Erbil, ABD himayesinde Suriye Kürtlerini birleştirmeye yönelik hamlelere öncülük ediyor

SDG lideri Barzani'yi ziyaret etti, iş birliği yapma ve yeni duruma karşı sorumluluk alma sözü verdi

Barzani ile Abdi arasındaki görüşme tarihi nitelikte olup Suriye'de yeni bir Kürt döneminin önünü açıyor (Independent Arabia)
Barzani ile Abdi arasındaki görüşme tarihi nitelikte olup Suriye'de yeni bir Kürt döneminin önünü açıyor (Independent Arabia)
TT

Erbil, ABD himayesinde Suriye Kürtlerini birleştirmeye yönelik hamlelere öncülük ediyor

Barzani ile Abdi arasındaki görüşme tarihi nitelikte olup Suriye'de yeni bir Kürt döneminin önünü açıyor (Independent Arabia)
Barzani ile Abdi arasındaki görüşme tarihi nitelikte olup Suriye'de yeni bir Kürt döneminin önünü açıyor (Independent Arabia)

Abdulhalim Süleyman

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, geçtiğimiz perşembe günü Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) başkenti Erbil yakınlarındaki Selahaddin tatil beldesinde Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Lideri Mesut Barzani'yi ziyaret etti. İki lider arasındaki ilk görüşmenin arkasında, çetrefilli Kürt sorunları yatıyordu. Abdi’ye SDG'den bir askeri heyet eşlik ederken, görüşmede Kürt liderin ofisinde Suriye dosyasından sorumlu yetkili ve geçtiğimiz hafta Abdi'yi ziyaret ederek ona Barzani'nin ziyaret davetini taşıyan Abdulhamid Derbandi de dahil olmak üzere IKBY yetkilileri de hazır bulundu.

Barzani-Abdi görüşmesi, Suriye'deki durum ve son güvenlik ve siyasi gelişmelerin ele alınması bağlamında gerçekleşti. Barzani'nin Ofisi’nden yapılan açıklamada, görüşmede, Kürt tarafların yeni koşullarla nasıl başa çıkacaklarına yönelik genel çerçevenin yanı sıra Suriye'deki Kürt taraflar arasında ortak bir pozisyona varılmasının yolları da ele alındı.

Açıklamada ayrıca, toplantıda Suriye'deki Kürt tarafların kendi kaderlerini hiçbir tarafın müdahalesi olmaksızın, barışçıl yollarla belirleme hakkının teyit edildiği belirtildi. Haklarını güvence altına almak amacıyla saflarını birleştirerek, ortak bir noktadan harekete geçerek Suriye'deki yeni yönetim ile mutabakat ve anlaşmalara varma yönünde ilerlemeleri gerektiğinin altı çizildi. Kürt taraflar “barış ve istikrar unsuru olmalı ve Kürt halkının, Suriye’deki diğer unsurların maruz kaldığı trajedilerin tekrarlanmasını önlemek için çalışmalı” denildi.

SDG Genel lideri  de Barzani'nin açıklamasında yer alanları teyit etti, kendisiyle görüşmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kürt pozisyonunun birliği ve bölgenin güvenliği “kolektif sorumluluğumuzdur ve bu konuda birbirimizle iş birliği yapacağız” dedi.

Çetrefilli Kürt dosyaları

Barzani-Abdi görüşmesinin zeminini hazırlayan nedenlerin başında Suriye'deki Kürt taraflar arasında bir dizi çetrefilli ve tartışmalı dosyaların varlığı geliyor. Bunlar arasında şunlar sayılabilir; Barzani'ye yakın Kürt Ulusal Konseyi'nin özyönetime katılımı konusunda bugüne kadar siyasi bir anlaşmaya varılamaması. Bölgenin, Türkiye yanlısı grupların saldırıları nedeniyle istikrara kavuşamaması ve Kürt tarafların Şam'daki yeni yönetimle ilişkilerde siyasi bir birliktelik sağlayamamış olmasından ise bahsetmiyoruz bile.

Beşşar Esed rejiminin devrilmesi ve Şam'daki rejim değişikliğinin ardından Suriye'deki yeni yönetim ile iletişim ve temas kanalları açıldı. Ancak bu kısa dönemde, birçok Kürt siyasi figür yeni Şam liderliği ile bireysel olarak iletişime geçmeye çalıştı. Kürt lider Mesud Barzani'nin medya danışmanı Kifah Mahmud, “Bu durum amaç birliğini kesinlikle etkileyecek ve belki de Kürt pozisyonunun parçalanmasına yol açacak” diyor. Şarku’l Avsat’ın  Independent Arabia’dan aktardığı habere göre  Kifah Mahmud bu yeni koşulların Başkan Barzani'yi Suriye'nin kuzeydoğusundaki özerk yönetim bölgelerine temsilcisini göndermeye sevk ettiğini söyledi. Barzani’nin temsilcisi Abdi ile görüştü ve net bir mesaj iletti; “hedef ortak, ama siyasi vizyonlar nedeniyle bu hedefe nasıl ulaşılacağı konusunda ihtilaf var.”

Birleşik bir ekip

Barzani'nin danışmanı, Kürt liderin bu güçleri tek bir müzakere heyeti altında birleştirmek için çalıştığını söyledi. Suriye'de yeni siyasi liderliğin açılımıyla bütün bu dosyaların açılması fırsatı doğduğu için, bu sayede Suriye'de Kürt pozisyonunun, tanınmayan veya ele alınmayan sorunu gündeme getirme konusunda birleşik bir güce sahip olacağını düşündüğünü belirtti.

