Suriye güvenlik güçleri Lazkiye'deki güvenlik ve askeri mevziler üzerindeki kuşatmayı kaldırdığını duyurdu

Suriye güvenlik güçleri ile eski rejim destekçileri arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda kişi öldü. Suriye yönetimi, sokağa çıkma yasağı uyguladı.

Suriye güvenlik güçlerinin takviye birlikleri Cuma günü Lazkiye'nin dış mahallelerinde (AP)
Suriye güvenlik güçlerinin takviye birlikleri Cuma günü Lazkiye'nin dış mahallelerinde (AP)
TT

Suriye güvenlik güçleri Lazkiye'deki güvenlik ve askeri mevziler üzerindeki kuşatmayı kaldırdığını duyurdu

Suriye güvenlik güçlerinin takviye birlikleri Cuma günü Lazkiye'nin dış mahallelerinde (AP)
Suriye güvenlik güçlerinin takviye birlikleri Cuma günü Lazkiye'nin dış mahallelerinde (AP)

Suriye televizyonu Lazkiye polis şefinin açıklmalarına dayandırdğı haberine göre, kentte güvenliğin sağlandığı, güvenlik ve askeri bölgeler üzerindeki kuşatmanın sona erdirildi.

Suriye televizyonu polis şefinin şu sözlerini aktardı: “Şehrin güvenliği sağlandı, güvenlik ve askeri bölgeler üzerindeki kuşatma kaldırıldı ve Lazkiye kırsalındaki Cableh ve Kardaha bölgelerini eski rejimin kalıntılarından temizlemeye başladık.”

Suriye Haber Ajansı'nın Tartus Valiliği'nden yapılan açıklamadan aktardığına göre, “Güvenlik ve askeri gereklilikler nedeniyle, vatandaşların hayatlarını korumak amacıyla ve ilde devrik rejimin kalıntılarına karşı devam eden güvenlik ve askeri operasyonlar ışığında, Tartus kentindeki sokağa çıkma yasağı yarın (Cumartesi) saat 10'a kadar uzatılmıştır.”

Açıklamada, “Sadece Cuma namazı için ve iftardan bir saat önce teravih namazı vaktinin bitimine kadar olan süre boyunca dışarı çıkılmasına izin veriliyor” denildi.

Suriye Savunma Bakanlığı, eski rejim kalıntılarıyla yaşanan çatışmalarda ölen ve yaralananların ardından dün gece Suriye sahilindeki çatışma bölgelerine tank ve zırhlı araçlar da dahil olmak üzere askeri takviye gönderdi.

Suriye haber ajansı Savunma Bakanlığı'ndan bir kaynağa dayandırdığı haberinde güçlerin Lazkiye'nin kuzey ve doğu kırsalında Cableh kentine doğru geniş çaplı tarama operasyonlarına başladığını duyurdu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Cuma sabahı yaptığı açıklamada Suriye kıyısındaki Lazkiye'de güvenlik güçleri ile devrik Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlı savaşçılar arasında çıkan çatışmalarda en az 70 kişinin öldüğünü duyurdu.

Gözlemevi X platformundan yaptığı açıklamada “Suriye sahilinde savunma ve içişleri bakanlıklarına bağlı unsurlar ile devrik rejimin ordusundan silahlı kişiler arasında çıkan kanlı çatışmalar ve pusularda 70'ten fazla kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı onlarca kişi de esir alındı" dedi.

Gözlemevi daha önce yaptığı açıklamada Lazkiye kırsalındaki Cableh ve çevresindeki şiddetli çatışmalarda 28'i Esad yanlısı savaşçı, dördü Suriye güvenlik güçleri tarafından öldürülen siviller ve 16'sı Esad yanlısı silahlı kişiler tarafından öldürülen güvenlik güçleri mensubu olmak üzere en az 48 kişinin öldüğünü bildirmişti.

feffrgfr
Suriye Haber Ajansı (SANA) tarafından dağıtılan bir fotoğrafta bugün Suriye kıyısındaki Tartus'ta Banias yakınlarındaki güvenlik takviyeleri görülüyor (SANA-AFP)

Suriye genelinde güvenliğin sağlanması ve kontrol altına alınması, 13 yıl önce başlayan yıkıcı çatışmaların ardından Şam'a gelen Devlet Başkanı Ahmed el Şera yönetiminin karşılaştığı en önemli zorluklardan biri.

