Hamas içinde gerçek karar alıcı kim?

İsrail, Muhammed Sinvar ve silahlı ekibinin müzakere şartlarını belirlediğine inanıyor ve arabuluculardan bundan emin olmalarını talep ediyor.

Ekim 2023 savaşı öncesinde düzenlenen geçit töreninde Hamas'ın askeri kanadından Filistinliler (Reuters)
Ekim 2023 savaşı öncesinde düzenlenen geçit töreninde Hamas'ın askeri kanadından Filistinliler (Reuters)
TT

Hamas içinde gerçek karar alıcı kim?

Ekim 2023 savaşı öncesinde düzenlenen geçit töreninde Hamas'ın askeri kanadından Filistinliler (Reuters)
Ekim 2023 savaşı öncesinde düzenlenen geçit töreninde Hamas'ın askeri kanadından Filistinliler (Reuters)

İzzeddin Ebu Ayşe

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerinin önemli bir aşamaya girmesinin ardından iki müzakere ekibi, istişarelerde bulunmak ve anlaşmaya ilişkin bir siyasi karar almak üzere liderlerine döndüler. Bu durum İsrail'de Hamas hareketi içinde kararları kimin aldığına dair soruları gündeme getirdi.Hamas’ın siyasi büro başkanı İsmail Heniyye'nin İran'ın başkenti Tahran'da öldürülmesinin ardından İsrail’in, kendisinden sonra aynı görev için seçilen Yahya Sinvar'ı da öldürmeyi başarmasından sonra Hamas, kendisi için bir başkan seçmedi.

Beşli Komite

Hamas içindeki bu liderlik boşluğu, İsrail'i, hareketin ateşkes müzakerelerine katılan delegasyonu konusunda endişeye sevk etti, zira bu delegasyonun üyelerinin tamamı Gazze dışında yaşıyor ve orada olup bitenlerle ilgili nihai bir karara sahip olamayabilirler, militanlara talimat veremeyebilir veya onları kontrol edemeyebilirler. Bu da Hamas içinde karar alımını engelleyebilir veya yavaşlatabilir.

İsrail'in kendisine karşı savaşı sırasında Hamas fiilen liderlik yapısının büyük bir kısmını kaybetti ve yeni bir lider seçmesi zorlaştı. Bu nedenle liderlik görevini, yaşadığı insan ve kadro krizinden kaçma çabasının bir parçası olarak beş üyeli bir komiteye devretti.

fgrtyhjukı
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Hamas, karar almasını kolaylaştırmak ve hareketin iç yasalarını uygulamak için tüm faaliyet alanlarını temsil eden bir komuta komitesi seçti. Komite, Hamas Şura Konseyi Başkanı Muhammed Derviş, Hareketin yurtdışı sorumlusu Halid Meşal, Gazze'deki liderliğinin bir üyesi ve Esirler Dairesi Başkanı Halil el-Hayya, Zaher Cabarin ve Hamas üst düzey yetkilisi Nizar Avadallah'tan oluşuyor.

Siyasi Büro başkanı olsa bile Hamas Hareketinin en üst makamı olan Şura Konseyi'nin Başkanı, tüm stratejik yetkileri kendisine ve komite ekibine devretmeye karar verdi ve onlara geniş karar alma yetkileri verdi. Ancak adet olduğu üzere, fraksiyon üyelerinden (hareket içinde “biat” olarak adlandırılan) yetkiyi alamadı, bu da komitenin Hamas’ın Gazze'deki militanları üzerindeki otoritesini azaltıyor.

Liderlik yokluğu

Gerçekten de Hamas ile İsrail arasında tüm savaş dosyalarının görüşülmesi aşamasına gelen önemli bir müzakere turunun ardından Binyamin Netanyahu hükümeti, Hamas içinde bir liderlik yokluğundan ve bunun rehinelerin serbest bırakılması çabalarını engellediğinden bahsetti. İsrail ordusundan yedek subay Alon Avitar, “Hamas'ın yeni liderlerinin yetkileri yok” dedi.

