Trump'ın Filistinlileri yerinden etme çabaları eski bir İsrail planı

ABD Başkanı aşırı sağcılar tarafından hazırlanan iki belgeden etkilendi

TT

Trump'ın Filistinlileri yerinden etme çabaları eski bir İsrail planı

Trump'ın Filistinlileri yerinden etme çabaları eski bir İsrail planı

Arap dünyası ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki Filistinlilerin Ürdün ve Mısır'a sınır dışı edilmesi ve daha sonra Arnavutluk ve Endonezya seçeneklerinin de masada olduğu yönündeki açıklamalarıyla meşgulken İsrailliler de bu önerinin ciddiyeti ve tepkileri ölçmek için bir test mi yoksa Ortadoğu sokaklarında uygulamaya karar verdiği bir eylem planı mı olduğunu tartışıyor.

İsrail basını önerinin ayrıntılarını ve nasıl ve nerede netleştiğini yakından takip ederken aşırı sağcılar, bu fikir konusunda aşırı hevesli hale geldikçe ve liderleri bu fikri benimseyip bir eylem programına dönüştürmek için yarışmaya başladıkça, fikir ve temelleri de ortaya çıkmaya başladı.

Netanyahu'ya yakın sağcı bir isim olan İsrail televizyonu Kanal 12'nin siyasi muhabiri Amit Segal, Trump'ın önerisinin sadece bir dil sürçmesi olmadığını, Beyaz Saray ve Washington'daki Dışişleri Bakanlığı'nda ciddi bir şekilde tartışılan iyi düşünülmüş bir planın parçası olduğunu söyledi. Netanyahu ve diğer üst düzey aşırı sağcı yetkililerin bu fikirlerden haberdar olduklarını vurgulayan Segal, “Filistinlilerin Ürdün, Mısır ve birkaç Müslüman ülkeye geçici ya da kalıcı olarak gönderilmelerini öngören geniş çaplı bir plandan söz ediliyor” diye ekledi.

Daha önce ortaya atılan iki belge

Ancak daha da önemlisi, bu plan ABD’nin değil, tamamen İsrail’in planı olması ve 7 Ekim 2023'ten bu yana ortalıkta dolaşması. O dönemde iki belge ortaya çıktı. Şarku’l Avsat tarafından da yayınlanan bu belgelerden ilki İsrail İstihbarat Bakanlığı tarafından hazırlandı ve Bakanlığın resmî gazetesinde yayınlandı. İkincisi ise Netanyahu'nun Arap ülkelerindeki özel temsilcisi ve “İbrahim Anlaşmaları” dosyasından sorumlu Prof. Meir Ben Shabbat tarafından kurulan ve aşırı sağcı bir ideolog olarak kabul edilen bir araştırma enstitüsü tarafından hazırlandı. Her iki belge de Gazze halkının Mısır'a sürülmesinden bahsediyor. Ben Shabbat’ın belgesi, Mısır'daki ekonomik koşulları detaylı bir şekilde inceledi. ‘Çok sayıda’ Mısır vatandaşının konut biriminin ‘boş’ olduğunu belirtilen belgede bu konutların, Filistin'de terk edecekleri evler için tazminat ödenmesi karşılığında Filistinlilere verilebileceği ve böylece Mısır ekonomisinin yeniden canlanacağı ifade ediliyor. Belgede ayrıca Filistinlilerin başka bir yere taşınmasına da atıf yapılıyor.

Tehlikenin farkına varan Mısır ve Ürdün, planı engellemek için Arap ülkeleri arasında bir ittifak oluşturdu. O dönemde eski Başkan Joe Biden tarafından yönetilen ABD yönetimine baskı yapıldı, yönetim müdahale etti ve planı reddettiğini açıkladı, böylece plan rafa kaldırıldı.

Plan yeniden gündemde

Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in başını çektiği ideolojik yerleşimci sağ, yerleşim liderleri ve planı hazırlayanlarla birlikte planı unutmamış gibi görünüyor. İktidarı kazanmadan önce ve sonra ABD, Avrupa ülkeleri ve İsrail'de konferanslar veren bu çevreler, Trump'ın ekibiyle toplantılar yapıyor ve bu fikri aktif bir şekilde desteklerini sürdürüyor.

