Hamas ile İsrail arasında dördüncü takas

Han Yunus'taki iki esir Kızılhaç’a teslim edildi

Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esir Ofer Calderon serbest bırakıldı. (Reuters)
Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esir Ofer Calderon serbest bırakıldı. (Reuters)
TT

Hamas ile İsrail arasında dördüncü takas

Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esir Ofer Calderon serbest bırakıldı. (Reuters)
Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esir Ofer Calderon serbest bırakıldı. (Reuters)

Hamas ile İsrail arasında Gazze Şeridi'nde varılan ateşkes anlaşması çerçevesinde bugün gerçekleştirilen dördüncü esir takasında Hamas iki İsrailli esiri Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) teslim etti.

Yarden Bibas ve Ofer Calderon, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde, az sayıda izleyicinin katıldığı hızlı ve organize bir törenle serbest bırakıldı.

İki esir bir platformun üzerine çıkıp halkı selamladıktan sonra Gazze Şeridi'nin güneyindeki ICRC ekiplerine teslim edildi.

srailli esir Yarden Bibas Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ekiplerine teslim edilmeden önce sahnede (AFP)İsrailli esir Yarden Bibas Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ekiplerine teslim edilmeden önce sahnede (AFP)

3 esir

Hamas esirleri teslim etmeden önce ICRC araçları Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a ulaştı. Hareketin askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde dün Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, esirlerin Ofer Calderon, Keith Siegel ve Yarden Bibas olduğunu duyurmuştu. Yarden Bibas, kaçırıldığında henüz dokuz aylık olan Kfir ve 7 Ekim 2023'teki saldırı sırasında dört yaşında olan Ariel’in babasıdır.

Kfir ve Ariel'in ya da aynı zamanda kaçırılan anneleri Shiri'nin akıbeti hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. Hamas 2023 yılının sonlarında yaptığı açıklamada, bu iki çocuğun Gazze savaşının ilk aylarında İsrail bombardımanında öldüğünü bildirdi.

Ofer Calderon Hamas savaşçılarıyla birlikte yürüyor. (Reuters)Ofer Calderon Hamas savaşçılarıyla birlikte yürüyor. (Reuters)

İsrail ordusu

İsrail ordusu yaptığı açıklamada, esirler Calderon ve Bibas'ın İsrail'e ulaştığını bildirdi.

Ordu daha önce ICRC’nin iki esiri İsrail'e nakledilmeleri ve ön tıbbi muayeneden geçirilmeleri için ordu ve iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet’ten bir güce teslim ettiğini duyurmuştu.

Hamas savaşçıları İsrailli esir Yarden Bibas'ı Han Yunus'ta ICRC ekibine teslim etmeden önce ona eşlik ediyor. (AFP)Hamas savaşçıları İsrailli esir Yarden Bibas'ı Han Yunus'ta ICRC ekibine teslim etmeden önce ona eşlik ediyor. (AFP)

Müebbet hapis cezasına çarptırılmış 18 mahkûm

Filistinli yetkililer, İsrail'in dördüncü tur esir takasında onlarca mahkûmu serbest bırakmayı kabul ettiğini açıkladı.

Mahkumların isimlerinin yer aldığı dördüncü liste Mahkumlar Medya Ofisi, Mahkumlar ve Eski Mahkumlarla İlişkiler Dairesi ve Filistin Esirler Cemiyeti tarafından açıklandı.

Mahkumlar Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, “Tufan el-Ahrar anlaşmasının dördüncü aşamasının uygulanması kapsamında bugün, müebbet hapis cezasına çarptırılmış 18 mahkûm, ağır ceza almış 54 mahkûm ve 7 Ekim 2023 tarihinden sonra Gazze Şeridi'nde gözaltına alınan 111 mahkûm serbest bırakılacak” denildi.

Diğer yandan aralarında yaralı sivillerin ve silahlı kişilerin de bulunduğu çok sayıda Filistinlinin, yeniden açılmasından bu yana ilk kez bugün Refah Sınır Kapısı’ndan Mısır'a gitmesi planlanıyor.

Kaçırılma süreci

Kaçırılmalarından kısa bir süre sonra esir tutulduklarını gösteren bir video paylaşıldı. Videoda Shiri Bibas, küçük çocuklarını bir battaniyeye sarmış halde tutarken görülüyordu ve etraflarında silahlı adamlar vardı. Saldırı sırasında 34 yaşında olan Yarden Bibas da kaçırıldı. Eşi Aviva ile birlikte kaçırılan Keith Sigel ise geçen yıl Hamas tarafından yayınlanan bir videoda yer almıştı.

