Suriye’nin sahil şehirlerindeki silahlı çatışmalar nasıl başladı?

Suriye'de uzlaşı ve silahların toplanması kararı

Suriye'nin batısındaki sahil şehri Lazkiye'deki bir kontrol noktasında denetleme yapan yeni yönetime bağlı bir unsur, 26 Aralık 2024 (AFP)
Suriye'nin batısındaki sahil şehri Lazkiye'deki bir kontrol noktasında denetleme yapan yeni yönetime bağlı bir unsur, 26 Aralık 2024 (AFP)
TT

Suriye’nin sahil şehirlerindeki silahlı çatışmalar nasıl başladı?

Suriye'nin batısındaki sahil şehri Lazkiye'deki bir kontrol noktasında denetleme yapan yeni yönetime bağlı bir unsur, 26 Aralık 2024 (AFP)
Suriye'nin batısındaki sahil şehri Lazkiye'deki bir kontrol noktasında denetleme yapan yeni yönetime bağlı bir unsur, 26 Aralık 2024 (AFP)

Faris Kerem

Suriye'nin tüm bölgelerinde silahların teslim edilmesi için tanınan 15 günlük sürenin dolmasıyla birlikte, devrik Suriye rejiminin ordusunda ve güvenlik birimlerinde görev yapmış çok sayıda subay ve askeri personel, Suriye'de güvenliği ve istikrarı sağlamak için yeni yönetimle güvenlik anlaşması yapmayı reddederek Lazkiye ve Tartus illerine ve Suriye'nin batısındaki dağlık bölgelere mevzilendiler. Bölgede şiddetli çatışmalara yol açabilecek bir -huzursuzluk hakim olmaya başladı. Bu kişilerden oluşan gruplar, eski rejimin subaylarını ve onların Alevilik ve diğer bölgesel mezhepçi bağlarını istismar ediyor.

Tartus ve Lazkiye'de Beşşar Esed’in devrik rejiminin kalıntıları tarafından yeni Suriye yönetiminin sivil polis ve güvenlik güçlerine düzenlenen saldırılar ve kurulan pusular, ‘devletin silahı üstüne silah yoktur’ sloganı altında eski Suriye rejiminin kalıntılarının silahsızlandırılması talepleri karşısında tırmanışa geçti. Bazı ölümlerin ve yaralanmaların ardından bu durum, yeni Suriye'yi tehlikeye sokarken, Suriye'nin diğer bölgelerindeki halk protestoları da tırmanışa geçti.

Tartus kırsalında iç güvenlik güçlerinin 14 mensubu öldürülürken Humus vilayetinin merkezinde silahlı kişiler tarafından sivillere yönelik saldırılar düzenlendi. Hama ilinde ise üç hakim kimliği belirsiz saldırganlar tarafından öldürüldü. Suriye'nin kuzeybatısındaki Gab Ovası'nda silahlı kişiler ile Askeri Operasyonlar Dairesi'ne bağlı askeri güçler arasında çatışmalar yaşandı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi SOHR, Tartus kırsalındaki çatışmalarda her iki taraftan ölü sayısının 14'ü güvenlik güçlerinden olmak üzere 17'ye yükseldiğini bildirdi. Askeri Operasyonlar Dairesi'ne bağlı Genel Güvenlik Güçleri'nden bir devriye, Beşşar Esed’in devrik rejiminin Askeri Adalet Dairesi Başkanı Muhammed Kanjo Hasan'ı Hirbet el-Mezze’deki evinde tutuklamak üzere görevlendirilmişti.

Şarku’l Avsat SOHR’dan aktardığına göre Hasan, Sednaya Hapishanesi’ndeki binlerce mahkum hakkında verilen infaz ve keyfi kararların sorumlularının başında geliyor.

Tartus ve Lazkiye'de Beşşar Esed’in devrik rejiminin kalıntıları tarafından yeni Suriye yönetiminin sivil polis ve güvenlik güçlerine düzenlenen saldırılar ve kurulan pusular arttı.

