Hamas iktidardan “onurlu bir çıkış yolu” mu arıyor?

Siyasi ve askeri kadrolarına karşı uzun bir suikastlar zincirinin ardından Hamas’ı ne bekliyor?

İsrailli rehineleri Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'te Kızıl Haç ekibine teslim etmeden önce onlara eşlik eden Hamas üyeleri, 8 Şubat 2025 (AFP)
İsrailli rehineleri Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'te Kızıl Haç ekibine teslim etmeden önce onlara eşlik eden Hamas üyeleri, 8 Şubat 2025 (AFP)
TT

Hamas iktidardan “onurlu bir çıkış yolu” mu arıyor?

İsrailli rehineleri Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'te Kızıl Haç ekibine teslim etmeden önce onlara eşlik eden Hamas üyeleri, 8 Şubat 2025 (AFP)
İsrailli rehineleri Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'te Kızıl Haç ekibine teslim etmeden önce onlara eşlik eden Hamas üyeleri, 8 Şubat 2025 (AFP)

Salim er-Reyyis

Hamas Hareketi’nin askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları, geçtiğimiz ocak ayı sonlarında sözcüsü Ebu Ubeyde aracılığıyla, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik 470 gün süren imha savaşı sırasında, 2024 yılının temmuz ayında İsrail ordusu tarafından düzenlenen bir hava saldırısında Kassam Tugayları Genel Komutanı Muhammed ed-Dayf'ın öldüğünü duyurdu. Oysa Hamas, bundan önce yaptığı birkaç açıklamada Dayf’ın öldüğü iddiaları yalanlanmıştı. Dayf’ın öldüğü, Hamas ile İsrail arasında ateşkes ve esir takası anlaşmasına varıldığının duyurulmasının üzerinden yaklaşık iki hafta geçtikten sonra açıklandı.

İzzettin el-Kassam Tugayları, İsrail'in Hamas'ın ikinci adamı olarak gördüğü Dayf'ın yanı sıra, aralarında Genel Komutan Yardımcısı Mervan İsa'nın da bulunduğu bazı askeri konsey liderlerinin, Kassam Tugaylarının Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinden sorumlu üç komutanının ve İsrail ordusunun savaş sırasında öldürüldüklerini açıkladığı, ancak Hamas ya da Kassam Tugayları tarafından doğrulanmayan başka komutanlarını da yitirdi.

Kassam Tugayları, Hamas Hareketi’nin 1987 yılında kurulmasından beri yaklaşık kırk yıldır İsrail ordusuyla girdiği tüm askeri çatışmalarda güvendiği askeri gücün kaynağı olduğu için hareket tarafından güvenliğinin garantörü olarak görülüyor. Hamas, geçtiğimiz yılın temmuz ayı sonlarında İsrail tarafından İran'da öldürülen eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin başkanlığında ulusal birlik hükümeti kurduktan sonra, Filistin Yasama Meclisi (PLC) seçimlerine katılmasından bir yıl sonra 2007 yılında Gazze Şeridi'nin askeri kontrolünde en önemli rolü oynayan bu askeri kanadına güveniyordu.

Hamas liderlerinin 2007'den önce Fetih Hareketi (El Fetih) tarafından yönetilen Filistin Ulusal Yönetimi (PNA) liderleriyle çatışmasının ardından Hamas, Kassam Tugayları'nı kullanarak PNA’nın güvenlik güçleriyle çatıştı. Bunun sonucunda PNA geri çekildi ve Hamas, iktidarı ele geçirerek Gazze'de silah zoruyla kendini kabul ettirdi. Hamas, Gazze Şeridi'ni yönetmek için polis ve güvenlik teşkilatları kurmanın yanı sıra, özellikle varlığını etkileyebilecek ve bugüne kadar iktidarını ve kontrolünü sürdürmesini sağlayacak güvenlik sorunlarının takibini tamamen Kassam Tugayları üyelerinin ve komutanlarının uzmanlığına ve yeteneklerine bıraktı.

Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki 17 yıllık iktidarı, çatışmaları ve savaşları sırasında Kassam Tugayları'nın önde gelen birçok komutanı, İsrail ordusu tarafından suikasta uğradı. Bunlardan bazıları hedefine ulaşırken, özellikle geçtiğimiz yıllarda Dayf’a yönelik birçok suikast girişimi başarısız oldu. Ancak İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü son imha savaşı, Kassam Tugaylarının en fazla ve en önde gelen komutanlarının öldürüldüğü en uzun süreli ve en şiddetli savaş oldu. Bu da Kassam Tugayları içinde çok sayıda üst düzey makam ve mevkiin bir sonraki aşamada boş kalacağı anlamına geliyor.

Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki 17 yıllık iktidarı, çatışmaları ve savaşları sırasında Kassam Tugayları'nın önde gelen birçok komutanı İsrail ordusu tarafından suikasta uğradı.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Filistinli yazar ve siyasi analist Aziz el-Masri değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana Hamas ve askeri taburları, savaş sırasında, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ni bölmesi ve kara işgalleri sırasında geniş alanları ele geçirmesi ve kontrol etmesi sonucunda birçoğuyla iletişimin kesildiği kayıp komutanlarını ve savaşçılarını arıyor. Öyle ki sadece askeri komutanlar için değil, aynı zamanda Hamas'ın daha sonra suikast düzenlendiğini açıkladığı bazı siyasi liderler ve Siyasi Büro üyeleri için de yer altında tünellerde ve yer üstünde aramaların yoğunlaştırılması gerekti.”

Hamas'ın aralarında Dayf ve İsa'nın da bulunduğu çok sayıda askeri liderinin savaş sırasında İsrail'in tarafından düzenlenen suikastlar sonucunda öldürüldüğünü kesin olarak bildiğini belirten Masri’ye göre Hamas, bu bilgiye sahip olmasına rağmen güvenlik kaygıları nedeniyle o dönemde bunu resmi olarak açıklayamadı. Bu durum İsrail'in ve ordusunun, suikast operasyonlarının gerçekleştirildiği dönemdeki başarısının belirsizliği karşısında şaşkınlığa düşmesine yol açtı.

Bunun yanında ateşkes yürürlüğe girdikten sonra Hamas ve Kassam Tugayları savaşın fiilen bittiğini düşündü. Bu yüzden resmi yas ilanın yanı sıra, fedakarlıklarını ve son yıllarda İsrail'e karşı gerçekleştirdikleri askeri eylemleri onurlandırmak ve en önemlisi de Hamas'ta Şura Konseyi, Siyasi Büro, Askeri Konsey ve diğer kurumlarda iç seçimlere hazırlık için suikasta kurban giden liderlerin isimlerinin açıklanması gerekiyordu.

Masri’nin edindiği bilgilere göre Hamas iç seçimlerini, en geç bu yılın ilk yarısında Cezayir'de yapmayı planlıyor. Bu da İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü son savaş sırasında Gazze’de ve Gazze dışında Hamas’ın çeşitli liderlik kademelerindeki 30'dan fazla liderini öldürmesinin ardından Şura Konseyi, Siyasi Büro ve Askeri Konsey'de boş kalan çok sayıda makama yeni isimler getirmek için yaptığı düzenlemelere uygun.

Başta Muhammed ed-Dayf olmak üzere, Askeri Konseyin üst düzey komutanlarının suikasta uğraması sonucunda meydana gelebilecek değişikliklerle birlikte, Dayf Gazzeliler arasında tanınmadığı ve İsrail ordusu ile istihbarat servisleri onun kişiliği ve geçmişi hakkında son yıllarda spekülasyonlar yaptığı için geriye “Hamas'ın askeri kanadı olarak Kassam Tugayları'nı ne bekliyor? Önceki yıllarda olduğu gibi varlığını ve askeri çalışmalarını sürdürebilecek mi?” gibi sorular kalıyor.

Hamas'ın Askeri Konseyi feshetme ya da çalışmalarını ve rolünü sınırlama niyetinde olduğuna dair herhangi bir işaret bulunmadığını, özellikle son yıllarda sadece savaşla ilgili kararlarda değil, İsrail ile müzakerelerde ve Gazze Şeridi'ndeki 17 yıllık iktidar sırasındaki kararların alınmasında da önemli bir söz sahibi olduğunu düşünen Masri, “Bazen askeri kanat tarafından alınan kararlar siyasi kanadın elini kolunu bağladı” değerlendirmesinde bulundu.

