Golan Tepeleri'ndeki "Hayaletler Çarkı" hakkındaki güçlü teoriye darbe

Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
TT

Golan Tepeleri'ndeki "Hayaletler Çarkı" hakkındaki güçlü teoriye darbe

Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)

Ortadoğu'nun en büyük megalit yapılarından Rujm el-Hiri'nin gözlemevi olarak kullanılmadığı ortaya çıktı. 

Golan Tepeleri'ndeki en az 5 bin yıllık Rujm el-Hiri, Hayaletler Çarkı diye de biliniyor. 

1968'de keşfedilen labirent benzeri yapının merkezinde yığılmış kayalar yer alıyor. Bunun etrafıysa bazalt taşlardan çok sayıda eşmerkezli çemberle çevrili. 

150 metre çapındaki bu devasa yapının inşa amacı uzun zamandır tartışılıyor. Bilim insanları, Hayaletler Çarkı'nın savunma kalesi veya önemli birinin mezarı olabileceği gibi teoriler öne sürüyor. 

Ancak "Doğu'nun Stonehenge'i" diye anılan yapının gözlemevi olduğu fikri diğerlerine kıyasla çok daha baskındı.

1998 tarihli bir çalışmada Rujm el-Hiri'nin, gündönümleri, ekinokslar, Sirius yıldızı ve diğer gökcisimlerinin konumuna göre hizalandığının bulunması bu teoriyi destekliyordu. 

Ancak İsrail'deki Tel Aviv ve Negev Ben-Gurion üniversitelerinden araştırmacılar bu teoriye büyük bir darbe vurdu.

Bulguları hakemli dergi Remote Sensing'de yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, Rujm el-Hiri'nin yer aldığı bölgedeki tektonik faaliyetlerin geçmişini inceledi. Araştırmacılar manyetik alanın kaya ve toprakta bıraktığı izleri de analiz etti.

Bilim insanları tektonik faaliyetler sonucu yapının yönünün zaman içinde değiştiği sonucuna vardı. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Analizler, Rujm el-Hiri'nin bulunduğu alanın saat yönünün tersine döndüğünü ve ilk konumundan onlarca metre kaydığını ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, duvarların ve girişlerin yönünün MÖ 4000-2000 dönemiyle aynı olmadığını ve bu nedenle yapının, gökcisimlerine göre hizalanmadığını söylüyor:

Rujm el-Hiri'nin bir gözlemevi olması muhtemel değil.

Araştırmacılar yapının inşaatının MÖ 4500'lerde başlamış olabileceğini fakat çeşitli bölümlerin MÖ 3600 ila 2300'de yeniden inşa edildiğini düşünüyor. Ayrıca sonraki yüzyıllarda da birkaç değişiklik yapılmış olması muhtemel.

Rujm el-Hiri'nin tam olarak hangi amaçla yapıldığının belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Yapının içinde çok az tarihi eser bulunması bilim insanlarının karşılaştığı en büyük zorluklardan biri.

Diğer yandan araştırmacılar bölgede pek çok şeyin keşfedilmeyi beklediğini düşünüyor. 

Independent Türkçe, Science Alert, IFLScience, Remote Sensing



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.