Erbil, ABD himayesinde Suriye Kürtlerini birleştirmeye yönelik hamlelere öncülük ediyor

SDG lideri Barzani'yi ziyaret etti, iş birliği yapma ve yeni duruma karşı sorumluluk alma sözü verdi

Barzani ile Abdi arasındaki görüşme tarihi nitelikte olup Suriye'de yeni bir Kürt döneminin önünü açıyor (Independent Arabia)
Barzani ile Abdi arasındaki görüşme tarihi nitelikte olup Suriye'de yeni bir Kürt döneminin önünü açıyor (Independent Arabia)
TT

Erbil, ABD himayesinde Suriye Kürtlerini birleştirmeye yönelik hamlelere öncülük ediyor

Barzani ile Abdi arasındaki görüşme tarihi nitelikte olup Suriye'de yeni bir Kürt döneminin önünü açıyor (Independent Arabia)
Barzani ile Abdi arasındaki görüşme tarihi nitelikte olup Suriye'de yeni bir Kürt döneminin önünü açıyor (Independent Arabia)

Abdulhalim Süleyman

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, geçtiğimiz perşembe günü Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) başkenti Erbil yakınlarındaki Selahaddin tatil beldesinde Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Lideri Mesut Barzani'yi ziyaret etti. İki lider arasındaki ilk görüşmenin arkasında, çetrefilli Kürt sorunları yatıyordu. Abdi’ye SDG'den bir askeri heyet eşlik ederken, görüşmede Kürt liderin ofisinde Suriye dosyasından sorumlu yetkili ve geçtiğimiz hafta Abdi'yi ziyaret ederek ona Barzani'nin ziyaret davetini taşıyan Abdulhamid Derbandi de dahil olmak üzere IKBY yetkilileri de hazır bulundu.

Barzani-Abdi görüşmesi, Suriye'deki durum ve son güvenlik ve siyasi gelişmelerin ele alınması bağlamında gerçekleşti. Barzani'nin Ofisi’nden yapılan açıklamada, görüşmede, Kürt tarafların yeni koşullarla nasıl başa çıkacaklarına yönelik genel çerçevenin yanı sıra Suriye'deki Kürt taraflar arasında ortak bir pozisyona varılmasının yolları da ele alındı.

Açıklamada ayrıca, toplantıda Suriye'deki Kürt tarafların kendi kaderlerini hiçbir tarafın müdahalesi olmaksızın, barışçıl yollarla belirleme hakkının teyit edildiği belirtildi. Haklarını güvence altına almak amacıyla saflarını birleştirerek, ortak bir noktadan harekete geçerek Suriye'deki yeni yönetim ile mutabakat ve anlaşmalara varma yönünde ilerlemeleri gerektiğinin altı çizildi. Kürt taraflar “barış ve istikrar unsuru olmalı ve Kürt halkının, Suriye’deki diğer unsurların maruz kaldığı trajedilerin tekrarlanmasını önlemek için çalışmalı” denildi.

SDG Genel lideri  de Barzani'nin açıklamasında yer alanları teyit etti, kendisiyle görüşmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kürt pozisyonunun birliği ve bölgenin güvenliği “kolektif sorumluluğumuzdur ve bu konuda birbirimizle iş birliği yapacağız” dedi.

Çetrefilli Kürt dosyaları

Barzani-Abdi görüşmesinin zeminini hazırlayan nedenlerin başında Suriye'deki Kürt taraflar arasında bir dizi çetrefilli ve tartışmalı dosyaların varlığı geliyor. Bunlar arasında şunlar sayılabilir; Barzani'ye yakın Kürt Ulusal Konseyi'nin özyönetime katılımı konusunda bugüne kadar siyasi bir anlaşmaya varılamaması. Bölgenin, Türkiye yanlısı grupların saldırıları nedeniyle istikrara kavuşamaması ve Kürt tarafların Şam'daki yeni yönetimle ilişkilerde siyasi bir birliktelik sağlayamamış olmasından ise bahsetmiyoruz bile.

