Gazze: Gruplar protestolara tehditlerle karşılık veriyor

Kaynaklar Şarku'l Avsat'a, Hamas'ın liderlerine defalarca suikast düzenledikten sonra "casusları" idam ettiğini söyledi.

  İsrail baskını sonrasında Gazze'nin merkezindeki Bureyc mülteci kampından dumanlar yükseliyor (AFP)
  İsrail baskını sonrasında Gazze'nin merkezindeki Bureyc mülteci kampından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Gazze: Gruplar protestolara tehditlerle karşılık veriyor

  İsrail baskını sonrasında Gazze'nin merkezindeki Bureyc mülteci kampından dumanlar yükseliyor (AFP)
  İsrail baskını sonrasında Gazze'nin merkezindeki Bureyc mülteci kampından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistinli gruplar, Gazze'deki savaşa ve Hamas yönetimine karşı düzenlenen ilk geniş çaplı protesto gösterilerinin ardından, son iki gündür Gazze Şeridi'nde devam eden protestolara İsrail'in hedeflerine hizmet eden “işgal uşakları” olarak tanımladıkları kişileri tehdit ederek karşılık verdi.

Hamas'tan destek alan nispeten küçük silahlı gruplar olan “direniş grupları” tarafından yayınlanan bir bildiride, “şüpheli hareket” olarak adlandırılan hareketin liderleri cezalandırılmakla tehdit edildi.

Geçtiğimiz birkaç gün içinde Gazze'nin kuzey ve orta kesimlerinde yüzlerce Filistinli gösteri yapmış, bazıları “Hamas dışarı” sloganları atarak, Ekim 2023'te İsrail'e saldıran ve Gazze'de yıkıcı bir savaşla karşılık bulan harekete karşı nadir görülen bir protesto gerçekleştirmişti.

Bu arada, adlarının açıklanmaması koşuluyla Şarku'l Avsat'a konuşan Hamas kaynakları, hareketin ve diğer grupların liderlerinin bombalandığı ve suikasta uğradığı bölgelerden tutukladığı bazı kişiler için “devrim mahkemeleri” olarak tanımladığı mahkemeler düzenlediğini bildirdi.

Kaynaklar, “casusluktan suçlu bulunanlardan bazılarının çoktan idam edildiğini, diğerlerinin ise halen soruşturulmakta olduğunu” açıkladı.

Kaynaklar infazlardan etkilenenlerin sayısını açıklamadı, ancak Hamas'ın suikastlardan “siyasi, askeri ve hükümet düzeyinde” etkilendiğini vurguladı.



İsrail saldırılarının ardından Hamas “gizlilik politikasını” devreye soktu

İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
TT

İsrail saldırılarının ardından Hamas “gizlilik politikasını” devreye soktu

İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)

İsrail ordusunun örgüt liderlerini öldürmesinin ardından Hamas, üst kademedeki yetkililerin kimliklerini gizli tutuyor.

İsrail ordusunun geçen yılki saldırılarında Hamas lideri İsmail Haniye, onun yerine geçen Yahya Sinvar ve örgütün silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın komutanı Muhammed Dayf öldürülmüştü.

Fransız haber ajansı AFP’nin analizinde, art arda gelen kayıpların ardından Hamas’ın “gizlilik politikasıyla” hareket ederek üst kademeye getirilen kişilerin kimliklerini açıklamadığını yazıyor.

İzzeddin Kassam Tugayları, 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı saldırısını düzenleyerek Gazze savaşının fitilini ateşlemişti. Kimliğinin açıklanmaması şartıyla ajansa konuşan bir Hamas yetkilisi, “İzzeddin Kassam Tugayları komutanının adı gizli tutulacak” diyor.

Diğer yandan Dayf’ın yerine Yahya Sinvar’ın küçük kardeşi Muhammed Sinvar’ın geçtiği düşünülüyor.

Fransız üniversitesi Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Enstitüsü’nden (INALCO) Laetitia Bucaille, Hamas savaşçılarının Yahya Sinvar’ı “kahraman” olarak gördüğüne dikkat çekerek, Muhammed’in eski lidere kan bağının yanı sıra savaş deneyimi nedeniyle İzzeddin Kassam Tugayları’nın başına getirilmiş olabileceğini söylüyor.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan bir Hamas yetkilisiyse, Siyasi Büro’nün örgütün “yürütme kolu” gibi çalıştığını, alınan kararları oyladığını ve harekete geçtiğini anlatıyor. Siyasi Büro üyeliğine, Şura Konseyi tarafından karar verildiğini de sözlerine ekliyor.

AFP’nin analizinde, Hizbullah’ın aksine Hamas’ın “karizmatik liderliğe” dayalı bir hareket olmadığı, örgütün “kolektif bir gücü elinde tutmak istediği” değerlendirmesi paylaşılıyor.

Gazze’nin savaş sonrası yönetimi de Hamas’ın akıbetini şekillendirecek sorunlardan biri. İsrail ve ABD, Gazze Şeridi’nin Hamas tarafından yönetilmesine karşı çıkıyor ve yetkinin, El Fetih’in kontrolündeki Filistin Ulusal Yönetimi’nden “yeniden yapılandırılmış” bir kadroya verilmesini istiyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Soufan Merkezi’nin martta yayımladığı bir raporda, Gazze’nin geleceği konusunda Hamas’ın ihtilaf yaşadığı savunulmuş, örgütün sürgündeki siyasi liderlerinin askeri kanatla arasının açıldığı iddia edilmişti.

Öte yandan Gazze’de 25 Mart’ta Hamas karşıtı gösteriler düzenlenmişti. Yaklaşık bir hafta süren küçük çaplı protestolarda, “Hamas defol” ve “Savaşı durdurdun” sloganlarıyla yürüyüş yapılmıştı. Örgüt, protestolara müdahale etmezken, eylemlerin arkasında İsrail ve Filistin Ulusal Yönetimi’nin olabileceğini savunmuş, protestoları körükleyenlerin “cezalandırılacağını” bildirmişti.

2006'daki Filistin seçimlerini kazanan Hamas'ın El Fetih'le çıkan çatışmaların ardından Gazze Şeridi'nde yönetimi ele geçirdiği 2007'den bu yana, iki hareket arasında büyük bir siyasi bölünmüşlük yaşanıyor. 

O dönemden bu yana Gazze Şeridi, Hamas'ın, işgal altındaki Batı Şeria ise Filistin Yönetimi'nin kontrolünde.

Independent Türkçe, AFP, Times of Israel