Sudan ile iki komşu ülke arasında kriz işaretleri

Burhan'ın yardımcısı Çad havaalanlarını bombalamakla tehdit etti… Encemine bunu ‘savaş ilanı’ olarak değerlendirdi

Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı Orgeneral Yasir el-Ata (SUNA)
Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı Orgeneral Yasir el-Ata (SUNA)
TT

Sudan ile iki komşu ülke arasında kriz işaretleri

Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı Orgeneral Yasir el-Ata (SUNA)
Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı Orgeneral Yasir el-Ata (SUNA)

Sudan'ın komşuları Çad ve Güney Sudan, Sudan Egemenlik Konseyi üyesi Yasir el-Ata'nın, Nisan 2023 ortasından bu yana Sudan ordusuyla savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (HDK) desteklemeyi bırakmadıkları takdirde Çad'ı havaalanlarını hedef almakla, Güney Sudan'ı da askeri saldırıyla tehdit ettiği açıklamalarına yanıt verdi.

Çad Dışişleri Bakanlığı yaptığı sert açıklamada, el-Ata'nın konuşmasını tüm sonuçlarıyla birlikte bir ‘savaş ilanı’ olarak nitelendirerek, ‘Çad topraklarının güvenliğini ve bütünlüğünü etkileyen açık tehditler’ içeren açıklamayı büyük bir ciddiyetle karşıladıklarını söyledi.

dfrgt
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve yardımcısı Yasir el-Ata (Sudan ordusu)

Aynı zamanda Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı olan el-Ata, pazar akşamı yaptığı açıklamada, Çad'daki Encemine ve Um Ceras havaalanlarının Sudan ordusu için meşru hedefler olduğunu söyledi. Komşu ülkelere yüklenen ve onları HDK'yi desteklemekle suçlayan el-Ata'nın tehditleri ilk değil. El-Ata, 2023 Kasım'ında Çad'ı Um Ceras Havaalanı’nı HDK'ye malzeme sağlamak için kullanmakla, Uganda, Orta Afrika ve Kenya'yı da HDK'yi desteklemekle suçlamıştı.

El-Ata pazar günü yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Çad Cumhurbaşkanı Muhammed İdris Debi'ye misilleme yapacağız; onu Encemine ve Um Ceras havaalanlarının Sudan ordusu için meşru hedefler olduğu konusunda uyaracağız.”

Sorumluluk eksikliği

Çad Dışişleri Bakanlığı mevcut talihsiz durumun ‘Sudan'ın yeni askeri liderlerinin sorumsuzluğunun doğrudan bir sonucu’ olduğunu söyledi. Açıklamada, “Bu tür saldırgan söylemler bölgedeki tehlikeli gerginlik ortamını körüklemektedir. Çad, kaynağı ne olursa olsun kendisine yönelik hiçbir saldırganlık biçimine müsamaha gösteremez” denildi.

Çad, topraklarının ya da güvenliğinin tekrar tehlikeye girmesi halinde, ‘saldırganlığın niteliğine göre kesin ve orantılı’ bir karşılık vereceğini bildirdi. Ayrıca el-Ata'nın açıklamalarının, Çad'ın on binlerce Sudanlı mülteciyi kabul ederek ve ‘ülkeyi bölen feci iç savaşı sona erdirmek’ amacıyla Sudanlı taraflar arasında arabuluculuk girişimlerini yoğunlaştırarak Sudan'ı içinde bulunduğu zor durumda desteklemek için büyük çaba sarf ettiği bir dönemde geldiğine dikkat çekildi.

Çad Dışişleri Bakanlığı, Sudan rejimlerinin 60 yılı aşkın bir süredir, Sudan'daki iç siyasi hesaplar uğruna çeşitli isyancı grupları destekleyerek ve terörist grup Boko Haram'a destek de dahil olmak üzere saldırı operasyonlarına girişerek Çad'ı defalarca istikrarsızlaştırmaya çalıştığını söyledi. Açıklamanın devamında, “Bu kabul edilemez saldırılara rağmen Çad hiçbir zaman şiddet içeren bir karşılık vermeyi tercih etmemiştir” ifadesi yer aldı.

Resmi şikâyet

Geçtiğimiz kasım ayında Sudan, topraklarından Sudan'a askeri teçhizat ve savaşçı geçirerek HDK'yi desteklediği gerekçesiyle Çad hakkında Afrika Birliği'nin (AfB) Afrika İnsan ve Halkların Hakları Komisyonu'na resmi şikâyette bulundu.

dfrgt
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit (Reuters)

Güney Sudan Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı ise Yasir el-Ata'nın ‘Güney Sudan halkına ve egemenliğine karşı askeri saldırı’ tehdidinde bulunduğu son açıklamalarından derin endişe duyduğunu ve bu açıklamaları şiddetle kınadığını ifade etti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “El-Ata'nın 23 Mart 2025 tarihinde yaptığı ve Sudan hükümeti ile silahlı kuvvetlerinin Güney Sudan içinde hain olarak nitelendirdiği kişilerle mücadele etmeye hazır olduğunu ilan ettiği açıklamalar sadece pervasız ve kışkırtıcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda iyi komşuluk, barış içinde bir arada yaşama ve uluslararası hukuk ilkelerinin bariz bir ihlalidir.”