Beşşar Esed rejiminin devrilmesi ve Şam'daki rejim değişikliğinin ardından Suriye'deki yeni yönetim ile iletişim ve temas kanalları açıldı. Ancak bu kısa dönemde, birçok Kürt siyasi figür yeni Şam liderliği ile bireysel olarak iletişime geçmeye çalıştı. Kürt lider Mesud Barzani'nin medya danışmanı Kifah Mahmud, “Bu durum amaç birliğini kesinlikle etkileyecek ve belki de Kürt pozisyonunun parçalanmasına yol açacak” diyor. Şarku’l Avsat’ın  Independent Arabia’dan aktardığı habere göre  Kifah Mahmud bu yeni koşulların Başkan Barzani'yi Suriye'nin kuzeydoğusundaki özerk yönetim bölgelerine temsilcisini göndermeye sevk ettiğini söyledi. Barzani’nin temsilcisi Abdi ile görüştü ve net bir mesaj iletti; “hedef ortak, ama siyasi vizyonlar nedeniyle bu hedefe nasıl ulaşılacağı konusunda ihtilaf var.”

Birleşik bir ekip

Barzani'nin danışmanı, Kürt liderin bu güçleri tek bir müzakere heyeti altında birleştirmek için çalıştığını söyledi. Suriye'de yeni siyasi liderliğin açılımıyla bütün bu dosyaların açılması fırsatı doğduğu için, bu sayede Suriye'de Kürt pozisyonunun, tanınmayan veya ele alınmayan sorunu gündeme getirme konusunda birleşik bir güce sahip olacağını düşündüğünü belirtti.

SDG Komutanı'nın Erbil ziyaretinin hedefleri arasında, Barzani'yi, Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'ye yönelik saldırılarını durdurmak için arabuluculuk yapmaya ikna etmek de yer alıyor. Ankara, SDG'yi yasadışı kabul ettiği Kürdistan İşçi Partisi'ne (PKK) bağlı olmakla suçluyor. Son yıllarda düzenlediği askeri operasyonlarının çoğu bu gerekçeye dayanıyordu ve özellikle Fırat Nehri üzerinde bulunan Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü bölgesinde aynı gerekçe ile operasyonlarını sürdürüyor.

Başkan Barzani'nin danışmanı, “Türkiye, PKK’nın Türkiye dışında hiçbir uzantısının olmamasını talep ediyor. Şu anda Barzani ve Kürdistan yönetiminin de desteklediği, PKK ile Türk yönetimi arasında bir tür anlaşmaya varılması ile sonuçlanabilecek girişimler sürüyor. Danışman “Bu, Suriye'de yaşananlara olumlu etki yapacaktır” dedi. Barzani'nin Temsilcisi Abdulhamid Derbandani'nin ziyareti ve Başkan Barzani'nin Mazlum Abdi ile görüşmesinin “yakın gelecekte Suriye sahnesinde olumlu gelişmelere yol açacağını” açıkladı.

Savaşmaktan kaçınma

“Suriye'deki Kürt taraflar arasındaki görüş ayrılıkları, henüz silahlı çatışma ve savaş boyutuna ulaşmadı. Zira Barzani, siyasi faaliyetlerde tarafların birbirine silah çekmesini yasaklıyor” diyen Kifah Mahmud, ülkedeki büyük siyasi ve saha dönüşümlerine rağmen Suriyeli Kürt tarafların anlaşmaya varamamasının ve birleşik bir pozisyon benimseyememesinin önündeki siyasal görüş ayrılıklarına böyle işaret etti. Suriyeli Kürt taraflar arasında kendi himayesinde daha önce yapılan anlaşmalara dayanan girişimlerde bulunduğuna değinen Kürt lider “Bu siyasi faaliyetleri bir araya getiren ortak amaç, her ne kadar her birinin araçları farklı olsa da, doğrudan Kürt sorunuyla ilgili bir amaçtır”dedi.

Barzani'nin danışmanı, “Mevcut koşullar, ülkenin koşullarını, haksızlığa uğrayan tüm kesimlere fayda sağlayacak şekilde yeniden düzenlemek için altın bir fırsat oluşturuyor" diyerek sözlerini tamamladı.

