5 yılda 53 milyar dolarlık maliyet: Mısır'ın Gazze'yi yeniden inşa etme planının detayları

Yeniden inşa için finansman kaynaklarını çeşitlendirmek ve bu önlemler aracılığıyla Filistin Ulusal Otoritesi’ni Gazze’de güçlendirmek için uluslararası bir güven fonu kurulacak

5 yılda 53 milyar dolarlık maliyet: Mısır'ın Gazze'yi yeniden inşa etme planının detayları
TT

5 yılda 53 milyar dolarlık maliyet: Mısır'ın Gazze'yi yeniden inşa etme planının detayları

5 yılda 53 milyar dolarlık maliyet: Mısır'ın Gazze'yi yeniden inşa etme planının detayları

Ahmed Abdulhakim

Kahire'de Filistin konusunda düzenlenen Arap Zirvesi'nin taslak sonuç bildirgesinin onaylanmasıyla paralel olarak, Mısır'ın Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin planı da onaylandı. Independent Arabia incelediği taslakta

, “Erken İyileşme, Yeniden İnşa ve Gazze’nin Kalkınması” başlığı altında 91 sayfadan oluşan planın detaylarına ulaştı. Plan ana hatlarıyla, yeniden inşa maliyetinin beş yıl içinde 53 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Kahire ile Amman'ın gelecekte Filistin polisinin eğitiminde rol almasını öngörüyor. Ayrıca, “Filistin devletinin kurulması için bütünleşik bir bağlamda”, Filistin topraklarında uluslararası barışı koruma güçlerinin konuşlandırılmasına ilişkin bir Güvenlik Konseyi kararının çıkarılması için çalışılmasını öneriyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Gazze sakinlerini yerinden etme, burayı ABD’nin devralması ve Ortadoğu'nun Rivierası’na dönüştürmesi önerisine karşı, Mısır planının ayrıntıları Kahire'nin, kapsamlı olmasını ve benzer vakalara dair önceki uluslararası deneyimler dahil tüm teknik ve politik yönleri ele almasını sağlama konusundaki gayretini yansıtmasına rağmen, plan, Gazze'deki savaşı sona erdirecek kalıcı bir barış anlaşmasından önce mi sonra mı uygulanacağını veya Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimden nasıl uzaklaştırılacağını belirlemiyor.

Davalarının tasfiye edilmesi korkusuyla Filistinlileri Gazze’den çıkarmadan, Gazze'yi yeniden inşa etmek için kapsamlı bir Arap planı ortaya koyduktan sonra, Kahire dün Gazze Şeridi'nde erken iyileşme ve yeniden inşa planı ile buradaki son gelişmeleri görüşmek üzere Filistin ile ilgili acil Arap zirvesine ev sahipliği yaptı.

3 etaplı yeniden inşa

Independent Arabia’nın incelediği taslak plan 3 etaptan oluşuyor. Bunlardan ilki olan erken iyileşme etabının, altı ay sürmesi planlanıyor ve enkazın kaldırılmasını, geçici konutların kurulmasını içeriyor. Bunların maliyetinin yaklaşık 3 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. İlk etabın toplamda iki yıl sürmesi ve yaklaşık 20 milyar dolara mal olması beklenen toplam 200 bin konutun inşasını kapsaması planlanıyor. 2030’a kadar uzanacak ikinci etabın maliyeti ise 30 milyar dolar olacak ve 2,5 yıl sürecek. Gazze'de 200 bin konut, sanayi bölgesi, balıkçılar için liman, ticaret limanı ve havaalanı inşaatını kapsıyor.

Finansman kaynaklarına gelince, Mısır taslak planında yeniden inşa planının uygulanması için gereken finansman ihtiyacının 53 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. “Erken iyileşme ve yeniden inşa planının etkili ve hızlı bir şekilde uygulanmasının, Gazze’de yaşanan büyük yıkım göz önüne alındığında gerekli mali kaynakların, ardından savaştan zarar gören toplulukların normal yaşama dönmelerinin sağlanmasını, ekonomik ve sosyal istikrarın desteklenmesini, uzun vadeli sürdürülebilir kalkınmanın ve böylece güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yardımcı olunmasını gerektirdiğine” işaret ediliyor.

sdfgth
Birçok kişi yeniden inşa sürecini yerinden etme senaryolarını önlemenin başlıca teşvik edici faktörü olarak görüyor (AFP)

Mısır planında, “finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve bunlar arasında entegrasyon ve koordinasyonun sağlanmasının” önemi vurgulanıyor. “Mevcut finansman kaynakları arasında BM, uluslararası finans kuruluşları, bağışçı ülkeler, yatırım fonları, hükümet kalkınma ajansları ve kuruluşları ile kalkınma bankalarının yer aldığı, bunun yanı sıra yabancı ve çokuluslu şirketlerin temsil ettiği doğrudan yabancı yatırımın da seferber edileceği” belirtiliyor. “Bu amaçla finansman mekanizması olarak uluslararası denetime tabi bir güven fonu oluşturulacağına, erken iyileşme ve yeniden inşa planının finansmanının etkinliğini ve sürdürülebilirliğini temin edecek, mali kaynakların harcanmasında şeffaflık ve gerekli denetimi sağlayacak şekilde yönetilmeleri için mali taahhütlerin bu fona yönlendirileceğine” işaret ediliyor.

