Yeni Suriye'de polisler hangi ideolojiyle eğitiliyor?

Yeni polis akademisinden mezun olan memurlar, Suriye'de iç güvenliği sağlayacak (Reuters)
Yeni polis akademisinden mezun olan memurlar, Suriye'de iç güvenliği sağlayacak (Reuters)
TT

Yeni Suriye'de polisler hangi ideolojiyle eğitiliyor?

Yeni polis akademisinden mezun olan memurlar, Suriye'de iç güvenliği sağlayacak (Reuters)
Yeni polis akademisinden mezun olan memurlar, Suriye'de iç güvenliği sağlayacak (Reuters)

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) liderliğindeki yeni Suriye yönetimi, devrik lider Beşar Esad'ın polislerini eğitmek için İslami öğretileri kullanıyor. 

Reuters'a konuşan ve kimliklerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, polis adaylarına başvuru sırasında dinlerinin sorulduğunu söylüyor. Ayrıca eğitimde şeriat öğretilerinin temel alındığını belirtiyorlar. 

Polis yetkilileri, şeriat öğretileriyle memurlara "ahlaki değerler" kazandırılmasının hedeflendiğini belirtiyor. 

HTŞ lideri Ahmet Şara, tüm etnik azınlıkların inançlarına saygı duyulan, kapsayıcı bir yönetim kurulacağını vaat etmişti. Polis yetkilileri, şeriatın ülke yönetiminde uygulanmayacağını öne sürüyor. 

Diğer yandan haberde, polis kurumunda şeriatın temel alınmasının ülkedeki çeşitli mezhepler arasındaki çatışmaları körükleyebileceğine ve HTŞ'nin ilişki kurmak istediği yabancı devletler tarafından olumsuz karşılanabileceğine dikkat çekiliyor. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Century International'dan Aron Lund, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Bundan endişe duyacak pek çok Suriyeli var. Bu sadece Hıristiyanlar, Aleviler ve Dürziler gibi azınlıkları kapsamıyor. Şam ve Halep gibi yerlerde de ciddi sayıda Sünni Müslüman yer alıyor. Buralarda dini hukukla bağı olmayan, laik ve kozmopolit bir nüfus yapısı var. 

İdlib'de HTŞ'nin polis akademisinin kurulmasını sağlayan Hamza Ebu Abdülrahman, "neyin caiz olup neyin olmadığı" gibi dini meselelerin anlaşılmasının, yeni adayların adil davranmayı öğrenmesi açısından çok önemli olduğunu savunuyor. 

HTŞ liderliğindeki isyancılar, Şam'ı ele geçirdikten sonra Esad rejiminin İçişleri Bakanlığı'nın ve güvenlik güçlerinin yetkilerini fesh etmişti.

Şam'daki yeni polis akademisinde adaylar için kurslar düzenleyen Haşim Hilal, 200 binden fazla kişinin teşkilata katılmak için kayıt yaptırdığını belirtiyor. 

HTŞ liderliğindeki isyancıların 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık'ta Esad rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Esad ailesi Rusya'ya kaçarken, HTŞ kurduğu geçici hükümetin başına Muhammed Beşir'i getirmişti.

Independent Türkçe, Reuters, DW



Gazze’de kıtlık derinleşiyor: “Çocuklarımız bir deri bir kemik kaldı”

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri öldürdüğü Filistinli sayısı 60 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri öldürdüğü Filistinli sayısı 60 bini geçti (Reuters)
TT

Gazze’de kıtlık derinleşiyor: “Çocuklarımız bir deri bir kemik kaldı”

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri öldürdüğü Filistinli sayısı 60 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri öldürdüğü Filistinli sayısı 60 bini geçti (Reuters)

İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde açlık sürüyor.  

Guardian'ın iletişime geçtiği Cemil Mugari, "5 yaşındaki kızım şu anda sadece 11 kilo. Oğlum Muhammed ise bir deri bir kemik kaldı" diyor. Savaştan önce kendisinin de 85 kilo olduğunu fakat 55 kiloya düştüğünü belirtiyor. 

İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze'de 7 kez yer değiştirdiklerini söyleyen 38 yaşındaki Filistinli, günde tek öğün yemeği bile zor bulduklarını ifade ediyor. 

Haberde, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (GHF) ait 4 erzak dağıtım noktası olduğuna, bunların da çok kısa süre faaliyet gösterdiğine işaret ediliyor. 

Filistinli yetkililer, GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor. GHF'nin faaliyete başladığı mayıstan bu yana en az bin kişi yardım kuyruğunda öldürüldü.

58 yaşındaki Mansure Fadıl Helu, geri dönmeyeceğini düşündüğü için oğlunu yardım noktalarına göndermediğini söylüyor: 

Oradaki durum korkunç ve çok tehlikeli. En kötüsü erkekler arasındaki kaos, birbirlerini itip kakıyorlar. İsrail askerlerinin oluşturduğu tehlike yüzünden onun yardım kamyonlarının yanına gitmesini istemiyorum.

Deyr el-Belah sakinlerinden Ebu Abed de uluslararası kamuoyunun üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini söylüyor: 

Onlardan Gazze'deki hayvanların haklarını korumalarını isteseydik, hemen harekete geçip imkansızı başarırlardı. Ama Filistin halkının hakları söz konusu olduğunda kimse bizi hatırlamıyor ya da bizim için üzülmüyor, ne Araplar, ne Müslümanlar, ne Hıristiyanlar, hiç kimse.

Diğer yandan İsrail lideri Binyamin Netanyahu, Hamas'ın ateşkesi kabul etmemesi halinde atılacak adımlara ilişkin açıklamayı haftaya erteledi. CNN'in aktardığına göre Tel Aviv yönetiminde bir sonraki adıma ilişkin anlaşmazlıklar sürüyor. Ablukayı daha da sertleştirmek ya da Gazze'deki bazı bölgeleri ilhak etmek gibi seçenekler de masada. 

ABD ve İsrail, Katar'daki heyetlerini geri çekmiş, koşulların değişmesi durumunda müzakerelere devam edileceğini geçen hafta bildirmişti. Perşembe günkü açıklamasında kalıcı ateşkes ve İsrail askerlerinin Gazze'den çekilmesi için görüşmelere açık olduğunu belirten Hamas ise öncelikle bölgeye yardım girişinin artırılmasını istemişti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN