Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kenti sakinleri, bombardımandan korunmak için kendi elleriyle kazdıkları sığınaklara giriyor

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de çatışmaların yol açtığı yıkımdan (Arşiv - AFP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de çatışmaların yol açtığı yıkımdan (Arşiv - AFP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kenti sakinleri, bombardımandan korunmak için kendi elleriyle kazdıkları sığınaklara giriyor

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de çatışmaların yol açtığı yıkımdan (Arşiv - AFP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de çatışmaların yol açtığı yıkımdan (Arşiv - AFP)

Nefise Malik, Sudan'ın batı Darfur bölgesinde kuşatma altındaki el-Faşir kentine yağan top mermilerinden korumak için beş çocuğunu dar bir sığınakta kucaklıyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre bu küçük sığınağın girişi evinin yanına kazılmış ve tahta ve demir parçalarıyla güçlendirilmiş. Kum torbaları ise mermi parçalarından korunmak için açıklığı çevreliyor.

DCFRGT
El-Faşir'de toprak altına yapılmış bir sığınağın girişi (AFP)

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir, ordu ve müttefik silahlı gruplar tarafından kontrol edilen müstahkem bir bölge ve Darfur bölgesinde Nisan 2023'ten bu yana orduyla savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) kontrolü dışında kalan tek büyük şehir.

Binlerce bölge sakini kendilerini topçu ateşinden ve insansız hava araçlarından (İHA) korumak için evlerin, dükkanların ve hatta hastanelerin altına aceleyle sığınaklar kazmak zorunda kaldı.

Evlad er-Rif mahallesinde yaşayan 54 yaşındaki Muhammed İbrahim, Mayıs 2024'teki kuşatmanın başlangıcında yatakların altına saklanmanın yeterli olacağını düşünmüştü. Muhammed, “Bazı evlere isabet eden bombalar sonucu komşularımızı kaybettik ve sesler çocukları panikletiyor” dedi. Ailesini korumaya kararlı olan Muhammed, bahçesine bir sığınak kazdı.

Yale Üniversitesi laboratuarı bombardıman, yangınlar ve hava saldırıları nedeniyle el-Faşir kentinde ‘yoğun hasar’ tespit etti. Kentteki pazarlar neredeyse terk edilmiş durumda, aileler yiyecekleri karneyle alıyor ve hastaneler faaliyetlerini yeraltına taşıdı.

dscfgrt
El-Faşir'deki bir ev ve önündeki sığınak (AFP)

Şehirdeki son faal sağlık tesislerinden biri olan Suudi Hastanesi'nde personel ekim ayında bir sığınak kazdı. Bombardıman başladığında cerrahlar hastaları sığınağa taşıdı. AFP'ye isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir doktor, “Bombardımanın ortasında burayı telefonlarımızdan aydınlattığımız bir ameliyathane olarak kullanıyoruz. Her patlama sığınağı ve ekipmanları sarsıyor; bu sinir bozucu oluyor” dedi.

18. yüzyılda kurulan el-Faşir, Darfur Sultanlığı'nın başkentiydi. Bugün şehir stratejik bir öneme sahip. Eğer HDK şehri ele geçirirse, Darfur'un tamamı üzerindeki kontrolünü tamamlayacak ve doğu ve kuzey Sudan'ı kontrol eden orduya karşı güçlü bir konumda olacak.

‘Varoluşsal bir tehdit’

El-Faşir'de ordu için yerel halkın, özellikle de bölgesel ticaret ve siyasette aktif olan ve HDK'nin elinde etnik şiddete maruz kalan Zaghawa kabilesinin desteği hayati önem taşıyor. Darfur Valisi Minni Minawi ve Maliye Bakanı Cibril İbrahim de dahil olmak üzere bu kabileden isimler savaşın başında tarafsız kalarak şehrin savunulmasına destek verdiler.

