Yerel yetkili: İsrail ordusu Golan sakinlerine ellerindeki silahları teslim etmeleri çağrısında bulundu

Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail askeri aracı (Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail askeri aracı (Reuters)
TT

Yerel yetkili: İsrail ordusu Golan sakinlerine ellerindeki silahları teslim etmeleri çağrısında bulundu

Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail askeri aracı (Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail askeri aracı (Reuters)

Suriye'nin Golan Tepeleri'nde yer alan bir kasabanın muhtarı dün (Pazartesi) AFP'ye yaptığı açıklamada, bölgeye saldırılar düzenleyen İsrail ordusunun temsilcileriyle görüştüğünü ve kendisine kasaba sakinlerinden silahlarını teslim etmelerini istediklerini söylediklerini doğruladı.

Cabata el-Haşab Muhtarı Muhammed Mazen Meryul, geçen aydan bu yana ordunun konuşlandığı kasabanın dış mahallelerinde, onların isteği üzerine İsrail askerleriyle görüştüğünü söyledi.

Beşşar Esed'in devrildiği gün olan 8 Aralık'ta İsrail, Donald Trump yönetimindeki ABD tarafından tanınan bir hamleyle, 1981'de ilhak etmeden önce 1967'de işgal ettiği Golan Tepeleri'nin kenarındaki askerden arındırılmış tampon bölgeye ordusunu konuşlandırdığını duyurdu.

Muhtar, “Onlarla bir toplantı yaptık ve elimizde 48 saat içinde teslim etmemizi istedikleri silahlar olduğunu söylediler. Eski Suriye ordusunun çökmesiyle silahlar köylerin içinde ve çevresinde bulunan askeri birliklere bırakılmıştı. Bazı sakinler askeri birliklere giderek silahları aldı” ifadelerini kullandı.

csdvfbgh
Cabata el-Haşab Muhtarı Muhammed Mazen Meryul (AFP)

İsrail ordusunun silahları taşıyan araçları fotoğrafladığını kendisine bildirdiğini söyleyen Muhtar, “Silah istedikleri ilk gün halka, askeri birliklerden silah alan herkesin belirli bir noktaya gelip silahları İsrail tarafına teslim etmesi gerektiğini duyurduk” dedi.

Muhtar sözlerini şöyle sürdürdü: “İkinci kez onlara artık silahımız olmadığını, silah varsa da Suriye Geçici Hükümeti’ne teslim edileceğini ve Suriye hükümeti varken sizinle görüşme ya da anlaşma yetkimiz olmadığını söyledik.”

Cabata el-Haşab kasabası, Suriye ile İsrail arasındaki Ayrılma Anlaşması uyarınca Birleşmiş Milletler (BM) barış güçlerinin konuşlandırıldığı tampon bölgede yer alıyor. İsrail ordusu zaman zaman kasabanın ana caddesinde devriye geziyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre yakındaki el-Baas kasabasında da İsrail tankları kasaba merkezinde konuşlanmış durumda.

Eski ordu güçleri, muhalif gruplar Şam'a ulaşmadan ve Beşşar Esed kaçmadan önce Suriye'nin güneyindeki mevzilerinden düzensiz bir şekilde çekilmişti.

BM, İsrail'in tampon bölgeyi ele geçirmesini 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması’nın ihlali olarak değerlendiriyor.



İki video Suriye Adalet Bakanı'nın görevden alınması çağrılarına yol açtı

Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
TT

İki video Suriye Adalet Bakanı'nın görevden alınması çağrılarına yol açtı

Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)

İnsan hakları örgütleri, Suriye’deki yeni yönetimin Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin 2015 yılında internette dolaşan iki videoda iki kadının infazı sırasında hazır bulunduğunun görülmesi üzerine Suriye'nin yeni yetkililerini soruşturma yapmaya çağırdı.

Son günlerde iki video sosyal medya kullanıcıları tarafından yaygın bir şekilde paylaşıldı. Bu videolardan birinde, silahlı adamlar fuhuş yapmakla suçlanan peçeli bir kadından sokak ortasında diz çökmesini istiyor, ardından içlerinden biri kadını başından vurarak öldürüyor.

Ölüm cezası

Diğer videoda ise silahlı bir kişi, fuhuş suçlamasıyla hakkında ölüm kararı verilen bir kadını infaz kararı okunduktan sonra başından vuruyor.

İlk videoda el-Veysi'nin olayı cep telefonuyla çektiği görülürken, ikinci videoda el-Veysi'nin infaz kararını okuması ağır eleştirilere ve görevden alınması çağrılarına yol açtı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman, el-Veysi'nin söz konusu iki videoda yer aldığını doğruladı. Abdurrahman, el-Veysi'nin o dönemde, ertesi yıl El Kaide'den ayrıldığını ve adını Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) olarak değiştirdiğini açıklayan Nusra Cephesi'nin şeriat yargıcı olduğunu söyledi.

Muhalif gruplar

HTŞ, Aralık 2024'te Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yol açan muhalif saldırıya liderlik etmişti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre  el-Veysi'nin videoda yer almasıyla ilgili sorusuna yeni Suriye yönetiminden bir kaynak ‘şu anda yorum yapılamayacağını’ söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika araştırmacısı Hibe Zeydan, el-Veysi'nin iki kadının sahada infaz edilmesinde açıkça yer almasının ‘hesap verebilirlik ve adaletle ilgili karmaşık soruları gündeme getirdiğini’ söyledi ve ‘şeffaf ve bağımsız bir soruşturmanın kritik önemde olduğunu’ bildirdi. Zeydan, iki videonun yayınlanmasına rağmen el-Veysi'nin hükümetteki rolünün devam etmesinin ‘yönetimin adalet ve hesap verebilirlik konusundaki kararlılığı hakkında rahatsız edici bir mesaj verdiğini’ belirtti.

HTŞ ve El Kaide

HTŞ yıllar önce El Kaide ile bağlarını koparmış olsa da birçok Suriyeli, yetkililerin çeşitli Suriyeli bileşenlere ve uluslararası topluma yönelik güven verici mesajlarına rağmen, grubun bileşenleri dışlayan ve kadınların rolünü marjinalleştiren katı bir dini rejim kurma yolunda ilerlediğinden endişe ediyor.

Suriye Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi (SJAC) Direktörü, el-Veysi'nin görevden alınması çağrısında bulunarak, adalet bakanı olarak atanmasını bir ‘skandal’ olarak nitelendirdi. “Bu, Suriye'deki ve ötesindeki herkese en kötü mesajı gönderiyor. Bunlar sadece iki video ve işler aslında bundan daha kötü olabilir” diyen SJAC Direktörü, benzer olayların Suriye'deki yeni yönetimin ‘gerçek bir geçiş dönemi adaleti sürecine girmekten’ kaçınmasına yol açabileceğine dair korkularını dile getirdi.

Suriyelilerin öfkesi

Beşşar Esed'in 8 Aralık 2024'te devrilmesinin ardından Şam'ı ziyaret eden uluslararası delegeler, ülkedeki siyasi sürecin kapsayıcı olmasının ve sivil haklar ile temel özgürlüklere saygı gösterilmesinin önemini yineledi.

Her iki video da sosyal medyada Suriyeliler arasında öfkeye yol açtı.

Feminist aktivist Ruveyde Kenan Facebook hesabında şunları yazdı: “Şu anda ihtiyaç duyulan şey Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin görevden alınmasıdır. Çünkü kendisi Suriye'nin, Suriyelilerin ve Suriyeli kadınların geleceği için bir felakettir.”