Ateşkes anlaşmasının ilanının ardından İsrail'in Gazze'ye düzenlediği baskınlarda 28 kişi öldü

Bir ambulans görevlisi Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta İsrail bombardımanı sonucu yaralanan bir çocuğu taşıyor. (EPA)
Bir ambulans görevlisi Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta İsrail bombardımanı sonucu yaralanan bir çocuğu taşıyor. (EPA)
TT

Ateşkes anlaşmasının ilanının ardından İsrail'in Gazze'ye düzenlediği baskınlarda 28 kişi öldü

Bir ambulans görevlisi Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta İsrail bombardımanı sonucu yaralanan bir çocuğu taşıyor. (EPA)
Bir ambulans görevlisi Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta İsrail bombardımanı sonucu yaralanan bir çocuğu taşıyor. (EPA)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma, dün gece, İbrani devleti ile Hamas arasında ateşkes anlaşmasının açıklanmasının ardından İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki çeşitli yerleri hedef alan bir dizi hava saldırısında en az 28 Filistinlinin öldürüldüğünü duyurdu.

 Sivil Savunma Mahmud Basal, “Ateşkes ilanına rağmen işgal saldırıları durmadı. İsrail işgali, Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerindeki vatandaşlara yönelik saldırganlığını artırıyor” diyerek “28 şehit” verdiklerini söyledi. Anlaşma pazar günü yürürlüğe girecek. Basal, Gazze Şehri'nin batısındaki Şeyh Rıdvan mahallesinde Mühendisler Sendikası'na yakın bir bölgeyi hedef alan bombardımanda 16 kişinin öldüğünü ve 20 kişinin de yaralandığını belirtti. Basal, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bir evi hedef alan bombardımanda 7 kişinin daha öldüğünü, Gazze Şehri'nin doğusundaki el Derac bölgesine düzenlenen saldırıda ise 3 kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çekti.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Nasır Tıp Kompleksi'nden bir tıbbi yetkili, Kizan Raşvan bölgesindeki bir evi hedef alan saldırıda 2 kişinin öldürüldüğünü doğruladı. Baskınlar, Mısır ve ABD ile yapılan anlaşmaya aracılık eden Katar'ın, Hamas ile İsrail arasında binlerce kişinin hayatına mal olan savaş ateşkes, hükümlü ve tutukluların değişimi konusunda anlaşmaya varıldığını duyurmasından birkaç saat sonra gerçekleşti.



Esad’ın kuzeni Rami Mahluf: Suriye'nin kıyı bölgelerinde 150 bin kişiden oluşan özel silahlı gruplar kurduk

Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)
Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)
TT

Esad’ın kuzeni Rami Mahluf: Suriye'nin kıyı bölgelerinde 150 bin kişiden oluşan özel silahlı gruplar kurduk

Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)
Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)

Devrik Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kuzeni ve işadamı Rami Mahluf, Rusya'ya yakınlığıyla bilinen eski rejim özel kuvvetler komutanı “Kaplan” lakaplı Süheyl el-Hasan ile işbirliği içinde  özel kuvvetler kurduklarını açıkladı.

Mahluf, bu güçlerin amacının intikam almak olmadığını, kıyı bölgelerinde yaşayan halkı korumayı hedeflediğini söyledi. Suriye hükümetinden “ülkeyi korumak için işbirliği yapmasını” isteyen Mahluf, "Kıyı şeridinde yaşayan halkı katliam, öldürme, kaçırma ve esaretten koruyamadılar" dedi.

Mahluf'a atfedilen ve hala kırmızı, beyaz ve siyah renklerden oluşan eski bayrağın yer aldığı Facebook hesabından yapılan açıklamada Mahluf, “kıyı bölgesinin” korunması için destek çağrısında bulundu.

Mahluf, 150 bin kişilik bir özel kuvvetler tümeninin yanı sıra aynı sayıda bir yedek kuvvetin ve yaklaşık bir milyon kişilik halk komitelerinin kurulduğunu açıkladı ve bu oluşumlar üzerinde Süheyl el Hassan ile işbirliği içinde çalıştığını söyledi.

Kıyı bölgesi halkı onurlu ve barış içinde yaşayamayacağı herhangi bir çözümü reddettiğini açıklayan Mahluf, "Rusya'daki dostlarımız” olarak tanımladığı uluslararası topluma “Suriye kıyı bölgesini” desteklemeleri çağrısında bulundu.

Tüm ekonomik, askeri ve halk potansiyelimizi uluslararası toplumun gözetimi altına koyduklarını ifade eden Mahluf, Putin'den ortak bir çalışma mekanizması için formüller bulmak üzere Şam hükümetiyle temasa geçmelerini istedi.

Mahluf rejimin çöküşü ile ilgili olarak şunları söyledi: “Eğer Esad kukla olsaydı Suriye düşmezdi.” Kaplan'ın önderliğinde kendisinin ve adamlarının askeri, ekonomik, sosyal ve idari destek sağladığını ve eski rejimin ordusunun “savaş boyunca çökmesini” engellediğini belirten Mahluf, Beşar Esad ve adamlarını ülkeyi adaletsizliğe ve yolsuzluğa sürükleyen “çocuklar” olarak tanımladı.

9 Mart'ta kıyıdaki olayları değerlendiren Rami Makhlouf, 4. Tümen Tuğgenerali Gıyas Dalla ve askeri güvenlik şefini yaşanan katliamların sorumlusu olmakla, halkının kanının ticaretini yapmakla, sivilleri töhmet altında bırakmakla ve onların para ihtiyacını sömürmekle suçladı.