Rapor: İsrailli bir heyet, Gazze anlaşmasının ilk aşamasının uzatılması konusunu görüşmek üzere Kahire'de

 Filistinliler ve Hamas savaşçıları, İsrail'le savaş sırasında öldürülen 40 militan ve sivilin cenaze törenine katıldı (AFP)
Filistinliler ve Hamas savaşçıları, İsrail'le savaş sırasında öldürülen 40 militan ve sivilin cenaze törenine katıldı (AFP)
TT

Rapor: İsrailli bir heyet, Gazze anlaşmasının ilk aşamasının uzatılması konusunu görüşmek üzere Kahire'de

 Filistinliler ve Hamas savaşçıları, İsrail'le savaş sırasında öldürülen 40 militan ve sivilin cenaze törenine katıldı (AFP)
Filistinliler ve Hamas savaşçıları, İsrail'le savaş sırasında öldürülen 40 militan ve sivilin cenaze törenine katıldı (AFP)

Mısırlı iki güvenlik kaynağının dün yaptığı açıklamaya göre bir İsrail heyeti, Gazze'de bugün sona erecek olan ateşkes anlaşmasının ilk aşamasının uzatılmasını müzakere etmek üzere Kahire'yi ziyaret ediyor.

Geçen ay varılan anlaşma 15 aydır süren çatışmaları durdurmuş, savaşı sona erdirmeyi amaçlayan görüşmelerin önünü açmış ve İsrail'in elindeki yaklaşık 2 bin Filistinli tutukluya karşılık, Gazze'de tutulan 44 İsrailli rehinenin serbest bırakılmasını sağlamıştı.

Ancak İsrail ve Hamas'ın karşılıklı olarak ateşkes ihlali suçlamalarında bulunması, daha fazla rehine ve tutuklunun serbest bırakılmasının yanı sıra, savaşın kalıcı olarak sona erdirilmesine yönelik adımları da içermesi beklenen anlaşmanın ikinci aşamasına ilişkin şüpheleri arttırdı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ne İsrailliler ve Filistinliler arasında ne de Batılı ve Arap hükümetler arasında, Gazze'nin geleceği konusunda anlaşma olduğuna dair herhangi bir işaret yok. Bu belirsizlik, kalıcı çözüm için müzakere çabalarını zorlaştırıyor.

Hamas dün uluslararası topluma, İsrail'e “herhangi bir gecikme ya da oyalama olmaksızın anlaşmanın ikinci aşamasına derhal geçmesi” için baskı yapması çağrısında bulundu. İlk aşamanın bugün bir anlaşma olmadan sona ermesi halinde ise ne olacağı henüz belli değil.



Filistin Yönetimi, Batı Şeria'daki savaşın tehlikeleri konusunda uyardı

İsrail ordusu Batı Şeria'daki Nur Şems Mülteci Kampı’na yönelik saldırılarını sürdürürken Filistinliler evlerini terk ediyor, 26 Şubat 2025. (DPA)
İsrail ordusu Batı Şeria'daki Nur Şems Mülteci Kampı’na yönelik saldırılarını sürdürürken Filistinliler evlerini terk ediyor, 26 Şubat 2025. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Batı Şeria'daki savaşın tehlikeleri konusunda uyardı

İsrail ordusu Batı Şeria'daki Nur Şems Mülteci Kampı’na yönelik saldırılarını sürdürürken Filistinliler evlerini terk ediyor, 26 Şubat 2025. (DPA)
İsrail ordusu Batı Şeria'daki Nur Şems Mülteci Kampı’na yönelik saldırılarını sürdürürken Filistinliler evlerini terk ediyor, 26 Şubat 2025. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Filistin Sanayileri Genel Federasyonu Başkanı Nassar Nassar ve diğer Filistin Yönetimi yetkilileri geçtiğimiz iki gün boyunca ABD'li ve Avrupalı yetkililerle bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Yetkililer, İsrail'in Batı Şeria'daki yıkım, yerinden etme, ekonomik ve sosyal kuşatma ile karakterize edilen, vatandaşlara ciddi zarar veren ve geleceklerini tehdit eden politika ve uygulamalarının tehlikeleri konusunda uyarılarda bulundu.

