Rusya, Esed rejiminin düşmesinden sonra Afrika'daki hedeflerini gerçekleştirmek için Libya'ya yöneldi

Rusya Akdeniz havzasında alternatif arayışında

Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-bek Yevkurov’un geçtiğimiz yıl Bingazi'nin Benina Havaalanı'na Bingazi'nin Benina Havaalanı'na gelişinden bir kare (LUO)
Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-bek Yevkurov’un geçtiğimiz yıl Bingazi'nin Benina Havaalanı'na Bingazi'nin Benina Havaalanı'na gelişinden bir kare (LUO)
TT

Rusya, Esed rejiminin düşmesinden sonra Afrika'daki hedeflerini gerçekleştirmek için Libya'ya yöneldi

Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-bek Yevkurov’un geçtiğimiz yıl Bingazi'nin Benina Havaalanı'na Bingazi'nin Benina Havaalanı'na gelişinden bir kare (LUO)
Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-bek Yevkurov’un geçtiğimiz yıl Bingazi'nin Benina Havaalanı'na Bingazi'nin Benina Havaalanı'na gelişinden bir kare (LUO)

Suriye’de Beşşar Esed'in devrilmesi Rusya’nın Afrika’daki projelerini sekteye uğrattı ve onu Akdeniz havzasında alternatif bir destek noktası aramaya, Libya'ya yönelmeye zorladı. Esed ve Şam'ın uzun süredir müttefiki olan Moskova'nın Suriye kıyılarında Akdeniz, Ortadoğu, Orta Afrika ve Sahra Altı Afrika'daki faaliyetlerini kolaylaştıran bir askeri liman ve hava üssü vardı, ancak Esed'in çeyrek asırlık iktidarının devrilmesinin ardından sahip olduğu askeri imkanlar tehlikeye girdi.

Rusya'yı ‘önemli’ bir ülke olarak tanımlayarak güven tazelemeye çalışan Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, “Rusya'nın bazılarının istediği şekilde Suriye'den çıkmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Libya'ya doğru stratejik geri çekilme

Yeni Suriye'nin siyasi oluşumu belirsizliğini korurken, Moskova Libya'ya doğru stratejik bir geri çekilme başlatmak zorunda kaldıKraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'den (Royal United Services Institute/RUSI) Araştırmacı Jalel Harchaoui, Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada bu geri çekilmenin ‘esasen Rusya’nın Afrika'daki mevcut askeri misyonlarını korumak için’ olduğunu söyledi. Aynı zamanda bunun ‘Suriye’de sahip olduğu konumun aşınmasını hafifletmek’ isteyen Moskova'nın ‘kendini koruma tepkisi’ olduğunu da sözlerine ekledi.

dfvergth5
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)

İsviçre merkezi araştırma merkezi All Eyes On Wagner, 2024 mayısında yayınladığı bir raporda geçtiğimiz yılın şubat ve nisan aylarında askeri teçhizatın geldiği Tobruk Ticari Limanı da dahil olmak üzere Rusya’nın Libya’da yaklaşık 10 noktada faaliyetlerini sürdürdüğünü ortaya çıkardı. Rapora göre 2024 şubatında 800 civarında olan Rus askerlerinin sayısı aynı yılın mayıs ayında bin 800'e yükseldi.

Adamlar ve ekipmanlar

ABD gazetesi The Wall Street Journal (WSJ) 18 Aralık'taki sayısında Libyalı ve ABD'li yetkililere dayandırdığı bir haberde S-300 ve S-400 gibi Rus yapımı radar ve hava savunma sistemlerinin Suriye'den Libya'ya transfer edildiğini yazdı. Jalel Harchaoui, Esed rejiminin 8 Aralık'ta düşmesinden bu yana Rusya'dan ve Belarus’tan Libya'ya büyük miktarda askeri teçhizat ve unsur transfer edildiğini söyledi. Ukrayna istihbaratı ise 3 Ocak'ta Moskova'nın Sparta ve Sparta II adlı kargo gemilerini askeri teçhizat ve silah taşımak için kullanmayı planladığını bildirdi.

cdvfgbhy
Türkiye Trablus'ta önce Ulusal Mutabakat Hükümetini (UMH) ardından da Ulusal Birlik Hükümetini (UBH) destekledi (UBH)

Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi (Atlantic Council) uzmanlarından Emadeddin Badi, bu değişimin basit bir bölgesel müttefik değişikliğinden değil, bir süreklilik arayışından kaynaklandığını söyledi. Badi’ye göre bu adım, Libya'nın uzun vadeli bir strateji çerçevesindeki önemini ve Esed'in Moskova'ya NATO'nun doğu kanadında bir dayanak noktası ve yeteneklerini test edebileceği bir alan sağlıyor. Rusya'nın bu hamleleri, Trablus hükümetini ve eski sömürgeci güç olarak İtalya'yı alarma geçirirken, Avrupa Birliği (AB) ve NATO da endişeyle izliyor. İtalya Savunma Bakanı Guido Crocetto, Moskova'nın Suriye'deki Tartus Deniz Üssü’nden Libya'ya transferler gerçekleştirdiğini doğruladı.

Rusya’nın varlığı daha da görünür olurdu

Bazı kaynaklar, ABD'nin Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'i, 2023 yılından beri istediği Tobruk Ticari Limanı’nda Rusya’nın kalıcı olarak konuşlanmasını reddetmeye ikna etmeye çalıştığını, ancak Kremlin'in Esed dönemindeki rahatlığa sahip olamayacağını söylediler.

