Hamas Berger'i Cibaliye'de serbest bıraktı… Han Yunus'taki Yehud ve Mozes daha sonra teslim edilecek

Gazze Şeridi'ndeki esirleri teslim etmeden önce nöbet tutan Hamas savaşçıları (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki esirleri teslim etmeden önce nöbet tutan Hamas savaşçıları (Reuters)
TT

Hamas Berger'i Cibaliye'de serbest bıraktı… Han Yunus'taki Yehud ve Mozes daha sonra teslim edilecek

Gazze Şeridi'ndeki esirleri teslim etmeden önce nöbet tutan Hamas savaşçıları (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki esirleri teslim etmeden önce nöbet tutan Hamas savaşçıları (Reuters)

Hamas bugün, İsrail ile varılan ateşkes anlaşması çerçevesinde Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli esir Agam Berger'i Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) teslim etti. Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları üyeleri, askeri kıyafetler giymiş Berger'i ICRC ekibine teslim etmeden önce kampın merkezinde onlarca silahlı adamla çevrili bir platforma kadar eşlik etti. Hamas'ın önde gelen bir kaynağı AFP'ye yaptığı açıklamada, ICRC'nin ‘esiri teslim almak için bir kâğıt imzaladığını ve sağlık durumunun iyi olduğunu’ bildirdi.

xscdfrgt
Hamas savaşçıları İsrailli esir Agam Berger'e eşlik etti. (Reuters)

Kassam Tugayları görevlileri Berger'e sembolik hediyeler ve serbest bırakıldığına dair bir sertifika verdi. İslami Cihad Hareketi'nin daha sonra Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Arbel Yehud ve Gadi Mozes adlı iki esiri teslim etmesi planlanıyordu. İslami Cihad Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri Sözcüsü Ebu Hamza yaptığı açıklamada, grubun ‘iki esirin teslimine ilişkin prosedürleri tamamladığını ve bugün serbest bırakılacaklarını’ söyledi. Kudüs Seriyyeleri bu sabah Yehud ve Mozes'in bir videosunu yayınladı. Bilinmeyen bir yerde çekilen videoda iki esirin birbirlerine sarıldıkları ve gülümsedikleri görülüyor. Kudüs Seriyyeleri, İsrail güçleri tarafından öldürülen Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki lideri Yahya Sinvar'ın evinin yakınına onlarca silahlı adamla çevrili bir platform kurdu.

zscdfrg
Filistinli Hamas savaşçıları, aralarında Arbel Yehud'un da bulunduğu esirlerin serbest bırakılmasından önce alanda nöbet tutuyor. (Reuters)

Sinvar'ın evinin çevresi

El-Aksa televizyonu, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensuplarının, eski Hamas lideri Yahya Sinvar'ın evinin çevresindeki İsrailli esirlerin teslimine hazırlık amacıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta konuşlanmaya başladığını bildirdi.

scdfvrgt
Esirlerin teslim edileceği alana toplanan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci aşama için müzakereler yapılacak.

Ateşkes, İsrail ile Hamas arasında bugüne kadar yaşanan en kanlı ve yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlıyor.

Serbest bırakılacak İsrailliler 29 yaşındaki Arbel Yehud, cumartesi günü serbest bırakılan diğer dört kadın askerle birlikte kaçırılan 20 yaşındaki Agam Berger ve 80 yaşındaki Gadi Mozes.

Serbest bırakılacak Tayland vatandaşlarının kimlikleri ise henüz öğrenilemedi.

Müebbet hapis cezasına çarptırılmış 30 mahkûm

İsrail'deki cezaevlerinden serbest bırakılacaklar arasında, İsraillilere karşı ölümcül saldırılar düzenlemekten suçlu bulunduktan sonra ömür boyu hapis cezasına çarptırılan 30 kişi de bulunuyor.

Serbest bırakılacaklar arasında, 2021 yılında dramatik bir hapishane firarına katılan ve günler sonra yeniden tutuklanan üst düzey bir lider ve eski tiyatro yönetmeni olan Zekeriya Zubeydi de yer alıyor.



Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA
TT

Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA

Aliya Mansur

Yeni Suriye ulusal logosunun (görsel kimlik) lansman töreni, Suriye'deki her etkinlik gibi Suriyeliler arasında geniş çaplı bir tartışmanın eşlik ettiği, etkileyici ve güzel bir etkinlikti. Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın katıldığı Halk Sarayı'ndaki görkemli törene, “Suriye Demokratik Güçleri”nin kontrolü altındaki Rakka ve Haseke hariç olmak üzere Suriye'nin çeşitli bölgelerinde aynı anda düzenlenen kutlamalar eşlik etti. Gösteriler ve sloganlar Suriye devriminden sahneleri çağrıştırdı.