Aşırı sağcılar Arnavutluk, Endonezya ve Bosna Hersek'teki ekonomik durum ve bu ülkelerin Filistinli göçmenleri kabul etme potansiyeli üzerine yeni çalışmalara başladı.

Yahudi yerleşimciler konuyu olumlu bir şekilde sunmaya hevesliydi. Kendilerini, çok yetenekli ve iyi eğitimli profesyonel işçiler olan Filistinlilere sempati duyan kişiler olarak gösterdiler. Ancak uzun yıllardır fakirliğin ve yoksulluğun hakim olduğu Gazze'de onlar için yapabilecekleri en iyi şeyin onları dünyanın en üst düzey üretim alanlarına göndermek olduğunu empoze etmeyi de ihmal etmediler.

CSDVFGBRTHY
Yerleşimciler geçtiğimiz ekim ayında Gazze'de Yahudi yerleşimlerinin yeniden kurulmasını talebiyle düzenlenen bir etkinlikte dans ederken (Times of Israel)

Aşırı sağcı bu akım, Trump'ın bu fikri satın aldığına ve Filistin, Arap, İslam ve Batı Amerika sokağının nabzını tutmaya karar verdiğine inanıyor. Trump bu fikri geçtiğimiz cumartesi günü başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilerle yaptığı toplantı sırasında ortaya atmış ve tepkilere yol açmıştı.

Trump belgelerden etkilendi

Gazzelilerin Gazze’den çıkarılması için ‘temizlik’ kelimesini kullanan Trump'ın sözlerinin İsrail araştırmalarından etkilendiği açıktı. Trump, söz konusu açıklamasında, “Muhtemelen bir buçuk milyon insandan bahsediyoruz. Basitçe tüm bölgeyi temizliyoruz” ifadelerini kullandı.

Trump, Gazze'nin tarihi ve çatışmalarla ilgili olarak şunları söyledi:

“Bildiğiniz gibi yüzyıllar boyunca bu bölge pek çok çatışmaya sahne oldu. Bilmiyorum ama bir şeylerin olması gerekiyor.”

ABD Başkanı daha sonra “Bu yer değiştirme geçici ya da uzun vadeli olabilir” diye ekledi.

İsrail tarafından yapılan bu araştırmalarda Filistinlileri bölgeden ‘temizlemekten’, binaları dümdüz etmekten ve Tel Aviv, Yafa ve Aşdod'dakilerin bir uzantısı olacak binalar ve tatil köyleri inşa etmekten bahsediliyordu.

Bezalel Smotrich, Trump'ın fikrini hayata geçirmek için Başbakan ve İsrail parlamentosu Knesset ile bir plan üzerinde çalıştığını açıkladı. Gazeteci Segal ise Netanyahu'nun yakında Beyaz Saray'da Trump'la bir araya geleceğini ve konuyu gündeme getireceğini söyledi.



Silahlı kurumsallaşma olarak Ulusal Muhafızlar ve Süveyda'yı ayrılmaya hazırlama

Süveyda’daki 34 silahlı grup, Dürzilerin ruhani liderliğinin kararlarına mutlak bağlılıklarını açıkladı (AFP)
Süveyda’daki 34 silahlı grup, Dürzilerin ruhani liderliğinin kararlarına mutlak bağlılıklarını açıkladı (AFP)
TT

Silahlı kurumsallaşma olarak Ulusal Muhafızlar ve Süveyda'yı ayrılmaya hazırlama

Süveyda’daki 34 silahlı grup, Dürzilerin ruhani liderliğinin kararlarına mutlak bağlılıklarını açıkladı (AFP)
Süveyda’daki 34 silahlı grup, Dürzilerin ruhani liderliğinin kararlarına mutlak bağlılıklarını açıkladı (AFP)

Abdulhalim Süleyman

Süveyda, geçtiğimizi cumartesi gününden bu yana silahlı gruplarını ‘Ulusal Muhafızlar’ adlı bir çatı kuruluş altında birleştirme yolunda ilerliyor. Bu kuruluş, son yıllarda savaş sırasında oluşan ve geçtiğimiz temmuz ayı ortalarında hükümet güçlerine karşı birlikte savaşan çok sayıda grubu içeren kapsamlı bir yapıya sahip.