Resmi haber ajansı SANA'ya göre Suriye Savunma Bakanlığı, kamu güvenlik güçlerini desteklemek ve bölgede istikrarı yeniden sağlamak için Cableh ve kırsalına büyük askeri takviye gönderdi.

SANA'nın Genel Güvenlik Dairesi'nden bir kaynağa dayandırdığı habere göre “1987-2002 yılları arasında Suriye Hava Kuvvetleri İstihbaratı'nın eski başkanı olan General İbrahim Huveyce'nin Cableh kentinde yakalandı. Kaynağa göre HUveyce, 16 Mart 1977'de Lübnanlı Dürzi lider Kemal Canbolat'ın “suikastını yönetmek” de dahil olmak üzere Esad ailesi döneminde “yüzlerce suikasttan” sorumlu tutuluyor.

Huveyce kamuoyunda nadiren görülüyor ve hakkında çok az bilgi mevcut.

X platformunda, suikastın ardından liderliği babasından devralan eski milletvekili Velid Canbolat, haberi “Allahu Ekber” yorumuyla yeniden paylaştı.

scdfgt
Lazkiye kırsalında silahlı adamlar (Arşiv - DPA)

Canbolat uzun süredir Suriye rejimini, Suriye'nin Lübnan'daki iç savaşa (1975-1990) müdahalesi sırasında arabasının önünü kesen kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından vurularak öldürülen babasına suikast düzenlemekle suçluyordu. Kemal Canbolat o dönemde Yaser Arafat'ın Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Şam'a karşı müttefikiydi.

Tartus, Humus ve Lazkiye'de sokağa çıkma yasağı

Suriye Haber Ajansı Tartus'ta 12 saatlik sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini (daha sonra Cumartesi gününe kadar uzatıldı) bildirirken, hükümet yanlısı Suriye Televizyonu Humus'taki Kamu Güvenliği Departmanının gece sokağa çıkma yasağı ilan ettiğini bildirdi. Lazkiye vilayetinde de sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Suriye güvenlik güçleri daha önce Lazkiye kırsalında, devrik Devlet Başkanı Beşar Esad döneminde ordunun önde gelen komutanlarından biri olan eski subay Süheyl El Hasan'a bağlı silahlı gruplarla çatışmaya girdiklerini duyurmuştu. Suriye Gözlemevi'ne göre çatışmalar sırasında Suriye helikopterleri de bölgeye operasyon düzenledi.

Lazkiye vilayeti emniyet müdürü Suriye Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı "Güvenlik güçlerimizin Lazkiye kırsalında çatıştığı silahlı gruplar, Esad döneminde Suriye ordusunda albay rütbesiyle görev yapan, Esad yanlıları tarafından büyük destek gören ve Esad'ın en önde gelen komutanlarından biri olarak kabul edilen savaş suçlusu Suhail Hasan'a ait."

Süheyl Hasan'ın memleketi Beyt Ana

Lazkiye kırsalında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad rejiminin silahlı “kalıntıları” tarafından yakın zamanda gerçekleştirilen saldırıda Savunma Bakanlığı'ndan bir kişi ölmüş çok sayıda kişide yaralanmıştı. Lazkiye'deki güvenlik kaynakları Esad'ın milislerinden arta kalan gruplar Lazkiye kırsalındaki Beyt Ana kasabası yakınlarında Savunma Bakanlığı'na bağlı unsurları ve araçları hedef aldığını, saldırıda bir kişinin öldüğünü çok sayıda de kişinin yaralandığını bildirdi.

Suriye Gözlemevi'ne göre, Süheyl Hasan'ın memleketi Beyt Ana'da bir grup bölge sakininin güvenlik güçlerinin silah kaçakçılığı suçlamasıyla aranan bir kişiyi gözaltına almasını zorla engellemesinin ardından gerginlik başladı.

El Sanamayn'daki operasyonlar sona erdi

Suriye'nin güneyinde İç Güvenlik Güçleri, Dera vilayetinin kuzeyindeki Sanamayn kentinde silahlı bir grubun son mevzilerini ele geçirdikten sonra askeri operasyonlarının sona erdiğini duyurdu.

Suriye Televizyonu'nun bugün internet sitesinde yer alan habere göre, Suriye hükümetinin devrik rejimin kalıntılarına karşı yürüttüğü operasyonlar kapsamında 24 saat süren çatışmalar sonucunda grup üyelerinden bir kısmı öldürüldü, onlarcası da gözaltına alındı.

Şera yönetimi 8 Aralık'ta Şam'ın kontrolünü ele geçirmesinden bu yana, güvenlik yetkililerinin eski rejime sadık silahlı kişileri arkasında olmakla suçladığı birçok bölgede çatışmalar ve silahlı olaylar kaydedildi. Yetkililer, “eski rejimin kalıntılarını” hedef aldığını söyledikleri güvenlik operasyonları yürütüyor ve bu operasyonlar kapsamında çok sayıda tutuklama gerçekleştiriyor.

Bölge sakinleri ve örgütler zaman zaman, yetkililerin “münferit olaylar” olarak tanımladıkları ve sorumluları kovuşturma sözü verdikleri evlere el koyma, saha infazları ve adam kaçırma gibi ihlalleri bildirmektedir.



Lübnanlı yetkililer, Aley'de Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampı keşfetti

Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
TT

Lübnanlı yetkililer, Aley'de Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampı keşfetti

Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)

Lübnan'da her hafta, DEAŞ örgütüyle bağlantılı bir ağın, ibadethaneleri ve halk toplantılarını hedef alan bombalı saldırılar planladığına dair bir açıklama yapılıyor. Son olarak Lübnan ordusu, ‘askeri kurumu hedef alan terör eylemleri planlayan bir hücreyi durdurduğunu’ duyurdu. Öte yandan Lübnanlı bir yargı kaynağı, Şarku'l Avsat'a, Aley bölgesinde Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampının dağıtıldığını açıkladı.

Hamas ve Cemaat-i İslami

Lübnan Dağı’nda yer alan Aley kentindeki Tebiyat kasabası yakınlarında silahlı bir grubun gözaltına alınmasının üzerinden üç hafta geçmesine rağmen, askeri yargı henüz bu kişilere karşı dava açma kararı almadı. Yargı kaynağı, ‘bu olayla ilgili gelişmeleri takip etmeye’ çağırdı.

Kaynak, Lübnan ordusunun ‘Lübnanlı ve diğer uyruklardan silahlı kişileri eğitmek için özel olarak kurulmuş ve silah ve teçhizatla donatılmış bir kampı dağıtmayı başardığını’ açıkladı. Yargı kaynağı, “Bu eğitim kampında Hamas Hareketi ve Lübnan'daki Cemaat-i İslami’nin askeri kanadı Fecr Kuvvetleri'nden silahlı kişiler bulunuyor, bu da onların askeri yaklaşımlarında ısrarcı olduklarını ve savaşma yeteneklerini yeniden geliştirmeye devam ettiklerini gösteriyor” dedi. Kaynak, ‘10'dan fazla kişinin tutuklandığını ve bunların çoğunun Beyrutlu olduğunu, ayrıca Ürdün vatandaşı arkadaşlarının da bulunduğunu’ belirtti. Tutuklananları ‘önemli kişiler’ olarak nitelendiren kaynak, özellikle de bazılarının babalarının güney cephesinde savaşırken son savaşta İsrail tarafından öldürüldüğünü ifade etti.