Kahire, gerekli fonların toplanması amacıyla, Filistin Ulusal Otoritesi ve BM iş birliğiyle, bağışçı ülkeler, uluslararası ve bölgesel finans örgütleri ve kurumları, Filistinli ve uluslararası özel sektör ile sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla üst düzey bir bakanlar konferansı düzenlemeyi planladığını da bildiriyor. Konferans, Filistin halkının acılarını hafifletmek amacıyla erken iyileşme ve yeniden inşa planının uygulanması için gereken mali kaynakların seferber edilmesi ve Filistin Otoritesi tarafından ilgili taraflarla ortaklaşa uygulanacak yatırım projelerinin önerilmesi açısından önemli bir fırsat olacak.

Planın siyasi yönü

Plan, bir dizi bölüme ayırdığı Gazze’deki siyasi ve güvenlik boyutlarını da ihmal etmiyor. Birinci bölümün başlığı ise “Yeniden İnşa Sürecinde Gazze’nin Yönetimi”. Planda, “Filistinlilerin mülkiyetini garantiye alacak şekilde erken iyileşmenin bir sonraki aşamasının nasıl yönetileceğini düşünmeye başlamanın, Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olması nedeniyle Gazze ile uluslararası meşruiyete ve Güvenlik Konseyi kararlarına uygun bir siyasi ve hukuki yöntemle ilgilenilmesinin” önemi vurgulanıyor. “Bu nedenle Filistin Otoritesi'nin Filistinli kurum ve kuruluşların çalışmalarını geliştirmek için daha fazla adım atma yönündeki çabalarının devam etmesinin önemli olduğu” belirtiliyor.

Plan, şu anda bir sonraki aşamanın Filistinli bir karar merkezi ile yönetilmesi amacıyla “Gazze Şeridi’ni 6 aylık bir geçiş dönemi boyunca yönetmek üzere bir Gazze Yönetim Komitesi oluşturulduğunu” da açıklıyor. “Bilindiği gibi komite, Filistin Ulusal Otoritesi'nin Gazze Şeridi'ne tamamen geri dönmesini sağlamak amacıyla, Filistin hükümeti şemsiyesi altında teknokratlar ve tarafsız isimlerden oluşan bağımsız bir komite olacaktır” deniyor. Filistin Otoritesi'nin Filistinli kurum ve kuruluşların çalışmalarını geliştirmek için daha fazla adım atma yönündeki çabalarının devam etmesinin, Gazze ile uluslararası meşruiyete ve Güvenlik Konseyi kararlarına uygun bir siyasi ve hukuki yöntemle ilgilenilmesinin önemine işaret ediyor. Planda ayrıca uluslararası topluma, söz konusu idari komitenin bir sonraki aşamayı yönetebilmesi için bu çabaları desteklemesi ve teşvik etmesi çağrısı yapılıyor.

dfrgthy
Plana göre Mısır ve Ürdün, Gazze Şeridi'ne konuşlandırılmaları için Filistin polisini eğitecek (AFP)

Gazze'de güvenliğin sağlanması düzeyinde ise plan şu ifadelere yer veriyor: “Diğer yandan ve Filistin Otoritesi'nin Gazze Şeridi'ne geri dönüp yönetim görevlerini yerine getirebilmesinin sağlanması amacıyla, Mısır ve Ürdün, Gazze Şeridi'ne konuşlandırılacak Filistin polisini eğitecektir. Bu adım, siyasi ve mali destek toplanarak ve küresel, bölgesel ortakların çabaları aracılığıyla desteklenmelidir. Ayrıca daha fazla ülkenin bu eğitim rolünü üstlenmesi olasılığı da göz önünde bulundurulabilir.”

Planda; “Bu çabalara destek olmak ve Filistin ve İsrail halklarının güvenliğini sağlamak amacıyla, Güvenlik Konseyi'nin Filistin topraklarında (Batı Şeria ve Gazze) uluslararası bir barış gücünün varlığını incelemesi önerilmektedir. Bu kapsamda açık görev tanımları ile uluslararası koruma ve barışı koruma güçlerinin konuşlandırılmasına ilişkin bir karar alınabilir. Bu adım, Filistin devletinin kurulması ve yönetim kabiliyetlerinin inşa edilmesi için belirlenmiş bir takvimin yer aldığı bütünleşik bir bağlamda gerçekleşmelidir” deniliyor.