Silahlı Dürzi grupların liderleri, genellikle askeri sahalarda, törenlerde ve etkinliklerde kuruluşlarını ilan eden askeri oluşumların aksine Suriye'deki Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin Süveyda ilinin el-Kanavat beldesindeki evinde onlarca savaşçısıyla bir araya gelerek, Dürzilerle olan bağlarını teyit eden ve Şam'a sadık gruplar ve güçlerle çatışmalarda ölen savaşçılarını anan bir bildiri okudular.

34 silahlı grup açıklamada, Dürzilerin ruhani liderliğinin kararlarına mutlak bağlılıklarını ilan ederek, onu dağlarda kendilerini temsil etmeye yetkili meşru temsilci olarak kabul ettiklerini duyurdular ve Dürzileri temsil eden resmi askeri kurum olarak Ulusal Muhafızlara tam entegrasyonlarını ilan ettiler. Açıklamaya göre ‘bize emanet edilen savunma görevlerine’ mutlak bağlılıklarını vurguladılar.

Yeni bir dönem

Bu açıklamanın ardından, bölgedeki silahlı gruplar yeni askeri oluşuma bağlılıklarını ilan etmek için akın etti. Bunlar arasında belki de en öne çıkanı, Şeyh Ebu Hasan Yahya el-Haccar'ın yerine Şeyh Ebu Ziyab Mezid Haddac’ı yeni başkomutan olarak seçen Onurlu Adamlar Hareketi’ydi. Haddac yaptığı açıklamada, Süveyda halkına hizmet edeceklerini ve Onurlu Adamlar Hareketi’nin Ulusal Muhafızları destekleyeceğini ve arkasında duracağını, ruhani liderlik ve ruhani lider Hicri’nin emirlerini ve kararlarını uygulayan organ olarak hareket edeceğini açıkladı.

Öte yandan Şeyh Hicri, Ulusal Muhafızların üyelerini karşılarken Süveyda’nın işlerini denetlemek üzere siyaset, hizmet ve güvenlik komitesinden oluşan hukuk komitesinin yanında, yeni kurulan askeri yapının bayrağı altında yeni bir ‘çalışma’ döneminin başladığını duyurdu.

Onurlu Adamlar Hareketi

Süveyda'da Ulusal Muhafızların kurulduğunun duyurulmasıyla, gözler bu yeni askeri yapıya katılacak gruplara çevrildi. Belki de en etkili katılım, bu yeni askeri kanadın kurulduğunu duyuran gruplar dışında diğer grupların da katıldığı Onurlu Adamlar Hareketi’nin katılımıydı. Katılım, Dürziler tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu gelişme, Suriye Geçici Hükümeti'ne bağlı güçlerin kontrol altına almasından sonra Süveyda’da yaşanan ve özellikle siviller arasında çok sayıda Dürzi'nin ölümüne tanık olunan son olayların ardından şekillenmeye başlayan askeri grupların birleşmesi eğilimini ortaya koyuyor.

Süveyda'daki tüm silahlı gruplar Ulusal Muhafızlara katıldı (AFP)Süveyda'daki tüm silahlı gruplar Ulusal Muhafızlara katıldı (AFP)

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre Süveyda'dan  konuşan gazeteci Revad Bilan, Ulusal Muhafızlar çatısı altında silahlı gruplar için bir askeri kanat oluşturulmasının ve birleşik ordunun kurulmasının, Cebel el-Arab bölgesini gelecekteki saldırılardan korumayı ve güvenliğini sağlamayı amaçlayan yeni yaklaşımın bel kemiği olduğunu söyledi. Bu sürece Süveyda'da aralarında üst düzey yetkililer, liderler, sivil ve siyasi kuruluşların da bulunduğu tüm tarafların sosyal, siyasi ve askeri olarak destek verdiğini ve yardım sağladığını söyleyen Bilan, “Bunun nedeni, güvenliği sağlamak, kurumların faaliyete geçmesi ve korunması için zemin hazırlamak ve bir sonraki aşamaya hazırlanmak için orduya güvenilmesidir” ifadelerini kullandı.

