ABD’den Yemen'in El-Hudeyde iline iki hava saldırısı

Yemen’e giden bir ABD uçak gemisinden havalanan bir F-18 savaş uçağı (AFP)
Yemen’e giden bir ABD uçak gemisinden havalanan bir F-18 savaş uçağı (AFP)
TT

ABD’den Yemen'in El-Hudeyde iline iki hava saldırısı

Yemen’e giden bir ABD uçak gemisinden havalanan bir F-18 savaş uçağı (AFP)
Yemen’e giden bir ABD uçak gemisinden havalanan bir F-18 savaş uçağı (AFP)

Yemen’de Husilere bağlı medya kuruluşları dün gece, başkent Sana ve ülkenin diğer bölgelerinde 53 kişinin ölümüne yol açan hava saldırılarının ardından ABD’nin ülkenin batısında bulunan ve isyancıların kontrolü altında olan kıyı ili El-Hudeyde'ye iki hava saldırısı düzenlediğini bildirdi.

Aynı medya kuruluşlarına göre ABD, geçtiğimiz yıl da İsrail’in hava saldırılarının hedefi olan El-Hudeyde'deki Zabid bölgesinde yer alan bir pamuk fabrikasına iki hava saldırısı düzenlendi.

ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin dün ABD'li yetkililerden aktardığına göre Husilere karşı başlayan saldırılar, Yemenli grubun Kızıldeniz'deki nakliye yollarını tehdit edebildiği imkanları sınırlamak için ezici bir güç gösterisi olarak tasarlandığını söylediler.

Gazete tarafından kimlikleri açıklanmayan ABD'li yetkililer, saldırıların doğrudan Husilerin lider kadrosunu hedef aldığını ve bunun (eski Başkan Joe) Biden yönetiminin kaçındığı bir seçenek olduğunu belirttiler. Aynı yetkililere göre Husilere yönelik saldırılar aynı zamanda İran'a da bir mesaj göndermeyi amaçlıyor.

WSJ’ye konuşan kaynaklar, ABD’nin hava saldırılarının Husiler tarafından Kızıldeniz’deki deniz trafiğine yönelik yeni saldırılara hazırlık amacıyla kıyı bölgelerine taşınan füze rampalarını hedef aldığını söylediler. ABD'li yetkililer cumartesi günü yaptıkları açıklamalarda Husilerin Kızıldeniz'deki gemi trafiğine yönelik saldırılarının durmaması halinde onları hedef alan saldırıların günlerce ve belki de haftalarca devam edeceğini de sözlerine eklediler.



Brüksel'de Suriye'nin geleceğini desteklemek için düzenlenen uluslararası konferans bugün başlıyor

Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa Birliği (AB) tarafından her yıl Brüksel'de düzenlenen Suriye destek konferansından (Arşiv)
Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa Birliği (AB) tarafından her yıl Brüksel'de düzenlenen Suriye destek konferansından (Arşiv)
TT

Brüksel'de Suriye'nin geleceğini desteklemek için düzenlenen uluslararası konferans bugün başlıyor

Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa Birliği (AB) tarafından her yıl Brüksel'de düzenlenen Suriye destek konferansından (Arşiv)
Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa Birliği (AB) tarafından her yıl Brüksel'de düzenlenen Suriye destek konferansından (Arşiv)

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas başkanlığında bu sabah Brüksel'de gerçekleştiriliyor. Bakanların, diğer konuların yanı sıra Suriye'ye ilişkin ‘Suriye'nin yanında olmak: başarılı bir geçiş için ihtiyaçların karşılanması’ başlıklı bir oturum da dâhil olmak üzere Ortadoğu'daki durumu ele alması bekleniyor.

Konferanstan haberdar olanlar, yeni Suriyeli yetkililerin konferansta destek göreceğini ve Suriye ve Avrupa'dan üst düzey yetkililerin yanı sıra ABD, Birleşmiş Milletler (BM) ve Suriye'nin komşu ülkelerinden temsilcilerin de katılmasının beklendiğini belirtti.

