SDG lideri: Suriye’deki yeni yönetimle bölünme projelerini reddetme konusunda anlaştık

Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)
TT

SDG lideri: Suriye’deki yeni yönetimle bölünme projelerini reddetme konusunda anlaştık

Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) bölgelerini kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, Şam'daki yeni yönetimle ülkenin birliğini tehdit eden ‘her türlü bölünme projesini’ reddetme konusunda anlaştıklarını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Abdi, geçtiğimiz ayın sonlarında Şam'da iki tarafın üst düzey isimleri arasında yapılan görüşmenin ‘olumlu’ geçtiğini belirterek, “Suriye'nin birliği ve toprak bütünlüğünden yana olma ve ülkenin birliğini tehdit eden her türlü bölünme projesini reddetme konusunda hemfikiriz” ifadelerini kullandı.

Suriye'nin kuzeyinde ve doğusundaki geniş alanlar, 2011 yılında Suriye'deki çatışmaların başlaması ve hükümet güçlerinin çatışmadan çekilmesinin ardından Kürtler tarafından kurulan KDSÖY’ün kontrolüne geçti.

DEAŞ'la mücadele eden Kürtler eğitim, sosyal ve askeri kurumlar kurdular. Çatışmaların yaşandığı yıllar boyunca kazanımlarını korumaya çalıştılar. Suriye’nin eski yetkilileri ise onları ‘ayrılıkçı’ eğilimlerinden dolayı suçladı.

Omurgasını Kürt ağırlıklı Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu ve Washington tarafından desteklenen SDG’den bir heyet, Şam'daki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi. Bu görüşme, Beşşar Esed rejiminin geçtiğimiz ayın başlarında devrilmesinden sonra iki taraf arasında yapılan ilk görüşmelerden biriydi.

Abdi, AFP’ye gönderdiği yazılı açıklamasında şunları söyledi:

“Esed rejiminin düşmesinden sonraki aşamayı ve Suriye'nin nasıl yeniden ve bu kez sağlam sütunlar üzerine olmak üzere inşa edileceğini ele aldık.”

Suriyeliler arasında yapıcı bir diyaloğa zemin hazırlamak amacıyla yeni yönetimin Suriye'de istikrar yaratma çabalarını desteklediğini vurgulayan SDG lideri, Suriye genelinde ateşkes sağlanması için müdahalede bulunmanın yeni yönetimin sorumluluğu olduğunu belirtti.

Suriyeli Kürtler, Esed rejiminin düşmesinin ardından yeni otoriteye karşı bir iyi niyet göstergesi olarak muhalif grupların benimsediği bağımsızlık bayrağını kurumlarına çekmiş ve bu hareket Washington tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.

Heyet Tahri Şam’ın (HTŞ) 11 günde Şam'a ulaşmayı başaran Şera liderliğindeki sürpriz saldırısının ardından, Türkiye’ye yakın Suriyeli gruplar Suriye'nin kuzeyinde SDG’ye saldırdı. Bu saldırı, SDG’nin bazı bölgelerden çekilmesine neden oldu.

Ankara, Kürt ağırlıklı YPG’yi terör örgütü olarak nitelendirdi ve on yıllardır kendisine karşı silahlı isyan yürüten PKK’nın bir uzantısı olarak görüyor. Analistlere göre Türkiye, son olaylar çerçevesinde SDG’nin Suriye'deki konumunu zayıflatmaya çalışıyor.

KDSÖY tarafından yapılan açıklamaya göre dün Türkiye'nin Halep'in doğu kırsalındaki Tişrin Barajı'na giden sivil konvoyları hedef alan bombardımanında beş sivil öldü, 15 sivil de yaralandı. KDSÖY, bu saldırının hayati öneme sahip Tişrin Barajı'na yönelik devam eden bombardımanı kınama çağrısına bir yanıt olduğunu öne sürdü.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) aktardığına göre ABD'nin arabuluculuğundaki ateşkese rağmen SDG ile Ankara yanlısı Suriyeli gruplar arasında ülkenin kuzeyindeki Münbiç kırsalında devam eden çatışmalar pazar sabahı itibariyle, iki günde 100'den fazla kişinin ölümüne neden oldu.