Askeri yapının oluşumu

Süveyda’daki tüm silahlı grupların Ulusal Muhafızlara katıldığını belirten Bilan, Ulusal Muhafızların artık Süveyda’daki tüm silahlı grupları kapsadığını ve lider kadrosunda eski Suriye ordusunda görev yapmış subaylar ile Süveyda'da kalan Dürzilerin yanı sıra Hıristiyanlar ve Sünni Araplar gibi diğer bileşenlerden askeri personelin yer aldığını söyledi. Bilan’a göre bu yeni askeri oluşumun dışında hiçbir askeri veya toplumsal bileşen kalmayacak ve bu oluşum, planlandığı gibi eyalet genelindeki askeri operasyonları kontrol edecek.

Bu yeni askeri oluşumun toplam personel sayısı resmi olarak açıklanmamış olmasına rağmen, Cebel el-Arab bölgesinin tüm kesimlerinin korunmasını sağlayabilecek kapasitede olacağını belirten Bilan, Süveyda’daki Ulusal Muhafızların sayısının ve gücünün 10 bin ila 15 bin savaşçı olmasının beklendiğini, bunun da şu anda dolaşımda olan resmi olmayan bir rakam olduğunu söyledi.

Polis departmanı

Bilan, Ulusal Muhafızlar çatısı altında silahlı grupları birleştirme yönündeki yeni eğilimin yanı sıra, bölgedeki eski Dürzi polis memurları ve diğer yapılardan unsurların oluşturduğu, yaklaşık 3 bin polis memuru ve subaydan oluşan bir sivil polis gücü oluşturmak ve faaliyete geçirmek için çalışmaların sürdüğünü açıkladı. Bu gücün görevi, Ulusal Muhafızlardan bağımsız olarak iç güvenliği sağlamak olacak. Bilan'a göre şu an bölgede bu gücü yeniden yapılandırmak, canlandırmak ve organize etmek için çalışan bir savcı yardımcısı çalışmaları yürütüyor.

Leys el-Balus'a yönelik eleştiriler

Bu adım, Süveyda'daki popüler ve resmi seslerin, Süveyda’daki katliamların ardından kendilerini korumak ve saldırıları önlemek için kendi bölgelerini kurmayı talep etmelerinden birkaç hafta sonra atıldı. Suriye hükümeti, birkaç hafta önce Amman'da düzenlenen toplantıda Şam'ın onayladığı uluslararası ekiplerin katılımıyla bu katliamlara ilişkin soruşturma başlattı.

Öte yandan Şeyh Hikmet el-Hicri, Süveyda’daki yeni askeri yapının üyelerine yaptığı konuşmada, ilgili devletlere ve taraflara bölgenin Şam'dan ayrılması ve bağımsızlığını desteklemeleri çağrısında bulundu. Hicri, Süveyda’nın ‘hükümet güçlerinin elinden çektiği zulmü Dürzilere yönelik soykırım’ olarak nitelendirdi.

Şam, Süveyda'daki silahlı grupların Ulusal Muhafızlar çatısı altında birleşmesine henüz yanıt vermemiş olsa da Süveyda'yı Suriye'den ayırmaya yönelik her türlü girişimi reddediyor.

Bu arada, Onurlu Adamlar Hareketi’nin eski liderlerinden biri olan Şam ile ittifak halindeki Dürzi lider Leys el-Balus, Süveyda'da duyurulan yeni askeri yapının kurulmasını eleştirerek ruhani lider Şeyh Hikmet el-Hicri'ye tepki gösterdi.