Masri, sözlerini şöyle sürdürdü:

Hamas'ın önümüzdeki dönemde askeri adımlardan çok siyasi adımlar atmasını gerektiren bir sonraki aşamaya hazırlık olarak, geçmişe kıyasla daha düşük düzeyde askeri eyleme başvurabileceğine inanıyorum.

İsrail sadece siyasi ve askeri düzeyde değil, hükümet düzeyinde de Hamas liderlerine suikastlar düzenledi. Örneğin, savaşın ilk aylarında Hamas hükümetinin Çalışma Takip Komitesi Başkanı İsam ed-Dalis ve Hamas'a bağlı çeşitli bakanlıkların yetkililerinin öldürülmesi hükümette boşluklara neden oldu.

Hamas, önümüzdeki dönemde askeri adımlardan çok siyasi adımlar gerektiren yeni bir aşamaya hazırlık anlamında, geçmişe kıyasla daha düşük düzeyde askeri eylemlere başvurabilir.

İsrail, Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaş sırasında tekrarladığı gibi Hamas'ı ortadan kaldırmayı başaramamış olabilir. Oysa bu, daha savaşın ilk günlerinden beri İsrailli yetkililerin, özellikle de savaşı hedeflerine ulaştıracağını ve Hamas'ın Gazze'deki varlığını ortadan kaldıracağını defalarca kez tekrarlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ana hedeflerinden biriydi. Ancak Hamas’ın tüm kademelerini etkileyen suikastlar, mevcut liderlerini düşünmeye ve iktidardan çıkmanın bir yolunu aramaya itti. Masri'ye göre Hamas, Filistin siyaset sahnesindeki varlığını sürdürmeye çalışırken onurlu bir şekilde, en azından parçaları toplayana kadar önümüzdeki birkaç yıl boyunca iktidardan uzak duracak.

XCDVFGBR
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki yıkımın boyutlarını gösteren bir fotoğraf, 20 Ocak 2025 (Reuters)

Hamas’ın eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin, üst düzey yetkililerinden Salih Aruri’nin, Heniyye'nin yerine geçtikten sonra Siyasi Büro Başkanı olan ve İsrail tarafından 7 Ekim 2023 saldırısını planlamakla suçlanan Yahya Sinvar'ın ve tüm bu suikastlara kurban giden diğer üst düzey liderlerin öldürülmesi gibi savaş sırasında başına gelenlerden sonra Hamas, iktidardaki ve siyaset sahnesindeki varlığını nasıl devam ettirecek?

Filistinli yazar ve siyasi analist Masri, bu noktada şu değerlendirmelerde bulundu:

“Birinci yol olarak Gazze Şeridi'ndeki güvenlik ve idari unsurlarını, Gazze Şeridi'nde yönetimi yeniden tesis edebilecek Filistin Yönetimi kurumları ve bakanlıkları içine entegre edebilir.  İkinci yol ise Filistin hükümetinde çeşitli görevler üstlenebilecek Hamas ile bağlantılı kişiler aracılığıyla, dolaylı olarak Filistinlilerin siyasi ortaklığına yönelik bir girişimde bulunabilir.”

Masri, hedefine ulaşmasını sağlamak amacıyla ve geçtiğimiz aylarda Arap ülkeleri ve uluslararası toplumun arabuluculuk çabalarıyla İsrail ile yapılan müzakerelere paralel olarak, Hamas'ın iktidardan çıkmanın bir yolunu bulmak ve kalan üyelerinin ve liderlerinin zarar görmeyeceğine dair güvence almak için Arap ülkeleri ve ABD yönetimine yakın isimler ve hükümetler de dahil olmak üzere, Batılı taraflarla istişareler yürüttüğüne ve yürütmekte olduğuna dikkat çekti.



Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
TT

Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)

Hamas Hareketi ve İsrail’den müzakereciler Katar’ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes konusunda dolaylı müzakerelere başlamaya hazırlanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ordusundan Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını istedi.

Netanyahu'nun adamları, cumartesi akşamı savaşı yönetmek için yapılan güvenlik toplantılarında yaşananları sızdırdılar. Toplantıda şiddetli tartışmalar, bağırışmalar ve masaya vurmalar yaşandığını söylediler. Ayrıca Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'e Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını ve ateşkesin ilan edilmesi muhtemel görünen Washington ziyaretinden döndükten sonra kendisine sunması talimatı verdiğini aktardılar.

