İsrail, Beyrut'un güvenliğini kuzeyinin güvenliğine ipotek etti

Hizbullah, Tel Aviv'in saldırıları ve Washington'un yaptırımları altında

Arama kurtarma görevlileri dün, Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail saldırısının gerçekleştiği bölgeyi güvenlik çemberine aldı. (AFP)
Arama kurtarma görevlileri dün, Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail saldırısının gerçekleştiği bölgeyi güvenlik çemberine aldı. (AFP)
TT

İsrail, Beyrut'un güvenliğini kuzeyinin güvenliğine ipotek etti

Arama kurtarma görevlileri dün, Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail saldırısının gerçekleştiği bölgeyi güvenlik çemberine aldı. (AFP)
Arama kurtarma görevlileri dün, Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail saldırısının gerçekleştiği bölgeyi güvenlik çemberine aldı. (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in 26 Kasım'da ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana ilk kez Beyrut'un güney banliyölerini hedef almasının ardından, İsrail'in kuzeyinin tekrar hedef alınması durumunda ‘tüm Lübnan'ı vurma’ esasına dayanan yeni bir askeri denklem dayattı.

Güney Lübnan'dan kimliği belirsiz iki roketin fırlatılmasının ardından İsrail ordusunun Güney Lübnan'ı ve güney banliyölerini hedef alan geniş bir bombardıman dalgası başlatması sonrası İsrailli liderler Beyrut'un güvenliğini kuzey İsrail'in güvenliğine ipotek etti. Netanyahu yaptığı açıklamada, “Denklem değişti... Şehirlerimize en ufak bir ateş açılmasına izin vermeyeceğiz. İsrail devletine yönelik her türlü tehdide karşı Lübnan'ın her yerini vurmaya devam edeceğiz...” tehdidinde bulundu.

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus, Al Arabiya televizyon kanalına verdiği demeçte, “ateşkes anlaşmasının Lübnan tarafından ihlal edildiğini ve Lübnan hükümetinin roket atan terörist grupları dizginlemesi gerektiğini” söyledi.

İsrail saldırılarına paralel olarak Washington, ABD'nin Hizbullah'a yönelik yaptırımlarını delmekle suçlanan Lübnanlı bir şebekenin parçası olmakla itham edilen 5 kişi ve 3 kuruluşa yaptırım uyguladı. Washington ayrıca, İran yanlısı örgütün Lübnan'ı ‘esir’ tutmasına izin vermeyeceğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Suudi Arabistan'ın himayesinde Cidde'de yapılan Lübnan-Suriye görüşmeleri, iki ülke arasında sınırların belirlenmesi ve güvenlik iş birliğinin başlatılmasına yönelik bir çerçeve üzerinde anlaşmaya varılmasıyla sonuçlandı.



Filistin Başkanlığı, Refah şehri için zorunlu tahliye emri tehlikesi konusunda uyardı

İsrail'in tahliye emri sonrasında Filistinliler Refah'tan ayrılıyor (AFP)
İsrail'in tahliye emri sonrasında Filistinliler Refah'tan ayrılıyor (AFP)
TT

Filistin Başkanlığı, Refah şehri için zorunlu tahliye emri tehlikesi konusunda uyardı

İsrail'in tahliye emri sonrasında Filistinliler Refah'tan ayrılıyor (AFP)
İsrail'in tahliye emri sonrasında Filistinliler Refah'tan ayrılıyor (AFP)

Filistin Başkanlığı bugün yaptığı açıklamada, Refah kentinin tamamına yönelik zorunlu tahliye emirlerinin ciddiyeti konusunda uyarıda bulundu.

Başkanlık, Filistin Haber Ajansı WAFA’da yer alan basın açıklamasında, Hamas'a “işgalin önünü kesmesi ve halkımıza ve topraklarımıza yönelik kanlı saldırganlığını sürdürmek için bahanelerini geri çekmesi, Filistin halkımızın hayatını koruması ve soykırım savaşına maruz kalan Gazze Şeridi'ndeki acı ve eziyetlerine son vermesi” çağrısında bulundu.

Filistin Başkanlığı, “iç göç sürecinin kınandığını ve reddedildiğini ve dış göç çağrıları gibi uluslararası hukuka tamamen aykırı olduğunu” belirterek, “kimseye güvenlik ve istikrar getirmeyecek olan bu gerilimden tamamen işgal makamlarını sorumlu” tuttu.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre açıklamada, “Sağlık personelinin işgal ordusu tarafından kasıtlı olarak hedef alınması, sağlık sektörünün hedef alınmasını yasaklayan uluslararası yasa ve sözleşmelerin büyük bir ihlalini teşkil etmektedir” uyarısında bulunuldu.

Açıklamada,“İsrail'in Batı Şeria'daki halkımıza, özellikle de Batı Şeria'nın kuzeyindeki kamplara yönelik devam eden saldırılarına cinayetler, vatandaşların tahliyesi, evlerinin yıkılması, tutuklamalar, şehirlerin ve kampların altyapısının yıkılmaya devam etmesi, yerleşimci terörizminin sürmesi ve kutsal mekânlara yönelik saldırılar eşlik etmektedir; tüm bunlar bölgeyi daha fazla gerginliğe ve istikrarsızlığa itecek gerçek bir felaketin habercisidir” denildi.

Başkanlık, “bölgede savaş tamtamlarının çalmaya başlamasıyla birlikte herkesin, Filistin meselesine uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda adil ve kapsamlı bir çözüm bulunmadığı takdirde bölgenin, bedelini herkesin ödeyeceği sonu gelmez savaşlar sarmalında kalacağını ve tüm dünya ülkelerinin uluslararası hukuk ve insani sözleşmelerin korunması için sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini anlaması gerektiğini” vurguladı.

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin büyük bölümünün boşaltılması emrini verirken, Filistinli medya kuruluşları Gazze Şeridi'nin orta ve kuzey kesimlerinde İsrail bombardımanında ölümler olduğunu bildirdi.

Refah'ın boşaltılması emri, İsrail'in bu ayın başlarında ateşkesi sona erdirerek Hamas'a karşı hava ve kara operasyonlarını yeniden başlatmasının ardından geldi.