BM yetkilisi Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye konut stoğunun dörtte birini kaybetti

Programın fon sağlamak için çaba gösterdiğini ve dosyayı Riyad İnsani Yardım Forumu'na aktaracağını söyledi.

Yerinden edilmiş bir kadın, çocuğuyla birlikte Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'in eteklerindeki Atma kampında yerinden edilmiş kişileri arıyor (AFP)
Yerinden edilmiş bir kadın, çocuğuyla birlikte Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'in eteklerindeki Atma kampında yerinden edilmiş kişileri arıyor (AFP)
TT

BM yetkilisi Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye konut stoğunun dörtte birini kaybetti

Yerinden edilmiş bir kadın, çocuğuyla birlikte Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'in eteklerindeki Atma kampında yerinden edilmiş kişileri arıyor (AFP)
Yerinden edilmiş bir kadın, çocuğuyla birlikte Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'in eteklerindeki Atma kampında yerinden edilmiş kişileri arıyor (AFP)

Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN- HABITAT) Baş Sorumlusu İrfan el-Ali, programın yeni Suriye hükümetine rehabilitasyon ve yeniden inşa sürecinde yardımcı olma planları hakkında konuştu. El Ali Şarku’l Avsat'a projeler için gerekli finansmanın sağlanması konusunda büyük bir çaba sarf edildiğini söyledi.

Savaş nedeniyle konut stokunun yaklaşık yüzde 25'ini kaybeden Suriye'de kentsel gelişim konusunda “iyimser” olan el-Ali, yetkililerle mükemmel görüşmeler yaptığını kaydetti. “Hükümetten ve bağışçılardan mükemmel işaretler olduğunu” belirten el Ali, ancak iyileşme ve yeniden inşa sürecinin hızlandırılması için “istikrar, elverişli bir siyasi ve güvenlik iklimi, açıklık, geçiş dönemi adaleti ve bize ve bağışçılara yardımcı olacak koşullar gerektiğine inanıyor.

scd
Irfan el Ali Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı Kıdemli Görevlisi (Şarku’l Avsat)

Üst düzey BM yetkilisi 11-15 Şubat tarihleri arasında Şam'ı ziyaret ederek mevcut projeler, proje teklifleri ve finansman sağlamaya yönelik çok önemli çabalar hakkında konuştu ve şunları söyledi: “Bu ziyaret sırasında altı-yedi bağışçı ve büyükelçilikten oluşan bir grupla görüştüm. 24-25 Şubat tarihlerinde Kral Salman İnsani Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) tarafından Riyad'da düzenlenecek İnsani Forum'a katılarak Suriye'ye yönelik bir dizi projeyi masaya yatıracağız ve uluslararası bankalar ve diğer taraflarla büyük bir çaba sarf ediyoruz, çünkü ihtiyaç çok büyük ve henüz finansman ve yardımı harekete geçirme aşamasındayız.”

tyju
Başkent Şam yakınlarındaki Daraya kentindeki yıkımdan (AP)

Programın yeniden yapılanmanın toplam maliyetine ilişkin algısı sorulduğunda el-Ali, 400 milyar ile 500 milyar dolar arasında değişen birçok rakam ve tahmin olduğunu, “bunların hepsinin gerçek ihtiyaçtan biraz uzak olabilecek tahminlere dayandığını” söyledi. Maliyete ilişkin gerçek bir tahmin geliştirmek için programın 75'ten fazla yerde bir çalışma ve teşhis yürüttüğünü, bu çalışmaların birkaç kez geliştirip güncellediğini ve şimdi bu tahminleri geçerli fiyatlara ve meydana gelen yeni hasarlara göre güncellenmesi gerektiğini belirten BM yetkilisi sözlerini şöyle sürdürdü: “(Maliyetin) tam olarak benimsenmesi için rakamları tahmin etmek üzere zamana ihtiyacımız var.”

Konut stokunun neredeyse yüzde 25'ini kaybeden Suriye'de yıkılmış ya da ağır hasar görmüş ve onarılması zor olabilecek bir milyon konut olduğu tahmin ediliyor, dolayısıyla ortada büyük zorluklar ve yapılması gereken çok büyük miktarda iş var.

xscvfdgh
Suriye'nin kuzeyindeki Ayn el-Arab (Kobani) şehri, DEAŞ'ı kovma mücadelelerinde büyük yıkıma maruz kaldı (Arşiv)

Ancak el-Ali, Suriye'de önceki rejimin devrilmesiyle meydana gelen değişimden sonra "bağışçılardan iyi fon" elde etme konusundaki iyimserliğini ifade ediyor, çünkü "yeni niyetler var" ve Şam ziyaretim sırasında konuştuğum ortakların çoğunun Halep ve kırsalı, Şam ve kırsalı, Hama ve kırsalı, İdlib ve kırsalı dahil olmak üzere farklı bölgelerde çok sayıda yeni proje teklifi ve önceliği var. Biz de bu projeleri önereceğiz ve göreceğiz” diyor ve ekliyor: "Gerekli finansmanı seferber etmeye çalışıyoruz, yüzde 20-30'u artırmayı başarırsak çok mutlu olacağız."

csdvfgbhyj
16 Aralık 2024'te Humus şehrinde yaşanan yıkımdan (AFP)

Irfan el-Ali, merkezi Nairobi'de bulunan ve insan yerleşimlerini (şehirler, köyler ve kasabalar) destekleyen BM teknik kuruluşu olan programın çalışmalarının niteliğini şöyle açıklıyor “Krizlerde ve afetlerden sonra büyük hasarlar ve büyük zorluklar yaşanır. Programın rolü, odaklandığımız ana sektör olan konut ve barınmaya odaklanırken, sosyal adalet, sosyal uyum ve çevresel sürdürülebilirliği sağlayan teknik ve sürdürülebilir bir şekilde pratik planlama yoluyla rehabilitasyon ve yeniden yapılanma sürecinde ve bunun için projelerin uygulanmasında, yetkililere ve hükümetlere yardımcı olmaktır.”

Program, Suriye'nin pek çok bölgesinde altyapı rehabilitasyonu alanında teknik destek sağlıyor ve pek çok proje yürütüyor. 2023 depreminden ber, pek çok bölgede evlerin ve altyapının rehabilitasyonu için çalıştıklarını belirten el-Ali şunları söyledi

“Deprem, yıkım ve yerinden edilmenin mağdurları olan etkilenenleri hedef alsalar da çok yüksek kısıtlamalar nedeniyle bu projeler için finansman sağlamakta önceki aşamada çok büyük zorluklar vardı” diyen el Ali, Esed'in düşüşünden bu yana işlerin değiştiğini belirtti. El-Ali şöyle diyor: “Şimdi, mümkün olduğunca çok sayıda, yüksek ihtiyaç sahibi insana ulaşmaya çalışmak için daha fazla destek ve imkân olacağı konusunda iyimseriz.”

zxcdvfg
İdlib'in kuzeyinde yerlerinden edilmiş kişilere yönelik bir kampın genel görünümü, (25 Eylül 2022) (Reuters)

Irfan el-Ali, “Program Suriye'de uzun yıllardır çalışıyor, ancak şimdi koşullar daha elverişli hale geldi. Toparlanma ve yeniden inşayı hızlandırmak için daha büyük ortaklıklara ihtiyaç duyuyor, çevresel ve kentsel adaleti ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlayan sağlam planlamanın yanı sıra su, elektrik, sanitasyon, yollar, katı atık yönetimi, barınma ve konut dahil olmak üzere temel altyapının rehabilitasyonuna odaklanıyor” ifadelerini kullandı.

Rejimin çöküşü ve önündeki engeller

Şu anki iyimserliğinin sebebinin Esed rejiminin programın çalışmalarına koyduğu engellerin sona ermesi olduğunu belirten el-Ali, yine de iyimseriz ve geleceğe bakıyoruz, diyor. El-Ali,“14 yıl boyunca baskı, yerinden edilme ve yıkım yaşandı ve şimdi bu insanların mümkün olduğunca çoğuna yardım sağlamak ve Suriye'nin her yerinde onlara ulaşmak için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerektiğini düşünüyorum.”

