Ahmed eş-Şera ilk resmi yurt dışı ziyareti için Riyad'da

TT

Ahmed eş-Şera ilk resmi yurt dışı ziyareti için Riyad'da

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ilk resmi yurt dışı ziyareti için Riyad'a geldi.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ilk resmi yurt dışı ziyareti için Riyad'a geldi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ilk resmi yurtdışı ziyareti için bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a geldi. Eş-Şera, Riyad Emiri Vekili Prens Muhammed bin Abdurrahman bin Abdulaziz tarafından karşılandı.

Eş-Şera, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve üst düzey Suudi yetkililerle bir araya gelerek Suriye sahnesindeki gelişmeleri, Suriye'de güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik planları, Şam ile Arap başkentleri arasındaki ilişkilere yönelik beklentileri ve Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına yönelik çabaları ele alacak.

Suudi Arabistan, kardeş ülkenin ekonomisinin ilerlemesine olanak sağlamak ve Suriye halkının insanca yaşamasını desteklemek amacıyla Suriye'ye uygulanan yaptırımların bir an önce kaldırılması için üst düzey diplomatik çabalara öncülük ediyor.

Daha önce başkent Riyad önde gelen Arap ve uluslararası katılımcıların yer aldığı bakanlar düzeyindeki toplantılara ev sahipliği yapmıştı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan toplantıların ardından düzenlenen basın toplantısında, Suriye'ye uygulanan tek taraflı ve Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının kaldırılmasının önemini vurguladı.

Prens Faysal bin Ferhan, söz konusu basın toplantılarında ayrıca, yeni Suriye yönetimi tarafından atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını ve Suriye'ye desteklerinin devam edeceğini belirtti.

Suudi Arabistan'ın başkenti, Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'nin ocak ayı başında gerçekleştirdiği ilk yurt dışı ziyaretinin adresi olmuştu.

Prens Faysal bin Ferhan geçtiğimiz ay Suriye'yi ziyaret ederek Ahmed eş-Şera ile görüşmüş ve Suudi Arabistan'ın Suriye'nin güvenliği, istikrarı ve ilerlemesi için verdiği desteği vurgulamıştı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı bugün erken saatlerde Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı’nın bir uçakta otururken çekilmiş fotoğrafını yayınladı. Paylaşımda, “Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani bugün Suudi Arabistan’a ilk resmi ziyaretlerini gerçekleştiriyor” ifadesi yer aldı.

Suriye'nin yeni yönetimi, Beşşar Esed'in devrilmesinden bir aydan fazla bir süre sonra, geçtiğimiz çarşamba günü Ahmed eş- Şera'nın ülkenin geçici cumhurbaşkanı olarak atandığını duyurdu. Yeni yönetim, tüm silahlı grupların feshedilmesi de dahil olmak üzere geniş kapsamlı birçok karar aldı. Anayasayı iptal eden yeni yönetim, Esed rejimine bağlı ordu ve güvenlik kurumlarının yanı sıra ülkeyi onlarca yıldır yöneten Halk Meclisi ile Baas Partisi'ni de feshetti.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre, Askeri Operasyonlar İdaresi Sözcüsü Albay Hasan Abdulgani, “Ahmed eş-Şera’nın geçiş döneminde ülkenin cumhurbaşkanı olarak atandığını duyuruyoruz. Eş-Şera, cumhurbaşkanlığı görevini üstlenecek ve uluslararası platformlarda ülkesini temsil edecek. Kendisine geçiş dönemi için, kalıcı anayasa onaylanıp yürürlüğe girene kadar görev yapacak geçici bir yasama konseyi kurma yetkisi veriyoruz” ifadelerini kullandı.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.