Dışişleri ve Gurbetçilerden Sorumlu Devlet Bakanı Farsin Ağabekiyan Şahin ve Filistin'in Avrupa’daki bazı büyükelçileriyle, Bakanlığın Özel Kalem Müdürü Ahmed ed-Dik'in de hazır bulunduğu bir video konferans görüşmesi yapan Mustafa, Filistin hükümetinin Arap ve Avrupalı ortaklarıyla birlikte hareket ettiğini ve özellikle de Filistin davasını doğrudan etkileyecek sonuçlar doğuracak olan 4 Mart'taki Arap Birliği Zirvesi için devam eden hazırlıklar çerçevesinde, Filistin'in ulusal pozisyonunu güçlendirmek amacıyla diplomatik çabalar sarf ettiğini söyledi.

Mustafa, “Saldırganlığı durdurmak ve diplomatik çabaları güçlendirmek, uluslararası toplumun Filistin Kurtuluş Örgütü'nü (FKÖ) destekleme taahhüdünü sağlamak, Filistin halkının tek ve meşru temsilcisi olarak rolünü güçlendirmek, Filistin hükümetinin yeniden yapılanma planı hazırlıklarını başarıya ulaştırmak ve özellikle Gazze Şeridi ile Kuzey Batı Şeria'daki halka yardım sağlamak için sahadaki amansız çabaları sürdürmek üzere ortak eyleme ihtiyaç var” dedi.

Nassar ise ABD Filistin İşleri Ofisi Başkanı Hans Wexell ile Federasyon’un Ramallah'taki merkezinde yaptığı görüşmede, İsrail'in uygulamaları sonucunda yaklaşık 400 bin işçinin işini kaybettiğini söyledi. Wexell, sanayi ürünlerinin akışını sağlamak ve yeniden inşa çabalarını teşvik etmek amacıyla Gazze Şeridi ile ticari geçişlerin yeniden açılması konusunda İsrail tarafına baskı yapılmasında ABD'nin rolünün önemini vurguladı.

İsrail güçleri 28 Şubat 2025 tarihinde Batı Şeria'daki Cenin Mülteci Kampı’na askerî operasyon düzenledi. (EPA)İsrail güçleri 28 Şubat 2025 tarihinde Batı Şeria'daki Cenin Mülteci Kampı’na askerî operasyon düzenledi. (EPA)

Nassar, Kral Hüseyin Köprüsü üzerinden ticaretin yeniden başlaması gerektiğini vurgulayarak, köprünün kapatılmasının hammadde ithalatı ve ihracat düşüşü üzerindeki etkileri konusunda uyarıda bulundu. İsrail kontrol noktalarındaki artışın Batı Şeria vilayetleri arasındaki hareketliliğe olan etkisine dikkat çekerek, bunun ekonomik krizi daha da kötüleştirdiğini ve işsizlik oranını yüzde 51'e çıkardığını belirtti. Toplantı sonunda iki taraf koordinasyonu sürdürme ve gündeme getirilen konuları takip etmek ve iş birliğini geliştirmek üzere periyodik toplantılar yapma konusunda mutabık kaldı.

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yabancı gazete ve ajanslardan oluşan bir heyete, İsrail'in Tulkerim şehri ve iki kampına yönelik ikinci ayına giren eşi benzeri görülmemiş saldırısı hakkında bilgi verdi. Kemyil, Washington Post, Bloomberg, İspanyol Haber Ajansı, Alman Frankfurter gazetesi ve The National News ile yaptığı basın toplantısında, Tulkerim ve Nur Şems kamplarına karşı uygulananların ‘tehcir ve ilhak gibi siyasi amacı olan bir suç ve büyük bir felaket’ olduğunu söyledi.

Kemyil, “Yaşananlar, Gazze Şeridi'nde İsrail tarafından işlenen suçların bir devamıdır ve iki kamptan büyük göçler yaşanmaktadır; Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarının nüfusunun yaklaşık yüzde 85'i bu saldırganlık nedeniyle zorla yerlerinden edilmiştir. Ayrıca kanalizasyon, su ve elektrik şebekeleri gibi altyapının sistematik olarak tahrip edilmesi ve sabote edilmesi, evlerin, dükkanların, özel ve kamu mülklerinin tahrip edilmesi ve vatandaşların hedef alınması söz konusudur” ifadelerini kullandı.