Hamas 4 rehinenin cesedini teslim ederken İsrail Filistinli mahkumları serbest bıraktı

Özgürlüğüne kavuşan bir Filistinli mahkum, İsrail hapishanelerinden salıverilmesinden kısa bir süre sonra Ramallah'ta ailesiyle kucaklaşırken (AP)
Özgürlüğüne kavuşan bir Filistinli mahkum, İsrail hapishanelerinden salıverilmesinden kısa bir süre sonra Ramallah'ta ailesiyle kucaklaşırken (AP)
TT

Hamas 4 rehinenin cesedini teslim ederken İsrail Filistinli mahkumları serbest bıraktı

Özgürlüğüne kavuşan bir Filistinli mahkum, İsrail hapishanelerinden salıverilmesinden kısa bir süre sonra Ramallah'ta ailesiyle kucaklaşırken (AP)
Özgürlüğüne kavuşan bir Filistinli mahkum, İsrail hapishanelerinden salıverilmesinden kısa bir süre sonra Ramallah'ta ailesiyle kucaklaşırken (AP)

Hamas, İsrail'in karşılığında yüzlerce Filistinli mahkûmu serbest bırakmasını beklediği dört İsrailli rehinenin cesedini teslim etti. Gece yapılan esir takası, Gazze'deki kırılgan ateşkesin son halkasıydı.

Canlı yayınlanan görüntülerde, serbest bırakılan Filistinli mahkûmların bir kısmını taşıyan bir otobüsün İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Ofer Cezaevi’nden ayrıldığı ve birkaç dakika sonra Filistin'in Ramallah şehrine vardığı görüldü. Filistinli mahkumlardan oluşan grup, otobüsün etrafında toplanan ve serbest bırakılan mahkumlardan bazılarını omuzlarına alan yüzlerce kişinin alkışları arasında otobüsten indi. Bir sonraki mahkûm grubunun ne zaman serbest bırakılacağı henüz bilinmiyor.

Mısır, bu sabaha karşı serbest bırakılan 97 Filistinli mahkûmu Refah Sınır Kapısı’ndan kabul etti. Refah Sınır Kapısı’ndaki Mısırlı bir güvenlik kaynağı Alman Haber Ajansı DPA'ya yaptığı açıklamada Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Mısır tarafındaki Refah Sınır Kapısı’na üç otobüsle gelen ve İsrail hapishanelerinden salıverilen 97 Filistinli mahkûmun alındığını söyledi. Kaynak, Filistinli mahkumların Mısır'da kalmak ya da başka bir ülkeye gitmek üzere Kahire'ye gönderildiklerini de sözlerine ekledi.

Hamas'tan bir kaynağa göre serbest bırakılacak Filistinli mahkûmlar Gazze'den tutuklanan 445 erkek, 24 kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ayrıca İsraillilerin ölümüne yol açan saldırılar nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırılan 151 mahkûm da serbest bırakılacak.

Ateşkes 19 Ocak'ta yürürlüğe girdi ve çeşitli aksaklıklara rağmen büyük ölçüde devam etti. Ancak ilk aşama bu hafta sona eriyor ve savaşı sona erdirmeyi amaçlayan bir sonraki aşamanın akıbeti belirsizliğini koruyor. Hamas şimdiye kadar herhangi bir teklif almadığını açıkladı.

Mısırlı arabulucular, günler süren çıkmazın ardından Gazze'de İsrail güçleri tarafından tutulan ya da İsrail'de tutuklu bulunan 620 Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında anlaşmanın ilk aşamasındaki son dört rehinenin cesetlerinin teslim edilmesini sağlamayı başardı. İsrail, Hamas'ı rehinelerin cesetlerini kamuoyu önünde teslim ederek ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçladıktan sonra cumartesi günü Filistinli mahkûmları serbest bırakmayı reddetti.

Hamas'ın rehineleri teslim etmeden önce bir platforma çıkarması ve rehinelerin naaşlarının bulunduğu tabutları Gazze'deki kalabalığın arasından geçirmesi, Birleşmiş Milletler (BM) de dahil olmak üzere birçok tarafça katı bir şekilde eleştirilmişti. Son takasta bu tür törenler yapılmadı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden bu sabah erken saatlerde yapılan açıklamada İsrail'in dört cesedi teslim aldığı bildirildi. Hamas daha önce cesetlerin 7 Ekim 2023 saldırısının rehineleri olan ve Gazze yakınlarındaki bir kibbutzda yaşayan Tzahi Eidan, Itzik Elgarat, Ohad Yahalomi ve Shlomo Mantzur’a ait olduğunu açıklamıştı.

İsrail Sağlık Bakanlığı, İsrailli adli tıp ekiplerinin kimliklerini teyit etmesinin beklendiğini söyledi. Anlaşma daha önce Hamas'ın Shiri Bibas'ın yerine kimliği belirsiz bir kadının cesedini teslim etmesinin ardından askıya alınmıştı.



