Mısır, Trump'ın Gazze Şeridi halkından bölgeyi terk etmelerini istemediğine dair açıklamalarını takdirle karşıladığını ifade etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin enkazının yanından geçen Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin enkazının yanından geçen Filistinliler (Reuters)
TT

Mısır, Trump'ın Gazze Şeridi halkından bölgeyi terk etmelerini istemediğine dair açıklamalarını takdirle karşıladığını ifade etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin enkazının yanından geçen Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin enkazının yanından geçen Filistinliler (Reuters)

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, Kahire'nin ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi sakinlerinden bölgeyi terk etmelerini istemediğine ilişkin açıklamalarını takdirle karşıladığı belirtildi.

Açıklamada Trump'ın tutumunun, ‘Gazze Şeridi'ndeki insani durumu daha da kötüleştirmekten kaçınmanın önemine ve Filistin meselesine adil ve sürdürülebilir çözümler bulmak için çalışma ihtiyacına dair bir anlayışı yansıttığı’ ifade edildi.

Bakanlık, Mısır'ın ‘tüm taraflar için istikrar ve güvenlik sağlayan net bir vizyona dayalı kapsamlı bir yol’ benimseyerek, Ortadoğu'daki barış çabalarını ilerletmek için bu olumlu eğilimi geliştirmenin önemini vurguladığını belirtti.

Bakanlık ayrıca, Trump'ın uluslararası çatışmaları sona erdirme ve Ortadoğu da dâhil olmak üzere dünyada barışı tesis etme girişiminin, ‘Filistin halkının meşru isteklerini, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan 4 Haziran 1967 sınırları üzerinde bağımsız devletlerini kurma haklarını dikkate alarak’ üzerine inşa edilebilecek pratik bir çerçeveyi temsil edebileceğini değerlendirdi.

Mısır tüm uluslararası ve bölgesel tarafları bölge halklarına güvenlik, istikrar ve refah sağlamak üzere barış sürecini ilerletme çabalarını yoğunlaştırmaya çağırdı.

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi sakinlerinin sürülmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Trump, İrlanda Başbakanı Michael Martin ile Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği görüşmenin başında, “Kimse Gazze'den kimseyi sınır dışı etmeyecek” dedi.

Hamas'tan gelen ilk tepkide sözcü Hazım Kasım, ABD Başkanı'nın Gazzelilerin yerlerinden edilmesine yönelik çağrılarından geri adım atmış gibi görünmesini memnuniyetle karşıladı. Kasım, Trump'a ‘aşırı Siyonist sağın vizyonuyla uyum sağlamaması’ çağrısında bulundu.



Esed'in Suriye'ye dönüşü

Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)
Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)
TT

Esed'in Suriye'ye dönüşü

Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)
Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)

Saad bin Tifle el-Acmi

Suriye hükümet güçlerine bağlı unsurların öldürülmesine dair sızdırılan acı verici görüntüleri, Suriye'nin kıyı kesimlerinde Alevilere yönelik onlarca veya yüzlerce kişinin öldürüldüğü mezhepçi katliamlara dair daha da korkunç ve acı görüntüler izledi. Bazı kaynaklar binlerce sivil Alevi kurbanın varlığından, binlercesinin de komşu Lübnan'a göç ettiğinden bahsediyor.

Beşşar Esed'in devrilip gitmesinin ardından mevcut rejimin kırılganlığını ele alan, on yıllardır süren baskı, zulüm, öldürme, işkence, yerinden etme, sürgün ve yıkımın ardından hâlâ emekleme aşamasında olan bir devlet için kaos, güvenlik, siyasi ve askeri boşluktan uzak olmayan bir geçiş evresinde, yaşananları normal ve talihsiz bir durum olarak anlamaya veya haklı çıkarmaya çalışan açıklamalar yapılabilir. Bu utanç verici vahşetin arkasında disiplinsiz grupların olduğu, bu suçların bir kısmının, mezhepsel iç savaşı ateşlemek için çaresiz bir girişimde bulunan aynı rejimin kalıntıları tarafından işlendiği, videoların bir kısmının rejimin kalıntıları tarafından bizzat hazırlandığı söylenebilir. Parmaklar suçlamak amacıyla müttefiki Beşşar Esed'in kaçması ile zehri yudumlayan, sadece Suriye'de değil, halkının parasını Hizbullah'a harcadığı Lübnan'da da inşa ettiği her şey yıkılan, harabeye dönen İran'a da yöneltilebilir.

