Nobel ödüllü ekonomi uzmanı uyardı: "Trump'a oy verenler dolandırılacak"

Trump, Amerika'nın ticaret ortaklarını defalarca gümrük vergileriyle tehdit etti (Reuters)
Trump, Amerika'nın ticaret ortaklarını defalarca gümrük vergileriyle tehdit etti (Reuters)
TT

Nobel ödüllü ekonomi uzmanı uyardı: "Trump'a oy verenler dolandırılacak"

Trump, Amerika'nın ticaret ortaklarını defalarca gümrük vergileriyle tehdit etti (Reuters)
Trump, Amerika'nın ticaret ortaklarını defalarca gümrük vergileriyle tehdit etti (Reuters)

Nobel ödüllü bir ekonomi uzmanı, seçilmiş başkan Donald Trump'ın destekçilerini, ikinci yönetimi başladığında "dolandırılmış" gibi hissedeceklerine dair uyarıyor.

New York Times'da köşe yazarı olan ekonomi uzmanı Paul Krugman, bu yorumları The Daily Blast podcast'inin salı günü yayına giren bölümünde yaptı. İktisatçı, programa Trump'ın Çin, Kanada ve Meksika'ya gümrük vergisi getirmeyi de içeren ekonomik planları hakkında konuşmak için konuk oldu.

Trump, Çin ve Kanada'ya ülkelerindeki uyuşturucunun ABD'ye girmesiyle mücadele etmeye başlayana kadar yüzde 25 gümrük vergisi uygulamak istediğini söylemişti. Seçilmiş başkan Meksika'ya da benzer gümrük vergileri koymak istiyor ama özellikle ülkenin güney sınırındaki göçmen akışını önemli ölçüde durdurmasını istediğini vurgulamıştı.

Bu adım, ülkelerin mal ve hizmet ticaretinde birtakım koşullarda hemfikir olduğu özgür ticaret anlaşmasını ihlal edebilir.

Trump, yıkıcı olabilecek başka bir hamleyle ABD yurttaşlarının bazılarının vergilerini düşürmek istediğini söylemişti.

Krugman, programda "Trump'ın gerçekten radikal politika fikirleri var" diyerek bir itirafta bulundu:

Ben, açıkçası bunların berbat olduğunu düşünüyorum.

Amerikalılar enflasyonun günlük yaşamlarını hâlâ etkilediğini savunurken Krugman, Kovid-19 salgını göz önünde bulundurulduğunda ABD'nin o kadar da kötü durumda olmadığını söylüyor. Bu hissin, mevcut başkana oy verip vermediklerine bağlı olarak değişiklik gösterdiğini belirtti.

Krugman "Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında ekonomik hissiyatta ani bir değişim görüyoruz; Cumhuriyetçiler artık ekonominin harika olduğunu söylerken Demokratlar enflasyondan ve Trump'ın politikalarının etkilerinden endişe duyduklarını söylüyor" dedi ve ekledi:

Bir anda insanların çoğunun daha kötü durumda olduğunu söylemesinden (ki bu doğru değildi ama insanlar böyle hissediyordu) daha iyi durumda olduğunu söyleyen bir çoğunluğa geçtik ve bence bu ... Cumhuriyetçilerin 'Oh, Trump başkan seçildiği için artık her şey harika' demesiyle ilgili.

Krugman, Trump'a oy verenlerin ondan yardım almak için boşuna umutlanmaması gerektiğini ima etti.

Seçilmiş başkanın sunduğu ekonomik planla birçok kişinin "acımasızca dolandırılacağını" söyledi.

Trump'ın iş dünyasındaki kariyerinin büyük bir kısmını müteahhitleri işe alıp onlara paralarını vermeyerek geçirdiğini ileri sürdü.

Krugman "O, hayatını insanları böyle dolandırmak üzerine kurdu" diye ekledi.

Ekonomi uzmanı, Trump'ın zenginlere yönelik vergi kesintilerinin "geliri yeniden dağıtarak" orta sınıfa daha az pay bırakacağına dair uyarıda bulundu.

Ayrıca Trump'ın sınır dışı planı da ekonomiye başka açılardan zarar verebilir. Trump, son yönetimi sırasında verdiği sözle yaklaşık 11 milyon kayıtsız işçiyi ABD'den sınır dışı etmek istiyor. Sözkonusu girişimi eleştirenler, bunun milyarlarca dolara mal olabileceğini ve gıda fiyatlarının fırlamasına yol açabileceğini savunuyor.

Independent Türkçe



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.