Hamas tüm rehineleri aynı anda serbest bırakmaya hazır

Hamas ateşkesin ikinci aşamasındaki esir takasında esneklik gösterirken, Mısır Gazze Şeridi’nin Filistinlileri yerinden etmeden yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı

Arap ülkeleri planı Gazze'nin yeniden inşasına odaklanırken Filistinlilerin yerlerinden edilmesini karşı çıkıyor (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)
Arap ülkeleri planı Gazze'nin yeniden inşasına odaklanırken Filistinlilerin yerlerinden edilmesini karşı çıkıyor (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)
TT

Hamas tüm rehineleri aynı anda serbest bırakmaya hazır

Arap ülkeleri planı Gazze'nin yeniden inşasına odaklanırken Filistinlilerin yerlerinden edilmesini karşı çıkıyor (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)
Arap ülkeleri planı Gazze'nin yeniden inşasına odaklanırken Filistinlilerin yerlerinden edilmesini karşı çıkıyor (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Hamas Siyasi Büro Başkanı Basın Danışmanı Tahir en-Nunu dün yaptığı açıklamada, Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki İsrailli rehineleri tek seferde serbest bırakmaya hazır olduğunu söyledi.

Hamas’ın arabuluculara, rehineleri ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasında, ilk aşamada olduğu gibi gruplar halinde değil, tamamını tek seferde serbest bırakmaya hazır olduğunu bildirdiğini belirten Nunu, Hamas'ın arabuluculara ayrıca üst düzey askeri yetkililer de dahil olmak üzere, kendisinin ve direnişin elindeki ölü ve diri tüm İsrailli rehineler karşılığında Filistinli tüm tutukluların ve mahkumların tek seferde takas edilmesine hazır olduğunu da bildirdiğini sözlerine ekledi.

Bu adımın Hamas’ın ciddiyetini ve bu sorunu sona erdirme konusunda ilerlemeye hazır olduğunu gösterdiğini ifade eden Nunu, “Bunun yanı sıra ateşkesi istikrara kavuşturmak ve sürdürülebilir bir ateşkese ulaşmak için adımlar atmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Nunu, Hamas ya da Gazze Şeridi'ndeki diğer silahlı gruplar tarafından kaç İsrailli rehinenin alıkonulduğunu ya da takasın ilk aşamasından geriye kaçının kaldığını ise açıklamadı.

Ancak Hamas’tan bir başka kaynak, Hamas’ın ölü ya da diri kalan rehine sayısını açıklamadığını ve bu konudaki bilgilerin ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması çerçevesinde müzakere edileceğini söyledi.

Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki lideri ve müzakere heyetinin başkanı Halil el-Haya salı günü yaptığı açıklamada, Hamas’ın yarın (bugün) dört İsraillinin cesedini teslim edeceğini ve önümüzdeki cumartesi günü de altı rehineyi sağ olarak serbest bırakacağını duyurdu.

scdfrgt
Tüm yerinden edilme senaryoları reddediliyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Gazze'deki küçük bir silahlı grup olan Mücahidin Tugayları, İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes anlaşması kapsamında yeni bir takas süreci çerçevesinde bugün elindeki dört cesetten üçünü teslim edeceğini açıkladı.

Mücahidin Tugayları Sözcüsü Ebu Bilal yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023 tarihinde Mücahidin Tugaylarının bir grup üyesi tarafından esir alınan ve işgalci İsrail’in bombardımanları sırasında kendilerini rehin alanlarla birlikte öldürülen üç rehinenin cenazelerinin yarın (bugün) teslim edileceğini söyledi.

Hamas’tan bir kaynağa göre aynı ailenin üç üyesi 2023 kasımında Gazze Şeridi'nin belirtilmeyen bir bölgesinde İsrail'in düzenlediği hava saldırısında öldürüldü.

Hamas’tan yetkililere göre 1 Mart'ta sona erecek olan anlaşmanın ilk aşaması 25'i canlı, sekizi ölü olmak üzere 33 İsrailli rehinenin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Buna karşın İsrailli yetkililer, aralarında yüzlercesi müebbet ve ağır hapis cezasına çarptırılmış olanların da bulunduğu binden fazla Filistinli tutukluyu serbest bırakacak.

