Hizbullah İsrail'le ateşkesi uzatmayı reddetti

Avn: Hükümeti kurmak ve reformlar Lübnan'a yardım etmenin iki şartıdır

Lübnan askerleri, güney Lübnan'daki Aytarun köyüne girmeye çalışırken İsrail ordusu tarafından vurulan yaralı bir Lübnanlıyı taşıyan ambulansın yolunu açtı (DPA)
Lübnan askerleri, güney Lübnan'daki Aytarun köyüne girmeye çalışırken İsrail ordusu tarafından vurulan yaralı bir Lübnanlıyı taşıyan ambulansın yolunu açtı (DPA)
TT

Hizbullah İsrail'le ateşkesi uzatmayı reddetti

Lübnan askerleri, güney Lübnan'daki Aytarun köyüne girmeye çalışırken İsrail ordusu tarafından vurulan yaralı bir Lübnanlıyı taşıyan ambulansın yolunu açtı (DPA)
Lübnan askerleri, güney Lübnan'daki Aytarun köyüne girmeye çalışırken İsrail ordusu tarafından vurulan yaralı bir Lübnanlıyı taşıyan ambulansın yolunu açtı (DPA)

Hizbullah, İsrail ile ateşkes anlaşmasını 18 Şubat'a kadar 3 hafta daha uzatmayı reddetti.

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, "İsrail'in Beyrut'a ulaşmasını engelleyen ordu, halk ve direniş" üçlemesine bağlılığını yineledi. Kasım, güney halkının Lübnan'da işgal altındaki köylerine girişini istismar etmeye çalıştı ve şunları söyledi: "İsrail'in geri çekilmesi için verilen sürenin bir gün bile uzatılmasını kabul etmiyoruz." Kasım şu soruyu sordu: "Amerika Lübnan'da İsrail saldırganlığını isteyerek genişletecek birini bulmayı mı bekliyor?" "Bu olmayacak." Aynı zamanda Başkan Joseph Avn'ın rolüne ve Lübnan Ordusunun yaptıklarına övgüde bulunarak şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı İsrail'e tek bir kazanç sağlayamaz, geri dönenlere destek verilmesi ve onlara eşlik edilmesi yönünde orduya talimat verdiğini de gördük."

Buna paralel olarak Başkan Avn şunları söyledi: “Ülkeler Lübnan'a yardım etmek için iki temel koşul belirlediler; Bunlar arasında, Lübnan ile yurt dışı arasında güven köprülerinin yeniden inşasına ve yatırımların topraklarına geri dönüşünün kapısını oluşturan bir hükümet kurulması ve ekonomik, mali ve diğer reformların başlatılması da yer alıyor.



Trump’ın Filistin’e destek eylemcilerini sınır dışı kararı tepki çekiyor

Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)
Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)
TT

Trump’ın Filistin’e destek eylemcilerini sınır dışı kararı tepki çekiyor

Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)
Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkede İsrail karşıtı protestolara katılan yabancı öğrencileri sınır dışı edecek kararnameyi imzalaması tepki çekti.

Trump’ın çarşamba günü imzaladığı kararnameyle, Gazze savaşı sürerken ABD’de patlak veren Filistin’e destek protestolarına katılan öğrencilerin sınır dışı edilmesinin önü açıldı. 

Cumhuriyetçi lider, ABD’deki üniversite kampüslerinde yapılan İsrail karşıtı gösterilerin “cihat yanlısı” olduğunu ileri sürerek şunları ekledi:  

Üniversite kampüsleri, daha önce görülmemiş bir radikalizmin istilasına uğradı. Buralardaki tüm Hamas sempatizanlarının öğrenci vizelerini de hızla iptal edeceğim.

Kararnamede, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşının ardından “üniversite kampüslerinde ve sokaklarda Yahudi düşmanlığının tavan yaptığı” öne sürüldü. 

Trump, seçim kampanyasında da benzer iddialarda bulunmuş ve Filistin’e destek eylemlerine katılan öğrencileri sınır dışı edeceğini söylemişti. 

Diğer yandan hukuk uzmanları, Cumhuriyetçi liderin imzaladığı kararnameye tepki gösterdi. 

Columbia Üniversitesi’nden Carrie DeCell, şu değerlendirmeleri yapıyor: 

ABD Anayasası’ndaki Birinci Değişiklik, Amerikan üniversitelerinde okuyan yabancı vatandaşlar da dahil ABD’deki herkesi korur. Vatandaş olmayanların siyasi söylemleri nedeniyle sınır dışı edilmeleri Anayasa’ya aykırıdır.

Filistin’e destek eylemlerini savunan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi’nden yapılan açıklamada, öğrencilere yönelik sınır dışı işlemlerinin başlatılması halinde kararnamenin mahkemeye taşınacağı bildiriliyor. 

Arap Amerikan Enstitüsü’nün yöneticisi Maya Berry ise İsrail devletine yönelik eleştirilerle Yahudi düşmanlığı iddialarının birbirine karıştırılmasından derin rahatsızlık duyduklarını belirtiyor. Kararnamenin ABD’de ifade özgürlüğü açısından olumsuz bir etkisi olacağını da sözlerine ekliyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024’te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times’ın paylaştığı verilere göre, temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuters