Trump'ın Filistinlileri yerinden etme çabaları eski bir İsrail planı

ABD Başkanı aşırı sağcılar tarafından hazırlanan iki belgeden etkilendi

TT

Trump'ın Filistinlileri yerinden etme çabaları eski bir İsrail planı

Trump'ın Filistinlileri yerinden etme çabaları eski bir İsrail planı

Arap dünyası ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki Filistinlilerin Ürdün ve Mısır'a sınır dışı edilmesi ve daha sonra Arnavutluk ve Endonezya seçeneklerinin de masada olduğu yönündeki açıklamalarıyla meşgulken İsrailliler de bu önerinin ciddiyeti ve tepkileri ölçmek için bir test mi yoksa Ortadoğu sokaklarında uygulamaya karar verdiği bir eylem planı mı olduğunu tartışıyor.

İsrail basını önerinin ayrıntılarını ve nasıl ve nerede netleştiğini yakından takip ederken aşırı sağcılar, bu fikir konusunda aşırı hevesli hale geldikçe ve liderleri bu fikri benimseyip bir eylem programına dönüştürmek için yarışmaya başladıkça, fikir ve temelleri de ortaya çıkmaya başladı.

Netanyahu'ya yakın sağcı bir isim olan İsrail televizyonu Kanal 12'nin siyasi muhabiri Amit Segal, Trump'ın önerisinin sadece bir dil sürçmesi olmadığını, Beyaz Saray ve Washington'daki Dışişleri Bakanlığı'nda ciddi bir şekilde tartışılan iyi düşünülmüş bir planın parçası olduğunu söyledi. Netanyahu ve diğer üst düzey aşırı sağcı yetkililerin bu fikirlerden haberdar olduklarını vurgulayan Segal, “Filistinlilerin Ürdün, Mısır ve birkaç Müslüman ülkeye geçici ya da kalıcı olarak gönderilmelerini öngören geniş çaplı bir plandan söz ediliyor” diye ekledi.

Daha önce ortaya atılan iki belge

Ancak daha da önemlisi, bu plan ABD’nin değil, tamamen İsrail’in planı olması ve 7 Ekim 2023'ten bu yana ortalıkta dolaşması. O dönemde iki belge ortaya çıktı. Şarku’l Avsat tarafından da yayınlanan bu belgelerden ilki İsrail İstihbarat Bakanlığı tarafından hazırlandı ve Bakanlığın resmî gazetesinde yayınlandı. İkincisi ise Netanyahu'nun Arap ülkelerindeki özel temsilcisi ve “İbrahim Anlaşmaları” dosyasından sorumlu Prof. Meir Ben Shabbat tarafından kurulan ve aşırı sağcı bir ideolog olarak kabul edilen bir araştırma enstitüsü tarafından hazırlandı. Her iki belge de Gazze halkının Mısır'a sürülmesinden bahsediyor. Ben Shabbat’ın belgesi, Mısır'daki ekonomik koşulları detaylı bir şekilde inceledi. ‘Çok sayıda’ Mısır vatandaşının konut biriminin ‘boş’ olduğunu belirtilen belgede bu konutların, Filistin'de terk edecekleri evler için tazminat ödenmesi karşılığında Filistinlilere verilebileceği ve böylece Mısır ekonomisinin yeniden canlanacağı ifade ediliyor. Belgede ayrıca Filistinlilerin başka bir yere taşınmasına da atıf yapılıyor.

Tehlikenin farkına varan Mısır ve Ürdün, planı engellemek için Arap ülkeleri arasında bir ittifak oluşturdu. O dönemde eski Başkan Joe Biden tarafından yönetilen ABD yönetimine baskı yapıldı, yönetim müdahale etti ve planı reddettiğini açıkladı, böylece plan rafa kaldırıldı.

Plan yeniden gündemde

Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in başını çektiği ideolojik yerleşimci sağ, yerleşim liderleri ve planı hazırlayanlarla birlikte planı unutmamış gibi görünüyor. İktidarı kazanmadan önce ve sonra ABD, Avrupa ülkeleri ve İsrail'de konferanslar veren bu çevreler, Trump'ın ekibiyle toplantılar yapıyor ve bu fikri aktif bir şekilde desteklerini sürdürüyor.

Aşırı sağcılar Arnavutluk, Endonezya ve Bosna Hersek'teki ekonomik durum ve bu ülkelerin Filistinli göçmenleri kabul etme potansiyeli üzerine yeni çalışmalara başladı.

Yahudi yerleşimciler konuyu olumlu bir şekilde sunmaya hevesliydi. Kendilerini, çok yetenekli ve iyi eğitimli profesyonel işçiler olan Filistinlilere sempati duyan kişiler olarak gösterdiler. Ancak uzun yıllardır fakirliğin ve yoksulluğun hakim olduğu Gazze'de onlar için yapabilecekleri en iyi şeyin onları dünyanın en üst düzey üretim alanlarına göndermek olduğunu empoze etmeyi de ihmal etmediler.

