İsrail, Gazzelilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine geri dönüşünün ertesi günü Batı Şeria'da baskı uyguluyor

Zorunlu tahliyeler ve yıkımlar… WFP, Batı Şeria'daki insani durumun ‘son derece kritik’ olduğu uyarısında bulundu

Batı Şeria'daki Tulkerim Mülteci Kampı'na düzenlenen bir baskın sırasında araçlarının yanında duran İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki Tulkerim Mülteci Kampı'na düzenlenen bir baskın sırasında araçlarının yanında duran İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail, Gazzelilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine geri dönüşünün ertesi günü Batı Şeria'da baskı uyguluyor

Batı Şeria'daki Tulkerim Mülteci Kampı'na düzenlenen bir baskın sırasında araçlarının yanında duran İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki Tulkerim Mülteci Kampı'na düzenlenen bir baskın sırasında araçlarının yanında duran İsrail askerleri (AFP)

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayanların kitleler halinde memleketlerine geri dönüşüne ilişkin dikkat çekici görüntülerin ardından İsrail dün, Batı Şeria'daki Tulkerim Mülteci Kampı’nda zorla tahliyeler ve yıkımlar gerçekleştirdi. Ayrıca İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait uçaklar Cenin semalarında yoğun uçuşlar düzenledi.

İsrail ordu çevreleri İbrani medyasına yaptıkları açıklamada, Batı Şeria'daki kamplara yönelik saldırıların amaçlarından birinin ‘takas anlaşması kapsamında serbest bırakılan mahkumların sevincini bozmak’ ve ‘Cenin'i Gazze'ye benzetecek yıkıcı operasyonlar gerçekleştirme kabiliyetini tesis etmek’ olduğunu itiraf etti.

Dünya Gıda Programı (WFP) Batı Şeria'daki insani durumun ‘son derece kritik’ olduğu uyarısında bulunarak, Cenin Mülteci Kampı’ndaki 3 bin 750 kişiye ve bölgedeki İsrail operasyonlarından etkilenen 12 bin 750 yerinden edilmiş aileye nakit yardım sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş yüz binlerce Filistinli, yıkımın boyutları karşısında şoka uğramadan edemedikleri bir bayram havası içinde, üst üste ikinci gün de Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönmeye devam etti.

Gazze hükümeti medya ofisine göre, yerinden edilen yaklaşık 300 bin kişi pazartesi günü yaya ve araçlarla Gazze ve kuzey vilayetlerine geri dönebildi.

Şarku’l Avsat'a konuşan bir Hamas lideri, Gazze savaşının başlangıcından bu yana hareketin en büyük heyetinin Kahire ziyareti sırasında Mısırlı istihbarat yetkilileriyle yapılan görüşmelerde, ‘ateşkes’ anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin düzenlemelerin ele alındığını ve hareketin ‘bir ulusal uzlaşı hükümeti kurulmasını’ önerdiğini açıkladı.



Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyor

Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
TT

Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyor

Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)

Yunanistan'ın Girit'in güneyinde petrol arama duyurusunu ‘egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendiren Libya, ‘kendi sınırları içerisinde olduğu için Doğu Akdeniz'deki kaynakları üzerindeki egemenlik haklarını’ yineledi.

Yunanistan'ın 19 Haziran'da Girit Adası’nın güneyinde petrol arama ihaleleri açacağını duyurması, Abdulhamid Dibeybe ve Usame Hammad başkanlığındaki batı ve doğu Libya hükümetlerini kızdırdı. Her iki hükümette bu adımı ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi.

Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) dün yaptığı açıklamada, ‘Doğu Akdeniz de dâhil olmak üzere hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve geliştirilmesinde Libya'nın egemenlik haklarını ve ulusal çıkarlarını korumak için arama programlarını uygulama konusundaki kesin kararlılığını’ yineledi.

Doğu Akdeniz'de petrol arama konusu, Avrupa Birliği'nin (AB) geçtiğimiz hafta eski Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile 2019 yılında Akdeniz'deki yetki alanlarının sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptından bahsederek kriz hattına girmesinin ardından daha da hararetlendi.

