İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki saldırısında 8 kişi öldü

Ateşkes anlaşmasından bu yana en büyük kayıp

Sivil Savunma ekipleri Hıyam kasabasında enkaz altında kayıp kişileri arıyor (Ulusal Haber Ajansı)
Sivil Savunma ekipleri Hıyam kasabasında enkaz altında kayıp kişileri arıyor (Ulusal Haber Ajansı)
TT

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki saldırısında 8 kişi öldü

Sivil Savunma ekipleri Hıyam kasabasında enkaz altında kayıp kişileri arıyor (Ulusal Haber Ajansı)
Sivil Savunma ekipleri Hıyam kasabasında enkaz altında kayıp kişileri arıyor (Ulusal Haber Ajansı)

Lübnan'ın güneyinde İsrail'in bir otobüs ve bir aracı hedef alan saldırısında 6 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı. 27 Kasım'daki ateşkes anlaşmasından bu yana en fazla can kaybının yaşandığı olayda Lübnan ordusuna bağlı bir güç, kasabanın girişindeki yolu açmak ve İsrail ordusu tarafından oluşturulan toprak bariyeri kaldırmak üzere bir buldozer eşliğinde Bint Jbeil bölgesindeki Aytaroun kasabasına girdi.

İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) dün öğleden sonra Güney Lübnan'da bir otobüsü hedef alması üzerine Sağlık Bakanlığı “ilk belirlemelere göre 2 kişinin öldüğünü ve 2 kişinin de yaralandığını” duyurdu. Ulusal Haber Ajansı ise Tirdba kasabasının doğusunda bir araç ve bir otobüsü hedef alan hava saldırısında 6 kişinin şehit olduğunu, 2 kişinin de yaralandığını ve ambulanslarla Tire'deki hastanelere kaldırıldığını belirtti. Lübnan ordusunun, hedef alınan bölgede güvenlik kordonu oluşturarak vatandaşların bölgeye yaklaşmasını engellediği bildirildi.

Tirdaba Belediyesi tarafından yapılan açıklamada “saldırının gerçekleştiği yere gidilmemesi” çağrısında bulunuldu: “Lübnan Ordusu İstihbaratı ile yapılan koordinasyonun ardından, bölgede hala patlamamış mühimmatın bulunması nedeniyle herkesin güvenliğini sağlamak için hava saldırısının yapıldığı yere gitmek yasaktır ve Lübnan Ordusu'nun mühendislik ekipleri yarın bunları kaldırmak için çalışacağı” belirtildi.

 Kızıl Haç, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tirdaba kasabasını hedef alan bombardımanı sonucu ölen ve yaralananları taşıyor (Ulusal Haber Ajansı)Kızıl Haç, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tirdaba kasabasını hedef alan bombardımanı sonucu ölen ve yaralananları taşıyor (Ulusal Haber Ajansı)

Lübnan Ordusu'nun daha önce İsrail tarafından işgal edilen köylere yeniden konuşlanmasıyla birlikte Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNIFIL) yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin çekilmesinin ardından patlamamış mühimmat ve molozların kaldırılması da dahil olmak üzere Lübnan Ordusu'nun güneybatı Lübnan'da yeniden konuşlanmasını desteklediğini duyurdu. Açıklamada, UNIFIL'in bölgede istikrarın yeniden tesis edilmesi amacıyla çatışmaların durdurulması ve 1701 sayılı kararın uygulanmasına yönelik taahhüdü teyit edildi.

Güneydeki Ayta al-Şaab, İsrail güçleri kasabanın içinde yoğun patlamalar ve aramalar gerçekleştirmeden önce sabahın erken saatlerinde topçu bombardımanına maruz kaldı. İsrail güçlerine ait araçların Hamams Tepesi ile Hiyam-Vezani üçgenindeki Metulla yerleşimi arasında hareket ettiği görüldü. İsrail tankları ve piyadeleri de Taybeh kasabasına bir kez daha girerek ateş açtı ve evlere saldırdı.

Yoğun taramalarla birlikte Taybeh ve Adeisseh arasında İsrail'e ait patlama sesleri duyuldu. Diğer güçler de dün gece Lübnan Ordusu'nun Al-Qouzah, Dibel ve Ayta al-Şaab üçgenindeki karakolunun çevresinde konuşlandı ve ordu günlerdir bu karakol da dahil olmak üzere bölgedeki karakollarını geri almak için Denetleme Komisyonu'ndan bildirim bekliyordu.

Şarku’l Avsat’ın Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığına göre öğleden sonra düşman güçleri Kafr Kila kasabasında iki evi yıktı. Lübnan Ordusunun yaklaşık bir ay önce girdiği Hiyam'da Sivil Savunma Genel Müdürlüğü yaptığı açıklamada “6 şehidin naaşının kurtarıldığını” duyurdu. Açıklamada, “Daha önce Hiyam kasabasını hedef alan İsrail saldırısının gerçekleştiği bölgede sürdürülen kapsamlı arama ve saha inceleme operasyonlarının dördüncü haftasında, arama kurtarma ekiplerimiz Lübnan Ordusu ile tam bir işbirliği ve koordinasyon içerisinde, 4‘ü doğu mahallesinden ve 1’i Hiyam kasabasındaki belediye mahallesinden olmak üzere 5 şehidin naaşını kurtarmayı başardı” denildi.



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.