Balus, Ulusal Muhafızların kurulduğunun duyurulmasının İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) bir taklidi olduğunu ve burada bilgelik veya sorumluluk mesajı değil, ‘daha çok yıkım ve tahribat getiren bir mesaj’ verildiğini söyledi.

Ancak Süveyda'daki Dürziler, Balus'un Şam hükümetine yakın tutumunu reddediyor ve birçok taraf, onu ‘geçtiğimiz temmuz ayı ortalarında hükümet güçlerinin Süveyda’ya girmesini kolaylaştırmakla’ suçluyor. Bu olayda Süveyda’da yüzlerce kişi ölmüş ve yaralanmış, siviller infaz edilmişti.


Uluslararası ve Suriyeli kuruluşlar Halk Meclisi seçim sürecine katılacak

Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)
Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)
TT

Uluslararası ve Suriyeli kuruluşlar Halk Meclisi seçim sürecine katılacak

Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)
Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)

Şam, eylül ayı ortasında yapılması planlanan Halk Meclisi seçimlerine katılmak için birçok uluslararası ve Suriyeli kuruluşun başvuru yaptığını açıkladı.

Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi Sözcüsü Dr. Nevvar Necme, komisyonun Halk Meclisi seçimlerine katılmak için başvuran birçok uluslararası ve Suriyeli kuruluşla organizasyon toplantıları yaptığını söyledi. Necme, seçim mekanizmasının ‘doğrudan seçimlere değil, belirli bölgelerdeki seçim organlarına dayandığını’ belirtti.

Suriye'de Halk Meclisi üyelerini seçmek için 15-20 Eylül tarihleri ​​arasında dolaylı seçimlerin yapılması bekleniyor. Bu, Esed rejiminin devrilmesinden bu yana ilk seçim olacak. Yeni yönetim tarafından yayınlanan anayasal bildirgeye göre Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, meclis milletvekillerinin üçte birini, yani 70 üyeyi seçecek. Yeni parlamento, geçiş döneminde yasama organını temsil edecek.

Başkent Şam’daki Halk Meclisi binasında Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin lansmanı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Dr. Nevvar Necme, “Seçim alt komitesinin başkanı, seçim sürecinden ve meydana gelebilecek her türlü ihlalden sorumludur” dedi. Necme ayrıca, seçim bölgelerinde avukatların bulunmasını ‘önemli ve benzeri görülmemiş bir adım’ olarak değerlendirdi.

Temyiz komitelerinin seçmenlerin uygunluğuna ilişkin kararlar verdiğini açıklayan Necme, “Geçici seçim sistemi, Suriye içinde veya dışında, seçim bölgelerindeki merkezlerde oy kullanabilecek seçmenler arasında ayrım yapmıyor” dedi.

Lansman sırasında, internet sitesi sorumlusu Mühendis Hamza Şamut, internet sitesi tarafından sunulan hizmetleri özetledi. Şamut, bunun sadece teknik bir araç değil, seçim sürecini korumak ve halkın denetim ilkesini pekiştirmek için kurumsal bir garanti olduğunu ve böylece seçim sürecinin bütünlüğünü ve şeffaflığını sağladığını açıkladı.

Şamut, internet sitesinde, vatandaşların vilayetleri tanımlayıp seçilen sandalye sayısını, seçim bölgesi ve seçim çevresi sayısını, alt komite sayısını ve komite ve seçim organlarının üye sayısının üst sınırını görebilecekleri etkileşimli bir harita bulunduğunu açıkladı. Şamut'a göre internet sitesi ayrıca, her seçim bölgesi için alt komitelerin ve seçim organlarının koşullarına tam erişim sağlıyor ve itiraz komiteleri ve itirazların sunulması mekanizması hakkında bilgi veriyor.

ddsfvd
Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi, Haseke vilayetinde seçimlerin ertelenmesi konusunu vilayet halkıyla görüştü. (SANA)

Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi dün akşam, Suriye vilayetleri arasında Halk Meclisi sandalyelerinin dağılımına ilişkin bir karar yayınladı.

