Suriye: Humus kırsalındaki tarama operasyonu sırasında öldürülenler var

Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri, eski rejim unsurlarına yönelik tarama operasyonu sırasında Şam'ın bir banliyösündeki ana caddede görülüyor. (AFP)
Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri, eski rejim unsurlarına yönelik tarama operasyonu sırasında Şam'ın bir banliyösündeki ana caddede görülüyor. (AFP)
TT

Suriye: Humus kırsalındaki tarama operasyonu sırasında öldürülenler var

Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri, eski rejim unsurlarına yönelik tarama operasyonu sırasında Şam'ın bir banliyösündeki ana caddede görülüyor. (AFP)
Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri, eski rejim unsurlarına yönelik tarama operasyonu sırasında Şam'ın bir banliyösündeki ana caddede görülüyor. (AFP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre Suriye'nin orta kesimindeki Humus vilayetinin batı kırsalında dün (Salı) başlayan ve güvenlik güçleri ile silahlı unsurlar arasında geniş çaplı çatışmalara sahne olan tarama operasyonu kapsamında en az altı kişi öldürüldü.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre Kamu Güvenliği Dairesi, Askeri Operasyonlar Dairesi ile iş birliği içinde Humus'un batı kırsalında geniş çaplı bir tarama operasyonu başlattı.

Lübnan sınırına yakın bir bölge olan Humus'un batı kırsalındaki el-Gor el-Garbiyye köyünde Kamu Güvenliği Dairesi ve Askeri Operasyonlar Dairesi ile devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed milislerinin kalıntıları arasında şiddetli çatışmalar yaşandığı belirtildi.

SOHR, Şii azınlık mensuplarının yaşadığı kasabada ‘şu ana kadar altı kişinin öldürüldüğünü’ bildirdi.

Çatışmalarda ‘makineli tüfek ve ağır silahların kullanıldığı, Kamu Güvenliği Dairesi'nin güvenlik güçlerini desteklemek için bölgeye tanklar gönderdiği’ kaydedildi.

SOHR Direktörü Rami Abdurrahman AFP'ye yaptığı açıklamada, bölgenin 2011'de başlayan çatışmalar sırasında Esed'in en önemli siyasi ve askeri destekçilerinden olan ‘Hizbullah'a yakın yerel gruplara ev sahipliği yaptığını’ söyledi. Abdurrahman, bu grupların 8 Aralık'ta ‘rejimin devrilmesinin ardından bölgeyi terk ettiğini’ ifade etti.

SANA, Kamu Güvenliği Dairesi'nden bir kaynağın ‘silah depoları, uyuşturucu satıcıları, kaçakçılar ve silahlarını teslim etmeyi reddeden Esed rejimi kalıntılarının’ hedef alındığını söylediğini aktararak, ‘devrik rejime ait bir silah ve mühimmat deposunun’ ele geçirildiğini doğruladı.

SOHR'a göre operasyon sırasında ‘anlaşmaya varmayanlar da dahil olmak üzere’ ‘onlarca kişi’ gözaltına alındı.

Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri, ‘Esed rejiminin kalıntılarının’ peşinde olduklarını söyledikleri çeşitli bölgelerde tarama operasyonları yürüttüler.

Yeni Suriye yönetimi, Beşşar Esed rejimini deviren sürpriz bir saldırıyla iktidarı ele geçirdiğinden bu yana, 2011 yılında patlak veren ve yaklaşık yarım milyon insanın ölümüne ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden olan çatışmaların harap ettiği ülkedeki azınlıklara güven vermek için çaba sarf ediyor.

Ancak yetkililer tarafından dini azınlıklar da dahil olmak üzere çeşitli Suriyeli unsurlara ve uluslararası topluma gönderilen güven verici mesajlara rağmen pek çok Suriyeli yeni yönetimin teokratik bir rejim kuracağından, Suriyeli unsurları dışlayacağından ve kadınları siyasi faaliyetlerin dışında bırakacağından endişe duyuyor.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.