Deyrizor'un doğu kırsalında İranlı bir milis lideri gözaltına alındı

Toplu infazlarla suçlanan eski Hava Kuvvetleri istihbarat komutanı da gözaltına alındı

Deyrizor'daki Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) milisleri (Arşiv)
Deyrizor'daki Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) milisleri (Arşiv)
TT

Deyrizor'un doğu kırsalında İranlı bir milis lideri gözaltına alındı

Deyrizor'daki Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) milisleri (Arşiv)
Deyrizor'daki Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) milisleri (Arşiv)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) İç Güvenlik Güçleri, Suriye'nin doğusundaki Deyrizor vilayetinde konuşlanan Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı İranlı milislerin en önde gelen liderlerinden Medlul el-Aziz'i gözaltına aldı. Bu arada Deyrizor vilayetindeki Kamu Güvenliği Dairesi, 2017 yılında Deyrizor'un batı kırsalında sivillere yönelik saha infazları gerçekleştirmekle suçlanan Esed rejiminin hava kuvvetleri istihbaratıyla bağlantılı eski bir güvenlik yetkilisinin gözaltına alındığını duyurdu.

Asayiş güçlerinden bir askeri güvenlik kaynağı WhatsApp üzerinden Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, İran'ın Suriye'deki kolu olan Medlul el-Aziz'in devrik Suriye rejiminin devrilmesinden sonra ‘saklandığı yerden SDG kontrolündeki bölgelere geldikten günler sonra Deyrizor kırsalındaki Ebu Haşab kasabasını terk etmeye çalışırken’ yakalandığını bildirdi.

axsdcferg
Suriye'nin doğusundaki Deyrizor'da İranlı milislere yakın bir iş adamı olan Medlul el-Aziz (Sosyal medya)

Medlul el-Aziz 2011 yılının başından itibaren Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gruplarında ve İslamcı oluşumlarda çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Esed yanlısı Ulusal Savunma Güçleri’ne katıldı. Daha sonra Hava Kuvvetleri istihbaratı ile uzlaşarak DMO tarafından desteklenen ve mali-askeri destek alan rejim yanlısı bir aşiret milisi kurdu.

Yasadışı kaçakçılık ve sahte para ticareti faaliyetleri sayesinde büyük bir servet biriktirerek eski Halk Meclisi'ne girdi ve burada parasını oy satın almak için kullandı.

xcsdvfgr
Devrik lider Beşşar Esed, petrol ve silah kaçakçılığı yapan el-Katırcı şirketinin yetkilisi Muhammed Bera el-Katırcı ile birlikte (Arşiv)

Medlul el-Aziz'in el-Katırcı ile ilgili kaçakçılık davalarına karıştığı ve el-Katırcı'nın petrol kaçakçılığındaki etkisini arttırmak için el-Hamşo şirketinin ham petrol satın alma ve taşıma işlerinden dışlanmasına yardımcı olduğu iddia ediliyor. Ekim ayında Halk Meclisi Medlul el-Aziz'in dokunulmazlığını kaldırdı ve yolsuzluk suçlamasıyla mahkemeye çağrıldı.

Esed'in devrilmesinden sonra, SDG'ye bağlı İç Güvenlik Güçleri tarafından tutuklanıp hapsedilmeden önce iki ay boyunca akrabalarında saklandı.

Konuyla ilgili olarak Deyrizor'daki Kamu Güvenliği Dairesi, devrik rejimin Hava Kuvvetleri istihbaratında görevli bir güvenlik komutanının gözaltına alındığını duyurdu. Suriye Nahr Medya Ağı salı akşamı yaptığı açıklamada, söz konusu askeri yetkilinin 25 Ağustos 2017 tarihinde eş-Şumaytiye kasabasından beş kişinin infaz edilmesine karıştığını bildirdi. Bunlar arasında, devrik rejim güçlerinin bölgeyi kontrol ettiği dönemde kör olan iki kişi de vardı.

Bu operasyon, Kamu Güvenliği Dairesi güçleri tarafından Deyrizor'da son yıllarda bölgede tanık olunan savaş suçları ve ihlallerine karışanların yanı sıra rejimin kalıntılarını takip etmek için yürütülen bir dizi güvenlik operasyonunun bir parçası.

Diğer yandan Deyrizor'un doğusundaki el-Bukemal kenti sakinleri, gizemli koşullar altında öldürülen bir komutan ve eski İran yanlısı grupların iki üyesine ait üç ceset buldu. Şarku’l Avsat’ın SDG'ye yakın North Press sitesinden aktardığına göre, ‘kasaba sakinleri, el-Bukemal kırsalındaki es-Sukkeriyye mahallesinde terk edilmiş bir evin yakınında başlarından vurularak öldürülen ve aralarında Saad ed-Dandal'ın da bulunduğu İran yanlısı Kudüs grubunun iki üyesinin cesedini buldu.’

