Lübnan Ordu Komutanı: İsrail saldırganlığı karşı karşıya olduğumuz tarihi zorlukların başında geliyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, geçtiğimiz hafta Baabda Sarayı’nda yeni Ordu Komutanı Rudolf Heykel'i tebrik etti. (AFP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, geçtiğimiz hafta Baabda Sarayı’nda yeni Ordu Komutanı Rudolf Heykel'i tebrik etti. (AFP)
TT

Lübnan Ordu Komutanı: İsrail saldırganlığı karşı karşıya olduğumuz tarihi zorlukların başında geliyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, geçtiğimiz hafta Baabda Sarayı’nda yeni Ordu Komutanı Rudolf Heykel'i tebrik etti. (AFP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, geçtiğimiz hafta Baabda Sarayı’nda yeni Ordu Komutanı Rudolf Heykel'i tebrik etti. (AFP)

Lübnan Ordusu'nun yeni komutanı Orgeneral Rudolf Heykel bugün yaptığı açıklamada, İsrail ‘düşmanından’ gelen sürekli tehdit ve saldırganlığın, ülkenin karşı karşıya olduğu tarihi zorlukların başında geldiğini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre Heykel’in ordu komutanlığını devralması vesilesiyle askerlere hitaben yayınladığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Ordunun mevcut aşamadaki sorumluluğu, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) ile iş birliği içinde 1701 sayılı kararın uygulanması ve terörizm tehdidine karşı iç güvenliğin güçlendirilmesi yönündeki çalışmaları nedeniyle çok önemlidir.

Ordunun anavatanın garantörü olarak rolünü yerine getirmeye devam etmesi, silah arkadaşları, subaylar, astsubaylar ve bireyler olarak hepimizin ortak çabalarını, ulusal sabitelere bağlılığımızı, ordunun misyonuna ve görevin kutsallığına olan kesin inancımızı ve sarsılmaz irademizi gerektirmektedir.

Karşılaştığımız tarihi zorluklar, ki bunların başında İsrailli düşmanın sürekli tehdit ve saldırıları gelmektedir, yeni dönemin ve tüm Lübnanlıların iddiasını, ülkemizin ekonomik, sosyal ve kalkınmaya yönelik iyileşme yoluna girmesi için gerekli güvenlik ve istikrarı sağlamadaki kararlılığımız, ısrarımız ve başarımız üzerinde tutmaktadır.

Bölgemizin içinden geçtiği zor koşulların ortasında, emaneti korumak için azami gayret göstermeli ve onur, fedakârlık ve sadakat yürüyüşünde önünüzde ilerlemeliyim. Ordu komutanı olarak atanmam, ulusa hizmet etmekten onur duyduğum uzun yıllar süren askeri yaşamımın bir uzantısıdır.”

Büyük baskılara maruz kaldıkları bir dönemin ardından askeri personelin koşullarını iyileştirme ve haklarını destekleme sözü veren Heykel, kurumu geliştirmek ve modernize ederek en üst seviyelere ulaştırmak için çalışacağını kaydetti.

“Lübnanlıların birliği ve ordularının etrafında kenetlenmeleri, ne kadar büyük olursa olsun engelleri aşmak için yeterlidir” diyen Heykel, herkesi ‘Lübnan'ın ilerlemesi ve istikrarı için ortak değerler ve ilkeler doğrultusunda, onur, fedakârlık ve sadakat ilkelerine göre’ çalışmaya çağırdı.

Lüban Bakanlar Kurulu geçtiğimiz hafta Baabda Sarayı'nda yaptığı oturumda, güvenlik atamalarını onayladı ve Rudolf Heykel'i ordu komutanı olarak atayan bir kararname yayınladı.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times