İran, İsrail'i Lübnan'la hava trafiğini engellemekle suçladı

 İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi
 İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi
TT

İran, İsrail'i Lübnan'la hava trafiğini engellemekle suçladı

 İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi
 İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi

İran Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, İsrail'i Tahran ile Beyrut arasındaki uçuşlarda aksamalara neden olmakla suçladı.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi yaptığı açıklamada, "Siyonist rejimin Lübnan vatandaşlarını taşıyan bir yolcu uçağına yönelik tehdidi, Beyrut Havalimanı'na yapılan düzenli uçuşların aksamasına yol açtı."

Havaalanı yolunda yanan lastikler (Sosyal medyada yaygın)Havaalanı yolunda yanan lastikler (Sosyal medyada yaygın)

Lübnanlı yolcuları taşıyan bir İran uçağının dün öğleden sonra Tahran havaalanından kalkarak Beyrut'a gitmesine izin verilmemesini protesto eden yüzlerce Hizbullah taraftarının havaalanına gidiş ve geliş yollarını kapatarak yolcuların araçlarıyla havaalanına giriş ve çıkışlarını engellemesi ve yüzlerce yolcunun havaalanına planlanan varış saatini kaçırmasına neden olması nedeniyle, Beyrut Uluslararası Havaalanı kalkışlarda bir karmaşaya sahne oldu.

Hizbullah destekçilerinin eylemi, İran'da dini bir ziyarette bulunan onlarca Lübnanlının Beyrut'a dönmeleri engellendiği için Tahran havaalanında protesto gösterisinde bulunduklarına dair sosyal medyada yayınlanan videoların arka planına denk geldi. Yaygın olarak paylaşılan görüntülerde aktivistler “Tahran saatiyle 14:30'da (Beyrut saatiyle 13:00) kalkması gereken uçağın Tahran havaalanından kalkması engellendi” dedi. Aktivistler “Ülkemizin hükümeti, İsrail ordu sözcüsünün (Avichai Adraee) İran fonlarının (Hizbullah'a) aktarıldığına dair attığı bir tweet nedeniyle vatandaşlarını kabul etme kararı alamıyor” ifadelerini kullandı.

Refik Hariri Uluslararası Havalimanı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün Tahran Havalimanı'na “kalkışından kısa bir süre önce Beyrut'a seyahat eden İran uçağını kabul etmeyeceğini” bildirdiği bildirildi.

Beyrut Havalimanı'ndan bilgi sahibi bir kaynak bunun nedenini “uçağın Hizbullah için para taşıdığı ve bunun havalimanının güvenliğini tehlikeye atacağı yönündeki bilgilere” dayandırdı.

Kaynak Şarku’l Avsat'a “uçağın kalkışını engelleme kararının Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından alındığını, ancak bu kararın bugüne kadar İran'dan Beyrut'a gelen tüm uçuşları kapsamadığını, özellikle de havalimanının yakından izlendiği ve yönetimin havalimanının güvenliğini tehlikeye atmamak için ihtiyati tedbirler aldığı göz önünde bulundurulduğunda, kargosuyla ilgili şüpheler nedeniyle bu uçuşu kapsadığını” vurguladı.

 Beyrut Havalimanı'ndan havalanan bir uçak (7 Ekim 2024) (Reuters)Beyrut Havalimanı'ndan havalanan bir uçak (7 Ekim 2024) (Reuters)

İran uçağının engellenmesinin Avichai Adraee'nin İran'ın Kudüs Gücü ve Hizbullah'ı son haftalarda Beyrut Uluslararası Havaalanını sivil uçuşlar yoluyla İsrail'e karşı saldırılar düzenlemek amacıyla Hizbullah'ı silahlandırmaya yönelik fonları kaçırmak için kullanmakla suçlayan tweetinden saatler sonra gerçekleşmesi protestocuları kızdırdı.

Yüzlerce araç eski havalimanı yolu ve havalimanını başkent Beyrut'a bağlayan otoyolda mahsur kaldı. Kaynak, "onlarca yolcunun arabalarından inip yaya olarak, bazılarının ise motosikletle hareket etmek zorunda kaldığını" belirtti. Bu gelişme, yolların kapatıldığı noktalara 200'den fazla asker gönderen Lübnan Ordusu müdahale ederek yolların açılması sağladı.

Bir güvenlik kaynağı, ordunun "havaalanı yolunu açmak ve hareketliliği normale döndürmek için gerekli önlemleri aldığını" bildirdi. Şarku'l Avsat'a konuşan kaynak, "Protestocuların yakınlarının başına gelenleri reddettiklerini ifade etme hakları var, ancak havaalanı yolunun kapatılmasına ve yolcuların gelip uçuşlarına yetişmelerinin engellenmesine hiçbir nedenle izin verilemez. Öfkesini dile getiren protestocuların memnuniyetsizliğini anlıyoruz, ancak havalimanına giden ve havalimanından ayrılan insanların güvenliği ve hareket özgürlükleri, devlete veya başkalarına baskı yapmanın bir aracına dönüştürülemez” ifadelerini kullandı.



İsrail Genelkurmay Başkanı'ndan serbest bırakılan kadın askerlere: “Kaçırılmanızın sorumluluğunu üstleniyorum”

 İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Gazze Şeridi'nden serbest bırakılan 4 kadın askerle görüştü (İsrail Ordusu)
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Gazze Şeridi'nden serbest bırakılan 4 kadın askerle görüştü (İsrail Ordusu)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı'ndan serbest bırakılan kadın askerlere: “Kaçırılmanızın sorumluluğunu üstleniyorum”

 İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Gazze Şeridi'nden serbest bırakılan 4 kadın askerle görüştü (İsrail Ordusu)
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Gazze Şeridi'nden serbest bırakılan 4 kadın askerle görüştü (İsrail Ordusu)

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, serbest bırakılan kadın askerlere, 7 Ekim 2023 saldırısı sırasında kaçırılmalarının sorumluluğunu üstlendiğini söyledi.

Halevi, dün erken saatlerde Agam Berger, Liri Albag, Naama Levy ve Karina Arev isimli kadın askerlerle yaptığı görüşmede, “Bilmenizi isterim ki tüm İsrail ordusu, rehineleri ve sizi geri getirmek için çok çalıştı ve hala da çalışıyor” dedi

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel web sitesinden aktardığına göre Halevi, “Gözetleme askerlerinin ne kadar kaliteli çalıştığının farkındayım ne yazık ki bizimle olmayanlar bile harika bir iş çıkardılar” ifadelerin kullandı.

Halevi üzüntüsünü şu sözlerle dile getirdi: “Şahsım ve İsrail Ordusu’ndaki komutanlar adına, yaşadığınız her şey için çok üzgünüm. Bir daha yaşanmaması için olanlardan ders çıkarmaya odaklanmış durumdayız. Söylediklerinizden anladığım kadarıyla hem esaretiniz hem de serbest bırakılmanız sırasında akıl almaz zorluklarla kahramanca mücadele etmişsiniz.”

Gazze'de 15 ayı aşkın süredir devam eden çatışmaları sona erdiren anlaşma uyarınca, ateşkesin ilk altı haftasında Gazze'deki Filistinli gruplar tarafından tutulan 33 rehine, çoğu İsrail'de müebbet hapis cezasına çarptırılmış yüzlerce Filistinli mahkûm karşılığında serbest bırakılacak.

İkinci aşama müzakereler ise askerlik çağındaki 60'tan fazla erkeğin serbest bırakılmasını içeriyor.