DEAŞ'dan tutuklamalar

Lübnan Ordu Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Terör örgütlerinin izlenmesi ve takip edilmesi kapsamında, istihbarat müdürlüğü bir dizi güvenlik operasyonu düzenledi ve sonuç olarak DEAŞ terör örgütünü destekleyen bir hücre kurdukları gerekçesiyle üç vatandaşı tutukladı” denildi. Açıklamada, “İlk soruşturmalarda, hücrenin ülke dışındaki örgüt liderlerinin talimatıyla orduya karşı güvenlik operasyonları planladığı ortaya çıktı. Hücrenin geri kalan üyelerinin tutuklanması için çalışmalar devam ediyor ve tutuklananlar hakkında yetkili yargı makamlarının gözetiminde soruşturma başlatıldı” ifadeleri yer aldı.

Yeni endişeler

Lübnan sokaklarında, özellikle Suriye'de son zamanlarda yaşanan olayların ardından, aşırılıkçı grupların ülkeye sızdığına dair endişeler yeniden güçlendi. Ancak konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak bu endişeleri hafifleten açıklamalarda bulundu. Bazı medya kuruluşlarının, Lübnan Genel Güvenlik Teşkilatı'nın, üyelerinden birinin Beyrut'un güney banliyölerinde intihar saldırısı planladığı bir terör şebekesini durdurduğunu sızdırması, Lübnan'ın, 2013 ila 2015 yılları arasında yaşadığı bombalı saldırı kabusunun geri döndüğünü düşündürdü.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynak, “Lübnan yargı ve güvenlik kurumları, uyuyan ya da aktif olan güvenlik hücreleriyle sürekli bir mücadele içinde. Son gelişmeler, Suriye uyruklu iki gencin (Halid ez-Zubi ve Muhammed el-Acluni) tutuklandığını ortaya çıkardı. Bu iki genç, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün ardından gizlice Lübnan'a girmiş ve Güney Lübnan'ın Sayda kentinde bir akrabalarının yanında kalarak, banliyöde kalabalık bir alanda motosiklet bombalamak gibi operasyonlar hazırlamak için harekete geçmiştir” ifadelerini kullandı.

Kontrol noktasında bir aracı arayan Lübnan ordusu mensupları (Lübnan Ordu Komutanlığı)Kontrol noktasında bir aracı arayan Lübnan ordusu mensupları (Lübnan Ordu Komutanlığı)

Kaynak, ‘tutuklananların çoğunun aşırıcı eğilimleri olduğunu, ancak Lübnan'da güvenlik operasyonu planları olmadığını ve gerekli imkanlara sahip olmadıklarını’ gizlemedi. “Lübnan güvenlik güçlerinin son yıllarda terör hücrelerini takip ederken edindiği deneyim, DEAŞ'ın hedef bankası belirlemediği ve bu görevler için silah ve patlayıcı sağlamadığı sürece kişileri veya grupları örgüte dahil etmediğini gösteriyor” diyen kaynak, ‘son zamanlarda dolaşan bilgilerin, özellikle Suriye'nin Suveyda vilayetinde yaşanan olayların ardından, bu aşamada istismar edilip kullanılmak üzere abartıldığını’ vurguladı.

DEAŞ ile bağlantısı olmayan tutuklular

Güvenlik güçleri, birkaç hafta önce güney banliyösündeki Burc el-Baracna bölgesinde ve Bekaa Vadisi'ndeki Şemstar kasabasında DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen iki grup Suriyeliyi gözaltına aldı. Ancak bir güvenlik kaynağı, ‘bu kişilerin DEAŞ veya herhangi bir terör örgütüyle ilgisi olmadığını’ kesin bir dille ifade etti. Güvenlik kaynağı, Burc el-Baracna'da gözaltına alınanların Suriyelileri iş bulmak için Lübnan'a kaçak olarak sokan bir grup olduğunu ve sözde Şemstar hücresinin herhangi bir faaliyet yürütmediğini, sadece kimlik belgeleri olmadığı için şüpheli görülen işçiler olduğunu belirtti. Güvenlik kaynağı, “Bu aşamada ihtiyatlı olmak anlaşılabilir ve haklıdır; ancak bu, insanları korkutmak için bir araç olarak kullanılmamalıdır” dedi.