Devrimin patlak vermesinden bir yıl sonra, Ocak 2012'de yazdığım bir makalede şöyle yazmıştım: “Rejim, olayların gidişatını mezhepçiliğe doğru saptırmak ve bunu Suriye'nin bütün şehir, köy, kasaba ve mezralarında bir çerçeveye dönüştürmek için çalışacaktır. Suriye'yi yakıp yıkacak ancak rejimin kalıntılarını koruyacak parçalanmış bir kaos içinde rejimin devamı için Lübnanlaştırma, çaresiz bir hayatta kalma çabasının son çaresi olacaktır.”

Aynı yılın Şubat ayındaki bir başka yazımda, Beşşar rejiminin “Alevi, Hristiyan ve Dürzi azınlıkları seferber ederek ve onları Sünnilerin gelip kendilerini katledeceği söylemiyle korkutarak, en büyük oyuncularının Suriye içinde olmasına bahse girdiği bir kaos senaryosu dahilinde işleri yönetmeye çalıştığını” eklemiştim.

Suriye'de yaşananlar hiçbir bahaneyle meşrulaştırılamaz ve Ahmed Şara başkanlığındaki Suriye geçiş hükümeti verdiği söz doğrultusunda kararlılıkla hareket etmelidir. Hükümet, Suriye’nin tüm Suriyelilerin olduğunu söyledi ve suçluların, kendisine yakın gruplardan veya Heyet Tahrir eş-Şam'dan olsalar bile, hesap verecekleri sözünü verdi. Sayın Şara, Kürt Ensarul İslam, Çeçen Ecnadu'l Kavkaz ve Orta Asya cumhuriyetlerinden gelen Türkistan İslam Partisi gibi Suriyeli olmayan unsurları dağıtıp sınır dışı ederek işe başlamalıdır.

Adaletsizliğin geri dönüşü Esed rejiminin geri dönüşüdür. Halkının Esed rejimine muhalefeti ve her yerde iyilik güçlerine verdiği destek; adaletsizliğe, zulme, öldürmeye, tiranlığa ve mezhepçiliğe dayalı suçlara karşı bir muhalefetti. Esed'in Şebbihalarının uygulamalarını farklı sloganlarla tekrarlamak, bu kez Şebbihaların ve katillerin mezhepleri farklı olsa bile, onların çirkinliğini veya Esedçi doğasını değiştirmez.

Suriye'den gelen haberlerin hepsi kanlı ve utanç verici değildi. Mazlum Abdi liderliğindeki Kürt Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Ahmed eş Şara liderliğindeki Şam hükümeti arasında, SDG'nin Suriye devleti çatısı altında yer almasını öngören bir anlaşma da imzalandı. Anlaşma ayrıca Suriye'nin yeniden birleşmesi, 14 yıl boyunca baskı ve zulüm nedeniyle yaşadığı parçalanmanın yaralarının sarılması umudunu müjdeliyor. SDG'nin kuzeydoğuda kontrolündeki bölgeleri Şam'daki merkezi devlete devretmesini öngörüyor. Belki bu tarihi anlaşma ruhları yatıştırır, insanlara güven verir ve yeni Suriye için daha iyi bir gelecek umudunu yeşertir. Ancak tüm bu imzalardan daha önemli olan, Esed rejiminin tüm iğrenç mezhepsel uygulamalarına sert bir darbe indirerek Esed'in dönüşünü engellemektir.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.