İsrail’den Bekaa Vadisi ve Lübnan’ın güneyindeki bazı bölgelere hava saldırısı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye’ya düzenlediği hava saldırısı (Arşiv - DPA)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye’ya düzenlediği hava saldırısı (Arşiv - DPA)
TT

İsrail’den Bekaa Vadisi ve Lübnan’ın güneyindeki bazı bölgelere hava saldırısı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye’ya düzenlediği hava saldırısı (Arşiv - DPA)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye’ya düzenlediği hava saldırısı (Arşiv - DPA)

Lübnan haber ajansı NNA dün İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye iline ve Bekaa Vadisi bölgesindeki çeşitli bölgelere saldırılar düzenlediğini bildirdi.

NNA, İsrail tarafından Nebatiye iline bağlı Azze, Bafrua ve Zifta arasındaki bölgenin yanı sıra Sucud ile er-Reyhan arasındaki Cebel er-Reyhan tepelerini hedef alan hava saldırı düzenlendiğini aktardı. Lübnan'ın MTV televizyon kanalı ise İsrail'in Curud el-Hermel'de Suriye ile olan sınır kapısını hedef aldığını kaydetti.

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, savaş uçaklarının Bekaa Vadisi bölgesinde Suriye topraklarından Lübnan topraklarına geçen ve ‘Hizbullah tarafından savaş araçlarını nakletmek için kullanılan’ bir yeraltı tüneli vurduğu ifade edildi.

Lübnan toprakları içinde İsrail’e yönelik acil tehdit oluşturan silah ve füze rampalarının bulunduğu bazı Hizbullah mevzilerine yapılan bombardımanlara atıfla söz konusu tünelin geçmişte de hedef alındığı belirtilen açıklamada, saldırının ‘tünelin yeniden inşa edilmesini ve kullanılmasını engelleme kararlılığını ifade ettiği’ belirtildi.

Lübnan ve İsrail arasında 26 Kasım'da bir ateşkes anlaşması ilan edildi. Ateşkes ertesi gün sabaha karşı yürürlüğe girdi. Ateşkesin yürürlüğe girmesinden beri İsrail ateşkesi her gün ihlal etmeye devam ediyor.

Ateşkes anlaşması, Lübnan ordusu ve güvenlik güçlerinin Lübnan'ın güneyinde konuşlanmasını ve İsrail'in güçlerini güneyden İsrail sınırındaki Mavi Hat'a doğru kademeli olarak çekmesini öngörüyor. Ancak Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail, Lübnan'ın birçok bölgesinde bombardıman, tarama ve bombalama gibi eylemler gerçekleştirerek anlaşmayı ihlal ediyor.



Reuters: Suriye’de Aleviler silah zoruyla tahliye ediliyor

HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
TT

Reuters: Suriye’de Aleviler silah zoruyla tahliye ediliyor

HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)

Suriye'de Aleviler, silah zoruyla evlerinden çıkarıldığını söylüyor.

Reuters'ın haberinde, Heyetu Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) aralıkta yönetimi ele geçirmesinden bu yana yüzlerce Alevinin, güvenlik güçleri tarafından Şam'daki evlerinden zorla çıkarıldığı savunuluyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan iki hükümet yetkilisi, Şam'da çoğunluğu Alevi olmak üzere binlerce kişinin evlerinden atıldığını belirtiyor.

Yetkililer, bu kişilerin çoğunun kamudaki görevleri dolayısıyla devlet tarafından tahsis edilen konutlarda oturduğunu, artık çalışmadıkları için buralarda kalma haklarını kaybettiğini söylüyor.

Şam'ın bir banliyösünde yaşayan ve adının gizli tutulmasını isteyen Alevi bir belediye başkanı, martta 2 bin aileden 250'sinin tahliye edildiğini belirtiyor.

Belediye başkanı, Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından HTŞ tarafından kurulan Genel Güvenlik Servisi'nden (GSS) bir yetkiliyle yaptığı görüşmeyi de anlatıyor. Telefon görüşmesinde, GSS yetkilisinin belediye başkanından bir aile için boş ev bulmasını talep ettiği, kiralık daire olmadığı yanıtını alınca da ona Alevilerden birini evden çıkarmasını söylediği savunuluyor.

Üç üst düzey GSS yetkilisi, Esad rejimiyle bağlantılı olduğu düşünülen kişilere ait mülkleri yönetmek için iki komite kurulduğunu belirtiyor. Komitelerden birinin el koyma işlemlerini, diğerininse şikayetleri değerlendirmeyi üstlendiği aktarılıyor. 

Haberde, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara'nın, tahliyelerden ne ölçüde haberdar olduğuna ya da komiteleri denetleyip denetlemediğine ilişkin net bilgi bulunmadığı yazılıyor.

Şam'ın Alevi mahallelerinden Dahyet el-Esad'da yaşayan 4 çocuk annesi Üm Hüseyin, ocak ayında evine gelen maskeli ve silahlı iki kişinin GSS mensubu olduğunu söylediğini ve mülkü boşaltmaları için kendilerine sadece iki dakika süre tanındığını öne sürüyor.

"Bu evde 22 yıldır yaşıyoruz, tüm birikimimizi buraya yatırdık. Başka yerde kiraya çıkamayız" diyen Hüseyin, ertesi gün dükkanlarına da aynı kişilerce el konduğunu savunuyor.

Alevi Suriyelilerden Refa Mahmud da 20 Şubat'ta 7 silahlı kişinin evine gelerek, 15 yıl önce satın aldıkları mülkü boşaltmamaları halinde kendisini ve ailesini öldürmekle tehdit ettiğini ileri sürüyor.

Reuters, düzenlenen baskınlarda Alevi vatandaşların herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın zorla evlerinden çıkarıldığını yazıyor.

Suriye'de Alevi nüfusunun yoğun olduğu Lazkiye ve Tartus'ta martta çatışmalar yaşanmıştı. Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü (SOHR), yaklaşık 1600 kişinin Şam destekli milisler tarafından öldürüldüğünü öne sürmüştü. Bunlardan 600'den fazlasının sivillerden oluştuğu aktarılmıştı. Şara, iddiaları reddederek saldırıları Esad rejimi destekçilerinin düzenlediğini ileri sürmüş, olayla ilgili inceleme başlatıldığını ve tüm sorumluların cezalandırılacağını duyurmuştu.

Independent Türkçe, Reuters, Guardian