Hamas liderlerinden Haya, dün yaptığı açıklamada “İşgalci İsrail’in ateşkesin ilk aşamasında üzerinde anlaşmaya varılan hususlara bağlı kalması için başta Katar ve Mısır olmak üzere arabulucularla gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

Haya, Hamas’ın arabuluculardan İsrail'in yardım ve barınma malzemelerinin, ağır ekipmanların, yakıt ve elektrik ikmallerinin girişine ve Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’ndan iki yönlü geçişe izin vermesini talep ettiğini açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi ile ilgili vizyonunu ortaya koyduğu önerisini açıklamasının ve Arapların bu öneriye büyük tepki göstermesinin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi dün uluslararası topluma, Filistinlileri yerlerinden etmeden Gazze'yi yeniden inşa edecek bir planı kabul etme çağrısında bulundu.

Madrid'de İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Sisi, uluslararası toplumun Gazze Şeridi'nin Filistinlileri yerinden etmeden, Filistin halkını kendi topraklarından ve vazgeçmeyi kabul etmediği vatanından koparmadan, yardım ve erken toparlanma faaliyetlerinin derhal başlamasını sağlayacak şekilde yeniden inşası planını desteklemesinin ve kabul etmesinin önemini vurguladı.

ABD Başkanı Trump, Gazze Şeridi’ni Gazzelileri başka yerlere yerleştirdikten sonra uluslararası bir tatil beldesine dönüştürme planı önermiş, Ürdün ve Mısır'a Filistinlileri kabul etmeleri çağrısında bulunmuştu.

csdfvrgty6
Arap ülkeleri ABD'nin önerisini reddetti (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Mısır, Ürdün ve diğer Arap ülkeleri ABD’nin önerisini reddetti ve Trump’ın önerisine karşı alternatif bir plan üzerinde çalışacaklarını açıkladı. Ancak şimdiye kadar bu konuda kayda değer bir ilerleme olduğuna dair herhangi bir işaret görülmedi.

Sisi, Filistin toprakları, Suriye, Lübnan ve Ürdün'de milyonlarca insana yardım, sağlık ve eğitim hizmetleri sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Filistinliler için vazgeçilmez olduğunu söyledi.

UNRWA, İsrail'in geçtiğimiz yıl ekim ayında çıkardığı bir yasayla 30 Ocak'tan itibaren Doğu Kudüs de dâhil olmak üzere UNRWA’nın İsrail'de faaliyet göstermesini ve İsrailli yetkililerle iletişim kurmasını yasaklamasının ardından Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki faaliyetlerini yürütmekte zorlanacağını açıkladı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) devlet haber ajansı WAM, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan’ın dün ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya BAE'nin Filistinlilerin topraklarından çıkarılması önerisini reddettiğini söylediğini aktardı.

Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, BAE ve Katar liderlerinin bu ay Riyad'da Arap planını tartışmaları ve gelecek ay Kahire'de yapılması planlanan Arap Birliği Zirvesi’nde bu planı sunmaları bekleniyor.



Libya'nın yerel seçim haritasını askeri ve aşiret bağlılıkları ‘kontrol ediyor’

 Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)
Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)
TT

Libya'nın yerel seçim haritasını askeri ve aşiret bağlılıkları ‘kontrol ediyor’

 Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)
Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Askeri, siyasi ve aşiret bağlılıkları, tarihi henüz belirlenmemiş olan Libya genelindeki yerel seçimlerin ikinci turu için seçim manzarasının ‘büyük bir bölümünü’ kontrol ediyor.

Aktivistlere ve siyasi analistlere göre bu bağlılıklar ‘askeri oluşumların’ etkisinden Libya Ulusal Ordusu'na (LUO) ve Libyalı aşiretlere kadar uzanıyor. El-Aziziye’deki Evlad Salih aşiretinden bir milisin ‘barış’ listesinden aday olmak isteyenleri tehdit ettiği ve onları askeri karargahlarda alıkoyduğu yönündeki suçlamalarının ardından başkent Trablus'ta bu harita açıkça görüldü.

Tehditler ve gözdağı

İsmini vermek istemeyen bir kaynak ve bir sivil aktivist, Şarku’l Avsat'a bu olayın bazı detaylarını açıklayarak, ‘bir akademisyen ve bir adayın ekibinden bir kişinin, bir belediye başkanından seçimlerden çekilmeleri için doğrudan tehdit ve gözdağı aldıklarını’ belirtti.