CSDVFGBRTHY
Yerleşimciler geçtiğimiz ekim ayında Gazze'de Yahudi yerleşimlerinin yeniden kurulmasını talebiyle düzenlenen bir etkinlikte dans ederken (Times of Israel)

Aşırı sağcı bu akım, Trump'ın bu fikri satın aldığına ve Filistin, Arap, İslam ve Batı Amerika sokağının nabzını tutmaya karar verdiğine inanıyor. Trump bu fikri geçtiğimiz cumartesi günü başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilerle yaptığı toplantı sırasında ortaya atmış ve tepkilere yol açmıştı.

Trump belgelerden etkilendi

Gazzelilerin Gazze’den çıkarılması için ‘temizlik’ kelimesini kullanan Trump'ın sözlerinin İsrail araştırmalarından etkilendiği açıktı. Trump, söz konusu açıklamasında, “Muhtemelen bir buçuk milyon insandan bahsediyoruz. Basitçe tüm bölgeyi temizliyoruz” ifadelerini kullandı.

Trump, Gazze'nin tarihi ve çatışmalarla ilgili olarak şunları söyledi:

“Bildiğiniz gibi yüzyıllar boyunca bu bölge pek çok çatışmaya sahne oldu. Bilmiyorum ama bir şeylerin olması gerekiyor.”

ABD Başkanı daha sonra “Bu yer değiştirme geçici ya da uzun vadeli olabilir” diye ekledi.

İsrail tarafından yapılan bu araştırmalarda Filistinlileri bölgeden ‘temizlemekten’, binaları dümdüz etmekten ve Tel Aviv, Yafa ve Aşdod'dakilerin bir uzantısı olacak binalar ve tatil köyleri inşa etmekten bahsediliyordu.

Bezalel Smotrich, Trump'ın fikrini hayata geçirmek için Başbakan ve İsrail parlamentosu Knesset ile bir plan üzerinde çalıştığını açıkladı. Gazeteci Segal ise Netanyahu'nun yakında Beyaz Saray'da Trump'la bir araya geleceğini ve konuyu gündeme getireceğini söyledi.



Trump’ın Filistin’e destek eylemcilerini sınır dışı kararı tepki çekiyor

Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)
Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)
TT

Trump’ın Filistin’e destek eylemcilerini sınır dışı kararı tepki çekiyor

Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)
Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkede İsrail karşıtı protestolara katılan yabancı öğrencileri sınır dışı edecek kararnameyi imzalaması tepki çekti.

Trump’ın çarşamba günü imzaladığı kararnameyle, Gazze savaşı sürerken ABD’de patlak veren Filistin’e destek protestolarına katılan öğrencilerin sınır dışı edilmesinin önü açıldı. 

Cumhuriyetçi lider, ABD’deki üniversite kampüslerinde yapılan İsrail karşıtı gösterilerin “cihat yanlısı” olduğunu ileri sürerek şunları ekledi:  

Üniversite kampüsleri, daha önce görülmemiş bir radikalizmin istilasına uğradı. Buralardaki tüm Hamas sempatizanlarının öğrenci vizelerini de hızla iptal edeceğim.

Kararnamede, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşının ardından “üniversite kampüslerinde ve sokaklarda Yahudi düşmanlığının tavan yaptığı” öne sürüldü. 

Trump, seçim kampanyasında da benzer iddialarda bulunmuş ve Filistin’e destek eylemlerine katılan öğrencileri sınır dışı edeceğini söylemişti. 

Diğer yandan hukuk uzmanları, Cumhuriyetçi liderin imzaladığı kararnameye tepki gösterdi. 

Columbia Üniversitesi’nden Carrie DeCell, şu değerlendirmeleri yapıyor: 

ABD Anayasası’ndaki Birinci Değişiklik, Amerikan üniversitelerinde okuyan yabancı vatandaşlar da dahil ABD’deki herkesi korur. Vatandaş olmayanların siyasi söylemleri nedeniyle sınır dışı edilmeleri Anayasa’ya aykırıdır.

Filistin’e destek eylemlerini savunan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi’nden yapılan açıklamada, öğrencilere yönelik sınır dışı işlemlerinin başlatılması halinde kararnamenin mahkemeye taşınacağı bildiriliyor. 

Arap Amerikan Enstitüsü’nün yöneticisi Maya Berry ise İsrail devletine yönelik eleştirilerle Yahudi düşmanlığı iddialarının birbirine karıştırılmasından derin rahatsızlık duyduklarını belirtiyor. Kararnamenin ABD’de ifade özgürlüğü açısından olumsuz bir etkisi olacağını da sözlerine ekliyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024’te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times’ın paylaştığı verilere göre, temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuters