Kahire'deki Arap Beşlisi toplantısında Filistinlilerin “yerinden edilmesinin” reddedildiği teyit edildi

Gazze Şeridi'nin yeniden inşası için ortak uluslararası çabaların önemini vurguladı

 “Kahire Toplantısı”, Filistin halkının kendi topraklarındaki kararlılığına tam destek vermeye devam ettiğini teyit etti (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
 “Kahire Toplantısı”, Filistin halkının kendi topraklarındaki kararlılığına tam destek vermeye devam ettiğini teyit etti (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Kahire'deki Arap Beşlisi toplantısında Filistinlilerin “yerinden edilmesinin” reddedildiği teyit edildi

 “Kahire Toplantısı”, Filistin halkının kendi topraklarındaki kararlılığına tam destek vermeye devam ettiğini teyit etti (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
 “Kahire Toplantısı”, Filistin halkının kendi topraklarındaki kararlılığına tam destek vermeye devam ettiğini teyit etti (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Kahire'de bugün toplanan Arap Beşlisi, özellikle Filistin halkının kararlılığı ve topraklarına tam bağlılığı doğrultusunda, Gazze Şeridi'nde Filistinlilerin kendi topraklarında hayatta kalmalarını garanti altına alacak şekilde kapsamlı bir yeniden inşa sürecinin mümkün olan en kısa sürede planlanması ve uygulanması için uluslararası toplum tarafından ortak çaba sarf edilmesinin önemini vurguladı.

Toplantıda “Filistin halkının kendi toprakları üzerindeki kararlılığına ve uluslararası hukuka uygun olarak meşru haklarına bağlılığına tam destek verilmeye devam edileceği belirtildi. Toplantı, ister yerleşim faaliyetleri, evlerin sürülmesi ve yıkılması, toprakların ilhakı yoluyla olsun, isterse de Filistinlilerin herhangi bir şekilde ya da herhangi bir koşul ve gerekçe altında topraklarından sürülmesi ya da yerlerinden edilmesinin teşvik edilmesi yoluyla olsun, bu devredilemez haklardan taviz verilmesinin reddedildiği, bunun istikrarı tehdit ettiğini ve çatışmanın bölgeye daha fazla yayılmasına yol açtığı, halklar arasında barış ve bir arada yaşama şansını zayıflattığı” teyit edildi.

Toplantıya Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Katar Dışişleri Bakanları, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Sekreteri ve Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebul Geyt katıldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamaya göre, taraflar Gazze'de ateşkes anlaşmasına varılmasını ve rehine ve tutukluların takas edilmesini memnuniyetle karşılayarak, Mısır ve Katar'ın bu konuda sarf ettiği çabaları övdü. ABD'nin bu anlaşmanın sağlanmasındaki önemli ve takdir edilen rolü vurgulandı ve ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle Orta Doğu'da “iki devletli çözüm” doğrultusunda adil ve kapsamlı bir barışın sağlanması ve bölgenin çatışmalardan arındırılması için çalışmayı dört gözle beklediklerini ifade edildi.

 Suudi Dışişleri Bakanı Kahire'de "Arap Beşlisi" toplantısına katıldı (Mısır Dışişleri Bakanlığı)Suudi Dışişleri Bakanı Kahire'de "Arap Beşlisi" toplantısına katıldı (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Toplantıda yapılan açıklamada, tam bir ateşkese ulaşılması amacıyla anlaşmanın tüm aşamaları ve maddeleriyle uygulanmasını sağlamak için üç ülke tarafından sarf edilen çabaların desteklendiği teyit edildi. Ateşkesin sürdürülebilirliğinin, Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerine insani desteğin erişiminin sağlanmasının, insani yardım ve barınma yardımı ile kurtarma ve rehabilitasyon ihtiyaçlarının uygun ve güvenli bir şekilde girişinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasının, İsrail güçlerinin tamamen geri çekilmesinin, Gazze Şeridi'ni bölmeye yönelik her türlü girişimin tamamen reddedilmesinin ve Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria ve Batı Şeria ile birlikte işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olarak Gazze Şeridi'ndeki görevlerini üstlenmesini sağlamak için çalışmanın önemi vurgulandı.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) çok önemli, vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz rolü ve bu rolü bypass etmeye veya azaltmaya yönelik her türlü girişim kategorik olarak reddedildi.

Arap Beşlisi, Mısır'ın Birleşmiş Milletler ile iş birliği içinde Gazze Şeridi'nin yeniden inşası için uygun bir zamanda uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapma niyetini memnuniyetle karşıladı ve uluslararası toplum ile bağışçıları bu çabaya katkıda bulunmaya çağırdı.

Toplantıda uluslararası topluma, özellikle de uluslararası ve bölgesel güçler ile BM Güvenlik Konseyi'ne, Ortadoğu'daki gerginliğin köklerine inmek amacıyla, özellikle de Filistin meselesinin, uluslararası meşruiyet kararları ve 4 Haziran 1967 çizgileri uyarınca, Doğu Kudüs de dâhil olmak üzere Gazze Şeridi ve Batı Şeria'nın birliği bağlamında, Filistin devletinin tüm ulusal toprakları üzerinde gerçekleştirilmesi de dâhil olmak üzere, adil bir çözüme kavuşturulması yoluyla “iki devletli çözümün” uygulanmasına başlanması çağrısında bulunuldu. Bu bağlamda, “İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon ‘un çabalarını destekleyin ve Haziran 2025’te Suudi Arabistan ve Fransa'nın başkanlığında düzenlenecek olan Filistin Sorununun Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Konferansa aktif katılım sağlama çağrısı yapıldı.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.