Yaklaşan konferans

Mesut Barzani'nin Kuzeydoğu Suriye Özel Temsilcisi Derbandi ziyareti sırasında Kamışlı şehrinde SDG liderleri ve daha önce Barzani ile görüşmek için Erbil'e gelen Kürt Ulusal Konseyi liderleriyle bir araya geldi. Toplantının ardından açıklama yapan Konseyin Resmi Sözcüsü Faysal Yusuf, özellikle iki parti bloğu arasında daha önce imzalanan belgeler üzerinde mutabakat sağlanması konusunda büyük mesafe kat edilmişken, IKBY Liderinin Özel Temsilcisinin ziyaretinin Suriye'deki Kürt taraflar arasındaki buzları erittiğini, Özerk Yönetim ve SDG’ye yakın taraflarla bir anlaşmaya varmaya hazır olduklarını belirtti. Kendi deyimiyle vizyonlarını ve hedeflerini birleştirme, yeni Suriye'ye aktif olarak katılmalarını sağlama yoluyla, Suriye'deki Kürt siyasi taraflar arasında bu aşamada bir anlaşmaya varılması için her türlü çabayı göstereceklerine dair Barzani'den güvence aldıklarını kaydetti.

xsdfrgthy
Kürt Liderin Özel Temsilcisi, kuzeydoğu Suriye'yi ziyaret ederek liderinin Kürt siyasi taraflara mesajlarını taşıdı (Independent Arabia)

Önümüzdeki dönemde Kürt taraflar ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki faaliyetler arasında genişletilmiş bir konferans düzenlenmesi bekleniyor. Konferans ile Suriye'deki Kürtlerin ulusal hakları ve Suriye devletinin biçimi konusunda ortak bir siyasi vizyon üzerinde mutabakata varılmasının yanı sıra, varılacak mutabakatın ardından doğacak siyasi ve teknik ekiplerin oluşturulması da umuluyor.

Belirleyici Amerikan rolü

Derbandi'nin Kamışlı ziyareti ve Suriye'nin kuzeydoğusunu kapsayan turu sırasında kendisine, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Kuzeydoğu Suriye Temsilcisi Scott Bowles başkanlığındaki bir Amerikan heyeti de eşlik etti. Kürt Özel Temsilcinin Suriye'ye yaptığı ziyaret ile SDG liderinin Erbil ziyaretinin lojistik düzenlemeleri de Amerikan güvenlik tedbirleri altında gerçekleştirildi. Washington, Kürt taraflar arasındaki önceki diyalog turlarında da önemli rol oynamış ve görüşleri birbirine yakınlaştırarak ortamı hazırlamakta etkili olmuştu. İlk dönemlerde ABD Büyükelçisi William Roebuck'un himayesinde olduğu gibi, onlara anlaşmaya varmaları için baskı yapmıştı. ABD’ye Suriye'nin kuzeydoğusunda faaliyet gösteren diplomatik misyonu öncülüğünde yürütülen Fransa’nın çabaları da eşlik ediyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bürosu, bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin Barzani ile Mazlum Abdi arasında Erbil'de gerçekleşen görüşmeyi memnuniyetle karşıladığını duyurdu. “Kürtlerin iç diyaloğunun Suriye'de kapsamlı bir siyasi geçişin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini” vurguladı.



Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)

 


Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
TT

Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını görüştü.

Libya İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, başkent Trablus'ta düzenlenen ve çok sayıda güvenlik yetkilisinin katıldığı toplantıda ‘karşılıklı çıkar alanlarında ortak koordinasyonun yönlerinin’ ele alındığını belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantı sırasında ‘hedefli eğitim ve yeterlilik programları ile Libya İçişleri Bakanlığı personelinin yeteneklerinin geliştirilmesinin’ yanı sıra ‘düzensiz göçle mücadele, sınırların güvenliği ve Türkiye'nin uzmanlığından yararlanma ile ilgili konulara’ değinildiği belirtildi.

fvg
Dün başkent Trablus'ta Libya ve Türkiye heyetleri arasında yapılan toplantı (İçişleri Bakanlığı)

İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın Trablus ziyareti, General Halife Hafter'in oğlu ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter’in geçtiğimiz hafta sonu Türkiye'nin başkenti Ankara'da siyasi ve askeri düzeyde gerçekleştirdiği toplantıların ardından geldi.