Ofer Calderon'un kendisiyle birlikte kaçırılan iki oğlu Erez ve Sahar da ilk takasta serbest bırakıldı. Fransız ve İsrail çifte vatandaşlığına sahip olan Calderon'un ailesi, Ofer’in serbest bırakılmasını ‘hüzünle karışık büyük bir sevinçle’ beklediklerini söyledi. Hamas perşembe günü Gazze Şeridi'nde tutulan üç İsrailli ve beş Taylandlı esiri serbest bırakırken, İsrail, esir teslim noktalarından birinde yaşanan kaosa tepkisini ifade etmek için operasyonu erteledikten sonra 110 Filistinli tutukluyu serbest bıraktı.

Beyaz Saray esirlerin serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladı ve ABD Başkanı Donald Trump'ın kalan tüm esirlerin serbest bırakılması konusunda kararlı olduğunu bildirdi.

Gazze Şeridi'nde 15 ayı aşkın süredir devam eden çatışmaları sona erdiren anlaşma uyarınca, ateşkesin ilk altı haftasında Gazze Şeridi'ndeki Filistinli savaşçıların elindeki 33 esir, çoğu İsrail'de müebbet hapis cezasına çarptırılmış yüzlerce Filistinli mahkûm karşılığında serbest bırakılacak.

Şu ana kadar aralarında beş Taylandlı işçinin de bulunduğu 15 esir serbest bırakıldı ve Hamas İsrail'e 33 esirden sekizinin öldüğünü bildirdi. İsrail ise 400'den fazla Filistinli mahkûmu teslim etti.

Ateşkes, Gazze Şeridi'nde ciddi erzak sıkıntısı çeken sivillere insani yardım akışının artmasını sağladı. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) İletişim Direktörü Juliette Touma, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki operasyonların devam etmesine izin vermemesi halinde, kırılgan ateşkesin akıbetinin risk altında olduğunu söyledi.

Touma bugün Cenevre'de yaptığı açıklamada, UNRWA’nın Gazze Şeridi ve diğer bölgelerdeki çalışmalarının İsrail'in Filistinli Mültecilere yönelik yasağının yürürlüğe girmesine rağmen devam ettiğini bildirdi.

Aralarında çocukların da bulunduğu Filistinli mahkûmlar

Perşembe günü Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması kaotik görüntülere sahne olurken, İsrail arabulucuları esirlere yönelik herhangi bir riski kabul etmeyeceği konusunda uyardı. Hamas ise İsrail'i, güçlerinin ateş açması, çadırların ve ağır teçhizatın gelişini engellemesi gibi ihlallerde bulunmakla suçladı. Filistinli tutuklular arasında 30 çocuk ve İsrail'de onlarca kişinin ölümüne neden olan saldırılardan sorumlu Filistinli grupların hüküm giymiş bazı üyeleri de bulunuyor.



Suriye ordusundan bazı illerde güvenlik takviyeleri ve genel seferberlik

Lazkiye kentindeki Suriyeli güvenlik personeli (SANA)
Lazkiye kentindeki Suriyeli güvenlik personeli (SANA)
TT

Suriye ordusundan bazı illerde güvenlik takviyeleri ve genel seferberlik

Lazkiye kentindeki Suriyeli güvenlik personeli (SANA)
Lazkiye kentindeki Suriyeli güvenlik personeli (SANA)

Suriyeli yetkililer dün yaptıkları açıklamada güvenlik güçlerinin ülkenin batısındaki kıyı bölgesine konuşlandırıldığını ve çatışmalara sahne olan bölgeleri ‘kontrol altına aldığını’ duyurdu. Suriye güvenlik güçleri ile silahlı gruplar arasındaki çatışmalarda 700'den fazla kişinin öldüğü bildirildi.

Kıyı bölgesinde yaşayanlar, iki gün önce başlayan ve Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana en şiddetli çatışmalara sahne olan tarama operasyonları ve Esed yanlıları ile çatışmalar sırasında çok sayıda sivilin öldüğünü bildirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), perşembe gününden bu yana Suriye’nin kıyı bölgelerinde ve Lazkiye dağlarında 745 sivilin çıkan çatışmalar sırasında öldürüldüğünü açıkladı. SOHR’un aktardığına göre çatışmalarda 273'ü güvenlik güçlerinden ve Esed destekçisi militanlardan olmak üzere toplam bin 18 kişi öldü.

