Yeni Suriye yönetimi Tişrin Gazetesi’nin adını Al-Hurriye Gazetesi olarak değiştirdi

Al-Hurriye Gazetesi olarak anılan Suriye Tişrin Gazetesi'nin yeni logosu (Gazetenin Facebook sayfası)
Al-Hurriye Gazetesi olarak anılan Suriye Tişrin Gazetesi'nin yeni logosu (Gazetenin Facebook sayfası)
TT

Yeni Suriye yönetimi Tişrin Gazetesi’nin adını Al-Hurriye Gazetesi olarak değiştirdi

Al-Hurriye Gazetesi olarak anılan Suriye Tişrin Gazetesi'nin yeni logosu (Gazetenin Facebook sayfası)
Al-Hurriye Gazetesi olarak anılan Suriye Tişrin Gazetesi'nin yeni logosu (Gazetenin Facebook sayfası)

Suriye Enformasyon Bakanlığı dün, devlete ait Tişrin gazetesinin adını "Al-Hurriye Gazetesi" olarak değiştirdi.

Ön sayfada yer alan bir yazıda, yazı işleri departmanı şunları yazdı: “Çünkü hürriyet... Çünkü bu, yüzlerini yeni bir şafağa ve parlak bir ufka çeviren, vatanlarına duydukları sınırsız tutkuyla şekillenen Suriyelilerin tercihidir. ' Hürriyet ' bizim platformumuz, simgemiz ve altın adresimiz olacak, çünkü biz ifadenin samimiyeti kadar anlamın samimiyetini de arayan okuyucular ve takipçilerle gerçek bir sıcak el sıkışma arayışındayız.”

Şarku’l Avsat’ın DPA'dan aktardığına göre yazı söyle devam etti, Özgürlük artık Suriye'ye, vatana, halka ve medyaya dayanan bu Suriye gazetesinin çalışmalarının başlangıç noktasıdır. Hürriyet, her özgür insanın platformudur... ve kendini adamış özgürlüğün bir unvanı olacaktır."

İlk sayısı Ekim 1975'te Ekim Savaşı'nın ikinci yıldönümünde yayınlanan Tişrin, geçen yıl 8 Aralık'ta başkent Şam'da kontrolü ele geçiren yeni yönetimin Baas Partisi'ni feshetmesinin ardından akıbetine karar verilmeyen Arap Sosyalist Baas Partisi'nin sözcüsü el-Sevra ve el-Baas ile birlikte Suriye'nin üçüncü resmî gazetesidir.

Yeni yönetimin Suriye'de kontrolü ele geçirmesinden bu yana, Suriye televizyonu başta olmak üzere Suriye'nin resmi medya kuruluşları neredeyse hiç faaliyet göstermedi.



ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin yaptığı açıklamada, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra DEAŞ’ın yeniden büyük bir tehdit oluşturmasını önlemek için ABD'nin Suriye'de asker bulundurmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.

Austin, görevden ayrılmadan önceki Associated Press'e (AP) dün verdiği röportajında, özellikle on binlerce eski DEAŞ üyesinin ve aile üyelerinin kaldığı gözaltı kamplarının güvenliğini sağlamak için ABD askerlerine halen ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tahminlere göre söz konusu kamplarda 8 bin ile 10 bin arasında DEAŞ üyesi bulunuyor ve bunların en az 2 bini ‘çok tehlikeli’ olarak değerlendiriliyor.

Yaklaşık 50 ortak ülkeyle Ukrayna'ya askeri yardım konusunu görüşmek üzere gittiği Almanya'daki Ramstein Hava Üssü'nde konuşan Austin, “Suriye’nin korumasız bırakılması halinde DEAŞ savaşçılarının yeniden ortaya çıkacağını düşünüyorum” dedi. ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, 2018 yılında ilk başkanlık döneminde Suriye'deki tüm askerleri geri çekme girişiminde bulunmuş, bu durum dönemin Savunma Bakanı Jim Mattis'in istifasına yol açmıştı. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) geçtiğimiz aralık ayı başlarında Esed'e karşı Şam’a doğru ilerlerken Trump sosyal medya hesabından, ABD ordusunun çatışmalardan uzak durması gerektiğini belirten bir paylaşımda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın  edindiği bilgiye göre ABD'nin DEAŞ’la mücadele misyonu kapsamında Suriye'de yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor. Bu rakam yetkililerin yıllardır 900 olduğunu söylediği asker sayısından önemli bir artış anlamına geliyor. ABD askerleri 2015 yılında DEAŞ’ın Suriye'nin büyük bir bölümünü işgal etmesinin ardından buraya konuşlandırılmıştı. ABD askerlerinin Suriye’de devam eden varlığı, 8 Aralık'ta Esed rejiminin yıldırım saldırıyla devrilmesi ve ailesinin onlarca yıllık iktidarına son verilmesinin ardından sorgulanmaya başlandı.