SDG Komutanı'nın Erbil ziyaretinin hedefleri arasında, Barzani'yi, Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'ye yönelik saldırılarını durdurmak için arabuluculuk yapmaya ikna etmek de yer alıyor. Ankara, SDG'yi yasadışı kabul ettiği Kürdistan İşçi Partisi'ne (PKK) bağlı olmakla suçluyor. Son yıllarda düzenlediği askeri operasyonlarının çoğu bu gerekçeye dayanıyordu ve özellikle Fırat Nehri üzerinde bulunan Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü bölgesinde aynı gerekçe ile operasyonlarını sürdürüyor.

Başkan Barzani'nin danışmanı, “Türkiye, PKK’nın Türkiye dışında hiçbir uzantısının olmamasını talep ediyor. Şu anda Barzani ve Kürdistan yönetiminin de desteklediği, PKK ile Türk yönetimi arasında bir tür anlaşmaya varılması ile sonuçlanabilecek girişimler sürüyor. Danışman “Bu, Suriye'de yaşananlara olumlu etki yapacaktır” dedi. Barzani'nin Temsilcisi Abdulhamid Derbandani'nin ziyareti ve Başkan Barzani'nin Mazlum Abdi ile görüşmesinin “yakın gelecekte Suriye sahnesinde olumlu gelişmelere yol açacağını” açıkladı.

Savaşmaktan kaçınma

“Suriye'deki Kürt taraflar arasındaki görüş ayrılıkları, henüz silahlı çatışma ve savaş boyutuna ulaşmadı. Zira Barzani, siyasi faaliyetlerde tarafların birbirine silah çekmesini yasaklıyor” diyen Kifah Mahmud, ülkedeki büyük siyasi ve saha dönüşümlerine rağmen Suriyeli Kürt tarafların anlaşmaya varamamasının ve birleşik bir pozisyon benimseyememesinin önündeki siyasal görüş ayrılıklarına böyle işaret etti. Suriyeli Kürt taraflar arasında kendi himayesinde daha önce yapılan anlaşmalara dayanan girişimlerde bulunduğuna değinen Kürt lider “Bu siyasi faaliyetleri bir araya getiren ortak amaç, her ne kadar her birinin araçları farklı olsa da, doğrudan Kürt sorunuyla ilgili bir amaçtır”dedi.

Barzani'nin danışmanı, “Mevcut koşullar, ülkenin koşullarını, haksızlığa uğrayan tüm kesimlere fayda sağlayacak şekilde yeniden düzenlemek için altın bir fırsat oluşturuyor" diyerek sözlerini tamamladı.

Yaklaşan konferans

Mesut Barzani'nin Kuzeydoğu Suriye Özel Temsilcisi Derbandi ziyareti sırasında Kamışlı şehrinde SDG liderleri ve daha önce Barzani ile görüşmek için Erbil'e gelen Kürt Ulusal Konseyi liderleriyle bir araya geldi. Toplantının ardından açıklama yapan Konseyin Resmi Sözcüsü Faysal Yusuf, özellikle iki parti bloğu arasında daha önce imzalanan belgeler üzerinde mutabakat sağlanması konusunda büyük mesafe kat edilmişken, IKBY Liderinin Özel Temsilcisinin ziyaretinin Suriye'deki Kürt taraflar arasındaki buzları erittiğini, Özerk Yönetim ve SDG’ye yakın taraflarla bir anlaşmaya varmaya hazır olduklarını belirtti. Kendi deyimiyle vizyonlarını ve hedeflerini birleştirme, yeni Suriye'ye aktif olarak katılmalarını sağlama yoluyla, Suriye'deki Kürt siyasi taraflar arasında bu aşamada bir anlaşmaya varılması için her türlü çabayı göstereceklerine dair Barzani'den güvence aldıklarını kaydetti.

xsdfrgthy
Kürt Liderin Özel Temsilcisi, kuzeydoğu Suriye'yi ziyaret ederek liderinin Kürt siyasi taraflara mesajlarını taşıdı (Independent Arabia)

Önümüzdeki dönemde Kürt taraflar ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki faaliyetler arasında genişletilmiş bir konferans düzenlenmesi bekleniyor. Konferans ile Suriye'deki Kürtlerin ulusal hakları ve Suriye devletinin biçimi konusunda ortak bir siyasi vizyon üzerinde mutabakata varılmasının yanı sıra, varılacak mutabakatın ardından doğacak siyasi ve teknik ekiplerin oluşturulması da umuluyor.

Belirleyici Amerikan rolü

Derbandi'nin Kamışlı ziyareti ve Suriye'nin kuzeydoğusunu kapsayan turu sırasında kendisine, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Kuzeydoğu Suriye Temsilcisi Scott Bowles başkanlığındaki bir Amerikan heyeti de eşlik etti. Kürt Özel Temsilcinin Suriye'ye yaptığı ziyaret ile SDG liderinin Erbil ziyaretinin lojistik düzenlemeleri de Amerikan güvenlik tedbirleri altında gerçekleştirildi. Washington, Kürt taraflar arasındaki önceki diyalog turlarında da önemli rol oynamış ve görüşleri birbirine yakınlaştırarak ortamı hazırlamakta etkili olmuştu. İlk dönemlerde ABD Büyükelçisi William Roebuck'un himayesinde olduğu gibi, onlara anlaşmaya varmaları için baskı yapmıştı. ABD’ye Suriye'nin kuzeydoğusunda faaliyet gösteren diplomatik misyonu öncülüğünde yürütülen Fransa’nın çabaları da eşlik ediyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bürosu, bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin Barzani ile Mazlum Abdi arasında Erbil'de gerçekleşen görüşmeyi memnuniyetle karşıladığını duyurdu. “Kürtlerin iç diyaloğunun Suriye'de kapsamlı bir siyasi geçişin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini” vurguladı.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.