Buna ilave olarak planda şu da belirtiliyor: “Çok sayıdaki silahlı Filistinli fraksiyonun varlığının yarattığı ikilemle başa çıkmak ve buna

 sonsuza dek son vermek, açık ve net bir görüş, hakların sahiplerine iadesini sağlayacak güvenilir bir siyasi süreç ile ancak sebepleri ortadan kaldırmakla mümkündür.”

Planda, tüm çabaların tek bir net hedefe, yani iki devletli çözümün hayata geçirilmesine yönlendirilmesi gerektiği vurgulanırken, “Filistin devletinin kurulması” dışında bir alternatif olmadığının altı çiziliyor. “Her iki tarafın tek taraflı tüm icraatlarının sona erdirilmesi de dahil olmak üzere, güven inşa edecek önlemlerin belirleneceği bir geçiş aşaması sayılacak belirli bir süre için, İsrail ile Filistin Otoritesi arasında tüm Filistin topraklarında orta vadeli bir ateşkes sağlanması için çalışma” çağrısında bulunuluyor.

df

Mısır'ın önerisinde, “Gazze Şeridi'ne ilişkin prosedürleri hiçbir tarafın engellememesinin ve bu prosedürlerin Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki koşullardan ayrı tutulmamasının” önemi de vurgulanıyor. “Yerleşim faaliyetleri, toprak ilhakı, evlerin yıkılması, Filistin şehirlerine askeri müdahaleler, kutsal yerlerdeki yasal ve tarihi statükoyu değiştirmeye yönelik girişimler gibi, bunlar içerisinde yer alan her türlü tek taraflı hukuka aykırı uygulamalar durdurulmalıdır” ifadesi yer alıyor. Önerinin siyasi irade olması halinde uygulanabilir olduğu söyleniyor ve “bu, sorunun nihai çözümü konusunda mutabakata varılması için geçiş döneminde İsrailliler ile Filistinliler arasında, kendi seçtikleri garantörlerin himayesinde, koşulsuz olarak ve uluslararası belirleyiciler temelinde doğrudan müzakerelerin başlatılmasını sağlayacaktır” diye belirtiliyor.

Mısır planında Filistin halkının haklarının dikkate alınması ve yerinden edilmeden topraklarında varlığını sürdürmesinin gerekliliği vurgulanıyor. Savaşın yol açtığı insani felakete karşı uluslararası toplum, her şeyden önce insani ilkeler temelinde birleşmeye çağırılıyor. Filistin halkının bir devlet kurma umudunu yok etmenin veya topraklarını ele geçirmeye çalışmanın, sadece daha fazla çatışmaya ve istikrarsızlığa yol açacağına dikkat çekiliyor.

Mısır'ın planında Gazze Şeridi'nin nasıl yeniden geliştirileceğine dair haritalar da yer alıyor. Konut projeleri, parklar ve toplum merkezleri için yapay zekâ kullanılarak onlarca renkli görsel oluşturulmuş. Planda ayrıca ticari bir liman, teknoloji merkezi ve sahilde oteller de yer alıyor.

Arap Zirvesi'nin taslak sonuç bildirgesinde Mısır planının benimsenmesinin yanı sıra, bu ay Kahire'de Gazze'nin yeniden inşası için uluslararası bir konferans düzenlenmesinin de memnuniyetle karşılanması, uluslararası toplum ve finans kuruluşlarına Mısır planına hızla destek sağlamaları çağrısında bulunulması bekleniyor. Arap liderler ayrıca uygun koşulların oluşması halinde bir yıl içinde tüm Filistin topraklarında seçim yapılması çağrısında bulunacaklar. Yine taslak bildirgede, Filistinlilerin, Gazze’nin meselelerini ele almak için Gazze’nin liyakat sahibi kişilerinden oluşan bir geçiş dönemi idari komitesi oluşturma kararı da desteklenecek.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA
TT

Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA

Aliya Mansur

Yeni Suriye ulusal logosunun (görsel kimlik) lansman töreni, Suriye'deki her etkinlik gibi Suriyeliler arasında geniş çaplı bir tartışmanın eşlik ettiği, etkileyici ve güzel bir etkinlikti. Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın katıldığı Halk Sarayı'ndaki görkemli törene, “Suriye Demokratik Güçleri”nin kontrolü altındaki Rakka ve Haseke hariç olmak üzere Suriye'nin çeşitli bölgelerinde aynı anda düzenlenen kutlamalar eşlik etti. Gösteriler ve sloganlar Suriye devriminden sahneleri çağrıştırdı.

Şara'nın tören sırasında yaptığı etkileyici konuşma Suriye'nin birliğinin ve çeşitliliğinin altını çizdi ama daha tören bitmeden önce Suriyeliler arasında şu tartışma başlamıştı; bu ulusal logo gerçekten Suriyeli mi yoksa başka ülkelerden “ilham mı” alındı? Bazıları bunun bir alkollü içecek şirketnin ticari logosu olduğunu söyleyecek kadar şüphelerinde ileri gittiler.

Suriye şahininin “çalıntı” olduğu suçlamaları - ki bu kesinlikle doğru değil - ve bunlara verilen karşılıklar arasında meselenin özü neredeyse kayboldu. Oysa meselenin özü şu: Nasıl bir Suriye istiyoruz? Hukuk devleti olan bir Suriye mi yoksa halkın ruh hallerinin dalgalanmalarına tabi bir Suriye mi?

Konuya ilişkin yorumunda Anayasa Bildirgesi Taslağı Komitesi üyesi Dr. Ahmed el-Karbi, resmi logoların kabulü tartışılırken yasal temellere dayanmanın gerekliliğini vurguladı. Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesinde açıkça “devletin logosu kanunla belirlenir” ifadesinin yer aldığına ve hukuka dayalı bir devletin anayasal çerçevelere uygun olarak onaylanmamış bir logoya indirgenemeyeceğine işaret etti.

Suriye'deki tartışma ve çekişmenin özü bu olmak yerine, bazı Suriyeliler binlerce yıllık Suriye anıtlarına kazınmış olan Suriye şahininin kökeni ve sembolizmiyle ilgili suçlamalarda bulunmakla meşgul oldular.

Esed rejiminin devrilmesinden ve Şara'nın yönetime gelmesinden bu yana, Suriye halkı hükümetin, özellikle de Başkan Şara'nın her eylemini mutlak biçimde destekleyenler ile hükümetin yaptığı her eylemi veya açıklamayı mutlak biçimde reddedenler arasında bölündü. İki grup arasında, bir şeyleri düzeltmek amacıyla eleştirenlerin ve teşvik etmek amacıyla destekleyenlerin sesleri kayboldu.

Esed rejiminin devrilmesinden bu yana 7 ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak

Şarku'l Avsat'ın Al Majalla'dan aktardığı analize göre Esed rejiminin devrilmesinden bu yana yedi ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak. Bu da yorumlara kapıyı açıyor ve Suriye halkının doğasını ve doğruluğunu bilinmediği söylentilerin yayılmasına katkıda bulunuyor.

17 Mayıs'ta Suriye Cumhurbaşkanlığı, eski rejim tarafından işlenen ihlallerle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak, sorumlularından hesap sormak, mağdurlara tazminat ödemek ile görevli bir geçiş adaleti komisyonu kurulacağına dair bir kararname yayınladı. Kararname, Abdulbasıt Abdullatif'in komisyon başkanı olarak atanmasını ve duyuru tarihinden itibaren 30 günü geçmeyecek bir süre içinde bir çalışma grubu oluşturma ve iç yönetmelikler hazırlama görevini üstlenmesini öngörüyordu.

Bu kararnamenin yayınlanmasının üzerinden yaklaşık bir buçuk ay geçti, yani komisyonun kurulması için öngörülen 30 günlük süre geçti. Peki bu komisyon hangi aşamada? Cevap yok. Bu sadece şeffaflığın eksik olduğunu değil, aynı zamanda hükümetin kendi yayınladığı kararnamelere ve mevzuata, örneğin Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesine bağlı olmadığının da bir örneği.

İşte meselenin özü de budur: Nasıl bir Suriye istiyoruz?

Hukuk ve kurumlar devleti Suriye'nin sesi, iki grubun kopardığı gürültü arasında neredeyse duyulmuyor. Bir tarafta destekçiler var ve bunların çoğu Suriyelilerin “Aralık 2024 devrimcileri” olarak adlandırdığı, devrimin 14 yılı boyunca önemli bir rol veya sese sahip olmayan, şimdiyse hükümetin sağ tarafında yer alan kişiler. Diğer taraftaki hükümetin muhalifleri arasındaysa, hükümetin her türlü eylemini çarpıtmakla meşgul olan, çoğunluğu eski rejim kalıntısı ve solcu olan sesler bulunuyor. İkisi arasında aklın sesi kayboluyor.

Suriye'nin istikrarı sadece Suriye için değil, bölge için de bir öncelik. İstikrarlı bir Suriye, komşu ülkelerin istikrarının başlangıcıdır ve bir vatandaşlık devleti ve hukukun üstünlüğünün inşası, Suriyelilerin onlarca yıllık geleceğinin temel taşıdır. Sağlam olmayan temeller üzerine inşa edilen her yapı, özellikle Suriye'nin düşmanları hâlâ pusuda beklediğinden, çökme riski altındadır. Hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, vatandaşlık ve şeffaflık, istediğimiz devleti inşa etmek için önceliklerdir.