Şara'nın tören sırasında yaptığı etkileyici konuşma Suriye'nin birliğinin ve çeşitliliğinin altını çizdi ama daha tören bitmeden önce Suriyeliler arasında şu tartışma başlamıştı; bu ulusal logo gerçekten Suriyeli mi yoksa başka ülkelerden “ilham mı” alındı? Bazıları bunun bir alkollü içecek şirketnin ticari logosu olduğunu söyleyecek kadar şüphelerinde ileri gittiler.

Suriye şahininin “çalıntı” olduğu suçlamaları - ki bu kesinlikle doğru değil - ve bunlara verilen karşılıklar arasında meselenin özü neredeyse kayboldu. Oysa meselenin özü şu: Nasıl bir Suriye istiyoruz? Hukuk devleti olan bir Suriye mi yoksa halkın ruh hallerinin dalgalanmalarına tabi bir Suriye mi?

Konuya ilişkin yorumunda Anayasa Bildirgesi Taslağı Komitesi üyesi Dr. Ahmed el-Karbi, resmi logoların kabulü tartışılırken yasal temellere dayanmanın gerekliliğini vurguladı. Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesinde açıkça “devletin logosu kanunla belirlenir” ifadesinin yer aldığına ve hukuka dayalı bir devletin anayasal çerçevelere uygun olarak onaylanmamış bir logoya indirgenemeyeceğine işaret etti.

Suriye'deki tartışma ve çekişmenin özü bu olmak yerine, bazı Suriyeliler binlerce yıllık Suriye anıtlarına kazınmış olan Suriye şahininin kökeni ve sembolizmiyle ilgili suçlamalarda bulunmakla meşgul oldular.

Esed rejiminin devrilmesinden ve Şara'nın yönetime gelmesinden bu yana, Suriye halkı hükümetin, özellikle de Başkan Şara'nın her eylemini mutlak biçimde destekleyenler ile hükümetin yaptığı her eylemi veya açıklamayı mutlak biçimde reddedenler arasında bölündü. İki grup arasında, bir şeyleri düzeltmek amacıyla eleştirenlerin ve teşvik etmek amacıyla destekleyenlerin sesleri kayboldu.

Esed rejiminin devrilmesinden bu yana 7 ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak

Şarku'l Avsat'ın Al Majalla'dan aktardığı analize göre Esed rejiminin devrilmesinden bu yana yedi ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak. Bu da yorumlara kapıyı açıyor ve Suriye halkının doğasını ve doğruluğunu bilinmediği söylentilerin yayılmasına katkıda bulunuyor.

17 Mayıs'ta Suriye Cumhurbaşkanlığı, eski rejim tarafından işlenen ihlallerle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak, sorumlularından hesap sormak, mağdurlara tazminat ödemek ile görevli bir geçiş adaleti komisyonu kurulacağına dair bir kararname yayınladı. Kararname, Abdulbasıt Abdullatif'in komisyon başkanı olarak atanmasını ve duyuru tarihinden itibaren 30 günü geçmeyecek bir süre içinde bir çalışma grubu oluşturma ve iç yönetmelikler hazırlama görevini üstlenmesini öngörüyordu.

Bu kararnamenin yayınlanmasının üzerinden yaklaşık bir buçuk ay geçti, yani komisyonun kurulması için öngörülen 30 günlük süre geçti. Peki bu komisyon hangi aşamada? Cevap yok. Bu sadece şeffaflığın eksik olduğunu değil, aynı zamanda hükümetin kendi yayınladığı kararnamelere ve mevzuata, örneğin Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesine bağlı olmadığının da bir örneği.

İşte meselenin özü de budur: Nasıl bir Suriye istiyoruz?

Hukuk ve kurumlar devleti Suriye'nin sesi, iki grubun kopardığı gürültü arasında neredeyse duyulmuyor. Bir tarafta destekçiler var ve bunların çoğu Suriyelilerin “Aralık 2024 devrimcileri” olarak adlandırdığı, devrimin 14 yılı boyunca önemli bir rol veya sese sahip olmayan, şimdiyse hükümetin sağ tarafında yer alan kişiler. Diğer taraftaki hükümetin muhalifleri arasındaysa, hükümetin her türlü eylemini çarpıtmakla meşgul olan, çoğunluğu eski rejim kalıntısı ve solcu olan sesler bulunuyor. İkisi arasında aklın sesi kayboluyor.

Suriye'nin istikrarı sadece Suriye için değil, bölge için de bir öncelik. İstikrarlı bir Suriye, komşu ülkelerin istikrarının başlangıcıdır ve bir vatandaşlık devleti ve hukukun üstünlüğünün inşası, Suriyelilerin onlarca yıllık geleceğinin temel taşıdır. Sağlam olmayan temeller üzerine inşa edilen her yapı, özellikle Suriye'nin düşmanları hâlâ pusuda beklediğinden, çökme riski altındadır. Hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, vatandaşlık ve şeffaflık, istediğimiz devleti inşa etmek için önceliklerdir.