Gazze'nin yeniden inşasına yönelik Arap planına ilişkin BM-Mısır görüşmeleri

 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (sağda) Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Arap Devletleri Bölge Ofisi Direktörü Abdullah el-Dardari ile birlikte (Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın Facebook'taki resmi sayfası)
 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (sağda) Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Arap Devletleri Bölge Ofisi Direktörü Abdullah el-Dardari ile birlikte (Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın Facebook'taki resmi sayfası)
TT

Gazze'nin yeniden inşasına yönelik Arap planına ilişkin BM-Mısır görüşmeleri

 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (sağda) Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Arap Devletleri Bölge Ofisi Direktörü Abdullah el-Dardari ile birlikte (Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın Facebook'taki resmi sayfası)
 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (sağda) Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Arap Devletleri Bölge Ofisi Direktörü Abdullah el-Dardari ile birlikte (Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın Facebook'taki resmi sayfası)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Arap Devletleri Bölge Ofisi Direktörü Abdullah el-Dardari ile Gazze'nin yeniden inşasına yönelik Arap planı ve Erken İyileştirme için Kahire Bakanlar Konferansı'nı görüştüğünü açıkladı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı Facebook'ta yaptığı açıklamada, Abdulati'nin, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının planı "özellikle Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına yönelik hazırlıkların erken iyileşme aşamasında" destekleyeceği yönündeki umudunu dile getirdiğini belirtti.

Bakanlık Abdulati'nin, programın planın uygulanması için neler sağlayabileceğini bilmek istediğini belirterek, programın Birleşmiş Milletler ve Filistin hükümeti ile ortaklaşa düzenlenecek olan Gazze'nin Yeniden İnşası için Kahire Bakanlar Konferansı'na destek sağlaması yönündeki arzusunu ifade etti.



“Ateş çemberi” Sinvar'a ne olduğuyla ilgili soruları derinleştiriyor

İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)
İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)
TT

“Ateş çemberi” Sinvar'a ne olduğuyla ilgili soruları derinleştiriyor

İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)
İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın askeri kolu İzzettin el-Kassam Tugayları'nın mevcut komutanı Muhammed es-Sinvar'a yönelik bir saldırının gerçekleştiğine inanılan bölgenin etrafını iki gündür ateş çemberine alarak Sinvar'ın akıbetinin üzerine gizemlilik örtüsü örttü.

Şarku’l Avsat’a konuşan sahadaki kaynaklar, İsrail ordusunun dün, bir gün önce onlarca bomba ve füzeyle hedef alınan Han Yunus'un doğusundaki Avrupa Gazze Hastanesi'nin acil servisi avlusunu ve arka bahçesini bombaladığını ve etrafını ateş çemberine aldığını söylediler.

Hamas'ın merhum lideri Yahya es-Sinvar(d. 1962) ve küçük kardeşi Muhammed es-Sinvar (d. 1975), Gazze Şeridi’ndeki savaş boyunca İsrail için önemli bir hedef olmaya devam ettiler. Ancak İsrail ordusu, savaş boyunca Sinvar’ı özellikle hedef aldığını hiçbir zaman resmi olarak açıklamadı. Bu da onun kılık değiştirme ustası olduğu yönündeki popüler imajı güçlendirdi.

Ateş çemberi yöntemi, Lübnan Hizbullah'ının eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile bazı önde gelen Hamas ve Kassam Tugayları liderlerine yönelik suikast deneyimini hatırlattı.

İsrail basınında Sinvar'ın hedef alındığına dair haberler artarken Hamas, sessizliğini koruyor. Hamas’tan bazı kaynaklar, özellikle de Sinvar'ın yirmi yılı aşkın süredir suikast girişimlerinden kurtulma geçmişine sahip olmasından dolayı, böyle bir saldırının olup olmadığını doğrulamayı ya da yalanlamayı reddettiler.