Türkiye 2016 yılından beri Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK/YPG'ye karşı birçok askeri operasyon gerçekleştirdi ve geniş bir sınır şeridini kontrol altına almayı başardı.

Öte yandan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan salı günü yaptığı açıklamada, Esed sonrası ‘kansız’ bir geçiş için Ankara'nın şartlarını kabul etmemesi halinde, Kürt ağırlıklı grupları yeni bir operasyon başlatmakla tehdit etti.



Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
TT

Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)

Suriyeli bir kaynak, Hikmet el-Hicri’ye bağlı güçlerin, Suveyda vilayetinin batı kırsalında yer alan kamu güvenlik birliklerine yönelik saldırılarını üçüncü gününde de sürdürdüğünü bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen kaynak, Alman haber ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Kanun dışı gruplar ya da Hikmet el-Hicri’ye bağlı ‘Ulusal Muhafızlar’ adıyla bilinen unsurlar, dün akşam kamu güvenliği noktalarına saldırı düzenledi” dedi.

Kaynak, “Kanun dışı unsurlarla çıkan çatışmalarda kamu güvenliği personelinden yaralananlar oldu. Saldırganlar arasında ölü ve yaralılar bulundu, silahlı kişileri taşıyan bir araç imha edildi” ifadelerini kullandı.

Aynı kaynak, kamu güvenliği güçlerinin amacının bölgenin istikrarını sağlamak ve halkın geri dönüşünü kolaylaştırmak olduğunu vurgulayarak, “Ancak bu unsurların tekrar eden saldırıları ve roketli bombardımanı, sivillerin geri dönmesini engellediği gibi, zeytin hasadı yapan çiftçileri dahi hedef aldı” diye konuştu.

Dera’nın doğu kırsalındaki yerel bir kaynak, el-Hicri’ye bağlı silahlı unsurları taşıyan bir aracın roketle vurulduğunu, saldırıda çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını, aracın ise tamamen tahrip olduğunu açıkladı.

Suveyda içinden gelen bilgilerde, vilayetin batı kırsalında kamu güvenliği güçlerine yönelik saldırıda en az 5 Dürzi militanın öldüğü, 10’dan fazla militanın da yaralandığı, kamu güvenliği personelinin öldürüldüğü iddiaların ise ‘el-Hicri’ye bağlı güçlerin moralini yükseltmeyi amaçlayan asılsız bilgiler’ olduğu belirtildi.

Suveyda Valisi Mustafa el-Bekkur, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, “Değerli Suveyda halkı, bugün bazı disiplinsiz silahlı grupların, Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında güvenlik ve istikrarı sarsma girişimiyle, çatışma çözme noktalarına ve iç güvenlik güçlerine saldırdığı bilgisini aldık. Bu eylemler, yalnızca kişisel çıkarlara ve kaos ile yağma eğilimine işaret ediyor; vilayetn değerleriyle ve halkının ahlakıyla bağdaşmıyor” ifadelerini kullandı.

Bekkur açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Sizi bu tür uygulamalara karşı durmaya, halkın güvenliğiyle oynayan ya da insanların kaderini istismar etmeye çalışan herkesi engellemeye çağırıyoruz. Güvenlik ve istikrar ortak sorumluluktur; toplumu korumak her onurlu bireyin görevidir. Çıkar peşinde koşanlara sesleniyorum: Yeter artık. Ülke sizin hayallerinizden büyüktür ve Suveyda halkı, yıkıcı projelerinize kanmayacak kadar basiretlidir.”

Suveyda Emniyet Müdürü Süleyman Abdulbaki de sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Çeteler ve milisler, üçüncü gününde de iç güvenlik güçlerinin bulunduğu noktaları hedef almaya devam ediyor… Vilayetteki iç güvenlik komutanlığından talimat net: Ateş geldiği yer tespit edilip görüntülendikten ve ihlal belgelenip doğrulandıktan sonra yalnızca kaynaklara karşılık verilecektir.”