El Ali, programın Suriye'nin kuzeyindeki kamplarda bulunan yerinden edilmiş kişilere konut sağlama ve bu kişilerin kasaba ve köylerine geri dönme olasılığıyla ilgili olarak da şunları söyledi: “Bu uluslararası toplumun ve yeni Suriye hükümetinin umudu, ancak büyük zorluklarla karşı karşıya. Suriye'ye hala yaptırımlar uygulanıyor, bunların bir kısmı hafifletildi, ancak banka transferleri üzerinde hala ciddi yaptırımlar var. Bu nedenle birçok engel var ve sürekli olarak bunların kaldırılması için çağrıda bulunuyoruz, çünkü bunların gerekçeleri artık mevcut değil.” El Ali şunu vurguluyor: “İyileşme ve yeniden yapılanmayı hızlandırmamız ve sert bir kış geçiren kamplardaki yerinden edilmiş insanların geri dönüşünü hızlandırmak için gerekli kaynaklara ihtiyacımız var.”

csdvf
Geçtiğimiz mayıs ayında kuzey Suriye'de yağan şiddetli yağmurların ardından, yerinden edilmiş bir Suriyeli ve oğlu, Suriye'nin kuzeyinde Afrin'deki yerinden edilmiş insanlar için kurulan Deyr Ballut kampında (AFP)

Onun bakış açısına göre, "Bu insanlar geri dönmeyecek ve yerinden edildikleri yerlerde barınma, okul ve iş fırsatları da dahil olmak üzere koşullar çok hızlı bir şekilde sağlanmazsa, yerinden edilme ve çadırlarda yaşam aşaması çok çabuk sona ermeyecek."

Mülkiyet hakları belgelerini kaybedenlerin çektiği sıkıntılarla ilgili olarak da el-Ali, mülkiyet hakları ve barınma konusunun, programın çalışmalarının en önemli önceliği olduğunu belirterek şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıllarda bu konuda ağırlıklı olarak Suriye dışından, Lübnan ve Türkiye'den, yerinden edilmiş kişilerin elindeki belgeleri (tapu veya arazi tapuları) belgeleyerek çalıştık.

cxsvdfgbh
Fotoğrafçı Ammar Abd Rabbo Halep'te tanık olduğu yıkımı anlattığı sergide

Irfan el-Ali'ye göre program aynı zamanda, “kira kontratları, su ve elektrik faturaları gibi mülkiyet belgelerini kaybedenlerin gelecekte geri dönüşlerini güvence altına almaya çalışıyor, tıpkı Suriye'nin içinde olduğumuz gibi, bu aşamaya hazırlanmak için gayrimenkul belgeleriyle ilgili yetkililerle bir ilişki kurmaya çalışıyoruz.”

“Belgelerinizin imha edilmiş olması bir hakka sahip olmadığınız anlamına gelmez” diyen el-Ali, şu anda öncelikle mülkiyet haklarının korunması ve sürdürülmesine yönelik davalar, programlar ve projeler olduğunu belirtti. El-Ali, ‘Başkalarının mülklerinde yaşayanlar var ve birçok hak ihlal edildi, tecavüze uğradı. Bu çetrefilli ve büyük bir mesele, ancak bunu ele almamız ve hükümetin bu hakları geri kazanma sürecini başlatmak için uluslararası ve sivil kuruluşlarla birlikte çalışması gerekiyor’ ifadelerini kullandı.



Libya'nın yerel seçim haritasını askeri ve aşiret bağlılıkları ‘kontrol ediyor’

 Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)
Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)
TT

Libya'nın yerel seçim haritasını askeri ve aşiret bağlılıkları ‘kontrol ediyor’

 Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)
Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Askeri, siyasi ve aşiret bağlılıkları, tarihi henüz belirlenmemiş olan Libya genelindeki yerel seçimlerin ikinci turu için seçim manzarasının ‘büyük bir bölümünü’ kontrol ediyor.

Aktivistlere ve siyasi analistlere göre bu bağlılıklar ‘askeri oluşumların’ etkisinden Libya Ulusal Ordusu'na (LUO) ve Libyalı aşiretlere kadar uzanıyor. El-Aziziye’deki Evlad Salih aşiretinden bir milisin ‘barış’ listesinden aday olmak isteyenleri tehdit ettiği ve onları askeri karargahlarda alıkoyduğu yönündeki suçlamalarının ardından başkent Trablus'ta bu harita açıkça görüldü.

Tehditler ve gözdağı

İsmini vermek istemeyen bir kaynak ve bir sivil aktivist, Şarku’l Avsat'a bu olayın bazı detaylarını açıklayarak, ‘bir akademisyen ve bir adayın ekibinden bir kişinin, bir belediye başkanından seçimlerden çekilmeleri için doğrudan tehdit ve gözdağı aldıklarını’ belirtti.

