Hamas cumartesi günü 4 İsrailli rehineyi serbest bırakması planlanırken Katar ateşkes anlaşmasının devam edeceğinden “emin” olduğunu duyurdu

Pazar günü esir takası anlaşmasının ilk aşaması kapsamında Gazze'de bir rehinenin teslim eden Hamas üyeleri (Reuters)
Pazar günü esir takası anlaşmasının ilk aşaması kapsamında Gazze'de bir rehinenin teslim eden Hamas üyeleri (Reuters)
TT

Hamas cumartesi günü 4 İsrailli rehineyi serbest bırakması planlanırken Katar ateşkes anlaşmasının devam edeceğinden “emin” olduğunu duyurdu

Pazar günü esir takası anlaşmasının ilk aşaması kapsamında Gazze'de bir rehinenin teslim eden Hamas üyeleri (Reuters)
Pazar günü esir takası anlaşmasının ilk aşaması kapsamında Gazze'de bir rehinenin teslim eden Hamas üyeleri (Reuters)

Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşması çerçevesinde esir takasına ilişkin anlaşmanın ikinci aşaması kapsamında Hamas’ın cumartesi günü dört İsrailli rehineyi serbest bırakacağı bildirildi. Öte yandan Katar Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Doha’nın ateşkes anlaşmasının devam edeceğinden ‘emin’ olduğu vurgulandı.

Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı Danışmanı Tahir Nunu, Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinin yedinci günü olan cumartesi günü, dört İsrailli kadın rehinenin, İsrail’in iki taraf arasında varılan esir takası anlaşması çerçevesinde Filistinli mahkumlardan ikinci grubu serbest bırakması karşılığında serbest bırakılacağını söyledi.

Nunu dün yaptığı açıklamada, İsrail'in elindeki Filistinli tutukluların serbest bırakılması karşılığında bir sonraki İsrailli rehinelerden ikinci grubun cumartesi günü serbest bırakacağını belirtti.

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, bugün yaptığı açıklamada Katar'ın pazar günü yürürlüğe giren Gazze’de ateşkes anlaşmasının devam edeceğinden ‘emin’ olduğunu söyledi.

AFP’nin haberine göre Katarlı Bakan, haftalık olarak gerçekleştirdiği basın toplantısında şunları söyledi:

“Anlaşma metnine ve masadaki tüm ana konuları görüştüğümüz gerçeğine gelince anlaşmaya güveniyoruz.”

Bakan Ensari, taraflardan herhangi birinin anlaşmayı ihlal etmesi ya da siyasi bir karar alması sonucunda anlaşmanın çökebileceği uyarısında bulundu.

Buna karşın ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, göreve başlamadan önce Gazze'de ateşkes sağlanmasında oynadığı rolle övünmüş, ancak ateşkesin devam edeceğinden “emin olmadığını” söylemişti.

Trump, Beyaz Saray’a dönüşünde bir muhabirin çatışan tarafların ateşkese saygı gösterip göstermeyecekleri ve tam bir anlaşma imzalamak için ilerleyip ilerlemeyecekleri sorusuna Trump, “Emin değilim” yanıtını verdi.

AFP’nin aktardığına göre Trump, "Bu, bizim savaşımız değil. Bu, onların savaşı” diye ekledi.

Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail’e düzenlediği saldırının ardından patlak veren savaş nedeniyle ‘çok zayıfladığını düşündüğünü’ ifade eden Trump, “Gazze’den bir fotoğraf gördüm. Gazze devasa bir yıkım alanı gibiydi” dedi. ABD’nin yeni başkanı, planın hayata geçirilmesi halinde Gazze Şeridi'nin ‘muhteşem’ bir yeniden yapılanmaya tanık olabileceğini vurguladı.

Emlak zengini popülist bir politikacı olan Trump, Gazze’nin ‘deniz kenarındaki eşsiz konumuna’ değinerek “Harika bir havası var. Orada harika şeyler yapabilirsiniz” diye konuştu.

İsrail ve Hamas arasında esir takasını da kapsayan ateşkes anlaşması geçtiğimiz pazar günü yürürlüğe girdi.

Ateşkesin pazar günü yürürlüğe girmesiyle Hamas, üç İsrailli rehineyi serbest bıraktı. Buna karşılık olarak İsrail de Filistinli bir grup tutukluyu salıverdi.



Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
TT

Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)

Alman Basın Ajansı'na (DPA) göre bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail güçleri tarafından bir Filistin vatandaşı öldürüldü.

Filistin Enformasyon Merkezi, yerel kaynaklara dayanarak, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Nazla'da 18 yaşında bir gencin İsrail ordusunun ateşiyle öldürüldüğünü bildirdi.

Merkez ayrıca, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'un doğusuna ve Refah'ın doğusuna hava saldırıları düzenlediğini ve bombalama sonucu patlamalar duyulduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail güçlerinin Han Yunus'un doğusundaki binalarda yıkım operasyonları gerçekleştirdiğini de ifade etti.

Kaynaklar, "İsrail savaş uçaklarının bu sabah Refah'ın doğusuna, Han Yunus'a ve Gazze şehrine daha fazla hava saldırısı düzenlediğini" bildirdi.

Merkeze göre, "İsrail güçleri, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ediyor ve bunun sonucunda yaklaşık 390 şehit ve 1000 yaralı var."

Diğer yandan Başkan Trump'ın Gazze'deki iki yıllık çatışmayı sona erdirme planının bir sonraki aşamasına geçmek için görüşmeler devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimini öngörüyor. Bu gücün oluşumu ve yetki alanı konusundaki müzakereler zorlu geçti.


Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu ve Şeba Çiftlikleri sınır bölgesi üzerindeki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir aşamaya ertelenebileceğini duyurdu.

Bir basın heyetiyle yaptığı görüşme sırasında yöneltilen bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Fransa bize Suriye ile olan sınırın haritalarını verdi ve onlar karar verdiklerinde sınırı belirlemeye hazırız. Lübnan komitesi hazır. Deniz sınırının belirlenmesi için bir komite ve kara sınırının belirlenmesi için başka bir komite kurabiliriz.” Sözlerine şöyle devam etti: “Suriye ile ilişkiler yavaş ama iyileşiyor ve en iyisini umuyoruz.”

İsrail ile müzakereler konusunda ise Avn şunları söyledi: “Topraklarımızı işgal eden, her gün bizi hedef alan ve oğullarımızı esir tutan bir güç var. Bunu müzakereden başka nasıl çözebiliriz?” “Herhangi bir ordu savaşa girdiğinde ve çıkmaza girdiğinde, müzakere seçeneği değerlendirilir” ifadelerini kullandı.

Lübnan heyetine Mekanizma Komitesi başkanlığına Büyükelçi Simon Karam'ı seçtiğini açıkladı; bunun nedeninin "kendisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde büyükelçilik yapmış ve Madrid'deki önceki müzakerelere katılmış olması" olduğunu belirtti.

Amerikan elçisi Tom Barrack'ın son açıklamalarına ilişkin olarak Avn, "bu açıklamalar tüm Lübnanlılar tarafından reddedilmektedir" dedi.

Bazı milletvekillerinin Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenme yönteminden duydukları memnuniyetsizliğe ilişkin olarak, “2011 yılında Cumhurbaşkanı (Necib) Mikati hükümeti sınır belirleme kurallarını koydu ve biz de bu kuralları onayladık. Bu anlaşmanın Meclise gitmesinin gerekli olup olmadığı konusunda Yasama ve Konular Kurulu'na danıştık ve cevap hayır oldu” şeklinde açıklama yaptı.

Bir soruya cevaben, “Kutsal Baba'nın (Papa'nın) altı ay önceki seçiminden bu yana ilk ziyareti ve Güvenlik Konseyi üyelerinin ziyareti, (Mekanizma) Komitesine bir sivilin atanmasıyla eş zamanlı olarak geldi ve bunların hepsi olumlu işaretlerdir” dedi.

Hannibal Kaddafi'nin serbest bırakılmasının ardından Libya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi hakkındaki bir soruya cevaben Cumhurbaşkanı Avn, “İmam Musa el-Sadr'ın kaybolması meselesi çözülmelidir. Bu meşru bir meseledir ve Lübnan halkı onun ve iki arkadaşının akıbetini bilme hakkına sahiptir” ifadesini kullandı.

ABD'nin Lübnan ordusuna yaptığı yardımla ilgili olarak, "birkaç yardım programı var" diyen Avn, "Önemli olan, ilk defa resmi bir kararda Lübnan ordusuna yardım etmenin gerekliliğinden bahsedilmesi ve bunun bizim için olumlu ve temel bir gelişme olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bir soruya cevaben, Hizbullah milletvekillerinden oluşan bir grubun, cumhurbaşkanı seçilmeden önce partiye silahsızlanmadan bahsetmeyen bir savunma stratejisi konusunda söz verdiğine dair iddialarını ve medyada bu sözle ilgili olarak imzaladığı bir belgenin varlığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Eğer varsa, şimdi yayınlasınlar" dedi.


Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.