Mısır’dan bir güvenlik şirketinin Gazze’de ateşkesin ikinci aşamasını izlemek üzere seçilmesiyle ilgili gerçek nedir?

Kaynaklar Gazze Şeridi'nin kuzeyine gidenler için kontrol noktalarının ele geçirilmesinden söz etti

İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırıları sırasında yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırıları sırasında yükselen dumanlar (AFP)
TT

Mısır’dan bir güvenlik şirketinin Gazze’de ateşkesin ikinci aşamasını izlemek üzere seçilmesiyle ilgili gerçek nedir?

İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırıları sırasında yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırıları sırasında yükselen dumanlar (AFP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı bir kaynak, geçtiğimiz haftanın başlarında yürürlüğe giren anlaşmanın ikinci aşamasının uygulanmasını izlemek üzere Gazze Şeridi'nde çalışmak üzere ABD’den iki güvenlik şirketinin yanı sıra Mısır’dan bir güvenlik şirketinin seçilmesinin nedenlerini ve gerçeği açıkladı.

ABD de dahil olmak üzere yabancı güçlerin bu konuyu üstlenmesi yönünde teklifler olduğunu, ancak Mısır'ın bu konuda çekincelerinin bulunduğunu ve bunu şiddetle reddettiğini söyleyen Kaynak, Kahire’nin gelecekte herhangi bir şeye bahane olmaması için Gazze Şeridi'nde yabancı güçlerin varlığını meşrulaştırmak istemediğini vurguladı.

Kaynak, Mısır'ın özellikle ateşkes anlaşmasını ihlal etmek için çeşitli yollar arayan İsrail tarafından gelebilecek istenmeyen gelişmelerle karşı karşıya kalmamak için Gazze'de bu ya da başka bir amaçla Mısır askerlerinin bulunmasını istemediğinin altını çizdi.

Mısırlı ve ABD’li özel şirketlerin konuyu ele almasının daha uygun ve tercih edilir olacağını belirten kaynak, “Çünkü bu şirketler güvenlik alanında çalışsalar ve personeli silah taşısalar bile sonuçta sivil şirketlerdir. Resmi güçlerin durumunun aksine, sözleşmelerini feshetmek ya da istedikleri zaman değiştirmek kolay olur” ifadelerini kullandı.

Kaynak, İsrail'in Netzarim Koridoru’nun açılmasını, rehin alınanlar arasındaki İsrailli asker Arbel Yehud'un serbest bırakılmasına bağlaması nedeniyle, ateşkes anlaşmasındaki yerinden edilmiş Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin güneyinden kuzeyine geri dönüşüne izin verilmesine ilişkin maddenin halen uygulanmaması sonucu seçilen şirketlerin sahadaki çalışmalarına henüz başlamadığını kaydetti. Kaynak, bu engellerin daha önce üzerinde anlaşmaya varılan tüm önerilerin değiştirilmesine ya da geliştirilmesine yol açabileceğine dikkati çekti.

İsrail, esir takası anlaşmasının ikinci aşamasında Arbel Yehud’un serbest bırakılmasını talep etmiş, ancak Hamas bu talebi reddetti. İsrail da bunu, cumartesi günü şafak itibariyle Netzarim Koridoru’nda toplanan, ancak İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin merkezine ve kuzeyine geçmelerine izin vermediği yerinden edilmiş Filistinlilerin geri dönüşüne ilişkin maddenin uygulanmasını engellemek için bir bahane olarak kullandı.

Kaynak, bu amaçla seçilen Mısırlı şirketin adını açıklamazken güvenlik alanında iyi bir ünün yanında önemli ve büyük etkinliklerde yetkililerle koordinasyon içinde çalışma geçmişine sahip olduğunu vurguladı.

ABD ve İsrail basınında yer alan haberlere göre üç güvenlik şirketi (ikisi ABD, biri Mısır merkezli) Gazze'nin kuzeyine giden yol üzerindeki kilit öneme sahip kontrol noktalarını yönetecek.

Bu şirketler ayrıca Gazze'yi ikiye bölen Netzarim Koridoru’nun güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olacak ve Filistinlileri güneyden kuzeye taşıyan araçları silah geçmediğinden emin olmak için denetleyecek.

Güvenlik ve koruma hizmetleri sağlama konusunda deneyime sahip olan Mısırlı şirket 18 yıl önce kuruldu. Şirketin en yüksek güvenlik standartlarını sağlamak için nitelikli ekipleri ve gelişmiş ekipmanları var. Konferanslar, sergiler ve halka açık etkinlikler için güvenlik hizmetleri sağlamanın yanı sıra, Gazze'nin kuzeyinde kurulacak olan özel izleme kompleksinin ve operasyonların güvenliğini de sağlayacak.

