Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Burhan yakında geçici hükümeti kurma sözü verdihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5110214-sudan-egemenlik-konseyi-ba%C5%9Fkan%C4%B1-ve-ordu-komutan%C4%B1-orgeneral-burhan-yak%C4%B1nda
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Burhan yakında geçici hükümeti kurma sözü verdi
Orgeneral Burhan cumartesi günü Port Sudan'da siyasi liderlerle bir araya geldi (Egemenlik Konseyi Facebook sayfası)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfetttah el-Burhan cumartesi günü yaptığı açıklamada, ilerleyen zamanda ‘geçiş döneminin görevlerini tamamlamak ve tüm ülkeyi isyancılardan temizlemek için devletin kalan askeri işleri tamamlamasına yardımcı olmak’ amacıyla ‘bir bekçi hükümet ya da savaş hükümeti’ olarak adlandırılabilecek bir ulusal yeterlilik hükümetinin kurulacağını açıkladı.
Port Sudan'da Sudan-Sudan diyaloğu için bir yol haritası geliştirmek amacıyla istişarelerde bulunmak üzere siyasi güçlerin liderleriyle bir araya gelen Orgeneral Burhan, hükümeti herhangi bir tarafın müdahalesi olmaksızın yönetecek bir başbakan seçileceğini söyledi. Orgeneral Burhan toplantıda yaptığı konuşmada “Geçiş dönemi sürecini tamamlamak için tavsiyeleri ve sonuçları almalıyız” ifadelerini kullandı.
Toplantıya katılan siyasi güçlerin Sudan’ın tamamında elde edilecek zaferin ayrılmaz bir parçası olacağını ifade eden Orgeneral Burhan, ordunun yanında duran ve orduyu ‘onur savaşında’ destekleyen milli siyasi güçler olarak adlandırdığı güçlerin rolüne övgüde bulunarak “Bu savaştan, eskisinden farklı bir devlet inşa etmek için dersler çıkarmalıyız” şeklinde konuştu.
Kuzey Bahri'deki bir petrol rafinerisinin kurtarılmasını kutlayan Sudanlı askerler, 25 Ocak 2025 (Reuters)
Orgeneral Burhan, konuşmasında ayrıca (eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir döneminde iktidardaki) feshedilen Ulusal Kongre Partisi'ne (NCP) sert bir uyarıda bulundu. NCP’nin iktidara gelmek istiyorsa siyasi güçlerle yarışması gerektiğini söyleyen Orgeneral Burhan, partiyi siyasi oyunlardan uzak durmaya çağırdı. ‘İsyancılar’ dediği Hızlı Destek Güçleri (HDK) ile silahlarını bırakmadığı sürece müzakere yapılmayacağının altını bir kez daha çizen Orgenral Burhan, aynı zamanda HDK unsurlarının halkın evlerinden ve sivil tesislerden ayrılmaları gerektiğini de belirterek, Tekaddum (İlerleme) Koordinasyonunda yer alan siyasi güçlere karşı isyan eylemlerini desteklemeyi bırakması çağrısında bulundu.
Ülkenin geçici idari başkenti Port Sudan'da siyasi güçlerrle istişare toplantısında yaptığı konuşmada, Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri el-Faşir’de insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırılması amacıyla kendilerine Ramazan ayı için ateşkes önerisi yapıldığını belirten Orgeneral Burhan, “Şehir terörist HDK milislerinin kuşatması altındayken herhangi bir ateşkesi kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Sudan'ın sınır beldelerinden el-Kalabat'ta UNHCR’nin denetimindeki bir kampta kalan yerinden edilmiş Sudanlılar (AFP)
Egemenlik Konseyi’ne yakın basın kuruluşlarının aktardığına göre ateşkesin ardından askeri unsurların başkent Hartum ile Darfur ve Batı Kordofan eyaletlerinden çekilmesi ve belirli merkezlerde toplanması gerektiğini belirten Orgeneral Burhan, istişare toplantısı sırasında vatansever bir duruş sergileyen herkese kapının açık olduğunu ifade etti. Orgeneral Burhan, “Teslim olan ve milli saflarda yer alan herkesi memnuniyetle karşılıyoruz” diye ekledi.
