Esed'in Suriye'ye dönüşü

Ahmed eş-Şara liderliğindeki hükümet, kendisine yakın gruplardan bile olsa suç unsurlarının hesap vermesini sağlamak için kararlılıkla çalışmalıdır

Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)
Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)
TT

Esed'in Suriye'ye dönüşü

Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)
Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)

Saad bin Tifle el-Acmi

Suriye hükümet güçlerine bağlı unsurların öldürülmesine dair sızdırılan acı verici görüntüleri, Suriye'nin kıyı kesimlerinde Alevilere yönelik onlarca veya yüzlerce kişinin öldürüldüğü mezhepçi katliamlara dair daha da korkunç ve acı görüntüler izledi. Bazı kaynaklar binlerce sivil Alevi kurbanın varlığından, binlercesinin de komşu Lübnan'a göç ettiğinden bahsediyor.

Beşşar Esed'in devrilip gitmesinin ardından mevcut rejimin kırılganlığını ele alan, on yıllardır süren baskı, zulüm, öldürme, işkence, yerinden etme, sürgün ve yıkımın ardından hâlâ emekleme aşamasında olan bir devlet için kaos, güvenlik, siyasi ve askeri boşluktan uzak olmayan bir geçiş evresinde, yaşananları normal ve talihsiz bir durum olarak anlamaya veya haklı çıkarmaya çalışan açıklamalar yapılabilir. Bu utanç verici vahşetin arkasında disiplinsiz grupların olduğu, bu suçların bir kısmının, mezhepsel iç savaşı ateşlemek için çaresiz bir girişimde bulunan aynı rejimin kalıntıları tarafından işlendiği, videoların bir kısmının rejimin kalıntıları tarafından bizzat hazırlandığı söylenebilir. Parmaklar suçlamak amacıyla müttefiki Beşşar Esed'in kaçması ile zehri yudumlayan, sadece Suriye'de değil, halkının parasını Hizbullah'a harcadığı Lübnan'da da inşa ettiği her şey yıkılan, harabeye dönen İran'a da yöneltilebilir.

Devrimin patlak vermesinden bir yıl sonra, Ocak 2012'de yazdığım bir makalede şöyle yazmıştım: “Rejim, olayların gidişatını mezhepçiliğe doğru saptırmak ve bunu Suriye'nin bütün şehir, köy, kasaba ve mezralarında bir çerçeveye dönüştürmek için çalışacaktır. Suriye'yi yakıp yıkacak ancak rejimin kalıntılarını koruyacak parçalanmış bir kaos içinde rejimin devamı için Lübnanlaştırma, çaresiz bir hayatta kalma çabasının son çaresi olacaktır.”

Aynı yılın Şubat ayındaki bir başka yazımda, Beşşar rejiminin “Alevi, Hristiyan ve Dürzi azınlıkları seferber ederek ve onları Sünnilerin gelip kendilerini katledeceği söylemiyle korkutarak, en büyük oyuncularının Suriye içinde olmasına bahse girdiği bir kaos senaryosu dahilinde işleri yönetmeye çalıştığını” eklemiştim.

Suriye'de yaşananlar hiçbir bahaneyle meşrulaştırılamaz ve Ahmed Şara başkanlığındaki Suriye geçiş hükümeti verdiği söz doğrultusunda kararlılıkla hareket etmelidir. Hükümet, Suriye’nin tüm Suriyelilerin olduğunu söyledi ve suçluların, kendisine yakın gruplardan veya Heyet Tahrir eş-Şam'dan olsalar bile, hesap verecekleri sözünü verdi. Sayın Şara, Kürt Ensarul İslam, Çeçen Ecnadu'l Kavkaz ve Orta Asya cumhuriyetlerinden gelen Türkistan İslam Partisi gibi Suriyeli olmayan unsurları dağıtıp sınır dışı ederek işe başlamalıdır.

Adaletsizliğin geri dönüşü Esed rejiminin geri dönüşüdür. Halkının Esed rejimine muhalefeti ve her yerde iyilik güçlerine verdiği destek; adaletsizliğe, zulme, öldürmeye, tiranlığa ve mezhepçiliğe dayalı suçlara karşı bir muhalefetti. Esed'in Şebbihalarının uygulamalarını farklı sloganlarla tekrarlamak, bu kez Şebbihaların ve katillerin mezhepleri farklı olsa bile, onların çirkinliğini veya Esedçi doğasını değiştirmez.

Suriye'den gelen haberlerin hepsi kanlı ve utanç verici değildi. Mazlum Abdi liderliğindeki Kürt Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Ahmed eş Şara liderliğindeki Şam hükümeti arasında, SDG'nin Suriye devleti çatısı altında yer almasını öngören bir anlaşma da imzalandı. Anlaşma ayrıca Suriye'nin yeniden birleşmesi, 14 yıl boyunca baskı ve zulüm nedeniyle yaşadığı parçalanmanın yaralarının sarılması umudunu müjdeliyor. SDG'nin kuzeydoğuda kontrolündeki bölgeleri Şam'daki merkezi devlete devretmesini öngörüyor. Belki bu tarihi anlaşma ruhları yatıştırır, insanlara güven verir ve yeni Suriye için daha iyi bir gelecek umudunu yeşertir. Ancak tüm bu imzalardan daha önemli olan, Esed rejiminin tüm iğrenç mezhepsel uygulamalarına sert bir darbe indirerek Esed'in dönüşünü engellemektir.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
TT

WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)

Wall Street Journal'ın (WSJ) Lübnanlı üst düzey askeri yetkililere dayandırdığı haberine göre, Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'nda çalışan onlarca kişi Hizbullah mensubu oldukları şüphesiyle işten çıkarıldı ve havalimanı üzerinden örgüte 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimi engellendi.

WSJ, Lübnanlı yetkililerin Hizbullah'ın ülke üzerindeki hakimiyetini gevşetmeye çalıştığını ve bunun örgütün yıllardır kaçakçılık kanalı ve ülkedeki hakimiyetinin bir sembolü olarak kullandığı havaalanında başladığını bildirdi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, “Kaçakçılar gözaltına alındı ve şimdi yasal prosedürler uygulanıyor” dedi.

Hizbullah'ı destekleyen İran'dan yapılan birçok uçuş şubat ayından bu yana askıya alındı.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, yetkililerin havalimanına yapay zekâ destekli yeni gözetleme teknolojileri kurduğunu söyledi.

Bu revizyon, Hizbullah'ın etkisini ve gelir kaynaklarını azaltmaya yönelik daha geniş çaplı bir çabanın parçası. Lübnan Başbakanı Selam WSJ’ye yaptığı açıklamada, “Farkı hissedebilirsiniz. Lübnan'ın modern tarihinde ilk kez kaçakçılık konusunda daha iyi durumdayız” ifadelerini kullandı.

Lübnan dış dünya ile bağlantısını Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndan sağlıyor. Hizbullah'ın havalimanı üzerinde süregelen nüfuzu, burayı, İran'ın Hizbullah'a nakit ikmali yapmak için havalimanını kullandığından şikâyet eden İsrail'in saldırılarına açık hale getirdi.

Havalimanını geri alma hamleleri, Lübnan ordusunun Beyrut'un kasım ayında Tel Aviv'le üzerinde anlaştığı ateşkesin temel şartlarından biri olan Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini ve silah depolarını dağıtma konusunda ilerleme kaydettiği bir dönemde geldi.

ABD'li ve İsrailli askeri yetkililer, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın güneydeki limanlar ve silahlar üzerindeki kontrolünü sınırlandırmak için attığı adımlardan memnuniyet duyduklarını ifade etseler de daha yapılacak çok iş olduğunu söylüyorlar. ABD'li yetkililer Lübnan'ın yeni teknokrat liderliği altında daha fazla devlet kontrolü konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduklarını ifade ettiler.

Ateşkesi denetleyen uluslararası komitenin üyesi olan üst düzey bir ABD'li yetkili şunları söyledi: “Burada umutlanmak için bir neden var. Sadece altı ya da yedi ay oldu ve geçen kasım ayında ulaşılabileceğinden emin olmadığım bir noktaya ulaştık.”

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Lübnan emniyetinin kısa bir süre önce havalimanı üzerinden Hizbullah'a 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimini engellediğini bildirdi. Militan örgütün üyeleri para getirmek için havalimanını kullanmakta zorlandıklarını kabul ettiler. Hizbullah şu anda taahhütlerini finanse etmekte zorlanıyor. Örgüt, aralık ayında Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra İran'dan Suriye'ye uzanan ana silah kaçakçılığı rotalarını kaybetti.

Lübnanlı yetkililerin baskıları başlamadan önce Hizbullah, sahadaki personeli ve parlamentodaki büyük bloğu sayesinde Beyrut Havalimanı’nda önemli bir nüfuza sahipti ve bu sayede reform çabalarını engelleyebiliyordu. Havalimanının güvenliğini sağlamak, devlet kontrolünü sağlamlaştırmaya çalışan hükümetin en önemli önceliklerinden biri. Geçtiğimiz şubat ayında ordu, Lübnanlı yetkililerin bir İran uçağının inişine izin vermemesini protesto etmek için havalimanına giden yolları kapatan Hizbullah destekçileriyle karşı karşıya geldi.