El-Aziziye'de Evlad Salih aşireti üyeleri tarafından düzenlenen bir protestodan (videodan alınan ekran görüntüsü)El-Aziziye'de Evlad Salih aşireti üyeleri tarafından düzenlenen bir protestodan (videodan alınan ekran görüntüsü)

İki kaynağın ifadeleri, bu yerel yetkilinin nüfuzunu Milis 55 Komutanı Beşir ed-Davi ile olan ilişkisinden aldığı ve diğer adayları, güvenlik ve kötüleşen hizmet koşullarından mustarip bir şehirde toplumsal barış endişesiyle seçimlere katılmaktan kaçınmaya zorladığı konusunda örtüşüyor.

Belediyeye bağlı sosyal medya platformları, yerel yetkilinin aşiret aktörleriyle yaptığı toplantıların fotoğraflarını ve video kayıtlarını yayınlayarak yaklaşan seçim turunda kendisine bağlılığını gösterdi. En önemlisi de bu yerel yetkilinin 3 Şubat'ta Cefara Emniyet Müdürü Tümgeneral Abdunnasır et-Tayef'in evinde Milis 55 Komutanı ile bir araya gelmesi oldu.

Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Sosyal medyada dolaşan bu suçlamalara yerel yetkililerden ya da ed-Davi'den resmi bir yanıt gelmezken, Şarku’l Avsat'ın konuştuğu Libyalı aktivistler Trablus'ta aday olmak isteyen vatandaşlara yönelik ‘ihlaller ve baskılar’ olduğunu söyledikleri bir liste hazırlamakla meşguldü.

Aralarında Trablus'un da bulunduğu 63 belediyede yapılan yerel seçimlerin ikinci turu, Libya Yüksek Seçim Komisyonu tarafından açıklanan takvime göre, geçen hafta sonunda tamamlandı.

Seçim dürüstlüğünün ciddiyeti

Şarku’l Avsat'a bir açıklama yapan siyasi aktivist Muhammed Kaşut, ‘adaylara sandık yoluyla belediyelerine hizmet etmeleri için baskı yapıldığı’ yönündeki haberlerin ortasında ‘seçim dürüstlüğünden’ bahsetmenin ciddiyetini sorguladı.

Libyalı siyasi analist Muhammed Amtarid'e göre, bu belediyelerin küçüklüğü ve seçmenleri üzerindeki sınırlı siyasi ve askeri etkileri göz önüne alındığında, nüfuz yarışının geçtiğimiz ekim ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda ortaya çıkmadığını belirtmek gerekli.

ABD Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı ile daha önce yaptığı bir görüşmede. (UNSMIL)ABD Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı ile daha önce yaptığı bir görüşmede. (UNSMIL)

Belediye seçimlerindeki sadakat ve tehdit tartışmalarının başkent Trablus'un diğer bölgelerinde de tekrarlanması muhtemel görünüyor. Milislerin etkisi üç ana bölgede artıyor: İstikrarı Destekleme Gücü Komutanı Abdulgani el-Kikli'nin etki alanına giren Ebu Selim bölgesi, Özel Caydırıcı Güç Komutanı Abdurrauf Kara'nın kontrolü altındaki Suk el-Cuma bölgesi, Tümgeneral Mahmud Hamza'nın komuta ettiği 444. Tugay’ın bulunduğu Ayn Zara.

Aktivist Muhammed Kaşut'a göre bu durum, ‘her partinin bir sonraki siyasi aşamaya hazırlık olarak belediyeleri kontrol etme ve bu belediyelerdeki sözleşme ve projelerden mali olarak yararlanma arzusunun pratik bir tercümesi.’

Komisyon tarafından yayınlanan karara göre ikinci aşama seçimleri 41'i batı bölgesinde, 13'ü doğu bölgesinde ve 9'u güney bölgesinde olmak üzere 63 belediyede yapılacak.

Hammad hükümetinin kontrolü

Libya'nın doğusunda da durumlar iyi değil. Libya Güvenlik ve Askeri Araştırmalar Merkezi Direktörü Eşref Bufarda'ya göre Libya Temsilciler Meclisi (TM) tarafından atanan hükümetin kontrolü seçim sahnesinde açıkça görünüyor. Bufarda, sonuçların LUO Genel Komutanlığı’nın isteklerine aykırı olması halinde askeri liderlerden oluşan yönlendirme konseylerinin atanmasını da göz ardı etmedi.

