Hartum: Ordu stratejik bölgeleri yeniden ele geçirdi

Hartum'un kuzeyindeki Sudanlı askerler (Reuters)
Hartum'un kuzeyindeki Sudanlı askerler (Reuters)
TT

Hartum: Ordu stratejik bölgeleri yeniden ele geçirdi

Hartum'un kuzeyindeki Sudanlı askerler (Reuters)
Hartum'un kuzeyindeki Sudanlı askerler (Reuters)

Sudan ordusu, Hızlı Destek Kuvvetlerine (HDK) karşı günler süren bir savaşın ardından dün başkanlık sarayını yeniden ele geçirdikten sonra başkent Hartum'daki kontrolünü genişletmeye devam etti.

Ordu dün, aralarında Merkez Bankası, Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Servisi (NISS), Ulusal Müze ve Sudan Üniversitesi gibi önemli askeri ve sivil kurumların da bulunduğu başkentteki stratejik yerleri geri alırken, HDK yaklaşık iki yıldır şehirde kontrol ettiği mevzilerden savaşmadan geri çekilmeye başladı.

Ordu yanlısı medya platformları askeri kaynaklara dayanarak, silahlı kuvvetlerin HDK komutanı Muhammed Hamdan Daklu'nun (Hemdeti) havaalanı mahallesinde, ordu karargahının yanındaki evini ele geçirdiğini, havaalanının ise hala HDK'nin kontrolünde olduğunu duyurdu.



Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
TT

Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)

Suriye'nin Süveyda vilayetindeki kanlı olaylar, Bedevi aşiretleri ile Dürzi toplumu arasındaki eski gergin ilişkilerin iç içe geçtiği yönündeki tartışmaları yeniden canlandırdı. Bu tartışmalar, kötüleşen ekonomik durum ve temel hizmetlerin yetersizliği gibi günümüz zorluklarıyla daha da derinleşti.

Yerel gruplar ve güvenlik güçleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalar, bu topluluklar arasındaki derin ayrışmayı ve güven eksikliğini yansıtan çelişkili anlatıları ve "şikayetleri" ortaya çıkardı.

Uzmanlar ve Suriye sahnesindeki aktörler “Bedevi kabilelerin kendilerini tarihsel ve süregelen ötekileştirmeden muzdarip bir bileşen olarak sunduklarını”, Dürzi toplumunun ise her azınlık gibi “sürekli bir tehlike ve tehdit hissiyle yaşadığını, bunun da onları kümelenmeye ve izole olmaya ittiği” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hükümetin olaylara yaklaşımı “devletin egemenliği, silah sahibi olma hakkı ve güvenliği sağlama görevi” üzerine kurulu olsa da Suriye'nin farklı kesimlerinden analistler “bölünmenin kökenine inen sosyo-politik bir çözüm” çağrısında bulunuyor.