Avitar, “Hamas içinde kararları kim alıyor?” diye sordu ve şunu ekledi: “Şu anda Gazze içinde ve dışında hareketin gerçek bir bireysel liderliği yok, dolayısıyla karar alma süreci uzun sürüyor. Gazze’de Muhammed Sinvar öne çıktı. O hareketin eski lideri Yahya Sinvar'ın kardeşi ama kardeşi gibi deneyimli değil ve daha radikal görünüyor. Onun katılığı bilgisizliğe dayanıyor, yeterliliğe ve deneyime değil.”

Kardeş Sinvar yeniden öne çıktı

İsrail, özellikle kardeş Sinvar'ın öne çıkmasıyla birlikte beş üyeli Hamas liderlik komitesinin karar alımında etkisiz olduğuna inanıyor. İsrail’in resmi yayın organı “Kan”, Hamas’ın karar alma ve örgütsel yapısının henüz istikrara kavuşmadığını belirtti. Zira Muhammed Sinvar müdahale etmeye ve kendi görüşünü empoze etmeye başladı; bu da Filistinli ve İsrailli müzakereciler ve hatta arabulucular için görüşmelerin yönetimini zorlaştırdı.

Netanyahu, “Müzakere heyetiyle Katar'dan döndüğünde görüşmeler yaptım ve şunu söyleyebilirim ki Hamas'ta kararları kimin aldığı belli değil. Hareket, kendisini kaybolmuş ve kafası karışmış halde bırakan bir liderlik kaosu içinde yaşıyor.”

Netanyahu, “Hamas’ı Katar'dakiler mi yoksa Gazze'deki Hamas lideri Muhammed Sinvar mı temsil ediyor?” diye sordu ve ekledi, “Sinvar, rehinelerin isimlerini ve aralarından kimin serbest bırakılacağını içeren bir liste vermeyi reddediyor, bu yüzden anlaşmanın ne olduğunu ve ne elde edeceğimi bilmeden bir anlaşmaya girmeye istekli değilim.”

“Arabulucuların, kendileri nezdinde Hamas'ı kimin temsil ettiğinden, Gazze’deki rehineleri kimin iade edebileceğinden emin olmaları gerekiyor, çünkü Hamas lidersiz ve liderlerden her birinin, özellikle de şartları belirlemeye ve inatlaşmaya başlayan kardeş Sinvar’ın bir kararı ve düşüncesi var” açıklamasında bulundu.

Gerçek  lider

Şarku’l Avsat’ın İsrail yayın organı KAN’dan aktardığı habere göre Muhammed Sinvar'ın müdahalesi olmasaydı Gazze anlaşmasının neredeyse tamamlanmış olacağını vurguluyor çünkü müzakere heyeti kararını vermişti, ancak kardeş Sinvar'ın tutumu katıydı. Bunun üzerine İsrailli yetkililer, Sinvar’ın müzakerelerin ilk aşamalarında varılan anlaşmalardan geri adım atma ile karakterize edilen davranışları nedeniyle hayal kırıklığına uğradı

İsrail'in resmi bakış açısını aktaran yayın organına göre Muhammed Sinvar, Hamas'ın fiili lideri. O, Gazze ile ilgili müzakerelerin ilerlemesinin önündeki temel engel ve ABD Başkanı Donald Trump'ın tehdidi onu caydırmamış gibi görünüyor.