SOHR, Suriye’de ‘evlerin ve mülklerin yağmalandığını, mezhepsel ve bölgesel cinayetlerin işlendiğini ve saha infazlarının gerçekleştirildiğini’ rapor etti.

Öte yandan dün Fransa, Suriye'de ‘sivillere ve mahkumlara mezhep temelli olarak gerçekleştirilen ihlalleri’ en sert şekilde kınadı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından yazılı olarak yapılan açıklamada Suriye’deki geçiş dönemi yetkililerine, ‘bu suçların işlendiği tüm koşulları ortaya çıkaracak bağımsız soruşturmalar yürütmeleri ve failleri cezalandırmaları’ çağrısı yapıldı.

Diğer bir gelişmede Suriye’deki kiliseler tarafından dün yapılan ortak açıklamada ‘masum vatandaşları hedef alan katliamlar’ kınandı ve ‘bu korkunç eylemlere bir son verilmesi’ çağrısında bulunuldu.

Baniyas'tan Samir Haydar (67), aralarında ‘yabancı uyruklu unsurların’ da bulunduğu ‘silahlı grupların’ iki erkek kardeşini ve yeğeninin yanı sıra başka erkekleri de vurarak öldürdüğünü söyledi.

Hayatının on yıldan fazlasını eski rejimin hapishanelerinde geçiren sol görüşlü Haydar, son anda şehirdeki bir Sünni mahallesine kaçtığını belirtti. Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Haydar, “Beş dakika geç kalmış olsaydım ölmüş olacaktım, son anda kurtulduk” ifadelerini kullandı.

Dün çatışmaların yoğunluğu hafiflerken, Suriye'nin resmi haber ajansı SANA, güvenlik güçlerinin özellikle Baniyas, Lazkiye ve Cebele şehirlerinde ‘güvenliği sağlamak’ için takviyelerde bulunduğunu bildirdi.

Suriye Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Hasan Abdulgani, bakanlığa bağlı birliklerin ‘Genel Güvenlik İdaresi personeline yönelik hain saldırılara sahne olan bölgelerde güvenliği yeniden sağladığını’ söyledi.

Albay Abdulgani SANA'ya görüntülü görüşme aracılığıyla yaptığı açıklamada, Savunma Bakanlığı yetkilileri tarafından belirlenen hedefler dışında herhangi bir eve yaklaşmanın ya da evlerinde bulunan herhangi birine saldırmanın kesinlikle yasak olduğunu vurgulayarak sahadaki tüm birlikleri komutanlığın emirlerine kesinlikle uymaya çağırdı.

SANA tarafından yayınlanan görüntülerde güvenlik güçlerine ait bir konvoy, Tartus ilinin Baniyas ilçesine girerken görüldü.

SANA ayrıca Lazkiye’de Esed yanlısı militanların kurduğu pusuda bir güvenlik gücü mensubunun öldüğünü ve iki kişinin de yaralandığını bildirdi.

Yine SANA'nın aktardığına göre Suriye Eğitim Bakanı Nazir el-Kadiri Lazkiye ve Tartus illerindeki okulların pazar ve pazartesi günleri kapatılacağını duyurdu.

Öte yandan Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ‘sivillerin yaşamlarına saygı gösterilmesini ve sağlık görevlileri ile insani yardım çalışanlarının tıbbi yardım sağlamak ve yaralı ve ölüleri taşımak için güvenli erişimlerine izin verilmesini' talep etti.

“Kontrol ele geçirildi”

SOHR, perşembe günü Lazkiye kırsalında Alevilerin çoğunlukta olduğu bir köyde, aranan bir kişinin güvenlik güçleri tarafından tutuklanması üzerine başlayan gerginliğin, Alevi unsurların ateş açması üzerine çatışmaya dönüştüğünü bildirdi.

Yetkililer, ilk gün Suriye ordusunun önde gelen eski subaylarından Suheyl el-Hasan ile bağlantılı gruplarla mücadele ettiklerini açıkladılar.

Cebele beldesi çevresinde konuşlu bir birliğe kurulan ve 16 unsurun ölümüyle sonuçlanan pusunun ardından güvenlik güçleri kıyı bölgelerinde askeri takviyeler gönderdi ve sokağa çıkma yasağı ilan etti.

SANA'nın haberine göre güvenlik güçleri dün sabah eski rejimin kalıntıları tarafından Lazkiye’deki bir devlet hastanesini hedef alan bir saldırıyı püskürttü.

SANA’ya konuşan Savunma Bakanlığı’ndan bir kaynak, ‘Genel Güvenlik İdaresi ile koordinasyon içinde, ihlalleri kontrol etmek ve önlemek ve bölgeye kademeli olarak istikrarı geri getirmek amacıyla kıyı bölgesine giden yollar kapatıldı.”

