Arap ülkelerinin Gazze'yi yeniden inşa planına ilişkin yeni bilgiler

Gazze Şeridi’nin yeniden inşası için ilk üç yıl içinde 20 milyar dolarlık finansman sağlanması gerekiyor. Plan, Mısır'ın Suudi Arabistan, Ürdün, BAE ve Katar ile birlikte gözden geçirdiği önerisine dayanıyor.

Arap ülkelerinin planı, Gazzelileri yerlerinden etmeden uluslararası tarafların Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına katılmalarını öngörüyor (Reuters)
Arap ülkelerinin planı, Gazzelileri yerlerinden etmeden uluslararası tarafların Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına katılmalarını öngörüyor (Reuters)
TT

Arap ülkelerinin Gazze'yi yeniden inşa planına ilişkin yeni bilgiler

Arap ülkelerinin planı, Gazzelileri yerlerinden etmeden uluslararası tarafların Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına katılmalarını öngörüyor (Reuters)
Arap ülkelerinin planı, Gazzelileri yerlerinden etmeden uluslararası tarafların Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına katılmalarını öngörüyor (Reuters)

Mısır emniyetinden iki kaynak, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin perşembe gününden sonra Riyad'a gitmesinin beklendiğini söyledi. Kaynaklara göre Sisi'nin Gazze'nin yeniden inşası için bölge ülkelerinin 20 milyar dolara varan mali katkılarda bulunmasını öngören Arap ülkeleri planını görüşmesi bekleniyor.

Arap ülkelerinin, ABD Başkanı Donald Trump'ın bölge liderlerini kızdıran, ABD’nin Gazze Şeridi’ni kontrol etmesi ve Filistinlilerin yerinden edilmesi önerisine karşı savaştan sonra Gazze'yi yeniden inşa etme planını tartışması bekleniyor.

Konuyla ilgili bilgi sahibi dört kaynağa göre Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Bileşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar, 4 Mart'ta Kahire'de yapılması beklenen Arap zirvesine sunmadan önce Riyad'da Arap planını gözden geçirecek ve tartışacaklar.

Ürdün, Mısır, BAE ve Katar gibi Arap ülkelerinin liderlerinin önümüzdeki cuma günü, Trump'ın planına karşı Arap ülkelerinin çabalarına öncülük eden Suudi Arabistan'da bir toplantı düzenlemesi bekleniyor. Ancak bazı kaynaklar, tarihin henüz teyit edilmediğini belirttiler.

Trump'ın Filistinlileri Gazze'den ‘temizleme’, çoğunu Ürdün ve Mısır'a yerleştirme ve Gazze Şeridi'ni ‘Ortadoğu'nun Rivierası’ haline getirme planı Arap ülkelerini alarma geçirdi. Bölgedeki çoğu ülke tarafından son derece istikrarsızlaştırıcı olarak görülen öneri Kahire ve Amman tarafından derhal reddedildi.

Çoğunlukla Mısır’ın önerisine dayanan Arap planı, Hamas'ın katılımı olmadan Gazze'yi yönetecek bir Filistin komitesinin kurulmasını ve Gazzelileri yerinden etmeksizin Gazze Şeridi’nin yeniden inşasına uluslararası tarafların katılımını öngörüyor.

BAE’den üniversite profesörü Abdulhalik Abdullah, Arap ülkelerinin Gazze Şeridi’nin yeniden inşası çabalarına (iki kaynak tarafından verilen olası bir rakam olan) 20 milyar dolar civarında katkıda bulunmasının Trump'ın planı kabul etmesi için iyi bir teşvik olabileceğini söyledi.

Trump'ın finansal işlemlerin adamı olduğunu söyleyen Abdullah, bu yüzden 20 milyar doların onda iyi bir izlenim bırakacağını ve bunun birçok Amerikan ve İsrail şirketine fayda sağlayacağını sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre konuşan Mısırlı kaynaklar, bölge ülkelerinin ödeyeceği mali katkıların boyutuna ilişkin görüşmelerin halen devam ettiğini belirttiler.

Kaynaklar, planın Gazze Şeridi'nin üç yıl içinde yeniden inşasını öngördüğünü de sözlerine ekledi.