Geçtiğimiz çarşamba günü Reuters'e konuşan Avrupalı bir yetkili, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'nin toplantıya katılmasının beklendiğini ve Suriye'nin yıllık konferansta ilk kez resmi olarak temsil edileceğini söyledi. Ancak Suriye hükümeti cumartesi günü yaptığı açıklamada, pazartesi günü (bugün) Belçika'nın başkenti Brüksel'de yapılması planlanan Suriye'nin geleceğini desteklemeye yönelik uluslararası konferansa katılma hususunda ‘kararsız’ olduğunu belirterek, ‘Suriye'nin egemenliği ve ulusal çıkarları pahasına yabancı gündemleri teşvik eden’ hiçbir foruma katılmayacağını vurguladı. Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Brüksel'deki konferans belirli söylemlere hizmet edecek şekilde siyasileştirilirse katılmayacağız” denildi.

AB'nin ev sahipliğinde düzenlenen konferans ‘kapsamlı bir barışçıl geçiş için uluslararası desteği harekete geçirmeyi’ amaçlıyor. Konferans, Beşşar Esed'in geçtiğimiz aralık ayında devrilmesinden bu yana ilk kez düzenleniyor. Zirve daha önce Suriye sivil toplum temsilcilerini davet etmiş, ancak Esed yönetimindeki Suriye devletine herhangi bir davette bulunmamıştı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Türkiye Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Ankara'nın bugün başlayacak olan konferansta Brüksel'den Suriye'ye yönelik yaptırımların ‘koşulsuz ve süresiz’ olarak kaldırılmasını talep edeceğini bildirdi.

Suriye'de 8 Aralık'tan beri iktidarda olan yeni yönetimin müttefiki olan Ankara, yaptırımların kaldırılmasını, 910 kilometrelik sınırı paylaştığı komşusunda ‘kapsayıcı ve barışçıl bir geçişi’ desteklemek için kilit bir adım olarak görüyor.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Suriye'nin ekonomik güvenliği ülkenin istikrarı ve güvenliği için elzemdir” denildi. Açıklamada ‘ekonomik fırsatların ve istihdamın güvence altına alınması gerektiği’ ve ‘yaptırımların koşulsuz ve süresiz olarak kaldırılması gerektiği’ vurgulandı. Halen yaklaşık üç milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye, ‘geri dönüşü teşvik etmek için Suriye’nin kapsamlı bir şekilde yeniden inşa edilmesi’ çağrısında bulunuyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, konferansta ülkesini temsil edecek.

AB, Suriye ekonomisinin kilit sektörlerini hedef alan yaptırımları askıya aldı. Konseyin, başta kıyı bölgesi olmak üzere ülkede son dönemde yaşanan ve aralarında sivillerin de bulunduğu çok sayıda can kaybına yol açan yaygın şiddet olaylarını ele alması ve 9. Brüksel Suriye Konferansı da dâhil olmak üzere, siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması amacıyla AB'nin ülkeye ve barışçıl ve kapsayıcı çözüme verdiği desteği bir kez daha yinelemesi bekleniyor.

Bakanlar, AB adına Kaja Kallas tarafından 11 Mart'ta yayımlanan ve AB'nin Suriye kıyı bölgesinde yaşanan yaygın şiddet olaylarından duyduğu endişeyi dile getirdiği ve Esed yanlısı milislerin güvenlik güçlerine yönelik saldırılarının yanı sıra geçiş dönemi güvenlik güçlerini destekleyen silahlı gruplar tarafından işlenen ve bazılarının sivillerin de maruz kaldığını iddia ettiği korkunç suçları şiddetle kınadığı açıklamayı yineleyecek. AB, faillerin adalete teslim edilmesi ve Suriye genelinde şiddetin sona erdirilmesi amacıyla hızlı, şeffaf ve tarafsız bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulunarak tüm tarafları, ayrım gözetmeksizin tüm dini ve etnik kökenlerden Suriyelileri korumaya davet etti.