El-Aziziye'de Evlad Salih aşireti üyeleri tarafından düzenlenen bir protestodan (videodan alınan ekran görüntüsü)El-Aziziye'de Evlad Salih aşireti üyeleri tarafından düzenlenen bir protestodan (videodan alınan ekran görüntüsü)

İki kaynağın ifadeleri, bu yerel yetkilinin nüfuzunu Milis 55 Komutanı Beşir ed-Davi ile olan ilişkisinden aldığı ve diğer adayları, güvenlik ve kötüleşen hizmet koşullarından mustarip bir şehirde toplumsal barış endişesiyle seçimlere katılmaktan kaçınmaya zorladığı konusunda örtüşüyor.

Belediyeye bağlı sosyal medya platformları, yerel yetkilinin aşiret aktörleriyle yaptığı toplantıların fotoğraflarını ve video kayıtlarını yayınlayarak yaklaşan seçim turunda kendisine bağlılığını gösterdi. En önemlisi de bu yerel yetkilinin 3 Şubat'ta Cefara Emniyet Müdürü Tümgeneral Abdunnasır et-Tayef'in evinde Milis 55 Komutanı ile bir araya gelmesi oldu.

Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Sosyal medyada dolaşan bu suçlamalara yerel yetkililerden ya da ed-Davi'den resmi bir yanıt gelmezken, Şarku’l Avsat'ın konuştuğu Libyalı aktivistler Trablus'ta aday olmak isteyen vatandaşlara yönelik ‘ihlaller ve baskılar’ olduğunu söyledikleri bir liste hazırlamakla meşguldü.

Aralarında Trablus'un da bulunduğu 63 belediyede yapılan yerel seçimlerin ikinci turu, Libya Yüksek Seçim Komisyonu tarafından açıklanan takvime göre, geçen hafta sonunda tamamlandı.

Seçim dürüstlüğünün ciddiyeti

Şarku’l Avsat'a bir açıklama yapan siyasi aktivist Muhammed Kaşut, ‘adaylara sandık yoluyla belediyelerine hizmet etmeleri için baskı yapıldığı’ yönündeki haberlerin ortasında ‘seçim dürüstlüğünden’ bahsetmenin ciddiyetini sorguladı.

Libyalı siyasi analist Muhammed Amtarid'e göre, bu belediyelerin küçüklüğü ve seçmenleri üzerindeki sınırlı siyasi ve askeri etkileri göz önüne alındığında, nüfuz yarışının geçtiğimiz ekim ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda ortaya çıkmadığını belirtmek gerekli.

ABD Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı ile daha önce yaptığı bir görüşmede. (UNSMIL)ABD Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı ile daha önce yaptığı bir görüşmede. (UNSMIL)

Belediye seçimlerindeki sadakat ve tehdit tartışmalarının başkent Trablus'un diğer bölgelerinde de tekrarlanması muhtemel görünüyor. Milislerin etkisi üç ana bölgede artıyor: İstikrarı Destekleme Gücü Komutanı Abdulgani el-Kikli'nin etki alanına giren Ebu Selim bölgesi, Özel Caydırıcı Güç Komutanı Abdurrauf Kara'nın kontrolü altındaki Suk el-Cuma bölgesi, Tümgeneral Mahmud Hamza'nın komuta ettiği 444. Tugay’ın bulunduğu Ayn Zara.

Aktivist Muhammed Kaşut'a göre bu durum, ‘her partinin bir sonraki siyasi aşamaya hazırlık olarak belediyeleri kontrol etme ve bu belediyelerdeki sözleşme ve projelerden mali olarak yararlanma arzusunun pratik bir tercümesi.’

Komisyon tarafından yayınlanan karara göre ikinci aşama seçimleri 41'i batı bölgesinde, 13'ü doğu bölgesinde ve 9'u güney bölgesinde olmak üzere 63 belediyede yapılacak.

Hammad hükümetinin kontrolü

Libya'nın doğusunda da durumlar iyi değil. Libya Güvenlik ve Askeri Araştırmalar Merkezi Direktörü Eşref Bufarda'ya göre Libya Temsilciler Meclisi (TM) tarafından atanan hükümetin kontrolü seçim sahnesinde açıkça görünüyor. Bufarda, sonuçların LUO Genel Komutanlığı’nın isteklerine aykırı olması halinde askeri liderlerden oluşan yönlendirme konseylerinin atanmasını da göz ardı etmedi.