Orgeneral Burhan, konuşmasında ayrıca pasaport ve kimlik belgesi veren resmi kurumlara, pasaport ve kimlik belgesi almak isteyen Sudan vatandaşlarının önüne hiçbir engel çıkarılmaması yönünde talimat verildiğini de açıkladı.
Orgeneral Burhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanları fikirlerinden dolayı düşmanlaştırmayacağız. Herkes rejimi eleştirme hakkına sahip, fakat kimseye ülkeyi yok etme ve sabitelerinden ödün verme hakkı verilmedi.”
İstişareler sırasında Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklara göre Orgeneral Burhan, silah bırakan ve Sudan halkına desteğini açıklayan tüm isyancılar ve tüm tarafların uzlaşıya varmasıyla ulusal bir projeye dahil olmak isteyen politikacılar için af çıkarılması olasılığını değerlendirme sözü verdi.
Hamas iktidardan “onurlu bir çıkış yolu” mu arıyor?https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5110609-hamas-iktidardan-%E2%80%9Conurlu-bir-%C3%A7%C4%B1k%C4%B1%C5%9F-yolu%E2%80%9D-mu-ar%C4%B1yor
Hamas iktidardan “onurlu bir çıkış yolu” mu arıyor?
İsrailli rehineleri Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'te Kızıl Haç ekibine teslim etmeden önce onlara eşlik eden Hamas üyeleri, 8 Şubat 2025 (AFP)
Salim er-Reyyis
Hamas Hareketi’nin askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları, geçtiğimiz ocak ayı sonlarında sözcüsü Ebu Ubeyde aracılığıyla, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik 470 gün süren imha savaşı sırasında, 2024 yılının temmuz ayında İsrail ordusu tarafından düzenlenen bir hava saldırısında Kassam Tugayları Genel Komutanı Muhammed ed-Dayf'ın öldüğünü duyurdu. Oysa Hamas, bundan önce yaptığı birkaç açıklamada Dayf’ın öldüğü iddiaları yalanlanmıştı. Dayf’ın öldüğü, Hamas ile İsrail arasında ateşkes ve esir takası anlaşmasına varıldığının duyurulmasının üzerinden yaklaşık iki hafta geçtikten sonra açıklandı.
İzzettin el-Kassam Tugayları, İsrail'in Hamas'ın ikinci adamı olarak gördüğü Dayf'ın yanı sıra, aralarında Genel Komutan Yardımcısı Mervan İsa'nın da bulunduğu bazı askeri konsey liderlerinin, Kassam Tugaylarının Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinden sorumlu üç komutanının ve İsrail ordusunun savaş sırasında öldürüldüklerini açıkladığı, ancak Hamas ya da Kassam Tugayları tarafından doğrulanmayan başka komutanlarını da yitirdi.
Kassam Tugayları, Hamas Hareketi’nin 1987 yılında kurulmasından beri yaklaşık kırk yıldır İsrail ordusuyla girdiği tüm askeri çatışmalarda güvendiği askeri gücün kaynağı olduğu için hareket tarafından güvenliğinin garantörü olarak görülüyor. Hamas, geçtiğimiz yılın temmuz ayı sonlarında İsrail tarafından İran'da öldürülen eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin başkanlığında ulusal birlik hükümeti kurduktan sonra, Filistin Yasama Meclisi (PLC) seçimlerine katılmasından bir yıl sonra 2007 yılında Gazze Şeridi'nin askeri kontrolünde en önemli rolü oynayan bu askeri kanadına güveniyordu.
Hamas liderlerinin 2007'den önce Fetih Hareketi (El Fetih) tarafından yönetilen Filistin Ulusal Yönetimi (PNA) liderleriyle çatışmasının ardından Hamas, Kassam Tugayları'nı kullanarak PNA’nın güvenlik güçleriyle çatıştı. Bunun sonucunda PNA geri çekildi ve Hamas, iktidarı ele geçirerek Gazze'de silah zoruyla kendini kabul ettirdi. Hamas, Gazze Şeridi'ni yönetmek için polis ve güvenlik teşkilatları kurmanın yanı sıra, özellikle varlığını etkileyebilecek ve bugüne kadar iktidarını ve kontrolünü sürdürmesini sağlayacak güvenlik sorunlarının takibini tamamen Kassam Tugayları üyelerinin ve komutanlarının uzmanlığına ve yeteneklerine bıraktı.
Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki 17 yıllık iktidarı, çatışmaları ve savaşları sırasında Kassam Tugayları'nın önde gelen birçok komutanı, İsrail ordusu tarafından suikasta uğradı. Bunlardan bazıları hedefine ulaşırken, özellikle geçtiğimiz yıllarda Dayf’a yönelik birçok suikast girişimi başarısız oldu. Ancak İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü son imha savaşı, Kassam Tugaylarının en fazla ve en önde gelen komutanlarının öldürüldüğü en uzun süreli ve en şiddetli savaş oldu. Bu da Kassam Tugayları içinde çok sayıda üst düzey makam ve mevkiin bir sonraki aşamada boş kalacağı anlamına geliyor.
Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki 17 yıllık iktidarı, çatışmaları ve savaşları sırasında Kassam Tugayları'nın önde gelen birçok komutanı İsrail ordusu tarafından suikasta uğradı.
Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Filistinli yazar ve siyasi analist Aziz el-Masri değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana Hamas ve askeri taburları, savaş sırasında, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ni bölmesi ve kara işgalleri sırasında geniş alanları ele geçirmesi ve kontrol etmesi sonucunda birçoğuyla iletişimin kesildiği kayıp komutanlarını ve savaşçılarını arıyor. Öyle ki sadece askeri komutanlar için değil, aynı zamanda Hamas'ın daha sonra suikast düzenlendiğini açıkladığı bazı siyasi liderler ve Siyasi Büro üyeleri için de yer altında tünellerde ve yer üstünde aramaların yoğunlaştırılması gerekti.”
Hamas'ın aralarında Dayf ve İsa'nın da bulunduğu çok sayıda askeri liderinin savaş sırasında İsrail'in tarafından düzenlenen suikastlar sonucunda öldürüldüğünü kesin olarak bildiğini belirten Masri’ye göre Hamas, bu bilgiye sahip olmasına rağmen güvenlik kaygıları nedeniyle o dönemde bunu resmi olarak açıklayamadı. Bu durum İsrail'in ve ordusunun, suikast operasyonlarının gerçekleştirildiği dönemdeki başarısının belirsizliği karşısında şaşkınlığa düşmesine yol açtı.
Bunun yanında ateşkes yürürlüğe girdikten sonra Hamas ve Kassam Tugayları savaşın fiilen bittiğini düşündü. Bu yüzden resmi yas ilanın yanı sıra, fedakarlıklarını ve son yıllarda İsrail'e karşı gerçekleştirdikleri askeri eylemleri onurlandırmak ve en önemlisi de Hamas'ta Şura Konseyi, Siyasi Büro, Askeri Konsey ve diğer kurumlarda iç seçimlere hazırlık için suikasta kurban giden liderlerin isimlerinin açıklanması gerekiyordu.
Masri’nin edindiği bilgilere göre Hamas iç seçimlerini, en geç bu yılın ilk yarısında Cezayir'de yapmayı planlıyor. Bu da İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü son savaş sırasında Gazze’de ve Gazze dışında Hamas’ın çeşitli liderlik kademelerindeki 30'dan fazla liderini öldürmesinin ardından Şura Konseyi, Siyasi Büro ve Askeri Konsey'de boş kalan çok sayıda makama yeni isimler getirmek için yaptığı düzenlemelere uygun.
Başta Muhammed ed-Dayf olmak üzere, Askeri Konseyin üst düzey komutanlarının suikasta uğraması sonucunda meydana gelebilecek değişikliklerle birlikte, Dayf Gazzeliler arasında tanınmadığı ve İsrail ordusu ile istihbarat servisleri onun kişiliği ve geçmişi hakkında son yıllarda spekülasyonlar yaptığı için geriye “Hamas'ın askeri kanadı olarak Kassam Tugayları'nı ne bekliyor? Önceki yıllarda olduğu gibi varlığını ve askeri çalışmalarını sürdürebilecek mi?” gibi sorular kalıyor.