cdfrgt
Sudan'ın Kuzey Darfur bölgesindeki el-Faşir yakınlarında yerlerinden edilmiş insanların kaldığı Zemzem Kampı’ndaki kadın ve çocuklar (Arşiv - Reuters)

Sudanlı siyasi analist Hulud Hayr, “El-Faşir'in düşmesi Zaghawa için varoluşsal bir tehdit. Şehrin kontrolünü ele geçirirlerse HDK'nin tarafsızlıklarını terk ettikleri için kendilerine misilleme yapacağından korkuyorlar. Ancak ordu ve müttefikleri bir ikilemle karşı karşıya: Ya yüksek bir maliyetle şehri ellerinde tutacaklar ya da stratejik bir kaleden vazgeçecekler. Bu karmaşık bir durum. Şehri elde tutmak kaynakları tüketiyor ama kaybetmek felaket olur” değerlendirmesinde bulundu.

‘Kayıp bir nesil’

El-Faşir’de siviller açlıktan ölüyor ve şehir kıtlığın eşiğinde. Tüccar Ahmed Süleyman, “Mal taşımak neredeyse imkânsız hale geldi. Risk alsanız bile, kontrol noktalarında rüşvet ödemek zorundasınız, bu da fiyatları yükseltiyor ve çoğu sivil kaynaklara ulaşmakta yoksun” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM), el-Faşir çevresinde yerinden edilmiş insanların kaldığı üç kampta kıtlık ilan etti. Kıtlığın mayıs ayına kadar el-Faşir de dahil olmak üzere beş bölgeye daha yayılması bekleniyor.

sdcfrgt
El-Faşir'in eteklerindeki Zemzem Kampı’nda su taşıyan iki kız (AP)

BM tahminlerine göre Kuzey Darfur'da yaklaşık iki milyon insan ciddi gıda güvensizliği ile karşı karşıya ve 320 bin kişi halihazırda kıtlık çekiyor. Yardım neredeyse yok denecek kadar az ve kalan az sayıdaki insani yardım kuruluşu da HDK’nin saldırıları karşısında faaliyetlerini askıya almak zorunda kaldı.

Dünya Gıda Programı (WFP) İletişim Sorumlusu Leni Kinzli şunları söyledi: “Yardım kesintileri devam ederse, sonuçları felaket olacak. Kayıp bir nesille karşı karşıyayız. Çocukların maruz kaldığı kronik yetersiz beslenmenin yaşamları üzerinde uzun vadeli etkileri olacak ve iyileşmeleri on yıllar alacak.”



Brüksel'de Suriye'nin geleceğini desteklemek için düzenlenen uluslararası konferans bugün başlıyor

Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa Birliği (AB) tarafından her yıl Brüksel'de düzenlenen Suriye destek konferansından (Arşiv)
Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa Birliği (AB) tarafından her yıl Brüksel'de düzenlenen Suriye destek konferansından (Arşiv)
TT

Brüksel'de Suriye'nin geleceğini desteklemek için düzenlenen uluslararası konferans bugün başlıyor

Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa Birliği (AB) tarafından her yıl Brüksel'de düzenlenen Suriye destek konferansından (Arşiv)
Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa Birliği (AB) tarafından her yıl Brüksel'de düzenlenen Suriye destek konferansından (Arşiv)

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas başkanlığında bu sabah Brüksel'de gerçekleştiriliyor. Bakanların, diğer konuların yanı sıra Suriye'ye ilişkin ‘Suriye'nin yanında olmak: başarılı bir geçiş için ihtiyaçların karşılanması’ başlıklı bir oturum da dâhil olmak üzere Ortadoğu'daki durumu ele alması bekleniyor.

Konferanstan haberdar olanlar, yeni Suriyeli yetkililerin konferansta destek göreceğini ve Suriye ve Avrupa'dan üst düzey yetkililerin yanı sıra ABD, Birleşmiş Milletler (BM) ve Suriye'nin komşu ülkelerinden temsilcilerin de katılmasının beklendiğini belirtti.