Libya İçişleri Bakanı Trablusi, bakanlığının ‘ülkenin son yıllarda karşılaştığı zorluklara ve bunların güvenlik durumuna etkisine rağmen büyük çaba sarf ettiğini’ söyledi.

Gidişatı iyileştirmek için çalışmaların sürdüğünü ve bir dizi olumlu sonucun elde edildiğini vurgulayan Trablusi, bakanlığın, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika ülkeleriyle doğrudan iletişim kanalları aracılığıyla yasadışı göç konusuna ‘özel önem’ verdiğini kaydetti.

Trablusi, Libya İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik planının, sınırların güvenliğini sağlamaktan başlayarak, ardından çöl ve şehirlerin, son olarak da kıyıların güvenliğini sağlamayı içeren aşamalı bir yaklaşım benimsediğini, ayrıca göçmenler için gönüllü geri dönüş programını uyguladığını ve insan kaçakçılığına karışan organize suç çetelerini takip ettiğini de sözlerine ekledi.

Libya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Bakan Yerlikaya’nın Libya İçişleri Bakanlığı’nın çabalarını övdüğünü ve Türkiye’nin düzensiz göçle mücadeledeki deneyimini ve son yıllarda elde ettiği olumlu sonuçları paylaştığını aktardı. İçişleri Bakanlığı, bu toplantının, istikrarı artırmak ve güvenlik alanındaki kurumsal çalışmaların konsolidasyonunu desteklemek amacıyla dost ülkelerle etkili iş birliği olanakları oluşturma yönündeki devam eden çabaları çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.

Saddam Hafter, birkaç gün önce Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya geldi.

LUO Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ankara’daki görüşmelerde uluslararası sahnedeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtilirken, “Savunma Bakanı Güler ile iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirerek bölgedeki güvenlik sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak ve güvenlik ve istikrar çabalarını destekleyecek yollar tartışıldı” denildi.

Öte yandan UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile İngiltere'nin Libya’daki yeni Büyükelçisi Martin Reynolds arasında yapılan toplantıda düzensiz göç konusu başlıca gündem maddesi oldu.

İngiltere’nin Libya (Trablus) Büyükelçiliği tarafından sosyal medya platformu X üzerinden görüşmeye ilişkin yapılan kısa açıklamada, Büyükelçi Reynolds'un Libya'daki diplomatik görevinde ilk kez görüşmesini Dibeybe ile gerçekleştirdiği ve ‘yapıcı bir toplantı’ olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantıda düzensiz göç, güvenlik ve ekonomik büyüme alanlarında ortak önceliklerin ele alındığı belirtildi.


HDK, Sudan'da tek taraflı olarak üç aylık insani ateşkes ilan etti

Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
TT

HDK, Sudan'da tek taraflı olarak üç aylık insani ateşkes ilan etti

Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın uluslararası taraflarca sunulan ateşkes önerisini reddettiğini açıklamasının ardından, üç ay sürecek tek taraflı bir insani ateşkes ilan etti.

HDK Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu, ses kaydı olarak yayınlanan konuşmasında şunları söyledi:

“Ulusal sorumluluğumuz ve başta ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimi ve Uluslararası Dörtlü ülkelerinin (Mısır, Suudi Arabistan, BAE ve ABD) çabaları olmak üzere uluslararası çabalar doğrultusunda üç aylık bir süre için saldırıların durdurulmasını ve uluslararası bir izleme mekanizmasının oluşturulmasını içeren insani bir ateşkes ilan ediyoruz.”

Dagalu konuşmasına şöyle devam etti:

“Radikal İslamcı terörist hareket Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) ve Ulusal Kongre Partisi dışında herkesin katıldığı bir siyasi sürece bağlıyız. Zira bu gruplar halkımızın son otuz yılda çektiği tüm acılardan sorumlu.”

