Suveyda'dan iki Dürzi grup, yeni Suriye ordusuna katılmaya hazır olduklarını açıkladı

Şam'da eski ordu askerlerinin ‘uzlaşma süreci’ için kayıt yaptırmayı beklediği Baas Partisi karargahındaki bir masanın üzerinde yer alan raporun kapağında, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in fotoğrafı (AP)
Şam'da eski ordu askerlerinin ‘uzlaşma süreci’ için kayıt yaptırmayı beklediği Baas Partisi karargahındaki bir masanın üzerinde yer alan raporun kapağında, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in fotoğrafı (AP)
TT

Suveyda'dan iki Dürzi grup, yeni Suriye ordusuna katılmaya hazır olduklarını açıkladı

Şam'da eski ordu askerlerinin ‘uzlaşma süreci’ için kayıt yaptırmayı beklediği Baas Partisi karargahındaki bir masanın üzerinde yer alan raporun kapağında, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in fotoğrafı (AP)
Şam'da eski ordu askerlerinin ‘uzlaşma süreci’ için kayıt yaptırmayı beklediği Baas Partisi karargahındaki bir masanın üzerinde yer alan raporun kapağında, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in fotoğrafı (AP)

Suriye'nin güney vilayeti Suveyda'dan iki Dürzi grup dün, Beşşar Esed'in geçen ay iktidardan indirilmesinin ardından yeni Suriye ordusuna katılmaya hazır olduklarını açıkladı.

İki grup ortak yaptıkları açıklamada: “Bizler, Suveyda'daki en büyük iki askeri grup olan Rical el-Kerame ve Liva el-Cebel olarak, Suriye'yi korumayı amaçlayan yeni bir ulusal ordunun çekirdeğini oluşturacak askeri yapıda birleşmeye hazır olduğumuzu beyan ediyoruz” ifadelerini lullandı.

Gruplar, ‘Beşşar Esed'in ordusunda olduğu gibi, yetkililer tarafından halka baskı uygulamak için bir araç olarak kullanılan herhangi bir hizipçi ya da mezhepçi orduyu’ kategorik olarak reddettiklerini bildirdiler.

“Askeri gruplar olarak, idari ya da siyasi işlerde hiçbir niyetimiz ya da rolümüz yok” diyen gruplar, ‘insanı öncelikleri merkezine koyan katılımcı bir şekilde sivil ve siyasi çalışmaların etkinleştirilmesi’ çağrısında bulundu.

Rical el-Kerame ve Liva el-Cebel, ‘ülkede güvenlik ve emniyet sağlanana kadar kamu tesislerini koruma ve istikrarlarını sağlama’ konusundaki kararlılıklarını vurguladı.

zxscdfr
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nin Suriye sınırına yakın Mecdel Şems bölgesinde yaşayan Dürziler, geçtiğimiz nisan ayında bayramlarını kutluyor. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Esed rejiminin devrilmesinden günler sonra yeni yetkililer, üç ay süreceğini söyledikleri geçiş dönemi boyunca anayasa ve parlamentonun askıya alınacağını duyurdu.

Yeni yönetim, geçiş hükümetinin başbakanını atadı ve o da kısa süre içinde bakanları ve valileri atamaya başladı.

dvfgbh
Halep'in doğusundaki Suriye Milli Ordusu (SMO) mensupları (Arşiv - AFP)

Aktivistler ve siyasetçiler, Suriye toplumunun bileşenlerini koruyacak, haklarını garanti altına alacak, seçimleri gerçekleştirecek ve Suriye'deki herkesin katılımıyla bir hükümet kuracak yeni bir Suriye anayasasının yazılması gerektiğini vurguluyor.

Suriye, Aleviler, Ermeniler, Kürtler, Şiiler, Dürziler ve Hıristiyanlar gibi geniş bir azınlık yelpazesiyle Ortadoğu'nun etnik, ırksal ve kültürel açıdan en renkli ülkelerinden biri.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”