Hamas'ın Askeri Konseyi feshetme ya da çalışmalarını ve rolünü sınırlama niyetinde olduğuna dair herhangi bir işaret bulunmadığını, özellikle son yıllarda sadece savaşla ilgili kararlarda değil, İsrail ile müzakerelerde ve Gazze Şeridi'ndeki 17 yıllık iktidar sırasındaki kararların alınmasında da önemli bir söz sahibi olduğunu düşünen Masri, “Bazen askeri kanat tarafından alınan kararlar siyasi kanadın elini kolunu bağladı” değerlendirmesinde bulundu.
Masri, sözlerini şöyle sürdürdü:
Hamas'ın önümüzdeki dönemde askeri adımlardan çok siyasi adımlar atmasını gerektiren bir sonraki aşamaya hazırlık olarak, geçmişe kıyasla daha düşük düzeyde askeri eyleme başvurabileceğine inanıyorum.
İsrail sadece siyasi ve askeri düzeyde değil, hükümet düzeyinde de Hamas liderlerine suikastlar düzenledi. Örneğin, savaşın ilk aylarında Hamas hükümetinin Çalışma Takip Komitesi Başkanı İsam ed-Dalis ve Hamas'a bağlı çeşitli bakanlıkların yetkililerinin öldürülmesi hükümette boşluklara neden oldu.
Hamas, önümüzdeki dönemde askeri adımlardan çok siyasi adımlar gerektiren yeni bir aşamaya hazırlık anlamında, geçmişe kıyasla daha düşük düzeyde askeri eylemlere başvurabilir.
İsrail, Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaş sırasında tekrarladığı gibi Hamas'ı ortadan kaldırmayı başaramamış olabilir. Oysa bu, daha savaşın ilk günlerinden beri İsrailli yetkililerin, özellikle de savaşı hedeflerine ulaştıracağını ve Hamas'ın Gazze'deki varlığını ortadan kaldıracağını defalarca kez tekrarlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ana hedeflerinden biriydi. Ancak Hamas’ın tüm kademelerini etkileyen suikastlar, mevcut liderlerini düşünmeye ve iktidardan çıkmanın bir yolunu aramaya itti. Masri'ye göre Hamas, Filistin siyaset sahnesindeki varlığını sürdürmeye çalışırken onurlu bir şekilde, en azından parçaları toplayana kadar önümüzdeki birkaç yıl boyunca iktidardan uzak duracak.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki yıkımın boyutlarını gösteren bir fotoğraf, 20 Ocak 2025 (Reuters)
Hamas’ın eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin, üst düzey yetkililerinden Salih Aruri’nin, Heniyye'nin yerine geçtikten sonra Siyasi Büro Başkanı olan ve İsrail tarafından 7 Ekim 2023 saldırısını planlamakla suçlanan Yahya Sinvar'ın ve tüm bu suikastlara kurban giden diğer üst düzey liderlerin öldürülmesi gibi savaş sırasında başına gelenlerden sonra Hamas, iktidardaki ve siyaset sahnesindeki varlığını nasıl devam ettirecek?
Filistinli yazar ve siyasi analist Masri, bu noktada şu değerlendirmelerde bulundu:
“Birinci yol olarak Gazze Şeridi'ndeki güvenlik ve idari unsurlarını, Gazze Şeridi'nde yönetimi yeniden tesis edebilecek Filistin Yönetimi kurumları ve bakanlıkları içine entegre edebilir. İkinci yol ise Filistin hükümetinde çeşitli görevler üstlenebilecek Hamas ile bağlantılı kişiler aracılığıyla, dolaylı olarak Filistinlilerin siyasi ortaklığına yönelik bir girişimde bulunabilir.”
Masri, hedefine ulaşmasını sağlamak amacıyla ve geçtiğimiz aylarda Arap ülkeleri ve uluslararası toplumun arabuluculuk çabalarıyla İsrail ile yapılan müzakerelere paralel olarak, Hamas'ın iktidardan çıkmanın bir yolunu bulmak ve kalan üyelerinin ve liderlerinin zarar görmeyeceğine dair güvence almak için Arap ülkeleri ve ABD yönetimine yakın isimler ve hükümetler de dahil olmak üzere, Batılı taraflarla istişareler yürüttüğüne ve yürütmekte olduğuna dikkat çekti.