Hamas: Yetki aldık

Hamas'ın eylemlerinden açıkça anlaşıldığına göre Muhammed Sinvar'ın fiili bir rolü veya görüşü yok. Zira kardeşi Yahya, rehine meselesi ve Hamas’ın geleceğine ilişkin diğer stratejik konularda kendisine değil,  yakın arkadaşı Halil Hayya'ya yetki vermeye karar vermişti. Bu görevi kardeşine vermemişti.

xcdsfvgrt
Hamas'ın eski lideri Yahya Sinvar (AFP)

Hamas içinde Halil Hayya Siyasi Büro başkanının yardımcısı ve aynı zamanda müzakere ekibinin başkanı olarak biliniyor. Müzakerelerin gidişatı konusunda nihai kararı verecek olan kişi o ve onun dışında bu dosyanın bir sorumlusu veya ona müdahale edecek başka kimse yok.

Hamas Sözcüsü Cihad Taha şunu söyledi: “Hareket, istişare ilkesine dayandığı için hızlı bir şekilde yeniden örgütlenebildi. Siyasi ve askeri süreçler arasında uyum ve tam bir mutabakat var, hiçbir anlaşmazlık yok. Gazze'deki üyelerimiz müzakerelerin başkanı Halil Hayya'ya tam yetki verdiler. Sahadaki savaşçıların da kendisine her türlü desteği sağlayacaklarına dair tam bir taahhütleri bulunmaktadır.”

Silahlı liderlik kontrolü ele alıyor

Hamas'ın müzakerelerin gidişatını engelleyecek herhangi bir müdahale olmadığı yönündeki iddiası karşısında siyaset bilimi profesörü Taysir Abed, Hamas’ın net bir liderliğinin bulunmamasının ateşkes anlaşmasına varılmasını temelden engellediğine inanıyor ve ekliyor; “Hareketin silahlı kanadı hâlâ kararları kontrol ediyor ve siyasi liderliğin hâlâ bir rolü yok.”

Abed, “Hamas içinde İsrail ile acilen anlaşmaya varmak isteyen çoğunluğun fikrinin ağır basamadığını, çünkü kararın Gazze Şeridi'ndeki silahlı kanadın liderlerinin elinde olduğunu, bu kişilerin de rehinelerle ilgili bilgilere sahip olmalarından yararlanarak koşulları belirlediklerini” düşünüyor.



Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

TT

Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

Üst düzey bir Filistinli yetkili bugün Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere insani yardım erişimini engellemeyi bir ‘savaş silahı’ olarak kullandığını söyledi.

Filistinli yetkili Ammar Hicazi, İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürecek duruşmalar başlarken yargıçlara “Bir açlık operasyonuyla karşı karşıyayız. İnsani yardım bir savaş silahı olarak kullanılıyor” dedi.

dfgthy
Filistinli yetkili Ammar Hicazi (sağda) Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) bir duruşmaya katıldı. (EPA)

Hicazi, “Gazze Şeridi'nde Birleşmiş Milletler (BM) destekli tüm fırınlar kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Her on Filistinliden dokuzu güvenli içme suyuna erişemiyor. BM ve diğer uluslararası kuruluşların depoları boş” ifadelerini kullandı.

‘Sistematik zulüm’

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistinlilere yönelik insani yükümlülüklerine ilişkin duruşmaların ülkesine yönelik ‘sistematik zulmün’ parçası olduğunu söyledi.

Saar yaptığı basın açıklamasında, “Bu dava, İsrail'i gayri meşrulaştırmak ve zayıflatmak için yapılan sistematik bir zulmün parçasıdır. Mahkemede olması gereken İsrail değil, BM ve UNRWA'dır” diyerek Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na atıfta bulundu.

İsrail duruşmalara katılmıyor, ancak müttefiki ABD çarşamba günü katılacak.

UAD bugün, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'ne yönelik yardıma tam bir abluka uyguladıktan 50 günden fazla bir süre sonra İsrail'in Filistinlilere karşı insani yükümlülükleri üzerine bir haftalık duruşmalar başlattı.

dfvgrthy
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) heyeti, mahkemenin İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürmesi planlanan duruşmalarının ilkinde (EPA)

Lahey’deki BM temsilcileri, BM'nin en yüksek mahkemesi olan UAD’da beş gün sürecek maratona saat 10:00'da 15 yargıçtan oluşan bir heyet önünde başladı. Filistin devleti günün büyük bir bölümünde argümanlarını sunacak olan ilk ülke olacak.