Sudan iç savaşının her iki tarafı da son iki yıl içinde, tüm ateşkes anlaşmalarını ihlal ederek müzakere çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasına neden oldu. Orgeneral Burhan daha önce geçiş dönemi veya Sudan'ın geleceği ile ilgili herhangi bir anlaşma yoluyla HDK'yı muhafaza edecek veya iktidar ortaklığına geri getirecek herhangi bir çözümü reddettiğini vurgulamıştı. Orgeneral Burhan, ABD'nin Afrika Kıdemli Danışmanı Massad Boulos'u HDK lehine önyargılı olduğu gerekçesiyle sert bir şekilde eleştirdi. Ayrıca, savaşı durdurmak için kendilerine sunulan ‘en kötü kart’ olarak gördüğü Uluslararası Dörtlü’nün girişimine olan güvensizliğini dile getiren Orgeneral Burhan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Uluslararası Dörtlü’ye katılımını eleştirerek HDK'yı desteklemekle suçlarken, Suudi Arabistan'ın rolünü ve ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimini övdü.

Orgeneral Burhan'ın açıklamaları, 12 Eylül'de açıklanan ve ABD, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'ın yer aldığı Uluslararası Dörtlü ülkelerinin girişimi etrafındaki tartışmaları yatıştırdı. En önemli özelliği üç aylık bir insani ateşkes olan girişim, Sudan'daki krizi çözmek için bir yol haritası içeriyor. Bunu, kalıcı bir ateşkes ve sivil bir hükümete giden kısa bir geçiş dönemi izliyor. Girişimde, askeri bir çözümün olmadığına ve savaş sonrası dönemde İslamcıların siyasi sahneden uzaklaştırılacağı vurgulanıyor.

Şiddet devam ediyor

HDK, 7 Kasım'da insani ateşkes önerisini kabul ettiğini açıkladı, ancak ertesi gün ordunun kontrolü altındaki Hartum ve Atbara'yı bombaladı. Bunu HDK üyelerinin ‘büyük kalabalıklar’ halinde Batı Kordofan'daki Babnusa şehrine ulaşarak oradaki ordu karargahını ele geçirmeye çalıştığı, ancak Güney Kordofan'daki Kadugli ve Dilling şehirlerini kuşatmaya devam ettiği yönünde bir açıklama izledi.

HDK kasım ayı ortalarında Sudan'ın kuzeyindeki Merowe Barajı'nı birkaç kez insansız hava araçları (İHA) ile hedef aldı ve şehirdeki ordu karargahını bombaladı.

Sudan ordusu 26 Ekim'de Sudan'ın batısını tamamen kontrol altına alan HDK’nın uzun süren kuşatmasının ardından Faşir’i kaybetti.

Çatışmalar Darfur bölgesinden, başkent Hartum’u batı Sudan'a bağlayan petrol zengini komşu eyalet Kordofan’a sıçradı.

Faşir'in HDK’nın kontrolüne geçmesinden bu yana, toplu katliamlar, etnik şiddet, kaçırma ve cinsel saldırıların yaşandığına dair haberler gelirken, insan hakları örgütleri HDK'nın kontrolündeki bölgelerde etnik katliamlar yaşandığını bildirdi.

Uluslararası Göç Örgütü'ne (IOM) göre geçtiğimiz ayın sonundan bu yana, Kuzey Kordofan'dan yaklaşık 40 bin yerinden edilmiş kişinin yanı sıra 100 binden fazla sivil Faşir'den komşu şehirlere kaçtı. ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta, Washington'da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yaptığı görüşmede, Veliaht Prensin talebi üzerine Sudan'daki ‘zulmü’ sona erdirme niyetini açıkladı.

HDK ve BAE, Trump’ın açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve Burhan, savaşı sona erdirmek için Washington ve Riyad ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu teyit etti.

İki yıldan fazla süredir devam eden Sudan savaşında on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi, bu durum milyonlarca sivili tehdit eden ciddi bir açlık krizine yol açtı.