El-Bukemal’deki yerel bir kaynak, “Bölge sakinleri dün İran yanlısı Grup 47'nin komutanı Ebu İsa el-Meşhedani olarak bilinen Yusuf el-Yusuf'un cesedini şehir merkezinin dışındaki bir tarım arazisinde buldu” dedi. El-Meşhedani'nin öldürülmesi üzerine öfkeli protestolar patlak verdi ve Kamu Güvenliği Dairesi kasabanın güvenliğini sağlamak için ek kuvvetler gönderdi.



İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
TT

İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)

İnci Mecdi

Batı basınında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti ile Ortadoğu ve Afrika’da bazı ülkeler arasında Gazze Şeridi sakinlerinin topraklarına yerleştirilmesi konusunda devam eden görüşmelere dair haberler yer almaya devam ediyor. Bu durum, Netanyahu'nun Gazzeli Filistinlileri insani bir formül kullanarak zorla göç ettirme planlarının hâlâ yürürlükte olduğunu doğruluyor. Hem de uluslararası hukukun olası bir ihlali ve etnik temizlik eylemi olarak değerlendirildiğinden, kendisini engellemeye yönelik uluslararası ve bölgesel baskılara rağmen.

Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı, birkaç gün önce İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze sakinlerinin topraklarına transfer edilmesi konusunda görüşmeler yapıldığı yönündeki haberleri yalanlayarak, bu iddiaların “doğru olmadığını ve Güney Sudan hükümetinin resmi tutumunu veya politikasını yansıtmadığını” vurgulasa da, İsrail ve ABD, yüz binlerce Filistinliyi Gazze'den transfer etme çabalarını sürdürüyor. Cumartesi günü Wall Street Journal'a konuşan konuya yakın kaynaklara göre, İsrailli yetkililer, Gazze'den ayrılmayı kabul eden Filistinlileri kabul etmeleri için Libya, Güney Sudan, Somaliland ve Suriye de dahil olmak üzere altı ülke ve bölgedeki mevkidaşlarıyla görüştüler.

Finansal anlaşmalar

Bazı kişiler Amerikalı gazeteye, İsrail'in Gazze sakinlerini Güney Sudan veya Libya'ya yerleştirmeye yönelik görüşmelerinin devam ettiğini söylerken, bir başka kaynak Filistinlileri Suriye veya Somali'den ayrılan bir bölge olan Somaliland'a yerleştirmek için daha önce yapılan görüşmelerde kayda değer bir ilerleme kaydedilmediğini bildirdi.

Somaliland hükümetinin temsilcisi, görüşmelerin hâlâ devam ettiğini belirtirken, Libya ve Suriye'deki yetkililer gazetenin bu haberle ilgili yorum taleplerine yanıt vermediler. Mevcut ve eski ABD’li yetkililer, ABD'nin Filistinlilerin topraklarına yerleştirilmesi konusunda İsrail ile Afrika ülkeleri arasında yapılan müzakerelere dahil olmadığını belirttiler.

Değerlendirilen destinasyonların çoğu, iç çatışmalar ve ekonomik çalkantılar gibi kendi iç sorunlarından muzdarip ve muhtemelen yüz binlerce göçmeni barındırmada zorluk çekecekler. Buna rağmen, kötü koşulları, Gazze'den veya başka yerlerden transfer edilen kişilerin kabulü karşılığında kendilerine ekonomik destek veya başka faydalar sunabilecek anlaşmaların kapısını açtı.

Mısır'ın itirazı ve baskısı

Ekim 2023'te Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden haftalar sonra, İsrailli yetkililer Gazze Şeridi sakinlerinin zorla göç ettirilmesine yönelik planlardan açıkça bahsetmeye başladılar. Bu fikir, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu yılın başlarında 2 milyon Filistinlinin Mısır ve Ürdün'e transfer edilmesini talep etmesiyle daha büyük bir yankı oluşturdu. Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni kontrol edeceğini ve “Gazze Rivierası” olarak tanımladığı plan ile Gazze’nin uluslararası bir turizm merkezi olarak yeniden geliştirileceğini de söyledi.

Bu talepler, İsrail ve ABD'nin Gazze Şeridi sakinlerini Sina'ya yerleştirme baskısına boyun eğmeyen Kahire ile Washington arasında gerginliğe yol açtı. Wall Street Journal'a konuşan bazı kişiler, bu baskının devam ettiğini belirtti.

