Suriye krizini bu ülkenin birliğini tehdit eden kalıcı durgunluktan çıkarmak için çok değerli bir fırsat teşkil ettiğine inanıyor. Bu durum, ülkeyi kırılgan devletlere bölmek ve nüfuz alanları üzerinde bölgesel bir mücadelenin aracı haline getirmek için rekabete kapıları açıyor.

Avrupalılar, Suriye'deki gelişmelerin, Avrupa'nın mali, sosyal ve siyasi yansımaları ağır olan yerinden edilme ve göç krizini ele almak için bir kapı ve İran'ın bölgedeki projesi için büyük bir gerileme olmasından duydukları memnuniyeti gizlemiyorlar.

Doğu'nun yumuşak karnı

Suriye'deki durum, Avrupa projesi için tarihi bir stratejik güvenlik derinliği olan bu bölgenin istikrarı açısından çok önemli bir role sahip olmakla birlikte, on yıllardır bu projenin yumuşak karnı ve tekrarlanan krizlerin yansımaları nedeniyle sürekli bir güvenlik endişesi kaynağı olmuştur.

Avrupa'nın Suriye'deki duruma olan ilgisi, AB'nin Suriyeli mültecilere ve yerlerinden edilmiş kişilere yardım etmek ve ulusal uzlaşmanın önünü açmak amacıyla dokuz yıldır ‘Başarılı Bir Geçiş için İhtiyaçların Karşılanması’ teması altında mali yardım seferber etmek için düzenlediği destek konferansıyla kanıtlanmaktadır. Bu slogan, Avrupa'nın eski rejimin devrilmesini ve iktidarın yeni hükümete devredilmesini ne ölçüde memnuniyetle karşıladığını ve özellikle Avrupa'nın siyasi ve maddi enerjisini tüketen karmaşık bir uluslararası jeostratejik durumda geçiş sürecini engellememeye ne kadar istekli olduğunu yansıtmaktadır.

Avrupalı dışişleri bakanlarının Suriyeli mevkidaşları Esad Hasan eş-Şeybani'yi Mart 2025'te, birçoğu Ahmed eş-Şera'nın iktidarı devralmasının ilk günlerinde Şam'a akın ettikten sonra, kabul ettikleri sıcaklık aşırıydı. Destek konferansında AB, Suriye içinde yerinden edilmiş insanların temel ihtiyaçlarının karşılanması ve Almanya'daki bazı mültecilerin geri dönüşünün kolaylaştırılması için 300 milyon euro taahhüt eden Almanya'nın başını çektiği üye devletler tarafından açıklanan bireysel yardımlara ek olarak mali taahhüdünü önümüzdeki yılın sonuna kadar 2,5 milyar euroya yükseltti.

Esed döneminin sonu

Eş-Şeybani Brüksel'de, Avrupa'nın Esed döneminin sona ermesinden duyduğu memnuniyet, geçiş hükümetine istikrarlı temeller üzerinde yeni bir rejim kurma çabalarında eşlik etme isteği, bu hükümeti desteklemeye hazır olma ve eski rejime uygulanan yaptırım ve kısıtlamaların iptal edilmesine ilişkin pek çok şey duydu. Ancak aynı zamanda, AB’nin en üst düzey yetkililerinden, tüm azınlıkların haklarına saygı gösteren ve onları koruyan, insan haklarını ve temel özgürlükleri kucaklayan ve Suriye kıyısındaki son ihlallerin faillerini ortaya çıkarma ve adalete teslim etme sözünde sözlerini eylemle destekleyen kapsamlı bir sistem kurulması yönündeki bu desteğe ilişkin açık ve kesin bir koşul da duydu.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB ve üye devletlerin son sekiz yılda 37 milyar euro yardımda bulunduğunu hatırlatarak, Suriyelilerin her vatandaşın fikrini özgürce ifade edebildiği ve ırk, din ya da siyasi inanç ayrımı gözetmeksizin herkesin eşit haklara sahip olduğu bir ülke hayalini gerçekleştirmek için AB'nin elinden gelen her şeyi yapacağını vurguladı.

defrgtyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve eşi Latife ed-Durubi, Şam'daki Halk Sarayı'nda Suriyeli çocukları kabul etti. (AFP)

Yeni hükümetin Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile imzaladığı anlaşmayı “doğru yönde atılmış tarihi bir adım” olarak nitelendiren Von der Leyen, “Doğru yönde attığınız her adım, size yardımcı olacak bir adımla karşılık bulacaktır” dedi.

Özellikle eski rejimin hapishanelerinde bulunan 150 binden fazla kayıp kişinin akıbetinin ortaya çıkarılması için iş birliği çağrısında bulunan Von der Leyen, AB’nin bu konudaki uluslararası çabaları desteklemeye hazır olduğunu ifade etti. Ayrıca Suriye'deki tüm kimyasal silahların Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde imha edilmesinin önemini vurguladı.

Suriye ‘çoğunluğun tiranlığına’ doğru mu ilerliyor?

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, bu aşamada Suriyelileri destekleme çabalarının iki katına çıkarılmasının önemini vurgularken, mart ayı başında Suriye kıyılarında yaşanan şiddet olaylarının AB üyesi devletler arasında endişelere yol açtığı ve hükümetin ‘temel özgürlükler ve insan haklarına saygı pahasına azınlığın tiranlığından çoğunluğun tiranlığına’ doğru ilerlediğine dair korkuların arttığı uyarısında bulundu.

Kallas, “Suriye'de umut pamuk ipliğine bağlı, bu da Suriye'nin doğru yönde ilerlediğinden emin olmak için daha fazlasını yapmamız gerektiğini gösteriyor” dedi.

Suriye'deki geçiş sürecinin başarısızlığa uğramasının ya da kapsayıcı demokratik bir devlet inşa etme yolundan sapmasının Suriye halkına daha fazla acı getireceği ve bölgede yeni çatışmalara zemin hazırlayacağı uyarısında bulunan Kallas şu ifadeleri kullandı: “Suriye'ye destek konulu 9. Brüksel Konferansı, Suriyelilerin kendi öncülüğünde barışçıl ve kapsayıcı bir geçiş sürecine Avrupa'nın verdiği desteğin bir mesajıdır. Uluslararası toplumun, on yıllardır süren terör ve acıların ardından yeniden yapılanmanın önkoşulları olan adalet, uzlaşma ve azınlıklara saygı temelinde bir geleceğe doğru tüm Suriyelilere güvenli geçiş sağlama kararlılığının bir kanıtıdır.”

Eş-Şeybani’nin Brüksel'de duydukları

Ülkesi bir milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Suriye halkına özgürlük ve barış yolunda mümkün olan her türlü desteğin sağlanması konusunda AB üyesi ülkeler arasında görüş birliği olduğunu ve geçiş hükümetinin doğru yönde atacağı pratik adımlarla birlikte AB'nin ekonomik ve mali yaptırımları kaldırma politikasını sürdüreceğini söyledi.

Ancak eş-Şeybani'nin Avrupalı mevkidaşları ve yetkililerden duyduğu destekleyici sözlerin yanı sıra, uyarılar, ikazlar ve AB dışişleri bakanlarının Suriyeli bakanı kabul etmeden önce gerçekleştirdikleri kapalı kapılar ardındaki toplantıda dile getirdikleri başka sözler de vardı. Geçici hükümetin niyetlerini, azınlıklara ve kamu özgürlüklerine yönelik aşırılık yanlısı unsurları kontrol altına alma becerisini ve kurumlarında etnik ve dini toplulukları içeren ve koruyan gerçek anlamda çoğulcu bir sistem inşa etme isteğini sorguladılar.

sdfrgty
Antakya ve Tüm Doğu Süryani Ortodoks Patriği Mar Ignatios II. Afram, Şam'daki Paskalya kutlamalarına katıldı. (EPA)

Üye devletler arasında yeni rejimin mercek altında tutulması ve attığı adımların izlenmesi, yardım ve yaptırımların kaldırılmasının rejimin alacağı pratik tedbirlerle ilişkilendirilmesi gerektiği konusunda açık bir görüş birliği vardı.

Suriye'nin Avrupa sağı ile ilişkisi ne?

Avrupalı bakanlar, özellikle temel özgürlüklere saygı gösterilmesi ve azınlıkların korunması açısından net kontroller ve koşullar olmaksızın yeni Suriye rejimini desteklemek için acele etmenin, bazıları bazı üye ülkelerde iktidara gelmenin eşiğinde olan aşırı sağcı güçlere ve partilere yakıt sağlayacağı konusunda uyarıda bulundu.

Kallas bakanlara verdiği brifingde, özellikle Suriye'ye destek konulu 9. Brüksel Konferansı’na sadece üçüncü sınıf bir temsilci gönderen ve herhangi bir mali taahhütte bulunmayan ABD'nin geri durmasının ardından, başta Suudi Arabistan ve körfez ülkeleri olmak üzere bölgenin ağır toplarıyla istişare ve koordinasyonun önemini vurguladı.

Esed'in devrilmesinden önce Şam ile diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasının önünü açan ilk ülke olan İtalya’nın Dışişleri Bakanı Antonio Tajani kapalı oturumda yaptığı konuşmada Avrupa'nın Suriye'deki geçiş sürecine ilişkin mevcut tutumunu şu sözlerle özetledi: “AB bugün Suriye'deki yeni rejimin başarısızlığını önlemek için mümkün olan her şeyi yapmaktan kaçınma, hatta bu konuda tereddüt etme ya da yavaşlama lüksüne sahip değildir.”