THYUI8
Libya'nın Türkiye ile yaptığı eski UMH anlaşması, Yunanistan'ın kıta sahanlığının bir parçası olarak gördüğü alanlarda Ankara ve Trablus'a ortak petrol arama hakkı veriyordu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Trablus yetkilileri Ankara ile ‘ortaklık’ konusunda yorum yapmayı reddederek, ‘önceden mutabakat olmaksızın bu bölgelerde herhangi bir keşif çalışmasına tam çekince ve itirazlarını kaydettiklerini’ ve ‘tek taraflı çözümlerin sadece daha fazla gerginliğe yol açtığını’ söylediler.

AB'nin Yunanistan yanlısı tepkisine doğrudan değinmeyen NOC, ‘deniz sınırları ve enerji iş birliğine ilişkin son yansımalar ışığında, Libya tarafından imzalanan tüm anlaşmaların ve ortaklıkların uluslararası hukuk ilkelerine dayandığını ve halkın uzun vadeli çıkarlarına hizmet ettiğini’ vurguladı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski UMH Başbakanı Fayiz es-Serrac arasında deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptı konusunda AB'nin tutumu reddedilerek, söz konusu anlaşmanın ‘uluslararası hukuka tamamen uygun’ olduğu ifade edildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli perşembe günü Brüksel'de düzenlenen AB liderler zirvesinin sonuç bildirisini yorumladı. Keçeli, deniz sınırlarının belirlenmesi gibi hukuki ve teknik boyutları olan hassas bir konuda AB'nin tutumunu ‘önyargılı ve siyasi motivasyonlu’ olarak nitelendirdi ve bunun ‘bölgesel barış ve istikrara hizmet etmediğini’ söyledi.

Atina'nın ‘Girit'in güneyinde petrol arama ihaleleri açtığını’ duyurmasının ardından Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanlığı, Yunan makamlarının ‘tartışmalı’ deniz alanlarında attığı ‘tek taraflı adımlar’ nedeniyle Yunanistan'ın Libya Büyükelçisi Nikolaos Garielinis’i bakanlığa çağırdı.

Libya'nın doğusundaki Usame Hammad hükümeti Yunanistan'ın bu hamlesine ‘şaşırdığını ve kınadığını’ ifade ederek, Libya'nın ‘deniz alanlarındaki tüm haklarına bağlılığını ve bunları tüm meşru yollarla savunmaya hazır olduğunu’ vurguladı.

Libya İstikrar Hükümeti (LİH) Dışişleri Bakanı Abdulhadi el-Huveyc cuma günü, Yunanistan Başkonsolosu Agapios Kalognomis ile Bingazi'deki deniz sınırı krizini görüştü. Bakan, Libya hükümetinin deniz sınırlarının belirlenmesi ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerle ilgili konulardaki tutumunu ‘ulusal egemenliğe saygı ve Libya'nın karşılıklı anlayışı teşvik etme isteği çerçevesinde’ açıkladı.

Bu endişeler karşısında Libyalı ekonomist Muhammed Ahmed, ülkesinin yetkililerini ‘deniz kaynakları üzerindeki ulusal haklarını güvence altına almak için daha fazla diplomatik çaba göstermeye’ çağırdı. Ahmed Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Libya devletinin ‘geçmişte Tunus ve Malta ile deneyimleri olduğunu ve NOC, Dışişleri Bakanlığı ve uluslararası hukuk firmaları arasındaki koordinasyon yoluyla bu alanda önemli davalar kazandığını; bu çabanın şimdi doğu Libya'da devam etmesi gerektiğini’ ifade etti.

Benzer anlaşmazlıklarda Libyalı yetkililer, ülkenin İtalya'dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana uluslararası alanda tanınan deniz sınırlarını savundu ve bu sınırların Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belgelendiğini vurguladı. Öte yandan NOC, mart ayı ortasında ham petrol üretim oranlarının günde bin 370 milyon varilin üzerine çıktığını açıkladı.