İsrailli analistler bu sızıntının amacına ilişkin farklı görüşlere sahipler. Bazıları, bunun sadece ‘Hamas liderliğine Doha turunda önerileri kabul etmesi için son anda baskı yapmayı amaçladığını’ bazıları ise Netanyahu'nun ‘hükümetin kendisine Gazze'yi işgal etmesi ve Filistinlilere karşı şiddetli operasyonlarının dozunu artırması için baskı uyguladığını sızdıran ordu kademesine öfkesini göstermeyi amaçladığını’ söylediler.

Üçüncü bir analist grubu ise bu gidişatın ‘hükümetin ateşkesi reddetme tutumunun gerçeğini’ yansıttığı görüşündeydi.

Birden fazla sebep

Ancak tüm bu nedenlerin bir araya gelmesi Netanyahu'nun Zamir'den taleplerinin arkasında yatan neden gibi görünüyor. Netanyahu, Hamas'a baskı uygulayarak kalıcı ateşkes şartından vazgeçmesinin yanı sıra (Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in temsil ettiği) Dini Siyonizm akımının hükümetten çekilmemesi için işgal ve sürgün tehdidini masada tutmak ve böylece sağcı tabanını memnun etmek istiyor.

Jfkfjf
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kudüs'ün eski kentinde dolaşıyor (Arşiv - Reuters)

Son olarak Netanyahu, ordunun kendini savunma konumunda kalmasını istiyor ve başarısızlıkla suçlanmaktan korkuyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a da Netanyahu’nun kendisi gibi ‘sadece güç yoluyla barış istediği’ mesajını veriyor.

Toplantıda neler oldu?

Toplantı, ateşkes anlaşmasına varılamaması durumunda askeri planların görüşülmesi üzerineydi. İsrail merkezli televizyon kanalı Kanal 12'nin haberine göre toplantı, İsrail ordusunun ‘Gideon'un Arabaları Operasyonu’nun hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını açıklamasının ardından, ‘savaşın, rehineleri kurtarma ve Hamas'ı hezimete uğratma hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla siyasi düzeyde sunacağı çeşitli olasılıkların ve planların ortaya çıkmasının ardından gerçekleşti.

Kanal 12, toplantıda Başbakan Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Zamir arasında sert bir tartışma yaşandığını, bakanlar Ben Gvir ve Smotrich'in ise başbakanı desteklediğini bildirdi.

Ben Gvir ve Smotrich'in Genelkurmay Başkanı'nı siyasi düzeydeki tavsiyeleri uygulamamakla suçladığını aktaran Kanal 12, Genelkurmay Başkanı'nın ise “Gazze'de oyalanacak zaman yok... Sözlerinize dikkat edin. Savaşlarda askerler ölüyor” şeklinde yanıt verdiğini kaydetti.

Toplantı sırasında Netanyahu'nun sesini yükselterek masaya yumruğunu vurduğunu ve Gazze halkı için geniş çaplı bir tahliye planı hazırlanarak onların Gazze'nin güneyine yerleştirilmesini talep ettiğini iddia eden Kanal 12’ye göre Netanyahu, “Taviz vermeyeceğim. Hamas hiçbir koşulda Gazze'de kalmayacak” dedi.

Kanal 12 ayrıca Genelkurmay Başkanı Zamir’in İsrail'in Gazze halkı üzerinde kontrolünü sürdürmesine karşı çıktığını ve kontrolün kaybedileceği konusunda uyardığını bildirdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı toplantıda, “Askeri yönetim mi istiyorsunuz? İki milyon aç ve aşağılanmış insanı kim yönetecek?” diye sordu. Bunun üzerine Netanyahu yüksek sesle “Ordu ve İsrail Devleti” yanıtını verdi ve ardından “Askeri yönetim istemiyorum, ancak Hamas'ı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğim” diye ekledi.

Zamir, Netanyahu'nun sözlerine “Bunu konuşmalıyız, bu konuda anlaşamadık. Aç ve öfkeli insanları kontrol etmek, kontrolün kaybedilmesine ve ordunun saldırıya uğramasına yol açabilir” diye yanıt verdi. Zamir ayrıca, bu planın İsrail ekonomisi ve toplumu üzerinde muazzam etkileri olacağını ve düzenli ve yedek kuvvetlerin konuşlandırılması açısından büyük kaynaklar gerektireceğini belirtti.

Netanyahu, toplantı sırasında Zamir'den, ABD Başkanı Donald Trump ile Gazze ve İran konusunda görüşmeler yapmak üzere Washington'a gittikten sonra geri dönene kadar Gazze Şeridi için tahliye planı hazırlamasını istedi. Netanyahu, hafta sonuna kadar Washington'da kalacak.

Zafer pozu arayışı

İsrail ordusu Gazze'deki operasyonlarını korkunç bir şekilde yoğunlaştırdı. Çünkü savaşı güçlü bir zafer pozuyla bitirmek istiyor.

Şimdiye kadar onun Lübnan, Suriye ve İran cephelerinde ‘başarılı’, ancak Gazze cephesinde ‘başarısız’ olduğu yönünde bir tablo ortaya çıktı. Savaşın Hamas'a ağır darbeler indirilmeden sona ermesini hayal edemeyen İsrail ordusu, Gazze'de şimdiye kadar elde ettiği başarıların hükümet tarafından siyasi kazanca dönüştürülmesi için yeterli olduğuna inanıyor.

Netanyahu’nun öfkesinin sebebi de tam olarak bu eğilim. Çünkü bu durum topu kendi sahasına atıyor. Oysa sorumluluğu başkalarına yükleme konusunda gerçek bir usta olan Netanyahu 7 Ekim 2023’ten bu yana görevden aldığı çoğu komutan ve güvenlik yetkilisiyle de aynısını yapmıştı.

Hem Netanyahu hem de Zamir, Hamas'ın İsrail askerlerinin hayatına kasteden operasyonlarını sürdürmesinden dolayı bir miktar hayal kırıklığı yaşıyor. Halbuki Hamas büyük suikastlara uğramış, kalesi olan Gazze ile halkı katliama ve yıkıma maruz kalmıştı.

Kcjfj
Gazze'de yaralanan bir İsrail askerini taşıyan İsrail Hava Kuvvetleri askerleri, Ocak 2024 (AFP)

Ancak Genelkurmay Başkanı Zamir, Gazze'deki başarısızlıkları diğer cephelerdeki kazanımlarla telafi etmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Savaşı bu aşamada sona erdirmeyi tercih eden Zamir, “Gazze'de kalmak bir kumar ve dünyanın en güçlü orduları bile işgalci örgütlerle savaşamaz” diyor.

Bununla birlikte Zamir, farklı bir görüşe sahip olsa bile siyasi liderliğin emirlerine uymaya hazır olduğunu söyledi.

Sızıntılar öfkeye neden oldu

Ancak sorun şu ki, Netanyahu'nun hükümetteki arkadaşları, sadece Ben-Gvir ve Smotrich değil, Likud Partisi’nden milletvekilleri ve bakanlar da Netanyahu'nun açıklamalarıyla yetinmiyor ve bunları Beyaz Saray'da olacakları örtbas etme girişimi olarak görüyorlar.

Bu yüzden pazar günü Zamir ve Netanyahu'yu eşit şekilde eleştiren açıklamalarda bulunan Smotrich, “Kabinet’ten sızdırılan bilgiler, devletin güvenliğini tehdit eden kabul edilemez bir durumdur ve buna bir son verilmeli” ifadelerini kullandı.

Jgjfj
Netanyahu ve Smotrich Kabinet toplantılarından birinde (Reuters)

İsrail Maliye Bakanı Smotrich, eleştşirilerini şöyle sürdürdü:

“Gerçek şu ki tüm cephelerdeki büyük başarılara rağmen, insani yardımların Hamas'a ulaşmasını engellemek konusunda Genelkurmay Başkanı görevini yerine getirmiyor ve siyasi liderliği Hamas'a yardım ulaştırmaya zorluyor. Bu yardımlar savaş sırasında düşmanın lojistik tedarikine dönüşüyor. Tüm saygımla, eleştirilerim aynı zamanda savaşın sürdüğü aylar boyunca siyasi düzeyde alınan kararları uygulamaya koyamayan ve ordunun üst düzey komutanlarına dayatamayan Başbakan’a da yöneliktir. Bu kararlar, Hamas'ı ortadan kaldırmak ve rehineleri geri almaktı.”