ABD'li Senatör Richard Blumenthal pazartesi günü İsrail'e yaptığı bir ziyaret sırasında Tel Aviv'de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Arap ülkelerinin liderleriyle, son olarak da Ürdün Kralı 2. Abdullah ile yaptığım görüşmeler, nasıl bir rol üstlenmeleri gerektiği konusunda gerçek bir değerlendirmeye sahip oldukları konusunda beni ikna etti” ifadelerini kullandı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar, Tel Aviv'in plan sunulduğunda değerlendirmeyi beklediğini söyledi. Ancak Hamas'ın Gazze'yi yönetmeye devam ettiği herhangi bir planın ‘kabul edilemez olacağı’ uyarısında bulunan Sa'ar, “Planı öğrendiğimizde ona göre davranacağız” dedi.



Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.


Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
TT

Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, hareketin İsrail ile varılan ateşkes anlaşması kapsamında silah cephaneliğinin "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Yetkili, böylece ABD arabuluculuğundaki anlaşmanın en karmaşık konularından birini çözmek için olası bir formül önerdiğini söyledi.

Hareketin siyasi büro (karar alma organı) üyesi Basem Naim'in açıklamaları, tarafların anlaşmanın ikinci ve daha karmaşık aşamasına geçmeye hazırlandığı bir zamanda geldi.

Naim, hareket liderlerinin çoğunun bulunduğu Katar'ın Doha kentinde Associated Press'e (AP) verdiği demeçte, "Daha fazla gerilimi veya daha fazla çatışma veya patlamayı önlemek için kapsamlı bir yaklaşım benimsemeye açığız" ifadelerini kullandı.

Naim, Hamas'ın "direnme hakkını" koruduğunu, ancak hareketin Filistin devleti kurma sürecinin bir parçası olarak silah bırakmaya hazır olduğunu ifade etti. Naim, bunun nasıl uygulanacağı konusunda ayrıntı vermese de müzakerelere olanak sağlamak için beş ila on yıllık uzun vadeli bir ateşkes önerdi.

Naim, "bu sürenin ciddi ve kapsamlı bir şekilde kullanılması gerektiğini" vurgulayarak, Hamas'ın silahlarıyla ilgili mevcut seçeneklere "çok açık" olduğunu belirtti. Naim, "Filistin'in ateşkes veya müzakere süresince silahların hiçbir şekilde kullanılmayacağına dair garanti vermesiyle, silahların dondurulması, depolanması veya imha edilmesi hakkında konuşabiliriz" ifadesini kullandı.

Ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekim ayında sunduğu ve "garantör devletler" olarak hareket eden uluslararası tarafların da katılımıyla hazırlanan 20 maddelik bir plana dayanıyor. Naim, "planın çok fazla açıklığa kavuşturulması gerektiğini" belirtti.

Uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması şu anda en acil endişeler arasında.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en önemli konulardan biri, bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmaktan sorumlu olup olmayacağı.

Naim, bunun Hamas için kabul edilemez olduğunu ve hareketin, söz konusu gücün anlaşmanın uygulanmasını izlemesini beklediğini vurguladı. Naim, "Ateşkes anlaşmasını izlemek, ihlalleri bildirmek ve olası bir gerilimi önlemek için sınıra yakın bir BM gücünün bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi. "Ancak, bu güçlere Filistin topraklarında silahsızlanma veya bu tür eylemlerde bulunma yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz" diye ekledi.

Naim, ilerlemenin bir işareti olarak, Hamas ve rakibi Filistin Yönetimi'nin, Gazze'deki günlük işleri yönetecek yeni teknokrat komiteyi kurma konusunda ilerleme kaydettiğini açıkladı.

Yönetim ve Hamas'ın, Batı Şeria'da ikamet eden ancak aslen Gazzeli olan Filistin hükümetinden bir bakanın komiteye başkanlık etmesi konusunda anlaştıklarını söyledi.


Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
TT

Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin yakın olduğunu öngörmesine rağmen, bunu Hamas'ın iktidarının sona ermesine bağladı.

Netanyahu, dün İsrail'de Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile düzenlediği basın toplantısında, "Kimse Trump'ın rehineleri serbest bırakması için Hamas'a baskı yapmasını beklemiyordu ama başardık. Şimdi ikinci aşama, Hamas'ı ve Gazze'yi silahsızlandırmak" ifadelerini kullandı.

Merz'in İsrail ziyareti, Netanyahu'nun Gazze Savaşı'nın ardından yaşadığı göreceli Avrupa izolasyonuna son verdi. Merz, Tel Aviv'in yanında durmanın "Almanya politikasının ayrılmaz ve temel bir parçası olduğunu ve öyle kalacağını" belirtti, ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'de işlendiği iddia edilen savaş suçları nedeniyle çıkardığı tutuklama emrine atıfta bulunarak, Netanyahu'ya Berlin'i ziyaret daveti göndermeyi reddetti.