Barışa bağlılık

Açıklama şöyle devam etti: “Güney Sudan hükümeti, bölgesel barış ve istikrara olan bağlılığını sürdürmekte olup, çatışmaların çözümü için sürekli olarak diyalog ve diplomatik angajman çağrısında bulunmuştur. Sudan vatandaşlarını güvenlik arayışıyla sınırlarımızdan kaçmaya zorlamaya devam eden Sudan'daki yıkıcı çatışmanın derhal sona erdirilmesi çağrımızı da yineliyoruz.”

Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı bölgesel ve uluslararası ortakları, AfB ve Birleşmiş Milletler’i (BM) ‘söz konusu düşmanca açıklamaları dikkate almaya ve bölgesel barış ve güvenliği tehlikeye atacak herhangi bir adımı önlemek için Sudan ile temasa geçmeye’ çağırdı. Güney Sudan hükümetinin toprak bütünlüğünü ve vatandaşlarının güvenliğini korumak için gerekli tüm tedbirleri alacağını vurgulayan Bakanlık, açıklamanın sonunda şu ifadeye yer verdi: “Bölgemizde barışı korumak için diplomatik çözümler aramaya devam ederken, her türlü saldırganlığa karşı ulusumuzu savunmaya hazırız.”



Hizbullah: İsrail'in Lübnan'ı işgali kabul edilemez

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım televizyonda yayınlanan konuşması sırasında (videodan alınan ekran görüntüsü)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım televizyonda yayınlanan konuşması sırasında (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Hizbullah: İsrail'in Lübnan'ı işgali kabul edilemez

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım televizyonda yayınlanan konuşması sırasında (videodan alınan ekran görüntüsü)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım televizyonda yayınlanan konuşması sırasında (videodan alınan ekran görüntüsü)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Lübnan'da halen işgal altında tuttuğu bölgelerden ‘kayıtsız şartsız’ çekilmesi gerektiğini söyledi.

Kasım televizyonda yayınlanan konuşmasında, “İsrail buna uymazsa diğer seçeneklere dönmekten başka çaremiz kalmayacak. İsrail'in Lübnan'ı kirletmesi denklemini kabul edemeyiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail saldırgan bir pozisyondadır ve bu saldırganlık durdurulmalıdır. Ateşkesten bu yana ilk kez güney banliyölerini bombalayarak ve Güney Lübnan'daki çeşitli bölgelere saldırarak sınırlarını aştı (...) Bu yaklaşımın devam etmesini kabul edemeyiz.”

Hükümetin ‘siyasi ve diplomatik süreci ele alması’ için halen zaman olduğunu belirten Kasım, “Hükümet yeniden yapılanma konusunu tartışmaya başlamalı ve bunu başka bir şeye bağlamamalı” dedi.

Suriye konusunda ise Kasım, Hizbullah'ın Suriye'de olup bitenlere ya da Lübnan-Suriye sınırındaki çatışmalara müdahil olduğunu reddetti.

Kasım, “Lübnan vatandaşlarını Lübnan-Suriye sınırında meydana gelen saldırılardan korumak Lübnan ordusunun sorumluluğundadır” dedi.

İsrail, savaş uçaklarının ateşkes anlaşmasına varılmasından bu yana ilk kez Beyrut'un güney banliyölerini bombalamasıyla Hizbullah'a karşı mücadelesini son dört ayın en yüksek seviyesine çıkardı. İsrail ayrıca, İsrail'in kuzeyinin hedef alınması halinde bombardımanın tekrarlanacağı tehdidinde bulundu ve cuma günü Güney Lübnan'dan Yukarı Celile'ye roket atılmasından Lübnan hükümetini sorumlu tuttu.

Söz konusu gerilim, ‘ateşkes anlaşmasına varılmasından bu yana yaşanan en tehlikeli olay’ olarak uluslararası ve Lübnanlı yetkilileri harekete geçirirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in ‘herhangi bir tehdide karşı Lübnan'ın her yerini vuracağı’ uyarısında bulundu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan'dan İsrail topraklarına ‘iki roket’ atıldığı, birinin önlendiği, diğerinin ise Lübnan'a düştüğü kaydedildi. Açıklamada, “Sirenlerin çalmasının ardından Lübnan'dan gelen iki roket tespit edildi. Biri önlendi, diğeri ise Lübnan topraklarına düştü” denildi.

Söz konusu iki roket atışı, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana ilk kez geçtiğimiz hafta cumartesi günü Lübnan'ın güneyinden İsrail'e üç roket atılmasından günler sonra gerçekleşti.

Hizbullah'tan resmi bir kaynak, Hizbullah’ın Güney Lübnan'dan fırlatılan roketlerle hiçbir ilgisi olmadığını yineleyerek, Güney Lübnan'dan roket fırlatılmasının saldırganlığın sürdürülmesi için şüpheli bahaneler uydurulması bağlamında gerçekleştiğine işaret etti. Kaynak, Hizbullah'ın ateşkes anlaşmasına bağlılığını vurguladı.