Her vilayet için sandalye sayısı şu şekilde: Şam 10, Halep 32, Rif Şam (Şam kırsalı) 12, Humus 12, Hama 12, Haseke 10, Lazkiye 7, Tartus 5, Deyrizor 10, Rakka 6, Dera 6, İdlib 12, Suveyda 3, Kuneytra 3.

sdcsc
Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi dün vilayetler arasında sandalye dağılımını açıkladı. (SANA)

Komite, güvenlik nedenleriyle ve seçim sürecini yürütmek için uygun koşulların bulunmaması sebebiyle Suriye'nin doğu ve kuzeyindeki Rakka ve Haseke ile güneyindeki Suveyda olmak üzere üç vilayette seçimlerin ertelendiğini açıklamıştı. Yüksek Seçim Komitesi Başkanı Taha el-Ahmed, daha önce devlet medyasına yaptığı açıklamada, Halk Meclisi'nin 210 üyeden oluşacağını ve sandalyelerin nüfusa göre vilayetler arasında dağıtılacağını söylemişti. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’nın bu üyelerin 70'ini atayacağını, geri kalanının ise seçim sürecini düzenlemekten sorumlu Yüksek Seçim Komisyonu'nun kurulmasına ilişkin kararnameye uygun olarak, Yüksek Seçim Komisyonu tarafından seçilen alt komitelerden oluşan seçim organları tarafından seçileceğini açıklamıştı.

Anayasa bildirgesine göre, 30 ay süreli ve yenilenebilir olan yeni meclis, kalıcı bir anayasa kabul edilene ve yeni seçimler yapılana kadar yasama yetkisini temsil edecek. Bu süre zarfında meclis, yasaların önerilmesi ve değiştirilmesi, uluslararası anlaşmaların onaylanması, genel bütçenin kabul edilmesi ve genel afların verilmesi dahil olmak üzere geniş kapsamlı yasama görevlerini üstlenecek.


Netanyahu Gazze anlaşmasını görmezden geliyor ve işgalle ilgili görüşmeleri erteliyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)
TT

Netanyahu Gazze anlaşmasını görmezden geliyor ve işgalle ilgili görüşmeleri erteliyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)

Arabulucuların eleştirilerine yol açan yeni bir hamle ile Binyamin Netanyahu başkanlığındaki İsrail güvenlik kabinesinin dün yaptığı toplantıda Hamas'ın kabul ettiği anlaşma tartışılmadı ve “kapsamlı bir anlaşma”dan bahsedilerek konunun üstü örtülmeye çalışıldı.

İbrani medyası, toplantının “bölgesel bir değerlendirme” ile ilgili olduğunu ve Gazze Şeridi'nin gündemde özel olarak yer almadığını bildirdi. Toplantı, bakanların Netanyahu'nun da katıldığı kutlama amaçlı bir siyasi yemek nedeniyle kısa kesildi.

 Savaşın sona ermesini ve Hamas'ın elindeki tutukluların iadesini talep eden büyük çaplı gösteriler devam etti. Kutlamaların yapıldığı restoranın önünde toplanan protestocular, "Kaçırılanlar açlıktan ölüyor, siz ise kutlama yapıyorsunuz" sloganları attı. Şarku’l Avsat’ın İbrani medyasından aktardığına göre, Gazze Şeridi'nin işgaline yönelik operasyonel planları görüşmek üzere önümüzdeki pazar günü yeni bir toplantı yapılacak.

Katar, dün İsrail'in Hamas tarafından kabul edilen ateşkes teklifine yanıt vermemesini eleştirerek, İsrail'den teklifi kabul veya reddeden ya da alternatif sunan resmi bir yanıt gelmediğini belirtti. Bu gelişme, Tel Aviv'in Kahire'ye geçici bir anlaşmayla ilgilenmediğini ve "sadece kapsamlı bir anlaşma müzakere edeceğini" bildirdiği Kanal 12 haberleriyle eş zamanlı olarak meydana geldi.