Hammad hükümeti daha önce de geçtiğimiz ocak ayında Sirte'nin doğusundaki Harava belediyesinin seçilmiş konseyini, Libya'nın batısındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) önünde yasal yemin etmesinin ardından askıya almıştı.

Libyalıları belediye seçimlerine yoğun bir şekilde katılmaya teşvik etmek için yürütülen kampanyadan (Şarku’l Avsat)Libyalıları belediye seçimlerine yoğun bir şekilde katılmaya teşvik etmek için yürütülen kampanyadan (Şarku’l Avsat)

Libya'da Mart 2022’den bu yana iki hükümet iktidar mücadelesi veriyor. Bu hükümetlerden biri, başkent Trablus merkezli, Abdulhamid Dibeybe’nin başbakanı olduğu UBH. Diğeri ise Usame Hammad’ın başbakanı olduğu ve TM tarafından desteklenen, merkezi Libya'nın doğusunda bulunan Libya İstikrar Hükümeti (LİH).

Libyalı siyasi analist Amtarid'e göre buna paralel olarak aşiret bileşenlerinin Libya'nın doğusundaki belediye seçimlerinde önemli bir varlık göstermesi bekleniyor. Listeleri şehirli ve Bedevi kabileler arasında değişen Bingazi'nin özgünlüğüne işaret eden Amtarid, bu durumun Derne için de geçerli olduğunu, Tobruk ve el-Beyda gibi şehirlerde ise bazı kabilelerin hâkim olduğunu söyledi.

Tobruk kentindeki eş-Şifa ve Daru's Selam gibi seçim listelerinde yer alan isimler, Beyt Meryem kabilesi üyelerinin el-Katan kabilesi ile tarihi rekabeti ışığında bu ay bir toplantı sırasında gerçekleştirdikleri seçim istişarelerine paralel olarak ortaya çıkmaya başladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan ve ismini vermek istemeyen bir sivil aktiviste göre, gözlemciler Libya'nın doğusunda ilk turda yaşanan ve aşiret gerilimleri olarak tanımlanan olayların tekrarlanmasından korkuyor. Örneğin Ecdebiye kenti, ez-Zaviye aşiretine bağlı bir listenin el-Meğaribe aşiretine bağlı başka bir listeye karşı kazanmasının ardından gerginliğe sahne oldu. Sivil aktivist, ilk listenin LUO’dan açık destek aldığına dikkat çekti.

Libya Yüksek Seçim Komisyonu verilerine göre, 16 Kasım'da 58 belediyede yapılan ilk tur seçimlerine, toplam seçmen sayısının yüzde 74'ü gibi yüksek bir katılım gerçekleşti.

Libya'nın güneyinde, LUO'nun güvenlik kontrolüne rağmen, özellikle Evlad Süleyman, et-Tabu ve el-Makarha arasındaki aşiret çatışmaları seçim sahnesine yansıyabilir. Bu bağlamda Libyalı analist Muhammed Amtarid, “Her kabilenin belirli bölgelerde etkisi var ve bazıları belediyeyi kontrol etmek için varlıklarını zorla dayatıyor” dedi.

Eşref Bufarda'ya göre, belediye seçimlerindeki sadakat haritasının bir başka tarafında, eski rejimin destekçileri en önde gelen menfaatçiler gibi görünüyor. Şarku’l Avsat'a konuşan Bufarda, belediye seçimlerinin Seyfulislam'ın destekçileri için altın bir fırsat olduğunu söyledi. Bufarda, “Öyle ki bu seçimler onların siyasi hayata ve devlet sistemine geri dönmelerini ve Şubat Devrimi'nden 14 yıldan fazla bir süre sonra Libyalılarla doğrudan iletişim kurabilmelerini sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Libyalı siyasi analist Muhammed Mahfuz, ‘yasadışı atama ve tayinlerden bahsetmek yerine’ partilerin belediyelere siyasi katılım konusuna ilgi göstermesini önemli bir başarı olarak nitelendirdi ve bunu ‘krizin çözüm aracı olarak sandığa olan inancın devam ettiğinin’ bir kanıtı olarak değerlendirdi.