Paylaşımında, sivillere ve ‘toprağını ve namusunu savunmayı amaç edinen şerefli gruplara’ seslenen Abdulbaki, “Güvenlik güçlerinin ihlal gerçekleştirdiği ya da sizi hedef aldığı yönündeki söylenti ve yalanlara kapılmayın. Bu haberler asılsızdır ve nerede çatışma yaşanırsa tamamen bilgimiz dahilindedir. İç güvenlik güçleri, sivillerin güvenliğini korumak, gerginliği artırmamak ve istikrarı sağlamak için çalışmaktadır. Suriye devleti dışında ne bizim ne de sizin için güvenlik ve istikrarın garantisi yoktur. Halkımıza defalarca söyledik: Kan, kanı çeker; fitne ise öldürmekten beterdir. Bizim elimiz her zaman onurlu insanlara açıktır” ifadelerini kullandı.

Suveyda’daki Ulusal Muhafızlar’a yakın sosyal medya sayfalarında yer alan paylaşımlarda, Suveyda’nın batı kırsalında şiddetli çatışmaların yaşandığı bildirildi. Paylaşımlara göre, geçici hükümete bağlı kamu güvenliği güçleri, insansız hava araçları (İHA), orta menzilli silahlar ve havan topları kullanarak el-Mecdel köyünü hedef aldı ve komşu köylere doğru yeni cepheler açmaya çalıştı. Bu durumun, el-Mecdel köyüne yönelik bir baskın girişimini hedefleyen tehlikeli bir tırmanış olduğu öne sürüldü.

Aynı kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın bölgeye takviye gönderdiğini ve el-Mecdel çevresinde bir saatten fazla süren ateş noktalarına karşılık verdiğini aktardı.

Suriye hükümet güçlerinin Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında kontrolü elinde tuttuğu, yerel güçlerin ise Suveyda kent merkezi ile vilayetin güney ve doğu kırsalını denetiminde bulundurduğu belirtildi.


Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
TT

Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)

Gazze Şeridi'ndeki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den 15 Filistinlinin cenazesini aldığını duyurdu.

İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan hastane, yaptığı açıklamada, "Ceset değişim anlaşmasının 13. grubu kapsamında 15 Filistinli şehidin cenazesi Nasır Tıp Kompleksi'ne ulaştı. Teslim alınan cenaze sayısı 330'a ulaştı" ifadelerini kullandı.

İsrail, perşembe günü Gazze'de öldürülen bir rehinenin kalıntılarını teslim aldı ve bugün de on beş cesedi teslim etti.


İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
TT

İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).

İsrail'in açıklamaları ve eylemleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Batı Şeria'daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarını eleştirmesinin ardından, mevcut ABD yönetimi içinde nadir görülen bir tutuma ilişkin endişeleri ortaya koydu.

Rubio, bu saldırıların Başkan Donald Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planını baltalayabileceği korkusunu ifade ederken yumuşak bir dil kullansa da İsrail hükümet çevreleri bunları "endişe kaynağı olarak değerlendirdi ve yerleşimlere karşı sert bir tutuma dönüşmelerini önlemek için çaba gösterilmesi gerektiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'in 12. Kanalından aktardığına göre siyasi bir kaynak dün yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze'deki küçük ayrıntılara odaklanma yaklaşımından vazgeçmeli" ifadesini kullandı.

Yerleşimci saldırıları dün de devam etti. Yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Salfit'in batısında, Deyr İstiya ve Kafr Haris kasabaları arasında bulunan Hacı Hamida Camii'ne saldırdı. Caminin bazı kısımlarını ateşe verdiler ve duvarlarına ırkçı sloganlar yazdılar.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, caminin bulunduğu yeri araştırmak üzere asker gönderdiğini ancak herhangi bir şüpheliyi tespit edemediğini, "olayı İsrail polisi ve güvenlik güçlerine ilettiklerini" ifade etti.