Hammad hükümeti daha önce de geçtiğimiz ocak ayında Sirte'nin doğusundaki Harava belediyesinin seçilmiş konseyini, Libya'nın batısındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) önünde yasal yemin etmesinin ardından askıya almıştı.

Libyalıları belediye seçimlerine yoğun bir şekilde katılmaya teşvik etmek için yürütülen kampanyadan (Şarku’l Avsat)Libyalıları belediye seçimlerine yoğun bir şekilde katılmaya teşvik etmek için yürütülen kampanyadan (Şarku’l Avsat)

Libya'da Mart 2022’den bu yana iki hükümet iktidar mücadelesi veriyor. Bu hükümetlerden biri, başkent Trablus merkezli, Abdulhamid Dibeybe’nin başbakanı olduğu UBH. Diğeri ise Usame Hammad’ın başbakanı olduğu ve TM tarafından desteklenen, merkezi Libya'nın doğusunda bulunan Libya İstikrar Hükümeti (LİH).

Libyalı siyasi analist Amtarid'e göre buna paralel olarak aşiret bileşenlerinin Libya'nın doğusundaki belediye seçimlerinde önemli bir varlık göstermesi bekleniyor. Listeleri şehirli ve Bedevi kabileler arasında değişen Bingazi'nin özgünlüğüne işaret eden Amtarid, bu durumun Derne için de geçerli olduğunu, Tobruk ve el-Beyda gibi şehirlerde ise bazı kabilelerin hâkim olduğunu söyledi.

Tobruk kentindeki eş-Şifa ve Daru's Selam gibi seçim listelerinde yer alan isimler, Beyt Meryem kabilesi üyelerinin el-Katan kabilesi ile tarihi rekabeti ışığında bu ay bir toplantı sırasında gerçekleştirdikleri seçim istişarelerine paralel olarak ortaya çıkmaya başladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan ve ismini vermek istemeyen bir sivil aktiviste göre, gözlemciler Libya'nın doğusunda ilk turda yaşanan ve aşiret gerilimleri olarak tanımlanan olayların tekrarlanmasından korkuyor. Örneğin Ecdebiye kenti, ez-Zaviye aşiretine bağlı bir listenin el-Meğaribe aşiretine bağlı başka bir listeye karşı kazanmasının ardından gerginliğe sahne oldu. Sivil aktivist, ilk listenin LUO’dan açık destek aldığına dikkat çekti.

Libya Yüksek Seçim Komisyonu verilerine göre, 16 Kasım'da 58 belediyede yapılan ilk tur seçimlerine, toplam seçmen sayısının yüzde 74'ü gibi yüksek bir katılım gerçekleşti.

Libya'nın güneyinde, LUO'nun güvenlik kontrolüne rağmen, özellikle Evlad Süleyman, et-Tabu ve el-Makarha arasındaki aşiret çatışmaları seçim sahnesine yansıyabilir. Bu bağlamda Libyalı analist Muhammed Amtarid, “Her kabilenin belirli bölgelerde etkisi var ve bazıları belediyeyi kontrol etmek için varlıklarını zorla dayatıyor” dedi.

Eşref Bufarda'ya göre, belediye seçimlerindeki sadakat haritasının bir başka tarafında, eski rejimin destekçileri en önde gelen menfaatçiler gibi görünüyor. Şarku’l Avsat'a konuşan Bufarda, belediye seçimlerinin Seyfulislam'ın destekçileri için altın bir fırsat olduğunu söyledi. Bufarda, “Öyle ki bu seçimler onların siyasi hayata ve devlet sistemine geri dönmelerini ve Şubat Devrimi'nden 14 yıldan fazla bir süre sonra Libyalılarla doğrudan iletişim kurabilmelerini sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Libyalı siyasi analist Muhammed Mahfuz, ‘yasadışı atama ve tayinlerden bahsetmek yerine’ partilerin belediyelere siyasi katılım konusuna ilgi göstermesini önemli bir başarı olarak nitelendirdi ve bunu ‘krizin çözüm aracı olarak sandığa olan inancın devam ettiğinin’ bir kanıtı olarak değerlendirdi.