Acil Arap Zirvesi 4 Mart'ta

Hızlandırılmış değişim Gazze'ye ekipman sokma krizini çözüyor

Bir sürücü, Refah sınır kapısını geçmeyi beklerken Gazze'ye giden yeniden inşa ekipmanı yüklü kamyonunun yanında
Bir sürücü, Refah sınır kapısını geçmeyi beklerken Gazze'ye giden yeniden inşa ekipmanı yüklü kamyonunun yanında
TT

Acil Arap Zirvesi 4 Mart'ta

Bir sürücü, Refah sınır kapısını geçmeyi beklerken Gazze'ye giden yeniden inşa ekipmanı yüklü kamyonunun yanında
Bir sürücü, Refah sınır kapısını geçmeyi beklerken Gazze'ye giden yeniden inşa ekipmanı yüklü kamyonunun yanında

Mısır Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Kahire'nin 4 Mart'ta Filistin meselesindeki gelişmelerle ilgili acil bir Arap zirvesine ev sahipliği yapacağını duyurdu.

Zirvenin normalde 27 Şubat'ta yapılması planlanıyordu ancak Kahire “maddi ve lojistik hazırlıkların tamamlanması” için erteledi.

Mısır'ın duyurusu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki halkın yerlerinden edilmesine yönelik önerisinin Arap dünyasında geniş çaplı tepkiyle karşılanmasına karşılık olarak Gazze'nin geleceğine ilişkin bir Arap planının özellikleri hakkında çıkan haberlerin olduğu bir zeminde geldi.

Haberlere göre Kahire'nin üzerinde çalıştığı plan, yeniden inşa sürecinde Gazze'de “güvenli bölgeler” kurulmasını içeriyor ve planın tamamı önümüzdeki acil Arap zirvesine sunulacak.

Bu arada, İsrail ve Hamas ateşkesin ilk aşamasını tamamlamaya çalışarak, savaşın kalıcı olarak durdurulmasını görüşen ikinci aşama müzakerelerin başlamasını hızlandırmak amacıyla bir dizi mahkûmu serbest bırakma kararı aldı.

Hamas'ın Gazze'deki lideri Halil el Hayya dün yaptığı açıklamada, hareketin “ilk aşamada serbest bırakılmaları kararlaştırılan ve yaşayan 6 işgal mahkûmunu önümüzdeki cumartesi günü serbest bırakmaya karar verdiğini” belirtti. Hayya, “4 mahkûmun cesedinin ise perşembe günü teslim edileceğini” söyledi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşma gerçekleşirse İsrail ilk etapta 33 tutuklu elde etmiş olacak, Hamas'ın elinde ise en az 28'i ölü olmak üzere 59 tutuklu bulunuyor.

İsrailli bir siyasi kaynak Kanal 12'ye şunları söyledi, “Rehinelerin serbest bırakılmasının bir parçası olarak İsrail, sıkı bir denetimden sonra konteynerlerin ve ağır ekipmanların Gazze Şeridi'ne girişine izin vermeyi taahhüt etti.”



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.