Aynı kaynak, ‘Bakanlığın daha önceki ihlalleri izlemek ve son askeri ve güvenlik operasyonu sırasında komutanlığın talimatlarını ihlal edenleri askeri mahkemeye sevk etmek için bir acil durum komitesi oluşturduğunu’ söyledi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, cuma gecesi Alevi unsurları ‘çok geç olmadan’ teslim olmaya çağırdı.

“Hepsi katledildi”

Başta Facebook olmak üzere sosyal medya sitelerinde kullanıcılar ve aktivistler, bölgedeki Alevi sivillerin öldürüldüğüne dair paylaşımlarda bulundular. Ancak AFP, bu bilgileri bağımsız olarak doğrulayamadı.

Facebook'taki paylaşımlara göre Baniyaslılar, kendilerini korumak için müdahale edilmesi yönünde yardım çağrısında bulundu.

Sosyal medya kullanıcıları ve SOHR cuma günü, bir evin önündeki avluda yan yana dizilmiş, bazılarının üzerinde kan lekeleri görülen sivil kıyafetli onlarca cesedi ve olay yerinde feryat eden kadınları gösteren bir video paylaştılar.

Bir başka videoda askeri üniformalı kişiler, üç kişiye teker teker yerde sürünmelerini emrettikten sonra makineli tüfekleriyle yakın mesafeden ateş ederken görülüyor. Üçüncü bir video ise askeri üniformalı bir kişinin bir binanın girişinde sivil kıyafetli genç bir adama yakın mesafeden art arda ateş ederek öldürdüğü görüldü.

Esed rejiminin düşmesinden son Suriye’deki yeni yönetimin yetkilileri ‘eski rejimin kalıntılarının’ peşine düşmek için güvenlik operasyonları başlattılar. Bu operasyonlar, güvenlik yetkililerinin Esed yanlısı militanları arkasında olmakla suçladığı çatışmalar ve silahlı saldırılarla sona erdi.

Bölge sakinleri ve kuruluşlar zaman zaman, yetkililerin ‘münferit olaylar’ olarak nitelendirdiği ve sorumluluları hakkında soruşturma başlatma sözü verdiği, evlere el koyma, saha infazları ve adam kaçırma gibi bazı ihlalleri bildiriyorlar.

“Genel seferberlik”

Genel Güvenlik İdaresi’ne yakın kaynaklar, Suriye Savunma Bakanlığı ve Genel Güvenlik güçlerinin Suriye'nin tüm illerinde hazırlık durumuna geçtiğini belirttiler.

Alman Haber Ajansı DPA'ya konuşan kaynaklar, Suriye ordusunun ülkenin çeşitli illerindeki güçleri için genel seferberlik ilan ettiğini söylediler.

Kaynaklara göre Şam ve kırsalı, Humus, Hama, Deyrizor ve kıyı şeridindeki eski rejime bağlı hücreler Tartus ve Lazkiye illerindeki eski rejimin kalıntılarını desteklemek için sabotaj eylemlerine hazırlanıyor.

Öte yandan başkent Şam'da da büyük bir askeri konuşlanma hareketliliği yaşanıyor. Genel Güvenlik İdaresi, Şam’ın batı yakasındaki girişlere çok sayıda kontrol noktası kurarken meydanlarda güvenlik güçleri konuşlandırıldı. Genel Güvenlik İdaresine ait araçlar da caddelerde devriye geziyor.

Diğer taraftan Suveyda’daki yerel kaynaklar, Fahd el-Balus liderliğindeki Rical el-Kerame Hareketine bağlı güçler ile Suriye'deki Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri’nin adamlarının Genel Güvenlik İdaresine ait araçların Suveyda’da devriye gezmesine izin vermemesi üzerine yaşanan anlaşmazlığın ardından yeni hükümete sadık yerel gruplar ile karşıt gruplar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle ilde tansiyonun yükseldiğini vurguladılar.

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Deyrizor ilinden bir kaynak ise Suriye'nin doğusundaki Deyrizor ilinde güvenlik güçlerinin el-Meyadin ilçesi ve Bukrus Fugani beldesi yakınlarındaki kontrol noktalarında silahlı kişilerin saldırısına uğradığını ve bir kişinin öldüğünü söyledi. Aynı kaynağa göre et-Tayyibe ve Mehkan beldeleri arasındaki bir kontrol noktası da İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı hücreler tarafından saldırıya uğradı.