İsrail'in şafak vakti Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 44 kişi şehit oldu

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'ya düzenlediği baskında yaralanan bir çocuğu taşıyan Filistinli genç (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'ya düzenlediği baskında yaralanan bir çocuğu taşıyan Filistinli genç (Reuters)
TT

İsrail'in şafak vakti Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 44 kişi şehit oldu

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'ya düzenlediği baskında yaralanan bir çocuğu taşıyan Filistinli genç (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'ya düzenlediği baskında yaralanan bir çocuğu taşıyan Filistinli genç (Reuters)

Gazze Sivil Savunması, İsrail'in bugün şafak vakti Gazze Şeridi'nin güney ve kuzeyindeki evleri hedef alan hava saldırılarında en az 44 Filistinlinin öldüğünü, onlarcasının da yaralandığını açıkladı.

Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, “İsrail'in bugün şafak vakti Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda altı evi hedef alan hava saldırılarında en az 20 sivil şehit oldu ve onlarca kişi de yaralandı” dedi. Yerel kaynaklar Han Yunus'ta bombalanan evlerin enkazı altında çok sayıda kişinin kayıp olduğunu bildirdi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, “işgalcilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan El Salatin bölgesindeki bir cenaze evini bombalaması sonucu 24 kişinin şehit olduğunu ve onlarca kişinin yaralandığını” bildirdi. Filistin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki kanlı İsrail bombardımanından kaçan aileler, yanlarında bazı eşyalarını da getirerek savaş sırasında birkaç kez tekrarlanan göç yolculuğuna devam etti.

Filistin hareketinin siyasi büro başkanının basın danışmanı Taher el-Nunu dün yaptığı açıklamada, İsrail'in son saldırıları öncesinde Hamas'ın “müzakerelere kapıyı kapatmadığını ve tüm taraflarca imzalanmış bir anlaşma ışığında yeni anlaşmalara gerek olmadığını” vurguladığını söyledi. “Hiçbir koşulumuz yok, ancak işgalin saldırganlığı ve yok etme savaşını derhal durdurmasını ve imzalanan anlaşmanın parçası olan ikinci aşama müzakerelere başlamasını talep ediyoruz” dedi.

El Nunu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir anlaşmaya varmaya hazır olduğumuzu ve anlaşmanın tüm hükümlerini uygulamaya kararlı olduğumuzu defalarca vurguladık, ancak erteleyen ve engelleyen, saldırganlığı ve savaşı yeniden başlatmak için önceden planlanmış niyetleri olan işgaldir.” Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Hamas'ın açıklamaları İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından tepkiyle karşılandı ve Netanyahu, Gazze'deki rehinelerin serbest bırakılması için yapılacak müzakerelerin “bundan böyle sadece ateş altında yürütüleceği” uyarısında bulundu.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.