Al Majalla’ya konuşan Suriye'nin batısındaki Tartus ilinden siyasi analist ve aktivist Ali İbrahim ister Tartus'ta ister Lazkiye'de olsun Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerdeki insanların durumun istikrara kavuşturması ve bu bölgelerde güvenliğin sağlaması yönünde güçlü istedikleri olduğunu belirterek, “Ancak yeni yönetimin verdiği 15 günlük süre sona erdiği şu günlerde devrik rejime bağlı grupların elindeki silahların sesi onlarınkinden daha yüksek çıkıyor. Bu gruplar silahlarını teslim etmek ve yeni yönetimle uzlaşıya varmak için herhangi bir adım atmadıkları gibi bölgede geniş çaplı bir savaşa yol açacak söylentiler yayarak kanunsuzluğu teşvik etmeye ve güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelmeye başladılar” ifadelerini kullandı.

Bölge halkı, Aleviler ve Suriye'nin batısındaki diğer mezheplerden insanlar yeni yönetimle birlik içinde olduklarını söyleyen Ali İbrahim, “Ancak devrik Suriye rejiminin çok sayıda subayı, hapishanelerde cinayet ve işkence dahil olmak üzere Suriyelilere karşı işledikleri suçlar nedeniyle bu bölgelere mevzilenip buraları kaos ortamına ve yeni yönetimiyle çatışmaya sürüklemeye başladılar” diye konuştu.

Alevilerin önde gelenleri ne düşünüyor?

Suriye'nin orta kesimlerinde  yer alan Humus'ta yaşayan Alevilerin önde gelen isimlerinden Şeyh İbrahim el-Yusuf, Hama, Humus, Lazkiye ve Tartus'taki Alevilerin ileri gelenlerinin, din adamlarının ve önde gelen figürlerinin, devrik Suriye rejiminin kalıntılarının peşine düşülmesi, silahsızlandırılmaları ve Suriye'de anlaşmazlıkların fitilini ateşlemeyi ve nihayetinde kanlı iç savaşlara yol açmayı amaçlayan spekülasyonları ve mezhepçi sloganları yaymalarının engellenmesi konusunda yeni yönetime desteklerini açıkladıklarını söyledi.

Al Majalla’ya özel açıklamalarda bulunan Yusuf, “Mezhepçi sloganlar atarak çatışmaları körükleyenlerin arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Onlar Hama, Humus, Tartus ve Lazkiye illerindeki Alevilerin silahlarını yeni yönetime teslim etmemeye zorlayan kişiler. Bu kişiler gerçekten de düşen rejimin kalıntıları tanımına uyan ve Suriye'yi parçalamayı ve Suriye'de iğrenç bir mezhepçi bölünmeye yol açmayı amaçlayan dar gündemlere sahip olan askeri isimler. Biz bunu hiç istemiyoruz. Bunu körükleyen herkese karşıyız” ifadelerini kullandı.

xc vfgrtbh
Suriye'nin batısındaki sahil kenti Lazkiye sokaklarında nöbet tutan yeni yönetime bağlı iki unsur, 26 Aralık 2024 (AFP)

Şeyh İbrahim el-Yusuf: Mezhepçi sloganlar atarak çatışmaları körükleyenlerin arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Onlar Hama, Humus, Tartus ve Lazkiye illerindeki Alevilerin silahlarını yeni yönetime teslim etmemeye zorlayan kişiler. Bunlar düşen rejimin kalıntıları tanımına uyan askeri isimler.

Al Majalla’nın bir güvenlik kaynağından edindiği bilgiye göre Askeri Operasyonlar Dairesi, Humus'ta Alevi nüfusun yoğun olduğu mahallelerin girişlerine devriyeler konuşlandırarak girişleri engellemeye başlarken Esed rejiminin kalıntılarına silahlarını teslim etmeleri için beş günlük bir süre verdi. Silahların teslim edilmesi için verilen sürenin dolmasının ardından, güvenlik ve istikrarı kontrol etmek ve korumak amacıyla huzursuzlukların yaşandığı mahallelerde baskınlar yapılarak tutuklama kampanyası yürütecek.

