Türkiye, SDG’ye karşı kararlılığını sürdürüyor

Münbiç'in güneydoğusuna hava saldırılarından bir kare  (Suriye Gözlemevi)
Münbiç'in güneydoğusuna hava saldırılarından bir kare (Suriye Gözlemevi)
TT

Türkiye, SDG’ye karşı kararlılığını sürdürüyor

Münbiç'in güneydoğusuna hava saldırılarından bir kare  (Suriye Gözlemevi)
Münbiç'in güneydoğusuna hava saldırılarından bir kare (Suriye Gözlemevi)

Ankara yanlısı gruplar Tişrin Barajı ve Münbiç şehri civarından çıkarmak için geniş çaplı bir saldırı başlatırken, Türk savaş uçakları Halep'in doğu kırsalındaki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) mevzilerine saldırılar düzenledi.

Türkiye'nin çatışmalara katılımı, Amerikalıların Kürt müttefiklerine güven vermek için gönderdiği takviyelere rağmen SDG'ye karşı savaşı çözme kararlılığını yansıtıyor gibi görünüyor.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türk savaş uçaklarının Münbiç'in güneydoğusundaki Tişrin Barajı ve Deyr Hafer kentindeki SDG mevzilerini bombaladığını bildirdi. SDG'den yapılan açıklamada, Türkiye yanlısı grupların Münbiç'in güney ve doğusundaki birkaç köye geniş çaplı saldırı başlattığı ve saldırganları püskürtmeyi başardıkları belirtildi.

SOHR’a göre dün gerçekleşen bombardıman ve çatışmalarda SDG’den 12 kişi öldü, 8 kişi de yaralandı; Türkiye yanlısı gruplardan ise 50 kişi öldü.

Çatışmalar, Irak Kürdistan Bölgesi'nden 20 kamyondan oluşan bir ABD askeri konvoyunun El Velid sınır kapısından Suriye topraklarına girerek Haseke kırsalındaki Tel Baydar ve Kasrak üslerine yöneldiği bir zamanda meydana geldi.

Şarku’k Avsat’ın SOHR’dan aktardığına göre ABD güçleri Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab'a (Kobani) 13 zırhlı araçtan oluşan bir kol gönderdi ve burada bir askeri üs inşasını tamamladı.



İki video Suriye Adalet Bakanı'nın görevden alınması çağrılarına yol açtı

Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
TT

İki video Suriye Adalet Bakanı'nın görevden alınması çağrılarına yol açtı

Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)

İnsan hakları örgütleri, Suriye’deki yeni yönetimin Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin 2015 yılında internette dolaşan iki videoda iki kadının infazı sırasında hazır bulunduğunun görülmesi üzerine Suriye'nin yeni yetkililerini soruşturma yapmaya çağırdı.

Son günlerde iki video sosyal medya kullanıcıları tarafından yaygın bir şekilde paylaşıldı. Bu videolardan birinde, silahlı adamlar fuhuş yapmakla suçlanan peçeli bir kadından sokak ortasında diz çökmesini istiyor, ardından içlerinden biri kadını başından vurarak öldürüyor.

Ölüm cezası

Diğer videoda ise silahlı bir kişi, fuhuş suçlamasıyla hakkında ölüm kararı verilen bir kadını infaz kararı okunduktan sonra başından vuruyor.

İlk videoda el-Veysi'nin olayı cep telefonuyla çektiği görülürken, ikinci videoda el-Veysi'nin infaz kararını okuması ağır eleştirilere ve görevden alınması çağrılarına yol açtı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman, el-Veysi'nin söz konusu iki videoda yer aldığını doğruladı. Abdurrahman, el-Veysi'nin o dönemde, ertesi yıl El Kaide'den ayrıldığını ve adını Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) olarak değiştirdiğini açıklayan Nusra Cephesi'nin şeriat yargıcı olduğunu söyledi.

Muhalif gruplar

HTŞ, Aralık 2024'te Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yol açan muhalif saldırıya liderlik etmişti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre  el-Veysi'nin videoda yer almasıyla ilgili sorusuna yeni Suriye yönetiminden bir kaynak ‘şu anda yorum yapılamayacağını’ söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika araştırmacısı Hibe Zeydan, el-Veysi'nin iki kadının sahada infaz edilmesinde açıkça yer almasının ‘hesap verebilirlik ve adaletle ilgili karmaşık soruları gündeme getirdiğini’ söyledi ve ‘şeffaf ve bağımsız bir soruşturmanın kritik önemde olduğunu’ bildirdi. Zeydan, iki videonun yayınlanmasına rağmen el-Veysi'nin hükümetteki rolünün devam etmesinin ‘yönetimin adalet ve hesap verebilirlik konusundaki kararlılığı hakkında rahatsız edici bir mesaj verdiğini’ belirtti.

HTŞ ve El Kaide

HTŞ yıllar önce El Kaide ile bağlarını koparmış olsa da birçok Suriyeli, yetkililerin çeşitli Suriyeli bileşenlere ve uluslararası topluma yönelik güven verici mesajlarına rağmen, grubun bileşenleri dışlayan ve kadınların rolünü marjinalleştiren katı bir dini rejim kurma yolunda ilerlediğinden endişe ediyor.

Suriye Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi (SJAC) Direktörü, el-Veysi'nin görevden alınması çağrısında bulunarak, adalet bakanı olarak atanmasını bir ‘skandal’ olarak nitelendirdi. “Bu, Suriye'deki ve ötesindeki herkese en kötü mesajı gönderiyor. Bunlar sadece iki video ve işler aslında bundan daha kötü olabilir” diyen SJAC Direktörü, benzer olayların Suriye'deki yeni yönetimin ‘gerçek bir geçiş dönemi adaleti sürecine girmekten’ kaçınmasına yol açabileceğine dair korkularını dile getirdi.

Suriyelilerin öfkesi

Beşşar Esed'in 8 Aralık 2024'te devrilmesinin ardından Şam'ı ziyaret eden uluslararası delegeler, ülkedeki siyasi sürecin kapsayıcı olmasının ve sivil haklar ile temel özgürlüklere saygı gösterilmesinin önemini yineledi.

Her iki video da sosyal medyada Suriyeliler arasında öfkeye yol açtı.

Feminist aktivist Ruveyde Kenan Facebook hesabında şunları yazdı: “Şu anda ihtiyaç duyulan şey Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin görevden alınmasıdır. Çünkü kendisi Suriye'nin, Suriyelilerin ve Suriyeli kadınların geleceği için bir felakettir.”