Bu hafta, aralarında ABD, Çin, Fransa, Rusya ve Suudi Arabistan'ın yanı sıra Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Afrika Birliği'nin (AfB) de bulunduğu 38 ülke daha görüşlerini sunacak.

Geçtiğimiz aralık ayında BM Genel Kurulu, Norveç tarafından desteklenen ve UAD'dan tavsiye niteliğinde bir görüş bildirmesini isteyen kararı ezici bir çoğunlukla kabul etti.

Kararda UAD'dan İsrail'in BM'nin, kurumlarının, uluslararası örgütlerin ya da üçüncü devletlerin varlığı karşısında ‘Filistinli sivil nüfusun hayatta kalması için gerekli olan acil yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılmasını ve kolaylaştırılmasını sağlamak için’ ne yapması gerektiğine açıklık getirmesi isteniyor.

İsrail, eşi benzeri görülmemiş bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ndeki 2,4 milyon Filistinli için hayati önem taşıyan tüm uluslararası yardım akışını kontrol ediyor. İsrail bu yardımı 2 Mart'ta, 15 ay süren kesintisiz çatışmaların ardından kırılgan bir ateşkesin çökmesinden sadece günler önce kesti.

dsfgth
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yiyecek almak için sıraya giren yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini cuma günü yaptığı açıklamada, ‘siyasi amaçlı kıtlığı’ kınadı.

BM'ye göre iki aylık ateşkesin sona ermesinden bu yana yaklaşık 500 bin Filistinli yerinden edildi.

İsrail'in 18 Mart'ta hava ve kara saldırılarına yeniden başlaması, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasıyla tetiklenen savaşın başlangıcından bu yana BM'nin Gazze Şeridi'nde ‘belki de en kötü’ insani kriz olarak nitelendirdiği duruma yol açtı.

Hayal kırıklığı

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, 7 Ekim saldırısında İsrail tarafında çoğu sivil bin 218 kişi öldü.

BM'nin güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre o tarihten bu yana İsrail askeri misillemeleri Gazze Şeridi'nde çoğu sivil en az 52 bin 243 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. 18 Mart'tan bu yana ise en az 2 bin 111 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrailli yetkililer, Hamas'ı Gazze Şeridi'nde halen tutulan 58 esiri serbest bırakmaya zorlamanın tek yolunun askeri baskı olduğunu söylüyor.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkımdan (AFP)

UAD'ın tavsiye niteliğindeki görüşlerinin yasal bağlayıcılığı yok, ancak bu tavsiye niteliğindeki görüş İsrail üzerindeki diplomatik baskıyı arttırabilir.

Ocak 2024'te UAD, İsrail'i olası bir soykırım eylemini önlemeye ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeye çağırdı. Mart 2024'te, İbrani devletini soykırımla suçlayan Güney Afrika'nın talebi üzerine mahkeme, Filistin bölgesindeki yaygın ‘kıtlıkla’ başa çıkmak için İsrail'in yeni önlemler alması çağrısında bulundu.

Cenevre'deki Graduate Institute'de doktora öğrencisi olan Haris Horimajic, “Çatışmaya dahil olan taraflar uluslararası hukuka saygı gösterme konusunda çok az kararlılık gösterdiler. Danışma görüşü talebi, Gazze Şeridi'ndeki feci durumun ele alınması için anlamlı bir diyalog kurulamamasından duyulan yaygın hayal kırıklığını yansıtıyor” dedi.

Geçtiğimiz temmuz ayında UAD İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini ‘yasadışı’ ilan eden ve mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi çağrısında bulunan bir tavsiye kararı yayınladı.