Basında yer alan haberlere göre ABD merkezli şirketlerden birincisi, stratejik planlama ve lojistik hizmetleri sağlayan Wyoming eyaletinden SafeSearch Solutions. İkincisi ise Kuzey Carolina'dan UG Solutions. Bu şirketler zor ve yüksek riskli bölgelerde lojistik, güvenli taşıma ve sahada koordinasyon sağlayacak.

İki şirketten biri, 2004-2015 yılları arasında orduda görev yapmış eski bir ABD Özel Kuvvetler askeri olan Jameson Govoni tarafından yönetiliyor. Basında yer alan haberlere göre bu şirketler, geçiş noktalarının operasyonel yönetimi ve Gazze'nin kuzeyine silah sızmasını önlemek için Netzarim Koridoru üzerinden araçlarla geri dönenlerin güvenlik taramasından geçirilmesi gibi görevleri üstlenecek.

Aylardır İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerine aracılık eden Kahire, Mısır, ABD, Katar ve Filistin'den temsilcilerin yer aldığı ortak bir operasyon odası kurulduğunu açıkladı. Mısır merkezli bu operasyon odası esir takasını, Gazze'ye insani yardımların girişini ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah sınır kapısının yeniden açılmasının ardından giriş-çıkışları izleyecek.

Üç aşamalı anlaşmanın 42 gün sürecek ilk aşamasında Hamas, İsrail'in yaklaşık bin 900 Filistinli tutuklunun serbest bırakılması karşılığında, 33 İsrailli rehineyi serbest bırakacak. Anlaşmanın ikinci aşaması İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesini ve onlarca Filistinli karşılığında kalan İsrailli rehinelerin teslim edilmesini öngörüyor. Üçüncü aşama ise yıkılan Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını ve geriye kalan İsrailli rehinelerin teslim edilmesini içeriyor.



El Kassam Tugayları, askeri komutanı Muhammed ed Dayf'ın öldürüldüğünü duyurdu

El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında
El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında
TT

El Kassam Tugayları, askeri komutanı Muhammed ed Dayf'ın öldürüldüğünü duyurdu

El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında
El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında

Hamas hareketinin askeri kanadı El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, bugün Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda El Kassam Tugayları askeri komutanı Muhammed ed Dayf ve yardımcısı Mervan İsa'nın öldürüldüğünü duyurdu.

Ebu Ubeyde televizyonda yayınlanan konuşmasında ayrıca Han Yunus Tugayı komutanı Rafi Selame, insan gücü komutanı Raed Thabet, silah ve savaş hizmetleri komutanı Gazi Ebu Tamaa'nın yanı sıra hareketin askeri konsey üyeleri Ahmed El Gandur ve Eymen Nevfal'in de öldüğünü duyurdu. Ubeyde, tam olarak ne zaman öldürüldükleri hakkında bilgi vermedi.

Ölen komutanların “El Kassam Tugayları” tarafından yayınlanan fotoğrafı

Ölen komutanların “El Kassam Tugayları” tarafından yayınlanan fotoğrafı

Ebu Ubeyde, “[El Kassam Tugayları] sisteminin Gazze'deki savaş boyunca bir saat bile liderlik boşluğu yaşamadığını” ve “bir liderin yerini birçok liderin, bir şehidin yerini ise binlerce şehidin aldığını” vurguladı.

Bu açıklamanın “gerekli tüm prosedürler tamamlandıktan ve savaş ve saha koşullarının getirdiği tüm güvenlik uyarıları ele alındıktan ve gerekli doğrulama yapıldıktan, ilgili tüm önlemler alındıktan sonra” yapıldığını belirtti.

İsrail ordusu 1 Ağustos'ta yaptığı açıklamada ed-Dayf'ın temmuz ayında Gazze'nin Han Yunus bölgesine düzenlenen bir hava saldırısında öldürüldüğünü duyurdu.

Muhammed El Dayf'ın "El Kassam Tugayları" tarafından yayınlanan bir fotoğrafı

Muhammed ed Dayf'ın "El Kassam Tugayları" tarafından yayınlanan bir fotoğrafı

Ordu, sözcüsü Avichai Adraee tarafından “X” platformunda yayınlanan Arapça bir açıklamada bulundu: “İstihbarat teyidinin ardından Savunma Güçleri ve Genel Güvenlik Servisi Muhammed ed-Dayf'ı ortadan kaldırdı” denildi. Açıklamada, ‘savaş uçaklarının Muhammed ed-Dayf'ın bulunduğu yerleşkeyi tam isabetle vurduğu’ vurgulandı.