Geçtiğimiz çarşamba günü Reuters'e konuşan Avrupalı bir yetkili, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'nin toplantıya katılmasının beklendiğini ve Suriye'nin yıllık konferansta ilk kez resmi olarak temsil edileceğini söyledi. Ancak Suriye hükümeti cumartesi günü yaptığı açıklamada, pazartesi günü (bugün) Belçika'nın başkenti Brüksel'de yapılması planlanan Suriye'nin geleceğini desteklemeye yönelik uluslararası konferansa katılma hususunda ‘kararsız’ olduğunu belirterek, ‘Suriye'nin egemenliği ve ulusal çıkarları pahasına yabancı gündemleri teşvik eden’ hiçbir foruma katılmayacağını vurguladı. Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Brüksel'deki konferans belirli söylemlere hizmet edecek şekilde siyasileştirilirse katılmayacağız” denildi.

AB'nin ev sahipliğinde düzenlenen konferans ‘kapsamlı bir barışçıl geçiş için uluslararası desteği harekete geçirmeyi’ amaçlıyor. Konferans, Beşşar Esed'in geçtiğimiz aralık ayında devrilmesinden bu yana ilk kez düzenleniyor. Zirve daha önce Suriye sivil toplum temsilcilerini davet etmiş, ancak Esed yönetimindeki Suriye devletine herhangi bir davette bulunmamıştı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Türkiye Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Ankara'nın bugün başlayacak olan konferansta Brüksel'den Suriye'ye yönelik yaptırımların ‘koşulsuz ve süresiz’ olarak kaldırılmasını talep edeceğini bildirdi.

Suriye'de 8 Aralık'tan beri iktidarda olan yeni yönetimin müttefiki olan Ankara, yaptırımların kaldırılmasını, 910 kilometrelik sınırı paylaştığı komşusunda ‘kapsayıcı ve barışçıl bir geçişi’ desteklemek için kilit bir adım olarak görüyor.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Suriye'nin ekonomik güvenliği ülkenin istikrarı ve güvenliği için elzemdir” denildi. Açıklamada ‘ekonomik fırsatların ve istihdamın güvence altına alınması gerektiği’ ve ‘yaptırımların koşulsuz ve süresiz olarak kaldırılması gerektiği’ vurgulandı. Halen yaklaşık üç milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye, ‘geri dönüşü teşvik etmek için Suriye’nin kapsamlı bir şekilde yeniden inşa edilmesi’ çağrısında bulunuyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, konferansta ülkesini temsil edecek.

AB, Suriye ekonomisinin kilit sektörlerini hedef alan yaptırımları askıya aldı. Konseyin, başta kıyı bölgesi olmak üzere ülkede son dönemde yaşanan ve aralarında sivillerin de bulunduğu çok sayıda can kaybına yol açan yaygın şiddet olaylarını ele alması ve 9. Brüksel Suriye Konferansı da dâhil olmak üzere, siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması amacıyla AB'nin ülkeye ve barışçıl ve kapsayıcı çözüme verdiği desteği bir kez daha yinelemesi bekleniyor.

Bakanlar, AB adına Kaja Kallas tarafından 11 Mart'ta yayımlanan ve AB'nin Suriye kıyı bölgesinde yaşanan yaygın şiddet olaylarından duyduğu endişeyi dile getirdiği ve Esed yanlısı milislerin güvenlik güçlerine yönelik saldırılarının yanı sıra geçiş dönemi güvenlik güçlerini destekleyen silahlı gruplar tarafından işlenen ve bazılarının sivillerin de maruz kaldığını iddia ettiği korkunç suçları şiddetle kınadığı açıklamayı yineleyecek. AB, faillerin adalete teslim edilmesi ve Suriye genelinde şiddetin sona erdirilmesi amacıyla hızlı, şeffaf ve tarafsız bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulunarak tüm tarafları, ayrım gözetmeksizin tüm dini ve etnik kökenlerden Suriyelileri korumaya davet etti.