Tartus kırsalındaki ormanlarda ve tepelerde güvenliği sağlamak ve Esed rejimi kalıntılarının peşine düşmek için bir operasyon başlatan Askeri Operasyonlar Dairesi, Suriye rejiminin düşmesinden bu yana kaos yaratma girişimlerinin ardından bu kişilerin bir kısmını etkisiz hale getirirken diğerlerini kovalamaya devam ediyor.

Lazkiye Emniyet Müdürü Mustafa Kenifati, silahların teslim edilmesi ve belirlenen merkezlerde güvenlik yetkilileriyle uzlaşı sağlanması için tanınan sürenin dolmasının ardından Lazkiye’nin çeşitli bölgelerinde güvenlik operasyonlarının başladığını duyurdu.

İnsanları terörize eden, mallarını çalan ve gasp eden suç çeteleri liderlerine ve unsurlarına karşı güvenlik operasyonları başlatıldığını söyleyen Kenifati, iki çete liderinin ve bazı üyelerinin tutuklandığını söyledi. Suriye resmi haber ajansı SANA’nın haberine göre çetelerden ele geçirilen çalıntı mallar sahiplerine teslim edildi.

Öte yandan Suriye'nin yeni Adalet Bakanı olan Şadi el-Veysi, çarşamba günü Hama’da bir mahkeme binasında üç hakimin öldürülmesi olayını kınadı. Bakan Veysi, Al Majalla’ya yaptığı açıklamada, “Faillerin mümkün olan en kısa sürede yakalanarak hak ettikleri cezayı almaları için İçişleri Bakanlığı ile iş birliği içinde çalışıyoruz” dedi. Suriyeli Bakan, yeni yönetimin hiç kimsenin Suriye'deki yargı sürecini tehdit etmesine izin vermeyeceğini vurguladı.

Diğer taraftan Mahir Haddad ya da Hama kırsalındaki Hıristiyanlar arasında bilinen adıyla Peder Demetrius Haddad, Al-Majalla'ya yaptığı özel açıklamada, Suriye'deki Hıristiyanların binlerce yıldır diğer mezheplerden (Müslümanlar, Aleviler ve Dürziler) kardeşleriyle birlikte yaşadığını ve hiçbir dönemde bir mezhebin diğerine karşı düşmanca tutumunun söz konusu olmadığını belirterek, “Devrik Suriye rejimi kendisini her zaman Hıristiyanlar da dahil olmak üzere azınlıkların koruyucusu olarak sunmaya çalıştı. Ancak Suriye, Esed rejiminden kurtarıldığında ve Askeri Operasyon Dairesi dini ve kültürel haklara ve özgürlüklere saygı göstererek herkese muamele ettiğinde bu rejimin yalancı ve sahtekar olduğunu kısa sürede anladık” diye konuştu.

Tek vatan toprağında ve Suriye’deki çeşitli dinlerin ve mezheplerin barış içinde bir arada yaşamasından sapmanın ve bir mezhebin ya da diğerinin uluslararası organlardan, elçiliklerden ya da örgütlerden faydalanmasının yanlış olacağını vurgulayan Peder Demetrius Haddad, “Herkesi kapsayan bir yeni anayasa, dini, etnik kökeni ya da milliyeti ne olursa olsun tüm Suriyelilerin koruyucusu ve garantörüdür” dedi.