Ed-Dayf'ın “Hamas'ın iki numaralı ismi ve 7 Ekim kanlı katliamının başlatıcılarından ve planlayıcılarından biri” olduğuna dikkat çeken ordu, “savaş uçaklarının hem Muhammed ed Dayf''ın hem de birkaç hafta önce ortadan kaldırıldığı doğrulanan Hamas'ın Han Yunus Tugayı komutanı Rafi Selame'in saklandığı yerleşkeye doğru bir şekilde saldırdığını” belirterek, “Ed-Dayf ve Selame ile birlikte bir dizi başka sabotajcının da ortadan kaldırıldığı” belirtildi.

Muhammed ed Dayf kimdir?

Gazze Şeridi'ndeki savaştan önce aile üyeleri ve Hamas'tan küçük bir grup dışında kimse "Ed-Dayf"ı tanımıyordu ve çoğu bir noktada nerede olduğunu bilmiyordu. Bu durum, İsrail'in 2023'ün sonunda fotoğrafını kamuoyuna yayınlamasına kadar devam etti ve bu onun 4 numaralı fotoğrafı oldu. Birincisi çok yaşlı ve genç bir adamı gösteriyor, ikincisi maskeli birini, üçüncüsü onun gölgesinin resmi ve dördüncüsü halka açık bir yerde gri saçlı, açık sakallı ve tek gözlü bir kişinin yanında ve sakin bir pozisyonda.

İsrail tarafından 2023 yılında yayınlanan varsayımsal görüntüsüİsrail tarafından 2023 yılında yayınlanan varsayımsal görüntüsü

Ras ed-Dayf 1990'ların ortalarından beri İsrail tarafından aranmaktadır. 1996'da Başbakan olan Şimon Peres, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'tan onu tutuklamasını istemiş, Arafat ise onu tanımıyormuş gibi isme şaşırdığını ifade etmiş ve Peres daha sonra Arafat'ın onu koruduğunu, sakladığını ve hakkında yalan söylediğini anladığını belirtmiştir.

Gerçek adı Muhammed Diyab İbrahim el-Masri'dir ve “ed-Dayf” olarak tanınmaktadır. 1965 yılında el- Kubeybe kasabasından Filistinli bir mülteci ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kampına yerleşti. Çok yoksul bir ailede büyüdü ve ailesine destek olmak için geçici olarak okulu bırakmak zorunda kaldı. Babasıyla birlikte iplikçilik ve döşemecilik yaptı, ardından küçük bir kümes hayvanı çiftliği kurdu ve İsrail tarafından aranmaya başlamadan önce şoför olarak çalıştı.

Büyüdüğü mahalledeki arkadaşları onun yumuşak huylu, esprili, neşeli, iyi kalpli ve içe dönük biri olduğunu söylüyor. Ed-Dayf 1987 yılının sonunda camilerle olan ilişkisi sayesinde Hamas'a katıldı. Eğitimine geri döndü ve Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde eğitim aldı. 1988 yılında fen bilimleri alanında lisans derecesiyle mezun oldu.

1989 yılında İsrail tarafından tutuklandı ve Hamas’ın askeri koluna çalıştığı suçlamasıyla 16 ay boyunca işgal hapishanelerinde yargılanmadan tutuklu kaldı. Dayf hapishaneden çıktıktan sonra beraberindekilerle birlikte el Kassam’ı kurdu. 1990’lı yıllarda İsrail’e karşı sayısız operasyona katıldı ve yönetti.

Filistin Yönetimi Dayf’ı Mayıs 2000’de İsrail'in talebi üzerine tutukladı. Yetkililerle ilişkileri gelişmiş ve iyi olup, anlaşmalar kapsamında tutuklanmıştı.

2002 yılında el Kassam'ın başkomutanı Salah Şehade’nin öldürülmesinin ardından el Kassam Tugayları’nın komutasını devraldı. İlk suikast girişimine 2001 yılında maruz kaldı ancak hayatta kaldı. Bir yıl sonra bir Apache helikopterinin Dayf’ın aracına iki füze atması ile ikinci bir suikast girişimine maruz kaldı. İçlerinden biri Dayf’ı yaraladı ve Hamas lideri Doktor Abdulaziz er-Rantisi (2004’te suikasta kurban gitti) tarafından bilinmeyen bir yerde tedavi edildi.