Koronavirüsle bağlantılı... Çin'deki Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü yarasalar üzerinde yeni deneyler planlıyor

Çin'deki Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü'nün önünde duran güvenlik güçleri (Reuters)
Çin'deki Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü'nün önünde duran güvenlik güçleri (Reuters)
TT

Koronavirüsle bağlantılı... Çin'deki Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü yarasalar üzerinde yeni deneyler planlıyor

Çin'deki Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü'nün önünde duran güvenlik güçleri (Reuters)
Çin'deki Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü'nün önünde duran güvenlik güçleri (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph'tan aktardığına göre uzmanlar, Çinli bilim insanlarının, bazılarının Covid-19 salgınıyla ilişkilendirdiği deneylere benzer ‘kaygı verici’ deneyler planladıkları konusunda uyardı.

Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü bu ay yeni bir makale yayınlayarak, Covid-19 enfeksiyonuna benzer şekilde insan hücrelerine girebilen yarasayla ilişkili bir koronavirüs bulduğunu duyurdu.

Makale, daha bulaşıcı spike proteinlerine sahip suşların ‘daha fazla araştırılması’ ve genetiği değiştirilmiş fareler üzerinde testler yapılması çağrılarıyla sona erdi.

Bilinen ilk Covid-19 vakaları koronavirüsleri toplaması ve manipüle etmesiyle bilinen Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü'nden sadece 8 mil (12,8 km) uzakta ortaya çıktı.

Enstitü, salgından önce tehlikeli deneyler yürüttüğü gerekçesiyle ABD fonlarından mahrum bırakılmış ve ABD Temsilciler Meclisi Koronavirüs Salgını Alt Komitesi aralık ayında hastalığın ‘büyük olasılıkla’ Wuhan'daki bir laboratuvardan sızdığı sonucuna varmıştı.

Uzmanlar, son deneylerin önerilen biyogüvenlik seviyelerinin altında yürütüldüğü konusunda uyardı.

Kaygı verici deneyler

Biyogüvenlik uzmanı ve ‘Viral: Covid-19'un Kökeni Arayışı’ (Viral: The Search for the Origin of COVID-19) kitabının yazarlarında Dr. Alina Chan, “Makale kaygı verici bir notla sona eriyor. Covid-19 pandemisine yol açana benzer bir dizi deneyi tanımlıyor... Bu virüslerden daha fazlasını farklı görünümlü spike proteinlerle test edecekler. Bölünme bölgelerini ve bu virüslerin nasıl aktive olduğunu inceleyecekler. Virüslerin farelerde hastalığa neden olma kabiliyetini inceleyecekler” ifadelerini kullandı.

Chan sözlerini şöyle sürdürdü: “Covid-19 ile ilgili tanık olduklarımızdan sonra, Wuhan'da bu tür deneyler için uygun bir biyogüvenlik seviyesi olmadığını düşünüyorum. Böyle bir çalışma yapılması gerekiyorsa, şehir merkezinden uzakta biyogüvenlik seviye 4 laboratuvarında yapılmalıdır.”

Bazı bilim insanları Covid-19'un bir hayvandan sıçradığını iddia etmeye devam ediyor, ancak 5 yıllık araştırmaya rağmen hastalığın spesifik bir kökeni asla keşfedilemedi.

Pandemiden önce Wuhan Enstitüsü SARS ile bağlantılı 220'den fazla koronavirüs topladı ve bunlardan en az 100'ü tespit edilemedi.

Ayrıca bazı çalışanlar yarasalarla uğraşırken yetersiz düzeyde kişisel koruyucu ekipman kullanırken kayda alındı.

axsdfergt
Çin'deki Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü'nde çalışan bir virolog (AFP)

ABD istihbaratı ayrıca, Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü'ndeki üç araştırmacının Kasım 2019'da Covid benzeri semptomlar yaşadıktan sonra hastanede tedavi gördüğünü ortaya çıkardı.

Keşfedilen yeni virüs, Covid-19'a benzer şekilde insan ACE2 reseptörlerini hedef alarak hücreleri enfekte edebilen koronavirüs ailesinin yeni bir üyesi olan HKU5-CoV-2 olarak adlandırılıyor.

Bilinen bir insan vakası ve insandan insana bulaştığına dair bir kanıt yok.

Ancak Çin laboratuvarının yeni virüsün bulaşıcılığını arttırmak için tartışmalı deneyler yapıyor olabileceğine dair endişeler var.

Farelerin enfekte edilmesinin, virüsün laboratuvarda doğal olarak gelişmesine ve bulaşma olarak bilinen bir süreçte daha tehlikeli hale gelmesine izin vermesi de mümkün.

Makalenin yazarlarından Dr. Shi-Cheng Li, pandemi öncesinde yarasa virüslerini toplama ve manipüle etme çalışmaları nedeniyle ‘Yarasa Kadın’ lakabıyla anılıyordu.

Bazı bilim insanları Covid-19'un insanlara bulaşmadan önce bir yarasadan bir ara konağa geçtiğini ortaya çıkardı. Yeni makale, yarasayla ilişkili koronavirüslerin enfeksiyon için insan giriş reseptörlerini kullanacak şekilde evrimleşebileceğini ve bir ara konakçı ihtiyacını atlayabileceğini öne sürüyor.

Imperial College London'da Fahri Araştırmacı olan Dr. Gary McLean, “Çinli yetkililerin artık iyi bir gözetim sistemine sahip olduklarını ve laboratuvarların bir salgın riskini en aza indirecek katı güvenlik standartlarına göre çalıştıklarını umuyoruz” dedi.