Suriye'deki yeni yönetimin lideri Şera ile görüşen Fransa ve Almanya Dışişleri Bakanları kapsayıcı bir geçiş çağrısında bulundu

TT

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Şera ile görüşen Fransa ve Almanya Dışişleri Bakanları kapsayıcı bir geçiş çağrısında bulundu

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Şera ile görüşen Fransa ve Almanya Dışişleri Bakanları kapsayıcı bir geçiş çağrısında bulundu

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Şam'daki başkanlık sarayında Fransa ve Almanya dışişleri bakanlarıyla bir araya geldi. Bakanlar Suriye'de iktidarın barışçıl ve kapsayıcı bir şekilde oluşturması gerektiğini vurguladı.

Görüntülerde yeni yönetimin liderinin Fransız Bakan Jean-Noël Barro ve Alman Bakan Annalina Baerbock ile bir araya geldiği görülürken, Şera'nın liderliğini yaptığı Heyet Tahrir El Şam öncülüğündeki muhalif gruplar koalisyonunun 8 Aralık 2024'te Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirmesinden bu yana  Batılı yetkililerle bu düzeyde gerçekleştirdiği ilk görüşme oldu.

Seydnaya Cezaevi Ziyareti

Beyaz Baretliler üyelerinin eşlik ettiği iki bakan, Esad döneminde yetkililerin baskısının sembolü haline gelen Seydnaya hapishanesini gezerek, tutukluluk koşullarının insanlık dışı olduğu ve birçok tutuklunun işkence altında öldürüldüğü hapishanenin hücrelerini ve yeraltı mahzenlerini inceledi.

csd
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barro ve Alman mevkidaşı Annalina Baerbock Suriye'nin Seydnaya cezaevine yaptıkları ziyaret sırasında (AP)

Seydnaya Hapishanesi Tutukluları ve Kayıpları Derneği, muhalif güçlerin 4 binden fazla tutukluyu serbest bıraktığını tahmin ederken, 2011-2018 yılları arasında Seydnaya'da 30 binden fazla tutuklunun infaz edildiğini ya da işkence altında ya da bakım veya gıda yetersizliğinden öldüğünü tahmin ediyor.

Fransız bakan Cuma günü X'te yaptığı bir paylaşımda şunları yazdı “Fransa ve Almanya olarak birlikte, tüm çeşitlilikleriyle Suriyelilerin yanındayız.”

Bakan, iki ülkenin “Suriyelilerin yararı ve bölgenin istikrarı için barışçıl ve etkili bir geçişi teşvik etmek” istediğini de sözlerine ekledi.

Kürtlerle 'siyasi çözüm'

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barro, Suriye'deki yeni yönetime ülkenin kuzeydoğusunun büyük bir bölümünü kontrol eden Kürtlerle “siyasi bir çözüme” ulaşma çağrısında bulundu.

Suriye sivil toplum temsilcileriyle bir araya gelen Barrot, “Fransa'nın müttefiki olan Kürtlerle siyasi bir çözüm bulunmalı ki Kürtler şu anda devam etmekte olan siyasi sürece tam olarak entegre olabilsinler” dedi.

Almanya'nın Suriye'ye uzattığı el

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Şera görüşmesi öncesi şu açıklamayı yaptı: "Fransız mevkidaşımla birlikte ve Avrupa Birliği adına bugün gerçekleştirdiğim ziyaret Suriyelilere açık bir mesaj niteliğindedir: Avrupa ile Suriye arasında, Almanya ile Suriye arasında yeni bir siyasi başlangıç mümkündür. Bu uzanmış el ve aynı zamanda yeni liderlerden net beklentilerle bugün Şam'a gidiyoruz. Onları bu alanda desteklemek istiyoruz... Barışçıl ve kapsayıcı bir iktidar geçişinde, toplumun uzlaşmasında ve yeniden inşasında şüphelerimize rağmen Heyet Tahrir el-Şam'ı eylemlerine göre değerlendirmeye devam edeceğiz."

cd
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Suriye'deki Seydnaya cezaevini ziyareti sırasında (Reuters)

Almanya Dışişleri Bakanı , “Suriye’deki Kürtler için güvenilir bir güvenlik garantisinin sağlanması şart. Suriye'deki yeniden inşa sürecine tüm toplulukların dahil edilmeli” dedi.   

Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması

Baerbock, Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi: “Bu siyasi sürecin ilerlemesine bağlı olacaktır.”

Yeni yönetimin lideri Ahmed eş- Şera ile bir araya geldiği ziyaretin sonunda Cuma günü Şam'da yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın düşmesinin ardından Suriye'deki yetkilileri “İslamcı bir hükümet kurmamaya” çağırdı.

xcsdvfgt
Suriye'nin yeni yönetiminin lideri Ahmed eş- Şera Şam'da Fransa ve Almanya dışişleri bakanlarıyla bir araya geldi (SANA)

Baerbock, Fransız mevkidaşı ile birlikte Avrupa Birliği'nin (AB) Suriye'nin önündeki yeni dönemin barışçıl ve özgür olmasına yönelik yardım teklifini ilettiklerini aktararak diğer yandan yeni İslamcı yapılanmaların finansörü olmayacaklarını vurguladı.

Ülkeyi yeniden birleştirmek gibi zorlu bir görevle karşı karşıya olan Şera, Heyetül Tahrir eş-Şam da (HTŞ)   dahil olmak üzere tüm silahlı grupları dağıtma sözü verdi.

Tarihini ya da katılımcılarını belirtmediği bir ulusal diyalog konferansı düzenleme niyetini açıklayan Şera, ülkede seçimlerin yapılmasının “dört yıl” süreceğini söyledi.

Daha önce Ebu Muhammed El Culani olarak bilinen El Şera, yarım milyondan fazla insanın ölümüne ve ülkenin bölünüp zayıflamasına neden olan 13 yıllık çatışmaların ardından, devrik Cumhurbaşkanı Beşar Esad döneminde ülkesine uygulanan yaptırımların kaldırılması için defalarca çağrıda bulundu.

HTŞ, çoğu Batılı başkent tarafından terör örgütü olarak kabul edilen El Kaide'den ayrılmadan önce Nusra Cephesi olarak biliniyordu.

Fransız Büyükelçiliği

Barro Cuma günü Şam'daki Fransız Büyükelçiliğini ziyaret etti. Fransa 17 Aralık'ta yeni yetkililere elçiler gönderdi ve 2012'den beri kapalı olan büyükelçiliğine bayrağını çekti.

Büyükelçilikte yaptığı açıklamada egemen, istikrarlı ve barışçıl bir Suriye'ye yönelik umutlarını ifade eden  Barro "Bir aydan kısa bir süre önce, Suriyeli kadın ve erkeklerin seferberliği sayesinde yeni bir umut doğdu. Egemen, istikrarlı ve barışçıl bir Suriye için umut doğdu Bu ‘gerçek bir umut ama kırılgan bir umut."

Büyükelçiliğin “Beşar Esad'ın cani rejiminin kanlı baskısı” nedeniyle kapatıldığını söyleyen Bakan, “önümüzdeki haftalarda, güvenlik durumunun gelişimine bağlı olarak, Şam'daki Fransız varlığını yeniden tesis etmek için gerekli düzenlemeleri kademeli olarak yapacağız” dedi.

2012'den bu yana büyükelçiliğini kapalı tutan Almanya da, yönetimdeki ilk adımları dikkatle izlenen geçiş dönemi yetkilileriyle temas kurmak üzere 17 Aralık'ta Şam'a yetkililer gönderdi.

Geçiş Süreci

Son haftalarda Şam, Arap ve uluslararası diplomatik heyetleri kabul ederek ve Esad'ın 2011 yılında başlayan protesto gösterilerini bastırmasından bu yana kendisine uygulanan izolasyondan yavaş yavaş çıkarak aktif bir diplomatik harekete tanık oldu.

Geçtiğimiz ay ABD'li, Avrupalı, Arap ve Türk bakan ve yetkililerin katılımıyla düzenlenen benzer bir toplantının ardından Fransa bu ay Suriye konulu uluslararası bir toplantıya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.