Konrad Adennauer Stiftung Derneği’nin Mali'deki Sahel Bölgesel Programı Başkanı Ulf Laessing, ‘yabancı diplomatların ve gazetecilerin olmadığı bir kara kutu’ olarak nitelendirdiği Suriye'nin pratik bir uyum olduğunu söyledi. Rusların temelde ne isterlerse onu yaptıklarını belirten Laessing, “Libya'da işler çok daha karmaşık olurdu. Orada sır saklamak zor. Rusya’nın varlığı daha görünür olurdu” değerlendirmesinde bulundu.

fgthy
Mareşal Halife Hafter, Bingazi'de kuvvet komutanlarıyla birlikte (LUO)

Bunun yanında Moskova, Libya’nın önceki hükümeti Ulusal Mutabakat UMH'nin müttefiki olan Türkiye ve ardından geçici UBH de dahil olmak üzere diğer güçlerle de uğraşmak zorunda kalacak. Ayrıca işler kötü giderse kendi geleceğini de tehlikeye atmaktan kaçınacaktır. Bu bağlamda Kremlin’e yakınlığıyla bilinen Tsargrad televizyon kanalının internet sitesinin askeri muhabiri Vlad Klepchenko, “Suriye'deki hataları tekrarlamamalı ve alternatif bir seçenek olmadan yerel bir diktatöre bel bağlamamalıyız” ifadelerini kullandı.

Konrad Adennauer Stiftung Derneği’nden Laessing, 2011 yılında Muammer Kaddafi rejiminin düşmesinden sonra patlak veren çatışmalar nedeniyle bölünen Libya'da her iki tarafın da diğerlerine karşı seçeneklerini açık tutmaya çalıştığını vurguladı. Ankara’nın son bir yıldır ekonomik projeler ve diplomatik görüşmeler yoluyla Hafter ile yakınlaşmaya çalıştığını, ancak Hafterin siyasal İslamcılığın yayılmasını durdurabileceği inancıyla kendisini gizlice destekleyen Batı'ya sırtını dönmeyi göze alamayacağını belirten Laessing, “Rusya'nın Libya'da yapabileceklerinin kesinlikle bir sınırı var” diye ekledi.



Suriye’nin Suveyda ilinde Dürziler ile Bedeviler arasında çıkan çatışmalarda 37 kişi öldü, 50 kişi yaralandı

Şam'dan Süveyda Yolu'na giden yol üzerindeki bir tabela
Şam'dan Süveyda Yolu'na giden yol üzerindeki bir tabela
TT

Suriye’nin Suveyda ilinde Dürziler ile Bedeviler arasında çıkan çatışmalarda 37 kişi öldü, 50 kişi yaralandı

Şam'dan Süveyda Yolu'na giden yol üzerindeki bir tabela
Şam'dan Süveyda Yolu'na giden yol üzerindeki bir tabela

Suriye basını, Suriye'nin güneyindeki Suveyda ilinde Dürzi ve Bedevi silahlı kişiler arasında çıkan çatışmalarda ölenlerin sayısının 37'ye yükseldiğini bildirdi. Aktarılan bilgilere göre ikisi çocuk olmak üzere ölenlerin 27'si Dürzi, 10'u Bedeviydi. Çatışmalarda ayrıca yaklaşık 50 kişi yaralandı.

Çatışmalar, nisan ve mayıs aylarında Dürziler ile güvenlik güçleri arasında meydana gelen ve onlarca kişinin ölümüne neden olan olaylardan bu yana bölgede yaşanan ilk şiddet olayları olarak kayıtlara geçti.

Suriye devlet televizyonu, çatışmaların Şam-Suveyda yolu üzerinde bir arabanın çalınmasının ardından çıktığını ve durumun silahlı çatışmaya dönüştüğünü bildirdi. Bir hükümet kaynağı, İçişleri Bakanlığı güçlerinin çatışmaları sonlandırmak için bölgeye gittiğini açıkladı.

Suriye’nin resmi haber kanalı Al-Ahbariya ağı, bir işçinin şiddetli çatışmalarda hasar gören elektrik hatlarını onarırken kurşun isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiğini ve bu olayın ardından Suveyda’nın büyük bir kısmında elektrik kesintisi yaşandığını bildirdi.

Ayrıca, güvenlik koşullarının kötüleşmesi nedeniyle bakım ekiplerinin elektrik şebekesindeki hasarlı noktalara ulaşmakta zorluk yaşadığını da sözlerine ekledi.

Suwayda24 haber sitesi, bu çatışmaların yaklaşık iki ay sonra bölgede yaşanan ilk çatışmalar olduğunu bildirdi. Suveyda Valisi Mustafa Bekkur, itidal çağrısında bulundu. Al-Ahbariya ağına göre Vali Bekkur, ‘bu meseleyi atlatmak için kesin garanti olan akla ve diyaloga başvurulması gerektiğini’ vurguladı.

Vali Bekkur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elimiz, reform ve devletin inşası için çaba gösteren ve tüm Suriyeliler için daha iyi bir yaşam hazırlayan herkese uzanıyor. Yerel ve aşiret yetkililerinin gerginliği yatıştırmak için gösterdiği çabaları takdir ediyor ve devletin vatandaşlarını korumak konusunda taviz vermeyeceğini vurguluyoruz.”

Suveyda, Suriye'deki yaklaşık 700 bin kişilik Dürzi topluluğunun en yoğun nüfusuna sahip.