Mısır, Gazze Şeridi'nin sakinlerinden boşaltılması fikrine, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasının tasfiyesi ile sonuçlanacak bir etnik temizlik operasyonu olarak gördüğü için şiddetle karşı çıkıyor. Bazı kaynaklara göre, ABD'nin baskısı, birçok görüşmenin İsrailli ve Mısırlı yetkililer arasında sözlü atışmalar da dahil olmak üzere tartışmalarla geçmesine neden oldu.

Kaynaklar daha önce de Associated Press'e (AP), Mısır'ın Güney Sudan'a, İsrail'in Gazze sakinlerini daha geniş bir anlaşmanın parçası olarak topraklarına yerleştirme teklifini kabul etmemesi için baskı yaptığını bildirmişti. İki Mısırlı yetkili, İsrail'in aylardır Filistinlileri kabul edecek bir devlet bulma çabalarından haberdar olduklarını ve bu çabaların Sudan ile sınırı olan Güney Sudan ile temasları da içerdiğini söylediler. Kahire'nin Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi yönünde baskı yaptığını kabul ettiler.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Güney Sudan için bu anlaşma, İsrail ile daha yakın bağlar kurmasına yardımcı olabilir. Washington ile ilişkilerini iyileştirmesi için Güney Sudan’la çalışan bir Amerikan lobi şirketinin kurucusu olan Joe Szlavik, Güney Sudanlı yetkililerden görüşmeler hakkında bilgi aldığını söyledi. Bir İsrail heyetinin, Filistinliler için kamplar kurma olasılığını görüşmek üzere ülkeyi ziyaret etmeyi planladığını da sözlerine ekledi. Güney Sudanlı bir sivil toplum örgütünün başkanı Edmund Yakani de görüşmeler hakkında Güney Sudanlı yetkililerle görüştüğünü söyledi.

Szlavik'e göre, ABD İsrail ile yapılan görüşmelerden haberdar ancak doğrudan müdahil değil. Güney Sudan'ın, Trump yönetiminin ülkenin bazı seçkinlerine uyguladığı seyahat yasağını ve yaptırımları kaldırmasını istediğini açıkladı. Nitekim ülke, belki de Trump'ın gözüne girme çabasıyla, ABD yönetiminin yasadışı göçmenlere yönelik toplu sınır dışı etme operasyonları kapsamında halihazırda sekiz kişiyi kabul etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Anna Kelly, “Başkan Trump, Gazze yeniden inşa edilirken Filistinlilerin güzel ve yeni bir yere yerleşmelerine izin verilmesi de dahil olmak üzere, Filistinlilerin yaşamlarını iyileştirmek için sık sık yenilikçi çözümler çağrısında bulundu. Ancak Hamas'ın önce silahsızlanmayı ve bu savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi gerekiyor ve şu anda verebileceğimiz daha fazla ayrıntı yok” dedi.

Gönüllü ayrılış mı, zorla göç ettirme mi?

Birçok Filistinli, savaştan ve kıtlığa yakın bir açlık krizinden kaçmak için en azından geçici olarak Gazze'den ayrılmak istese de, kalıcı olarak ayrılmayı ve başka bir yere yerleşmeyi reddediyor. Hukuk örgütleri, insani yardım kuruluşları ve bazı hükümetler, ayrılmaların gerçekten gönüllü olup olmayacağını sorguluyorlar. Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü de dahil olmak üzere bazıları, bu fikrin etnik temizlik sayılabileceği konusunda uyardılar.

Cenevre Sözleşmeleri uyarınca, zorla göç ettirme bir suç ve yalnızca sivillerin güvenliği için geçici tahliye veya askeri zorunluluk gibi dar kapsamlı durumlarda kendisine izin verilebilir. İsrailli ve uluslararası hukuk uzmanlarıysa, bu kriterleri karşılamanın zor olduğunu ve Gazze'nin savaştan zarar görmüş ortamının, transferlerin gönüllü olacağı yönündeki argümanları zorlaştırdığını belirttiler.

Özellikle gençler, çocuklu aileler veya hasta akrabaları olan birçok Gazzeli'nin ayrılmak istediği bildiriliyor. Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından geçen mayıs ayında yapılan ankete katılan Gazzeli Filistinlilerin üçte birinden fazlası, savaştan sonra göç etmeye istekli olduklarını söyledi.

Merkezin Direktörü Halil Şikaki'ye göre, göç etme olasılığı en yüksek olan demografik grup, eğitimli gençler ve bu durum Gazze'den beyin göçüne katkıda bulunabilir. Şikaki, savaştan önce yapılan anketlere göre, bu grup arasındaki katılımcıların üçte ikisi ila dörtte üçünün ekonomik ve güvenlik nedenleriyle Gazze'den başka yerlere göç etmeye istekli olduğunu ekledi. Birçoğunun Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Körfez ülkeleri veya Türkiye'ye taşınmakla ilgilendiğini belirtti.